Gelişmiş Arama
Ziyaret
10308
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
Soru
Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir? Hangisi daha kapsamlıdır? Ahlâk ilminin tariflerinden hangisi daha kapsamlıdır?
Kısa Cevap

Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.

Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’

Ahlâk ilmi için de çeşitli tarifler yapılmıştır. Onlardan biri Merhum Neraki’nin Camiu’s Saadat adlı eserinde yaptığı şu tariftir: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’

Ahlâkla ahlâk ilminin arasındaki fark yalnızca teoride ve pratikte olduğu için hangisinin daha kapsamlı olduğundan bahsetmenin pek manası yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Lügatte Ahlâk

Ahlâk kelimesi, Holk kelimesinin çoğulu olup ister iyi olsun ister kötü huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir.[1]

Ahlâk’ın Terimsel Manası

Ahlâk ilmi alimleri ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Örneğin:

a) Ahlâk, nefsani bir meleke olup, herhangi bir fikir ve düşünmeye ihtiyaç duymadan yapılan işlerdir.

b) Ahlâk, yalnızca ahlâki faziletlerdir; karşısında ise ahlâksızlık vardır.

c) Bazende ahlakı ‘ahlâki hayat kurumu’ diye tarif etmişlerdir.[2]

Ahlâk için değişik terimsel manalar yapıldığından ona ortak bir tarif bulmak mümkün değildir. Ancak alimlerin yaptıkları tarifleri bir araya getirerek şöyle bir tarif yapabiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona uygun davranışlar yapmasıdır.’

Yani nefsin keyfiyeti iyi olursa iyi işler, kötü olursa kötü işler yapar. Demek ki ahlâk, güzel ahlâk ve kötü ahlâk olmak üzere ikiye ayrılır. Bu nefsani keyfiyet sağlam olmayan bir şekilde veya meleke olarak karşımıza çıkabilir.

Ahlâk İlmi

Ahlâk ilmi içinde değişik tarifler yapılmıştır.

Müslüman alimler ve batılıların ahlâk ilmi için yaptıkları tariflerden bazıları şunlardır:

a) Ahlâk ilmi, güzel ahlâkı kazanmanın yolunu gösteren ilim olup, onunla insanın fiil ve halleri güzelleşir.[3]

b) Ahlâk ilmi, nasıl yaşanması gerektiğini söyleyen ilimdir.[4]

c) Ahlâk ilmi, ahlâkın lügat manasına gelen ilimdir. Örneğin, ‘Ahlak ilmi insanın bilgisi, adetleri, edepleri ve karakterlerinin ilmidir.’[5]

d) Merhum Neraki’de Camiu’s-Saadat’ta onu şöyle tarif diyor: ‘Ahlâk ilmi, helak edici ve kurtarıcı sıfatların (melekelerin) ve helaktan kurtarıcı sıfatlara sahip olmanın yollarını öğreten ilimdir.’[6]

Camiu’s-Saadat, Mi’racu’s-Saadat vb. gibi ahlâk alanındaki eserlere baktığımızda[7] Müslüman alimlerin ahlâk ilmi hakkındaki görüşlerinin şöyle olduğunu söyleyebiliriz: Ahlâk ilmi, güzel ve kötü sıfatların çeşitlerinden bahseden, onları tanıtan, tarif eden ve açıklayan, güzel ve faziletli sıfatları kazanmanın ve kötü sıfatlardan uzaklaşmanın yollarını öğreten ilimdir.

Dolayısıyla, ahlâk ilminin mevzusu güzel sıfatları ve onları kazanmanın yolu ve kötü sıfatlar ve onları gidermenin yoludur. Bu güzel ve kötü sıfatlar, insanın özgür iradesiyle yaptığı işlerle ilgili olduğu için ahlâk ilminde ele alınmaktadır. Ahlâk ilminin hedefi ise insanı ebedi kemal ve saadete, hedeflenen menzile ulaştırmaktır ki insan bunun için yaratılmıştır. Daha öncede belirtildiği gibi ahlâk ilmi, genel manada felsefenin dallarından biridir.

Kapsamlı Tarif

Ahlâk, iyi ya da kötü yöntem ve eğilimler; ahlâk ilmi ise bu yöntem ve eğilimler hakkında bilgi veren ve hangisinin uygulanması gerektiğini söyleyen ilimdir; başka bir ifadeyle ahlâkla ahlâk ilminin tek farkı, teoride ve pratiktedir. Buna göre birinin diğerinden daha kapsamlı olduğu söylemenin manası yoktur.            

 



[1] -Kureşi, Seyyid Ali Ekber, Kamus-u Kur’an, c.2, s.293, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 6. Baskı, HŞ. 1371; Tureyhi, Fahruddin, Mecmau’l Bahreyn, c.5, s.156, Kitapfuruşu-i Murtezevi, Tahran, 3. Baskı, HŞ. 1375

[2] -Daha fazla bilgi için bak: hawzah.net

[3] -Tusi, Hace Nasıruddin, Ahlâk-i Nasıri, s.14, Kitapfuruşu-i İslamiyye, Bi Ta, Tahran.

[4] -Mutahhari, Murteza, Aşinay-ı Ba Ulum-i İslami, c.2, s.190, Sadra, Tahran, 6. Baskı, 1368.

[5] -Janet, Pierre, Ahlâk, s.53, Bedruddin Kitabi’nin Farsça çevirisi, İsfahan, İntişarat-ı Amuzeş ve Pervereş, 1373.

[6] -Neraki, Muhammed Mehdi, Camiu’s-Saadat, c.1, s.34, Necef, Matbaatu’z-Zehra, HK.1368.

[7] -Neraki, Molla Mehdi, Camiu’s-Saadat, Müesses-i A’lami, Beyrut, 6. Baskı, HK.1408; Neraki, Molla Ahmed, Mi’racu’s-Saadat, Tahran, İntişarat-ı Reşidi, Bi Ta.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Hangi imam ferec duasını şahsen okumaktaydı?
    14257 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Ferec kavramı, (Arapça) sözlükte “gam ve hüzünden kurtulmak ve ferahlanmak” anlamına gelir.[1] Hadis kitaplarında ferec ve ferahlanmanın hâsıl olması için zikredilen dua ve ameller bu sözlük anlamını taşımaktadır. Burada “Ferec Duası” olarak adlandırılan üç dua ve de “Ferec Namazı” olarak isimlendirilen bir namazı zikretmekle ...
  • Evin ve içindeki eşyaların necis olduğunu biliyorum. Bu durumda namaz ve oruçlarım sakıncalı olur mu?
    8036 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/13
    Taklit Merciilerinin bürolarından alınan cevaplar şöyledir: Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanei: Necis olduğuna emin olmadığınız şey paktır. Namaz kılınan yerde geçici rutubet olmazsa orada namaz kılmanın sakıncası yoktur. Yemek ve içmekte kullanılan kapların ve namaz kılınan elbisenin dışında kesin olarak necis olduğu bilinen şeylerden kaçınmak gerekmez. Hz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Kanıtla kabulün arasındaki fark nedir?
    3220 کلیات 2019/08/06
     Kanıt ve kabulBu iki kavramı bir örnek üzerinden şu şekilde açıklayabiliriz: Farz edin bir şehirde bir grup kalp doktoru olsun, bu doktorlar özünde ve hakikatte bilgi ve birikim açısından bir düzeydede olabilir. İçlerinden ‘A’ şahsı yüksek düzeyde bir doktorda olabilir. Yani ‘A’ şahsı  şehirde ...
  • Eğer Allah bir ferdi severse, halkın geneli de onu sever mi?!
    11255 Eski Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar Allah’ın salih kullarının sevgisini halkın kalbine aktardığını yansıtan rivayetler olsa da, halkın ekseriyetinin bir şahsı desteklemesi zorunlu olarak onun Allah tarafından onaylandığı anlamına gelmez. Öte taraftan halkın ekseriyetinin bir şahsa düşman olması da onun Allah’ın gözünde düştüğü ve O’nun nezdinde bir değeri olmadığı şeklinde ...
  • Ben hastayım ve cep haclığımı da babamdan alıyorum. Bunun dışında param yoktur ki orucumun kefaretini verebileyim, Acaba yine orucumun kefaret üzerimde farz mıdır? Bu senenin kefaret miktarı kaç tümendir?
    5794 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Fukahanın (fıkıh âlimleri) fetvası esasınca orucunu kasten (amdi olarak) ve her hangi bir mazereti olmaksızın yiyen bir kimse üç çeşit kefaretten birisini seçmek arasında muhayyerdir. Birincisi: Bir köle azat etmek. Günümüz dünyasında köle konusu mevcut olmadığından dolayı bu şık kendiliğinden devre dışı kalıyor.
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5128 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:
  • Dünya kadınlarının efendisi tabiri, Hz Meryem (a.s) için kullanılmıştır. Bunun Hz Zehra (a.s) için kullanılmasının sakıncası yok mudur?
    9902 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Dünya kadınlarının efendisi tabiri direkt olarak Kur’an’da zikredilmemiştir. Bu tabir Âli İmran suresinin 43. ayetinden alınmıştır. Yüce Allah bu ayette Hz Meryem’e hitap ederek şöyle buyurmaktadır: Allah seni dünya kadınları arasından seçti. Bu ayetin anlamı, Yüce Allah’ın Hz Meryem’i kendi asrında yaşayan kadınlar arasından seçmesidir. Ama din ...
  • Günahın hakikati nedir. Ve günahın insan ruhunda etkisi nedir?
    10980 Pratik Ahlak 2008/04/10
    Bu sorunun cevabını dört bölümde inceleyelim;1 Günahı Hakikati:Günah: sözlük manasıyla isyan demektir. Baş kaldırma, hata, Mevla’nın emir ve yasaklarına muhalefet etmek manalarına da gelmektedir.Günah işleyen kul şehvetini ...
  • Hz. Mehdi’nin (Allah zuhurunu yakın eylesin) zuhurunun alametleri nelerdir?
    17096 Eski Kelam İlmi 2007/09/18
    Zuhur alametleri konusu girift ve zor bir konudur ve bu konu ile ilgili tüm rivayetlerin bir arada irdelenip eleştiriye tabi tutulması gerekir.Hadislerinden anlaşılan şu ki zuhur alametleri iki asıl kısma ayrılırlar:1- Gerçekleşeceği kesin olan alametler: Bunlar Süfyani’nin ayaklanması, Yemani’nin ...
  • Hz. Masumların (a.s) fiil ve sözlerinin delil oluşunun ölçüsü ne kadardır?
    7325 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/06/16
    İslam’ın muteber delillerinden biri Hz. Peygamber (a.s) ve diğer masumların sünneti olup tüm Müslümanlar için Kur’an ayetleri gibi delil teşkil eder ve sünnet masumun söz, fiil ve tavrı diye üç şekilde yer alır. Hadis ve rivayetlerde belirtilen masumların söz ve konuşmaları “masumun sözü” onların yaptığı amel ve ...

En Çok Okunanlar