Gelişmiş Arama
Ziyaret
7502
Güncellenme Tarihi: 2010/02/06
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
Soru
Tarih kitaplarında, İmam Hüseyin (a.s)'ın ashabıyla beraber sabah namazını kılıp ordusunu düzene koyduğu anlatıldıktan sonra şöyle denilmiştir: İmam (a.s), çadır kurulması emrini vermiş ve temizlik malzemeleri istemiş, onu bir kaba koymalarını emretmiş, sonra çadıra gitmiş, bedeninde ki istenmeyen tüyleri hamam otuyla gidermiştir.' Hatta devamında: 'Ashabından iki kişi İmam (a.s)'dan sonra çadıra çabuk girmek için biribiriyle yarışıyorlardı.' diye yazmaktalar
Bazıları İmam (a.s)'ın orada şehadet guslü aldığını söylüyorlar. Ancak şehadet guslü almak için hamam otuna gerek olmadığını biliyoruz.
Böyle bir temizliğin yapıldığına Abdurrahman b. Abdurabbih ile Bureyr b. Huzeyri'l Hemedani'nin arasında geçen şu konuşma delil olabilir: Bureyr, Abdurrahmanla şaka yapıyordu. Abdurrahman ona dedi ki: Şimdi şaka yapma zamanı değil. Bureyr dedi ki: Vallahi, kavmim gençlikte ve yaşlılıkta boş konuşmayı sevmediğimi bilir. Ama önümde olan ve müjde verildiğim şeyden dolayı mutluyum. Andolsun Allah'a bizimle cennet hurileri arasında ki uzaklık onların (Ömer b. Saad'ın ordusunun) kılıçlarını bizim üzerimize indirecekleri zamana kadardır.'
Her neyse, sebep o kadar önemli değil ve bu durum İmam (a.s) ve ashabını ilgilendiren bir şeydir. Ancak insanın kafasına takılan soru şudur: İmam Hüseyin (a.s)'ın matem meclislerinde anlatılan İmam (a.s)'ın çadırında yeterli miktarda suyun olmadığıdır. Bununla tarih kitaplarında yazılanlar biribirini tutmuyor. Bu tezat teşkil etmiyor mu? Ben bunu İbn-i Esir Cezri'nin (öl. 630 h.) eseri olan el-Kamil fi't Tarih, (c.3, s.418, Beyrut baskısı, 1987, Daru'l Kutubi'l İlmiye) kitabından aktardım.
Bu olayı anlatan diğer bazı kaynaklar da şunlardır:
-Makteli'l Hüseyin ve Vakidi'nin 'Tabakat' (c.5) adlı eseri
-Tarih-i Taberi (Muhammed b. Ceriri't Taberi, 224-310 h.k.), c.5, s.422 ve 423, ikinci baskı, Kahire, 1967, Daru'l Maarif
-el-Bidaye ve'n-Nihaye (İbn-i Kesir), c.11, s.534, birinci baskı, Dar-u Hicr, 1998
-Sire-i Ma'suman (Seyyid Muhsin Cebel Amuli), Ali Hücceti Kirmani'nin Farsça tercümesi, c.4, s.152, vs. kaynaklar
Bunlar, en azından Aşura sabahına kadar su sıkıntısı olmadığını, yeterli derecede su olduğunu bu yüzden en azından İmam (a.s) ve iki ashabının temizlik yaptığını gösteriyor. Eğer matem meclislerinde söylendiği gibi su sorunu yaşayacakları ihtimali vermiş olsalardı çocukların susuzluk çekmemesi için yanlarına bol miktarda su alırlardı.
Bu tezadı nasıl açıklayabilirsiniz?
Kısa Cevap

İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz olduğu kesin olan bir şeydir. Tarih kitaplarında bunun dışında gelen şeyler kesin olmayıp senetlerinde tamamen sorun var ve güvenilmezdirler.

Rivayetlerin senetlerindeki sorunu bir tarafa bırakıp, tarihlerde yazılanların hepsini ele alacak olursak birkaç noktaya dikkat çekmek gerekir:

1-İmam (a.s) ve ashabı kesin olarak şehid olacaklarını biliyorlar ve kendilerini şehadete hazırlıyorlardı. Bu yüzden İmam (a.s) bu şehadetin en güzel şekilde gerçekleşmesini, en küçük ayrıntısının bile kutsiyet ve temizlik deryasında olmasını istiyordu. Gusül ise hem dış temizlik ve paklıktır, hem de iç ve manevi temizliğe zemine hazırlamaktadır. Ayrıca bilmek gerekir ki (bizim adetlerimizin aksine) gusül almak için çok su kullanmaya gerek yoktur. İnsan çok az suyla da gusül alabilir.

2- Zaman ilerledikçe hem hava ısınıyordu, hem de düşman, su konusunda ki muhasara ve zorluğunu artırıyordu. Buna göre diyebiliriz ki: İmam (a.s) gusül ve temizliğe emir verdiği zaman suya ulaşmak mümkündü. Ama düşmanın baskısı ve havanın sıcaklığı arttıkça öğlenden sonra büyük bir susuzluk baş gösterdi.

3-Gusül alınan su, içilemeyen su olabilirdi.

Bu yüzden iki gruba ait rivayetler kabul edilebilir rivayetler olabilirler.

Ayrıntılı Cevap

İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının susuzluğu ve suya ulaşmalarının engellenmesi hakkında bize ulaşan rivayetler

şöyledir:

1-Hemen hemen bütün tarihi nakiller İmam (a.s)'ın şehadetinden yaklaşık üç gün önce suya ulaşmalarının engellendiğini yazıyor. İbn-i Ziyad, Ömer b. Saad'a Hüseyin b. Ali (a.s)'ın suya ulaşmasına engel olmasını emrini verdi.Ömer b. Saad'da Amr b. Haccac'ı beş yüz askerle su yolunu kapatmakla görevlendirdi. Rivayete göre bu engelleme İmam (a.s) ve ashabının şehadetinden üç gün önce başlamıştı.[1]

2-Şii[2] ve Sünni[3] tarih kitaplarına, Resulu-u Ekrem (s.a.a)[4] ve Masum İmamlar (a.s)'ın[5] rivayetlerine ve ziyaretnamelere[6] dayanarak İmam Hüseyin (a.s)'ın kesin olarak susuz şehid olduğunu söyleyebiliriz. Mütevatir rivayetler bunu götermektedir.

3-Bir çok nakillerde İmam (a.s)'ın, Ehl-i Beyt ve ashabının Aşura günü susuz oldukları açıkca yazılmıştır. Örneğin:

a) Hz. Ali Ekber şehid olurken babasına şöyle seslendiği rivayet edilir: 'Susuzluk beni öldürdü.'[7]

b) Hz. Abbas'ın, şehid olmadan önce su bulmak ve çocukların susuzluğunu gidermek için meydana gittiği yazılıdır.[8]

c) Hür b. Riyahi, Kufelilere şöyle hitap ediyordu: 'Fıratı, Hüseyin'e, kadınlara, çocuklara ve Ehl-i Beyt'ine yasakladınız; Yahudi, Hıristiyan ve Mecusi ondan su içiyor, domuz ve köpek susuzluğunu gideriyor, oysa Hüseyin'in ashabı ve Ehl-i Beyti susuzluktan baygınlık geçiriyorlar.'[9]

 

Ancak bazı rivayet ve tarih kitaplarında İmam (a.s) ve yaranının muhasara altına alındıkları süre içinde suya ulaşabildikleri de nakledilmiştir. Örneğin:

a) Muhasaranın Hz. Abbas tarafından yarılması: Bir çokları, su yasaklandıktan sonra susuzluk şiddetlenince İmam (a.s), Hz. Abbası bir grupla beraber su getirmeye yolladı. Onlar suyun yanına gelince Amr b. Haccac'ın askerleriyle çatışmaya girdiler. Bu çatışmanın sonucunda çoğu kaynaklar (genellikle Ehl-i Sünnet kaynakları) diyor ki, onlar çadırlara su götürmeyi başardılar.[10]

Fakat Ensabu'l Eşraf, bu olayı aktardıktan sonra şöyle diyor: 'Ömer-i Saad'ın ordusunun engellemesi sonucu onlar İmam'ın karargahına fazla miktarda su götüremedikleri söylenmektedir.'[11]

Mesiru'l Ahzan adlı kitapta da İmam (a.s)'ın ashabı su getirmeye gittiklerinde yanlızca Amr b. Haccac'ın onlara engel olduğunu yazıyor, başka da bir şey yazmıyor.[12]

b) Bazıları naklediyor ki, suya engel olunduktan sonra, İmam (a.s) çadırların arkasına gidip bir kaç yeri kazdı; kazdığı yerlerden su çıktı ve bütün ashabı ondan içip tulumlarını da doldurdular. Ömer Saad bunu duyunca onada engel oldu.[13]

c) İmam ve ashabının gusül ve temizlik yaptığını söyleyen rivayetler: Şeyh Saduk, İmam Sadık (a.s)'ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: 'İmam Hüseyin (a.s) (galiba Aşura sabahı) ashabına buyurdu ki: 'Su için, bu sizin elinizdeki son sudur, abdest alın, elbiselerinizi yıkayın ki onlar sizin kefeniniz olacaktır.' Sonra sabah namazını onlarla beraber kıldı.'[14]

 

Yukarıda kısaca getirdiğimiz tarihi kaynaklardan şu sonuçları almaktayız:

1- Ömer Saad'ın ordusunun, İmam (a.s) ve ashabının şehadetinden üç gün önce onların suya ulaşmalarını engellemeye çalıştıkları kesindir. Bu da gösteriyor ki, İmam'ın ashabı şiddetli bir su sıkıntısı çekiyordu ve suya ulaşmak için muhasara süresince savaşmak zorunda kalıyorlardı.

2- Bütün Müslümanlar ve tarihçiler yakinen biliyorlar ki, sıbt-ı peygamber ve cennet gençlerinin efendisi İmam Hüseyin (a.s) susuz şehid oldu ve katı kalpli düşmanlardan hiç biri İmam'ın mübarek ömrünün son anlarında suya ulaşmasına izin vermediler.

3- Tarih kitaplarında gelen diğer rivayetler hakkında kesin bir görüş belirtilemez, zira ne tevatür haddine ulaşmışlar, ne de itina edilecek bir senetleri var. Çünkü ya ravileri arasında ki uzaklık fazladır, ya bazı ravilerin kim olduğu belli değil ya da belli olsa da güvenilir değiller.

Dolayısıyla ne kesin olarak iki-üç gün susuz kaldıklarını söyleyebiliriz, ne de İmam (a.s)'ın hareminde bol miktarda su bulunduğunu.

4- Rivayetlerin senetlerinde ki güvensizlikleri bir kenara bırakır ve tarihi nakillerin tümünü ele almak istersek bir kaç noktaya dikkat çekmemiz gerekir:

a) İmam ve ashabı şehid olacaklarına yakin etmiş ve kendilerini şehadete hazırlıyorlardı. Delil ve karineler de gösteriyor ki: 1) savaşın sonucu İmam ve ashabının şehid olmalarından başka bir şey olamayacaktı, 2) savaşın süresi doğal olarak uzun olamyacaktı, çünkü İmamın ashabının sayısı düşmana göre azdı. Binlerce kişinin yetmiş küsür insanı öldürmesi için fazla zamana ihtiyaç yoktu. Nitekim yaklaşık elli kişinin yani İmam (a.s)'ın ashabının yarısından çoğu Aşura sabahı yapılan ilk saldırıda şehid oldular.[15] Bu yüzden İmam (a.s) bu şehadetin zahiri ve batıni yönden en güzel şekilde gerçekleşmesini, en küçük ayrıntısının bile kutsiyet ve temizlik deryasında olmasını istiyordu. Gusül ise hem dış temizlik ve paklıktır, hem de iç ve manevi temizliğe zemine hazırlamaktadır. Ayrıca belirtmek gerekir ki (bizim adetlerimizin aksine) gusül almak için çok su kullanmaya gerek yoktur. İnsan çok az suyla da gusül alabilir.

b) Unutmamak gerekir ki zaman geçtikçe hem düşmanın su konusunda ki[16] muhasara ve zorluğu artıyordu, hem de havanın sıcaklığı. Dolayısıyla İmam ve ashabının suya ulaşması da zorlaşıyordu. Şehadete geç ulaşan daha çok susuzluk çekiyordu. Şöyle bir şey de söyleyebiliriz: İmam (a.s), gusül, temizlik ve elbise yıkamaya emir verdiği zaman su temin etmek mümkündü. Düşmanın baskı ve sınırlaması ve hava sıcaklığı arttıkça öğlenden sonra İmam'ın kafilesi de daha şiddetli bir susuzlukla karşı karşıya kalıyordu.

c) Gusül için kullanılan suların içilemeyen su olma ihtimali de vardır.

 

Bütün bunları göz önüne alındığında rivayetlerde ki tezad bir ölçüye kadar giderilmektedir.



[1] -Tarih-i Taberi, c.5, s.409; el-Bidaye ve'n Nihaye, c.8, s.175; el-Ahbaru't Tival, s.255; Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181; Ravzatu'l Vaizin, c.1, s.182; el-İrşad, c.2, s.86; bu manada Keşfu'l Gumme, c.2, s.47'de gelmiştir; A'lamu'l Vera, s.235; el-İmame ve's-Siyase, c.2, s.11'de de gelmiştir.

[2] -el-Luhuf, s.117; Biharu'l Envar, c.45, s.56

[3] -el-Bid'u ve't Tarih, c.6, s.11; el-Ahbaru't Tival, s.258

[4] -Biharu'l Envar, c.44, s.245

[5] -Kamilu'z Ziyarat, s.131; Vesailu'ş-Şia, c.3, s.282 ve c.5, s.278; Müstedrek-il Vesail, c.10, s.237 ve 239

[6] - Kamilu'z Ziyarat, s.151, 168 ve 131

[7] - Biharu'l Envar, c.45, s.43; el-Futuh, c.5, s.115

[8] - Biharu'l Envar, c.45, s.41

[9] - Biharu'l Envar, c.45, s.10; el-İrşad, c.2, s.100; A'lamu'l Vera, s.242; Tarih-i Taberi, c.5, s.428; el-Kamil, c.4, s.65

[10] -Tarih-i Taberi, c.5, s.412; el-Ahbaru't Tival, s.255; el-Futuh, c.5, s.6; Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181; Biharu'l Envar, c.44, s.387 ve aynı manada el-İmame ve's-Siyase, c.2, s.11'de de gelmiştir.

[11] -Ensabu'l Eşraf, c.3, s.181

[12] -Mesiru'l Ehzan, s.71

[13] - Biharu'l Envar, c.44, s.387; el-Futuh, c.5, s.91

[14] - Şehy Saduk, el-Emali, s.150

[15] - Biharu'l Envar, c.45, s.12

[16] - Biharu'l Envar, c.44, s.388

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8099 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • Pazar ortamını oluşturanların işi (komisyonculuk) helal midir?
    9253 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Hazreti ayatullah’el uzma Safi Gupayganinin (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Dolaysız bir şekilde simsarlık yapana yani müstakim bir şekilde alıcıyı (müşteriyi) tanıtan kimseye “cuale” ismi altında para vermenin her hangi bir işkalı yoktur. Ama eğer bu tür şirketler “guld kuvist” şirketler gibi heremsel şeklinde ...
  • Acaba İmam Hüseyin’in (a.s.) Rukiye veya Sakine adında üç veya dört yaşında Şam’da vefat eden her hangi bir kızı var mıydı?
    14691 تاريخ بزرگان 2011/12/07
    Her ne kadar birçok tarihçi kendi kaynak kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s.) Rukiye, Fatime, Suğra veya başka bir isime şeklinde bir adından bahsetmemişlerdir. Ama bazı kitaplarda bu küçücük kızın biyografisini ve Şam harabelerinde ciğerini pare pare eden kıssayı anlatmışlardır. Bizim de rivayi ve tarihsel kaynaklarımızda buna dair şahitler ...
  • Kur’an ve rivayetlerde Hz. Hızır hakkında ne gibi bilgiler var?
    28594 تاريخ بزرگان 2010/10/12
    Kur’an-ı Kerimde, Hz. Hızır’ın adı açıkca gelmemiş, ondan ‘...kullarımızdan bir kul...ki biz, katımızdan ona rahmet ihsan etmiştik ve katımızdan ilim belletmiştik.’[1] diye söz edilerek onun ubudiyetine ve sahip olduğu özel ilmi makama ...
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    7203 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Kur'an'ın tafsili ile tefsiri arasındaki fark nedir?
    9714 Kur’anî İlimler 2011/06/12
    "Fasallana" lügatte bir şeyi bölümlere ayırmaya ve düzenlemeye denir. Buna göre A'raf suresinin 52. ayetinde yer alan "Fassalna" cümlesinden maksadın Kur'an'ın tedrici olarak indirilişidir. Kur'an toplu halde Kadir gecesinde nazil olduktan sonra tedrici olarak tekrar indirilmiştir.Ama tefsir, Kur'an ayetlerinin manalarını açıklamak ve ayetlerden maksadı belirlemek anlamındadır. Buna göre ayetlerin ...
  • Kur'an'dan İmam Ali (a.s)'ın imametini ispat eden ayetleri beyan edebilir misiniz?
    16824 Eski Kelam İlmi 2009/10/18
    İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin güzel yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarında gelen rivayetlere baş vurmaktır.Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet var ki, onların nüzul sebepleri hakkında Resulullah (s.a.a)'den gelen rivayetlerle İmam Ali (a.s)'ın ...
  • Baba ve anne, çocuk dünyaya gelmeden önce hangi husus ve adabı riayet etmelidirler?
    76587 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/13
    Baba ve annenin çocuk dünyaya gelmeden riayet etmeleri gereken husus ve adaptan bazıları şöyledir: Dini farizaları yerine getirmek, cinsel ilişki adabını riayet etmek, helal yemekler yemek, çeşitli temiz meyvelerden yemek, evlenmeden önce genetik tahliller yaptırmak, ruhi bulanım ve gerginliklerden uzak durmak, güzel manzaraları seyretmek ve sağlık kurallarına ...
  • Namahremle tokalaşmanın, dokunmanın ve hicapsızlığın cezası nedir?
    10216 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/15
    Dini kaynaklarımızda soruda gelen günahlar için bazı cezalar ön görülmüştür. Örnek olarak bazılarına değiniyoruz: a) Namahremle tokalaşmak: Resulullah (s.a.a) bu konuda şöyle buyuruyorlar: 1- ‘Namahremle tokalaşan kimse, kıyamet günü zincire vurulmuş olarak haşredilecek sonra cehenneme gönderilmesi için emir verilecek.’[1]
  • Genç ve evli bir bayan, evdeki durumun müsait olmayışından dolayı ramazan ayında sahura kalktığı halde gusül alamamıştır. Acaba bu bayanın vazifesi nedir?
    2941 Cenabet 2019/06/17
    Değerli okuyucumuz, evin kalabalık olması veya başkalarından utanmak geçerli bir mazeretler değildir. Böyle durumlarda gusletme imkanınız veya zamanınız yoksa teyemmüm etmelisiniz. Gusletmemiş ve teyemmüm almamışsanız ve sabah ezanına kadar cenabetli kalmışsanız orucunuz batıl olduğu gibi üzerinize kefarette gelir. Ama o zaman amelinizin doğru olduğunu düşünüyorduysanız kefaret gelmez.

En Çok Okunanlar