Gelişmiş Arama
Ziyaret
16827
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Kur'an'dan İmam Ali (a.s)'ın imametini ispat eden ayetleri beyan edebilir misiniz?
Soru
Kur'an'ın ayetleriyle İmam Ali (a.s)'ın imameti ispat edilebilir mi (ben bu delilleri Ehl-i Sünnet Kardeşlerimize sunmak için istiyorum. Lütfen ispat şeklimin nasıl olacağını da beyan ediniz)?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin güzel yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarında gelen rivayetlere baş vurmaktır.

Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet var ki, onların nüzul sebepleri hakkında Resulullah (s.a.a)'den gelen rivayetlerle İmam Ali (a.s)'ın imameti ispat edilebilir.

 

Aşağıda o ayetlerden bazılarını getiriyoruz:

 

1-Tebliğ ayeti:

 

'Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun…' [i]

 

Ehl-i Sünnetin rivayetlerinde bu ayetin Gadir-i Hum'da nazil olduğu yazılmaktadır. O tarihi günde Resulullah (s.a.a), Hz Ali (a.s)'ın velayet ve hilafetini ilan ederek risaletini tekmil etti.

 

2-Velayet ayeti:

 

'Sizin veliniz, sahibiniz Allah, Resulü ve namaz kılıp, rüku halinde zekat veren inananlardır.' [ii]

 

Bu ayette Hz. Ali (a.s)'ın velayeti[iii] Allah ve Resulünün velayetlerinin yanında zikredilmiştir.

 

3-Ulu'l Emr ayeti:

'Ey iman edenler, Allah'a, Peygamber'e ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin.' [iv]

 

Ayette ulu'l emr'e itaat mutlak olarak vacip edilmiştir. Bu mutlak lüzumdan imamın masum olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Hz. Ali (a.s)'dan başkası da masum olmadığı için imam olamaz. Ehl-i Sünnetin kitaplarında bu ayetin Hz. Ali (a.s)'ın Hz.Peygamber (s.a.a)'in halifesi olduğunu gösteren hadisler vardır.

 

4-Sadigin ayeti:

 

'Ey inananlar! Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.' [v]

 

Rivayetlerde doğrular'dan kasıtın Hz.Ali (a.s) ve Hz.Peygamber (s.a.a)'in Ehl-i Beyt'i olduğu belirtilmiştir.



[i] -Maide/67

[ii] -Maide/55

[iii] -Muteber rivayetler rükuda yüzüğünü fakire verenin Hz. Ali (a.s) olduğunu yazılmaktadır.

[iv] -Nisa/59

[v] -Tövbe/119

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarındaki rivayetlere başvurmaktır. Ayetlerin ne demek istediğini, amacının ne olduğunu anlayabilmek için lafzi ve hali karinelere; tefsir ve nüzul sebebini açıklayan rivayetlere bakmak, çok önem arz etmektedir.

 

Kur'an-ı Kerim'de birçok ayet Hz. Ali (a.s) ve diğer Masum İmamların (a.s) imametini ispat eden birçok ayet vardır. Bu ayetlerin[1] nüzul sebepleri hakkında, Resulullah (s.a.a)'den bir çok hadis (tevatür haddinde) rivayet edilmiştir.

 

Aşağıda Şii ve Sünnilerin kabul ettiği bu hadislerden bazılarını getiriyoruz:[2]

 

1-Tebliğ ayeti:

 

'Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah kafir topluluğa doğru yola gitme hususunda başarı vermez.' [3]

 

Allah-u Teala peygamberine risaletini tebliğ etmesi için şiddetle emir veriyor. Ve hadislere göre Resulullah (s.a.a), bu ayet nazil olduktan sonra Gadir-i Hum denen yerde Hz. Ali (a.s)'ı kendisinin halifesi olduğunu herkese duyurdu.[4]

 

Gadir olayı Allah Resulü (s.a.a)'in ömrünün son günlerinde veda haccında gerçekleşti. 'Ben kimin mevlası isem Ali'de onun mevlasıdır' cümlesiyle Ali b. Ebitalibin imametini açıkladı ve kendi risaletini iblağ etti.

 

Bu olay 110 sahabe[5], 84 Tabiin ve 34 bilgin ve yazar tarafından rivayet edilmiştir. Allame Emini bütün bunları 'el-Gadir' adlı değerli eserinde sağlam belge ve delillerle Sünni ve Şiinin meşhur İslami kaynaklarından getirmiştir.

 

2-Velayet ayeti:

 

'Sizin veliniz, sahibiniz Allah, Resulü ve namaz kılıp, rüku halinde zekat veren inananlardır.'[6]

 

Bir çok müfessir ve muhaddis bu ayetin Hz. Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylüyorlar.

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Suyuti, ed-Durru'l Mansur adlı eserinde bu ayet hakkında İbn-i Abbas'tan şöyle naklediyor: 'Ali (a.s) namazın rükusunda iken bir fakir yardım istedi. Hz. Ali (a.s) yüzüğünü çıkarıp ona sadaka olarak verdi. Hz. Peygamber (s.a.a) fakirden 'Bu yüzüğü kim sana verdi' diye sorduğunda fakir Hz. Ali (a.s)'ı işaret ederek şöyle dedi: 'Şu rükuda ki adam.' Bu esnada söz konusu ayet nazil oldu.'[7]

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Vahidi[8] ve Zemahşeri de[9] bu hadisi rivayet etmiş ve Velayet ayeti'nin de Hz. Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir.

 

Fahru Razi, kendi tefsirinde Abdullah b. Selam'dan şöyle rivayet ediyor: 'Bu ayet nazil olduğunda ben Allah Resulü (s.a.a)'e 'Ben kendi gözlerimle Ali'nin rüku halinde yüzüğünün fakire sadaka olarak verdiğini gördüm. Bu yüzden biz Onun velayetini kabul ediyoruz.' Diye arzettim.'

 

Fahru Razi, ayetin nüzul sebebi hakkında bu hadislerin benzeri başka bir hadisi Ebuzer'den rivayet ediyor.[10]

 

Taberi de, tefsirinde ayetin nüzul sebebi hakkında çeşitli rivayetler naklediyor ki, onların çoğu ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu açıklıyor.[11]

 

Merhum Allame Emini el-Gadir de ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğuna dair Ehl-i Sünnet'in yaklaşık yirmi muteber kitabından kaynak ve belgeleri dikkatle inceleyerek nakletmiştir.[12]

 

Söz konusu ayette Hz. Ali (a.s)'ın velayeti Allah ve Resulü'nün velayeti ile aynı sırada gelmiştir.

 

3-Ulu'l Emr ayeti:

 

'Ey iman edenler, Allah'a, Peygamber'e ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin.'[13]

 

Alimler,[14] Ulu'l Emr ayetinin Hz.Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylüyorlar. Örneğin Hakim Haskani Hanefi Nişaburi (Ehl-i Sünnetin tanınmış müfessiri) bu ayetin hakkında beş tane hadis getirmiştir ki onların hepsinde Ulu'l Emr'in Hz.Ali (a.s) olduğu belirtilmiştir.[15]

 

Ebu Hayyan Endülisi Mağribi, el-Bahru'l Muhit adlı eserinde üç müfessir Mukatil, Meymun ve Kelbi'den ulu'l emr'den maksadın Ehl-i Beyt imamlarının olduğunu söylüyor.[16]

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Ebubekr b. Mü'min Şirazi, İtikat adlı risalesinde İbn-i Abbas'tan Ulu'l Emr ayetinin Hz.Ali (a.s) hakkında olduğunu rivayet ediyor.[17]

 

Öte yandan üslubun bir olması ve 'İtaat edin' kelimesinin tekrar edilmemesiyle Allah'ın, Resulünün ve Ulu'l Emr'in itaatleri farz kılınmıştır. Dolayısıyla Allah ve Resulü masum olduğu gibi ulu'l emr de masumdur. Yoksa onlara mutlak olarak itaat etmenin istenmesinin manası olmazdı. Bilindiği üzere Peygamber’den sonra Şia imamlarından başka kimsenin masum olduğu iddia edilmemiştir.

 

Buraya kadar söylediklerimiz Hz.Ali (a.s)'ın velayet ve imameti hakkında nazil olan yalnızca üç ayet hakkında ki Ehl-i Sünnetin kitaplarında ve onların güvendiği ravilerden ve yine Şii kitaplarında beyan olunan hadislerdi. Söz konusu ayetler ve diğer ayetler hakkında Ehl-i Sünnetin kitaplarında dikkat çeken bir çok nokta var ki daha fazla bilgi için o kitaplara başvurulabilir.

 

Üzerinde kısaca durduğumuz bu üç ayetin dışında Sadikin ayeti olan: 'Ey inananlar! Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.' [18] ayeti, aynı şekilde Kurba ayeti olan 'De ki: Sizden tebliğime karşılık yakınlarıma sevgiden başka bir ücret istemiyorum.' [19] ayeti direkt olarak Hz.Ali (a.s)'ın ve diğer Ehl-i Beyt İmamlarının velayet ve imameti hakkındadır.

 

Yukarıda getirdiğimiz ayetlerin yanı sıra Hz. Ali (a.s)'ın faziletlerini, Onun diğer sahabelere olan üstünlüğünü otaya koyan başka ayetlerde vardır. Aklın kesin hükmü gereği aşağı mertebede olanın fazilette üstün mertebede olana uyması gerektiğine göre. Bundan yola çıkarak diyebiliriz ki, Allah Resulü (s.a.a)'in halifeliğine ve imamete hakkı olan Hz. Ali (a.s)'dır.

 

Daha fazla bilgi için Ayetullah Mekarim Şirazi'nin denetiminde yazılan Tefsir-i Peyam-ı Kur'an ('Kur'an'da İmamet ve Velayet' bölümü, C.9, s.170 ve sonrasına) başvurunuz.



[1] -İmamlar (a.s)'ın isimleri neden Kur'an'da gelmemiştir? Sorusu için bkz: 'Kur'an'da İmamlar (a.s)'ın İsimleri'

[2]- Daha fazla bilgi için bkz: 'İmamet ve İmamlar İnancının Delilleri'

[3]-Maide/67. Daha fazla bilgi için bkz: Ehl-i Sünnet ve Tebliğ Ayeti.

[4] -Mekarim Şirazi, Peyam-ı Kur'an, c.9; İmamet der Kur'an, s.182

[5] -Ebu Said Hudri, Zeyd b. Erkam, Cabir b. Abdullah Ensari, İbn-i Abbas, Berra b. Azip, Huzayfa, Ebu Hueryre, İbn-i Mesut, Amir b. Leyla bu 110 sahabeden bazılarıdır.

[6] -Maide/55

[7] -ed-Durru'l Mensur, c.2, s.293

[8] -Esbabu'n Nüzul, s.148

[9] -Tefsir-ul Keşşaf, c.1, s.649

[10] -Tefsir-i Fahru Razi, c.12, s.26

[11] -Tefsir-i Taberi, c.6, s.186

[12] -el-Ğadir, c.2, s.52-53

[13] -Nisa/59

[14] -Tefsir-i Burhan'da bu ayet hakkında Ehl-i Beyt (a.s)'ın kaynaklarından onlarca hadis getirmiştir. Hadislerde ayetin Hz. Ali (a.s) veya Ehl-i Beyt'in diğer imamları hakkında nazil olduğu belirtilmiştir. Hatta bazı rivayetlerde on iki imam (a.s)'ın isimleri ayrı ayrı gelmiştir. (Tefsir-ul Burhan, c.1, s.381-387),

[15] -Şevahidu'l Tenzil, c.1, s.148 ila 151

[16] -el-Bahru'l Muhit, c.3, s.278

[17] -İhkaku'l Hak, c.3, s.425

[18] -Tövbe/119. Rivayetlerde doğrular'dan kasıtın Hz.Ali (a.s) ve Hz.Peygamber (s.a.a)'ın Ehl-i Beyt'i olduğu beyan edilmiştir. Ayrıca bu ayette doğrular deniyor doğru konuşanlar denmiyor açıktır ki her yönden doğruluk masumlarda olan bir vasıftır ve bu vasfa Resulullah’tan (s.a.a) sonra Hz. Ali ve diğer Ehl-i Beyt imamlarından başka hiçbir kimsenin masum olmadığında ittifak vardır. (Bkz. Yenabiu'l Meveddet, s.115, Şevahidu'l Tenzil, c.1, s.262)

[19] -Şura/23. Daha fazla bilgi için bkz: Ehl-i Beyt (a.s) ve Meveddet Ayeti.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Muta hakkında rivayet edilen bütün rivayetler güvenilir midir?
    10347 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/19
    Kuranı kerimde geçici evliliğin caiz oluşu ilan edilmiş olan islami sünnetlerdendir. Bu sünneti hasene, Peygamber Efendimiz (s.a.a) zamanında ve birinci halifenin halifelik süresinde ve ikinci halifenin döneminin belirli bir kesiminde de İslam toplumu içinde uygulanılıyor. Bu durum ...
  • Şia'nın, bazı İmamlarının imametini kabul etmeyen Fethiye ve Vakifiye gibi fırkaların adaleti hakkındaki görüşü nedir?
    7165 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şialar Müslümanların dini kaynağı olan kuranı kerime ve güvendikleri hadislere dayanarak bütün sahabelerin aynı seviyede olmadığını savunur ve onları üç ayrı grupta değerlendiriyor: Bir grubu köklü ve güçlü bir imana sahip olduğunu, İkinci grubu imanında gevşek ve zayıf, üçüncü grubu ise münafık ...
  • Allah, taklit üzere Müslüman olmayı kabul eder mi?
    7488 Eski Kelam İlmi 2009/08/25
    Ahirette inancımız hakkında sorulan soruya “Atalarımızı taklit edip onları körü körüne takip ettik” demekten başka bir cevabımız yoksa bu cevap geçerli olmaz. Çünkü böyle bir durum insanın fıtrat ve yaratışına da aykırıdır. İnanç, ilim ve yakin üzerine olmalıdır. Elbette bu ilim ve yakini insan bir bilenin ...
  • “Um” olarak adlandırılan Kuran’ın ilk nüshası neredeydi ve nasıl toplatılmıştır?
    3894 Tefsir 2019/01/22
    Kuran’ın toplatılmasıyla ilgili üç görüş bulunmaktadır: Kuran’ı Kerim İslam Peygamberi (s.a.a)’in zamanında hazretin denetimi altında kendisi bizzat yazmamış olsa da ilahi hidayet ışığında bir araya getirilmiştir. Elimizdeki Kuran İmam Ali (a.s) tarafından Peygamberi Ekrem (s.a.a)’in vefatından sonra evden dışarı çıkmadığı dönemde bir araya ...
  • Apolet almak için kendi şehirleri dışında başka bir şehre giden askerlerin namaz ve oruç durumları nasıldır?
    5658 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Acaba irfan bağlamında Nehcü’l Belağa’da numuneler mevcut mudur?
    6600 Pratik İrfan 2012/07/21
    İrfan, imamların nazarında pratik ve teorik irfan olmak üzere iki kısma ayrılmamaktadır ve onların sire ve lisanlarında pratik irfan teorik irfandan ayrı değildir; zira onlar pratik irfanla hakikatlerin tanımını elde ettiler ve sonra elde etikleri hakikatlerin tanımını kelam kalıbına dökerek insanlara sundular. Ayriyeten irfanın teorik ve pratik ...
  • ‘İnsan öldüğü zaman Allah’a döner’ dediğimizde yaşarken onun Allah’tan uzak olduğunu mu kastediyoruz?
    8031 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Kur’an’daki bazı ayetlerde gelen Allah’a dönüş, yakınlaşmayla aynı manayı taşımıyor. Yakınlaşmanın maddi manası da Allah konusunda geçerli değildir. İnsanın ölümünden bahseden ayetler, bu dünyada Allah’tan uzaklaşma manasının anlaşılmasına neden olacak olan Ona yakın olma manasını değil, öldükten Allah’a döndüğümüz manasını kastetmektedirler. Allah’a dönüş demek maddi ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6332 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8094 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Amellerle Allah’ın onlar için vadettiği mükafatlar arasında uygunluk gözetilmiş midir?
    7336 Eski Kelam İlmi 2010/07/18
    Böyle mükafatları vadetmek ne İlahi adalete aykırıdır, ne de amelle sevap arasındaki uygunluğa; çünkü adaletin manasının, her şeyi kendi uygun olduğu yere koymak olduğunu söylersek, yani amelle sevap arasında uygunluk olması gerekli ise sözünü ettiğiniz yerlerde amelle sevap arasında uygunluk vardır. Zira:1- Böyle ...

En Çok Okunanlar