Gelişmiş Arama
Ziyaret
7600
Güncellenme Tarihi: 2012/04/04
Soru Özeti
İmamlar nezdinde Zürare’nin yeri ve şahsiyeti neydi?
Soru
İmamların nezdinde Zürare’nin azameti ne kadardı? Onun tüm rivayetleri kabul edilebilir mi?
Kısa Cevap

Zürare imamların (a.s) sahabelerinden olup onların nezdinde büyük bir yer ve makama sahipti. Kendisi icma ashabından sayılmaktadır ve imamların sahabeleri nezdinde kendisinin güvenilirliği ve doğru sözlülüğü hakkında icma ve görüş birliği vardır. Her ne kadar kendisini yeren bir takım rivayetler nakledilmişse de rivayetlerin bir arada değerlendirilmesiyle son tahlilde onun gerçek anlamda imamların en büyük sahabelerinden bir olduğu neticesine ulaşılabilir.

Ayrıntılı Cevap

Zürare b. A’yan Şibani İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) en büyük sahabelerinden biridir ve bu iki imamdan rivayet nakletmiştir.[1] Zürare’nin ailesinin soyu “Rum” diyarlarına uzanmaktadır. Babası Rum ahalisinden olup Beni Şiban’da köle olarak yaşamaktaydı ve Kur’an’ı öğrendiği için onlar tarafından özgürleştirilmiştir.[2] Şeyh Tusi’nin belirttiği üzere A’yan ailesi Şia’nın meşhur ailelerinden sayılıp birçok rivayet, kitap ve usul geride bırakmıştır.[3] Necaşi, Zürare’nin özellikleri hakkında şöyle yazmaktadır: “Kendi zamanında imamların sahabelerinin önde geleni ve büyüğü idi. O büyük bir kari, fakih, mütekellim, şair ve edip idi ve tüm iyi sıfatlar kendisinde toplanmıştı. Zürare’nin söylediği ve naklettiği her şey doğru ve sahihtir.”[4]  Kendisi icma ashabından sayılmaktadır ve imamların sahabeleri nezdinde kendisinin güvenilirliği ve doğru sözlülüğü hakkında icma ve görüş birliği vardır.[5] “Keşi” kitabında İbn. Kuluye’den ve onun da İmam Kazım’dan (a.s) naklettiği bir hadise yer vermektedir: “Kıyamet gününde Muhammed b. Abdullah’ın (s.a.a) ahdine vefa gösteren ve onu çiğnemeyen sahabeleri nerededir diye bir ilanda bulunulacaktır. Selman, Mikdad ve Ebuzer ayağa kalkacaktır. Ardından İmam (a.s) İmam Bakır ve İmam Sadık’a (a.s) kadar olan imamların ismini sayar ve İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) ahdine vefa gösteren ve onu çiğnemeyen sahabeleri nerdedir diye buyurur. İşte o zaman bir grup ayağa kalkar ve Zürare de onların içinde yer alır.”[6] Ama bazı rivayetlerde Zürare hakkında bir takım hususlar zikredilmiş ve İmam (a.s) onu yermiş ve kendisinden uzak ve rahatsız olduğunu belirtmiştir. Ebu Basir, İmam Sadık’tan «الذين آمنوا و لم يلبسوا إيمانهم بظلم‏»[7] ayeti hakkında sorar ve İmam ey Ebu Basir men ve sen bu zulümden Allah’a sığınmalıyız, bu ayetin örneği Zürare, Ebu Hanife ve arkadaşlarıdır.[8] İmam Sadık’ın (a.s) Zürare hakkındaki bu görüşü sonraları kendisi tarafından temelden inkâr edildi ve kendisinin Zürare’yi yerme hakkında söylediği rivayetlerin onun canını korumak için olduğunu gösterdi. Abdullah b. Zürare’nin İmam Sadık’tan naklettiği üzere İmam kendisine şöyle buyurur: “Babana (Zürare) selam söyle ve de ki benim kendisine yönelttiğimi eleştiriler gerçekte onu korumak içindir; zira düşmanlarımız kendisini övdüğümüz ve methettiğimiz her şahsa saldırmakta eziyet etmekte ve hatta muhtemelen onu öldürmektedir. Kendisinin bize olan mensubiyeti sebebiyle halk ve Ehli Beyt düşmanları tarafından rahatsız edilmemesi için ben onu yerdim. Allah’a yemin olsun ki Zürare benim en üstün ashabım ve babamın en üstün ashaplarındandır.”[9] Zürare hakkında nakledilen övücü ve yerici rivayetlerin arasındaki tezadı gideren bu tür rivayetler nedeniyle, tüm âlim ve fakihler Zürare’yi büyük saymış ve onu imamların en büyük (a.s) ashaplarından saymışlardır. Allame Hilli bu iki grup rivayeti bir araya getirerek şöyle demiştir: Keşi’nin naklettiği yerici rivayetlere rağmen (övücü rivayetlerin onlarla birleştirilmesiyle) bu şahsın rivayetleri benim için makbuldür.”[10] Allame Muhsin Emin de her iki grup rivayete dikkatle Zürare’yi büyük sayan ve şahsiyetini öven birçok âlimin ismini kitabında zikretmektedir.[11] Son olarak her ne kadar Zürare güvenilir şahsiyetlerden ve imamların büyük ashaplarından olsa da bir rivayetin kabulünün değişik hususlara bağlı olduğunu hatırlatırız. Örneğin eğer bir rivayet makbul olacaksa metin ve rivayetin söylenmiş olmasıyla ilgili meselelere ek olarak, senette mevcut olan tüm fertler güvenilir ve mutemet olma derecesinde olmalıdır. Senette salt bir güvenilir şahsın olmasıyla onun doğruluğuna hükmedilemez. Yalancı ve sahtekâr bir şahsın kendi haberini Zürare gibi şahsiyetlere isnat etmesi muhtemeldir. Dolayısıyla senetteki bireylerden biri sıfatıyla Zürare’nin güvenilir olmasını temel alarak söz konusu rivayet veya rivayetleri kabul etmek kesinlikle mümkün değildir.            

 


[1] Tusi, Muhammed b. Hasan, Rical-i Tusi, s. 337, İntişarat-ı Hayderiye, Necef, 1381 k.

[2] Amıli, Muhsin Emin, A’yanu’ş-Şia, c. 7, s. 46, Daru’t-Taaruf, Beyrut, 1406 k.

[3] Tusi, Muhammed b. Hasan, Fihrist-i Tusi, s. 209, el-Mektebetü’l-Mürtezeviye, Necef, Bi Ta.

[4] Necaşi, Ahmed b. Ali, Rical-i Necaşi, s. 175, İntişarat-ı İslamî, Kum, 1407 k.

[5] Keşi, Muhammed b. Ömer, Rical-i Keşi, s. 238, Danışgah-ı Meşhed, 1348 ş.

[6] Rical-i Keşi, s. 9, hadisin özeti.  

[7] En’am, 82.

[8] Rical-i Keşi, s. 146.

[9] Rical-i Keşi, s. 138.

[10] Hilli, Hasan b. Mazhar, el-Hulase, s. 76, Daru’z-Zahair, Kum, 1411 k.

[11] A’yanu’ş-Şia, c. 7, s. 51.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar