Gelişmiş Arama
Ziyaret
50217
Güncellenme Tarihi: 2011/05/23
Soru Özeti
Tarık’ın kurandaki anlamı nedir?
Soru
Tarık süresindeki “Tarık” kelimesinin anlamı nedir?
Kısa Cevap

Tarık etimolojik olarak "t-r-k" kökünden, "berk" vezninde olup dövmek ve bastırmak anlamındadır. Arapçada yola “tarik” denilmesinin nedeni de bu manayı içerdiği içindir. Zira yer yolcuların gidip gelmesiyle ayaklarının altıda dövülerek basılıyor. Arapça dilinde çekiç anlamında olan “mitrake” de onunla demir ve benzer şeyler dövüldüğü için “mitrake” deniliyor. Geceleri, kimsenin evlere girememesi için evlerin kapıları sahipleri tarafından kilitleniyor. Dolayısıyla birisi geceleri kapısı kilitlenmiş olan evlerden her hangi birisine girmek istediği zaman o evin kapısını çalması gerekiyor. Kapıyı çalan kişiye Arapçada “Tarık” denilmektedir. Bu kişiye “Tarık” denilmesinin nedeni de onun bu eyleminde dövme anlamı var olduğu içindir.

Kuranın kendisi burada “Tarık”ı tefsir ediyor ve şöyle diyor: Gecedeki bu misafir o parlayan yıldızdır. Göklerde zahir olunuyor. Yükseklik bakımından gökyüzüne çok yakındır. Bu yakınlık o derecededir ki adeta gökyüzünün tavanını deliyormuş şeklinde kendini göstermektedir. Onun nuru ve parlaklığı karanlıkları yırtacak ve gözleri kamaştıracak şekilde şiddetlidir. (teveccüh edilmelidir ki “Sakip” etimolojik olarak “s-k-b” kökünden gelmektedir. “S-k-b” de mana itibariyle delmek anlamındadır).

Bu ayette zikir edilen gezegenden maksat acaba has ve belli bir gezegen midir? Örneğin Süreyya yıldızı gibi (ki gökyüzündeki yüksekliği ve uzaklığı dikkate alınmış dolayısıyla o zikredilmiştir). Yoksa (gözümüzü kamaştıracak şeklinde yıldızların parlaklığı dikkate alarak) Zuhal, Zühre, ve şuhab gibi gezegenler mı kast edilmiş?. Veyahut gökyüzünde var olan bütün yıldızlara mı maksattır? Bu bağlamda farklı tefsirler zikredilmiştir. Ancak "tarık" ayetinden sonraki ayette "tarık" "necm-i sakip" şeklinde tefsir edilmiş olması "tarık"tan mutlak bir yıldızın kast edilmediği, bilakis pırıltısıyla insanların gözünü kamaştıracak, karanlıkların perdesini yırtarcasına parlayan bir yıldız türünün kast edildiği anlaşılmaktadır. Bazı rivayetlerde de "tarık", güneşin manzumesinde yer alan "Zuhal" yıldızına tefsir edilmiştir.[1]



[1] MEKARIM, Şirazi, "tefsiri nümüne", c. 26, s. 360, 361.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Nafile namazlarını hangi zamanlarda kılmak gerekir?
    10819 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Nafile namazlarını kılmak, farz namazları kılmak için hazırlık oluşmasına ve insanda farzları ve farz namazları yerine getirmeye dönük bir rağbet meydana gelmesine neden olur. Nafilenin en önemli etkisi, yakınlık hadisi adındaki hadiste belirtilen şeydir: İmam Sadık (a.s) büyük atası Peygamberden (s.a.a), Peygamber (s.a.a) Cebrail’den ve Cebrail de Yüce Allah’tan ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    21213 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...
  • İslam ve imanın şartları nelerdir?
    10868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/07/17
    İslamın ve imanın dereceleri vardır. Şehadetyni yani ‘Eşhedü en la ilahe illallah’ ve ‘Eşhedü enne Muhammeden Resulullah’ı söyleyen herkes Müslümandır ve bu İslamın ilk derecesidir. Dolayısıyla kendisinin ve çocuklarının bedeninin pak olması, Müslüman kadınla evlenmesi, Müslümanlarla yaptığı ticaretin doğru oluşu, mal, can ve ırzının haram ve özel ...
  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    8092 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    9152 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • Mekke’de putperestlik ne zaman ve kimin tarafından başlatıldı?
    30563 تاريخ بزرگان 2011/03/03
    Huzâa kabilesi Allah’ın evinin yöneticiliğini üstlendikten sonra onlardan Amr bin Luhey bu sorumluluğu alan ilk kişi oldu. Luhey’in adı Haris bin Amir’di. Amr, İbrahim (a.s)’ın dinini değiştirdi ve halkı putlara tapmaya tahrik etti. Bir rivayete göre o, Şam’a gittiğinde orada bir grubun putlara tapındığını gördü. Onlar Amr’a Kabe’ye ...
  • Kuran ve hadis ışığında Tıp etiği ilke ve gereklilikleri nelerdir?
    2051 بیشتر بدانیم 2020/01/19
  • Peygamberin (s.a.a) ve İmamlar’ın (a.s) sarıklarının rengi neydi?
    40341 Masumların Siresi 2011/12/10
    Birçok millet ve kavim, hatta günümüz modern dünyasında bile insanlar birbirlerini tanımak ve irtibat kurmak amacıyla çeşitli alametler kullanırlar. Seyyidler, tarihi olaylar, mezhepsel, toplumsal vb. nedenlerden dolayı özel bazı şiar ve alametlere sahiptirler. Dini açıdan seyyidlerin siyah sarık giymeleri cedleri Resul-i Ekrem’in (s.a.a) siyah sarık giymesinden kaynaklanmaktadır. ...
  • Eğer İslam sevgi ve şevkat dini ise Kuran’ı Kerim de geçen şiddet içeren ayetler hangi anlama gelir?
    2220 دین اسلام 2020/01/19
  • Neden hikmet-i meşşa eşyayı birbirine zıt, ama hikmet-i mütealiye teşkik-ül vücud (varlığı dereceli) olarak kabul ediyor?
    7669 İslam Felsefesi 2010/03/13
    Bu mesele filozofların bakış açılarına ve onların varlık felsefesi ekollerine bağlıdır. Meşşa filozoflarına ait olduğu söylenen ve ‘vücud ve mevcudun çokluğu’ diye bilinen görüşün özeti şudur: Varlıkların çokluğu inkar edebilecek bir şey değildir. Bu yüzden onların her biri kendilerine has varlıklar olacaklardır. Varlık gerçeği ...

En Çok Okunanlar