Gelişmiş Arama
Ziyaret
5665
Güncellenme Tarihi: 2010/09/21
Soru Özeti
Acaba bireysel fıkıhta uzmanlık siyasal (hükümetsel) fıkıhta uzman olabilmek için gerekli mukaddime midir?
Soru
Şii hükümetin, program bağlamında ihtiyaçları gidermek için kâmilen bireysel fıkhın baplarında müçtehit olma mecrasından mı geçiyor? Mesela: “müdüriyet fıkhını”, namaz ve oruç meselelerinde müçtehit olan bir kimse mi sadece tahsil etmeli ve üretim yapması gerekiyor? Veya içtihadın akli ve kalbi araçlarla (usul ilmi, hadis ilmi, kurana musallat olama ve…) donanmak bireyi (risale-i ameliye olarak yazılan) “Tevziul mesail” şeklindeki risalelerde konu edilen baplarından müstağni mi ediyor? Kişinin bireysel fıkıh alanında hazırda bulunması sadece siyasal konularda yapacağı içtihatta istifade edilen kanunları kullanma bağlamında maharet, temrin ve alıştırmak için midir?
Kısa Cevap
İslami fıkıh bir biriyle irtibatlı ve iç içe girmiş birçok bilimlerin bütündür ki onun her bir bölümünü bir diğerinden müstakil bir ada şeklinde dikkate alıp sadece bir bölümünde yetişip uzmanlaşmak mümkün değildir.
Elbette doğal olarak şu imkân mevcuttur ki bazı dini düşünürler fıkhın has bir bölümünde yapmış oldukları çalışma ve araştırma nedeniyle söz konusu bölümde (konuda) görüşleri daha dakik olabiliyor. Ama bu onu fıkhın diğer alanlarında mütehassıs olmaktan tamamen müstağni ediyor anlamına gelmiyor.
 
Ayrıntılı Cevap
Böyle bir benzerlik diğer bilim dallarında da vardır. Örneğin; vazifesi binanın malzemesini yapmak, binanın yapımını kontrol ve müdüriyetini yapmak olup mimarlık (inşaat mühendisliği) bölümünde uzmanlık yapmış birisini düşünüz. Bu alanda uzmanlık yapmış bir kimse binanın yapılışında gereken malzemeyle irtibatlı olan her türlü konuda ve binanın üzerinde etkili olan amillerin hepsinde gerekli ve yeterince mütehassıs olması gerekiyor. Ta ki mimarlıktaki bilgisini doğru ve en iyi bir şekilde kollanabilsin.
İnsan bedeninin muhtelif organlarının her birisiyle alakalı gereken bilgiye sahip olmayan bir tabip, insan bedeninin organlarını doğru bir şekilde müdüriyet yapma görevini üstlenmiş olan bir beyin mütehassısı olarak kendini tanıtamaz.
İnsanların bireysel ve toplumsal dini vazifelerini müdüriyet etme konusunu üstlenmiş ve vazifeler arasında, camiadaki bireylerin mesuliyet ve hukuklarında teadülü sağlama mesuliyetini taşıyan siyasal fıkıh (fıkhi hükümeti) kesinlikle muhtelif maharetlere sahip olması gerekiyor. Bunlardan birisi de bireysel fıkıh hakkındaki maharettir. Açıktır ki bireysel fıkhın yanı sıra siyasal fıkıhta mütehassıs olmakta da başka bilgilere niyaz var. Dolayısıyla siyasal fıkhı kâmilen bireysel fıkıhtan müstakil değerlendirilemez.
 
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    25668 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Anne ve babanın isteğine amel etmenin ölçüsü nedir?
    9828 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Anne ve babaya yapılan eziyetler; onları kızdırmak, incitmek ve hatta ikisinden birisi dahi olsa da anne ve babanın hatırını kırmaktan ibarettir. Bu konuda ayet ve rivayetlerin incelenmesiyle şöyle bir netice alınabilir: Anne ve babanın isteklerine amel edilmesi farz olan hakların ölçüsü, ahlaki açıdan bu hakların yerine getirilmesiyle ...
  • İmam tanınmadığı takdirde cemaat namazının hükmü nedir?
    5569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Cemaat imamının şartlarından biri de onun adil olmasıdır[1] ve bu adalet cemaat imamında görülmeli ve ispat edilmelidir.[2] "Adalet" insanı büyük günah işlemekten ve küçük günahı tekrarlamadan alıkoyan batındaki bir Allah'tan korkma haletidir. ...
  • Ürün satışında özelliklede el sanatları çalışmalarında ne miktar kazanç elde etmek caizdir?
    3742 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/17
    Saygıdeğer okurumuz, Cevap olarak İslam İnkılabı Dini Liderine sorulmuş olan fıkhi soruya dikkatinizi çekmek isteriz; Soru: Bendeniz elektronik eşyaları üreten biriyim, Acaba ürünlerimi arz talep çerçevesinde istediğim her fiyata satabilir miyim? Cevap: Devletin fiyat tayin etmediği ürünleri alıcı ve satıcının anlaştıkları ve alıcıya haksızlık olmayacak şekilde satılabilir ...
  • Tahtel Hanekten (Çene altı)Maksat nedir?
    7561 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/10/09
    Namaz esnasında (sarığın bir ucuyla) çene altını bağlamanın sünnet olduğu hakkında her hangi bir rivayet elimizde yoktur. Sadece şeyh Saduk “Men la Yahdurul-Fakih” adlı kitabında bu amelin meşhur oluşunu kendi şeyh ve üstatlarına nisbetlendirmiş. Ama yolculukta veya her hangi bir ihtiyacı gidermek peşinde olduğu esnada çene altını ...
  • Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
    5927 Eski Kelam İlmi 2012/03/12
    Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize ...
  • Eğer birisi kuranla yemin eder ve sonra yeminine uymazsa günah işlemiş olur mu?
    15788 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Yemin etmenin bir takım şartları vardır. Bütün bu şartlar tahakkuk bulduğu zaman yemin eden kişi ettiği yeminine amal etmekle yükümlüdür. Bu durumda yeminine amel etmezse kefaret gerekecektir. Ama söz konusu olan şartlardan her hangi birisi tahakkuk bulmazsa yemin gerçekleşmemiş oluyor ve dolayısıyla ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    19810 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Berzah âleminde ilmî tekâmül gerçekleşebilmektedir, ama amelî tekâmül mümkün değildir. Bu konu felsefî açıdan ispat edilebilir mİ?
    11102 İslam Felsefesi 2012/01/23
    Kur’an ve rivayet açısından berzah eksenli tekâmül kabul edilmiş bir konudur. Felsefe de buna değinmiş ve onun hakkında değişik bahisler dile getirilmiştir. İnsanın berzah âleminde farzları yerine getirerek ve haramlardan sakınarak daha yüksek bir tekâmüle ulaşması anlamında olan ilmî tekâmülün mümkün olmadığını ilkönce hatırlatmak gerekir; çünkü berzah âlemi yükümlülük ...
  • Bu devirde temizliğe riayet etmemize rağmen, adet görme guslünün felsefesi nedir?
    6335 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/05/16
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanların maddi ve manevi maslahat ve menfaatleri korumak için oluşturulmuş ve bundan başka hiçbir hedef gözetilmemiştir. Yüce Allah bu hükümler ile insanlar için hem manevi hem de cismani taharet ve temizliğin sağlanmasını istemektedir. Esasen guslün ve adet guslünün hikmet ve sırları, zahiri ...

En Çok Okunanlar