Gelişmiş Arama
Ziyaret
74788
Güncellenme Tarihi: 2011/04/28
Soru Özeti
İnsan yeniden evleneceği zaman ilk eşinden izin mi alması gerekir? Birisine ilgi duymadan yapılan evliliğin akdi doğru mudur?
Soru
İnsan yeniden evleneceği zaman ilk eşinden izin mi alması gerekir? Birisine ilgi duymadan evlilik yapılırsa okunan akit sahih olur mu?
Kısa Cevap

İslam’da daimi olarak aynı zamanda dört kadınla evlenmek caizdir. Erkeğin daimi eşi varsa bu eşin erkek kardeşinin kızıyla veya kızkardeşinin kızıyla evlenmek istemesinin dışında ondan izin alması şart değildir. Ama kadın akitte kocası başka kadınla evlenmesin diye şart koşarsa, bazı fakihlere göre böyle bir şart doğrudur ve erkek buna aykırı davranamaz. Ancak yeni aileyi koruma kanuna göre erkeğin daimi bir eşi varsa özel şartların dışında başka bir kadınla evlenemez. Sorunun ikinci kısmına gelince, insan evliliğini sevgi üzerine kurmaya çalışmalıdır. Sevgi yoksa onun doğması için uğraşmalıdır. Ancak insan evlenirken hangi niyetle evlendiği konusunun evliliğin doğruluğunda etkisi yoktur. Fakat Allah için yapılan her amelin Allah katında sevabı vardır.

Evet eğer istenmeden olursa o zaman konu değişir. Kelimet-ut Takva adlı kitapta şöyle yazar: Akit, tarafların isteksiz olması halinde de doğrudur. Yani birisini başkasına nikah akdi okuması için zorlarlarsa böyle bir akit doğrudur. Ve o şahıs vekalet akdini okumaya zorlandığında akit inşa kastı vb. gibi doğruluk şartlarını taşırsa bu zorlama aktin batıl olmasına neden olmaz. Ama birisi kendisi için nikah akdi okumaya zorlanır ve bu zorlama halinde inşa kastı olursa böyle bir akit doğru değildir. Zorlama ortadan kalktıktan sonra ona razı olur ve izin verirse akit sahih olur ve işleme girer. Burada zorlanan kişinin kadın veya erkek olması arasında fark yoktur.  

Ayrıntılı Cevap

İslam erkeğe aynı zamanda dört kadına sahip olmayı izin vermiştir. Erkeğin daimi eşi varsa onun erkek kardeşinin kızıyla veya kızkardeşinin kızıyla[1] evlenmek istemesinin dışında ondan izin alması şart değildir. Ama kadın akitte kocası başka kadınla evlenmesin diye şart koşarsa, bazı fakihlere göre[2] böyle bir şart doğrudur ve erkek buna aykırı davranamaz. Ancak yeni aileyi koruma kanunu şöyledir:[3] Erkeğin daimi bir eşi varsa şu şartların dışında başka bir kadınla evlenemez:

1. İlk karısının rızası.

2. İlk eşin cinsel ilişkide vazifesini yerine getirememesi.

3. Kadının erkeğin cinsel isteğine karşılık vermemesi.

4. İlk eşin delilik veya tedavisi zor hastalıklara yakalanması.

5. Kadının hapise düşmesi.

6. Kadının uyuşturucu bağımlısı olması.

7. Kadının kısır olması.

8. Kadının evi terketmesi vb. gibi.

Öte yandan günümüzde akitnamelerde gelen ‘kadın boşanma talebinde bulunabilir’ şartı erkek ilk eşinin rızası olmadan ikinci eş almak istediği zaman geçerlidir.[4]

Ancak evlilik ilahi ve sürekli bir bağ olup, onun hedeflerinden biri şehveti kontrol etmektir. Sükunet, neslin çoğalması vs. şeylerde onun hedeflerinin içinde yer almaktadır. Öyleyse eş seçerken dikkatli olmalı, duygu ve sevgi yüklü kalıcı bir ortak yaşam için ortam hazırlanmalı ve evliliğin temeli sevgi ve alaka üzerine kurulmaya çalışılmalıdır. Evlilik sevgi üzerine olmazsa sevginin doğması için çaba harcanmalıdır. Açıktır ki, insanın hangi niyetle evlendiği evliliğin doğruluğunda etkisi yoktur. Fakat Allah için yapılan her amelin Allah katında sevabı olduğuda bilinmelidir.

Evet eğer istenmeden olursa o zaman konu değişir. Kelimet-ut Takva adlı kitapta şöyle yazar: Akit, istenmeden de olsa doğrudur. Yani birisi başkasına nikah akdi okuması için zorlanırsa böyle bir akit doğrudur. Ve o şahısın vekalet akdini okumaya zorlanmasında inşa kastı gibi aktin diğer doğruluk şartlarını da taşırsa akit batıl olmaz. Ama birisi kendisi için nikah akdi okumaya zorlanır ve bu zorlama halinde inşa kastı olursa böyle bir akit doğru değildir. Eğer zorlama ortadan kalktıktan sonra ona razı olur ve izin verirse akit sahihtir ve işleme girer. Zorlanan kişinin kadın veya erkek olması arasında fark yoktur.[5]

Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani bu soruya şöyle cevap vermiştir:

1. Erkek ikinci evlilik yapmak istediğinde eğer birinci eşin erkek veya kız kardeşinin kızlarından biriyle evlenmek isterse eşinden izin almak zorundadır.

Eğer evlilik akdinde kadın eşinin izniyle ikinci bir eş alabilir diye şart koşarsa, erkeğin bu şarta uyması farzdır, ama uymaz ve eşinin izni olmadan nikah kıyarsa bu nikah yanlış değildir. Ancak İslam ülkesinin kanunu (velayet-i fakih düzeninde) bu nikah batıl sayılırsa o ayrı bir konudur.

2. Evlilikte kalben ilgi duymak, her ne kadar evliliğin devamı için gerekli olsa da evliliğin doğruluğuna zarar vermez.

İlgili cevap: 3103 (site:3368).



[1]- İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail (Şerhli), c.2, s.466.

[2]- Değerli taklit merciilerinin ‘birinci eş, kocasına yeniden evlenme konusunda kendisinden izin almayı şart koşabilir mi veya kadın, kocasına ikinci kere evlendiğinde boşanmak için kendisini vekil olma şartını getirebilir mi?’ sorusuna verdikleri cevaplar şöyledir:

Ayat-i İzam Behcet, Hamanei, Fazıl, Mekarim ve Nuri: Hayır, bu şart geçerli değildir. Ancak ‘eğer erkek ikinci evlilik yaparsa kadın kendisini boşamak için kocasının vekili olabilir’ şartını koşabilir. (İmam, İstiftaat, c.3, Evlilik Hükümleri, 55. soru; Ayetullah Mekarim, İstiftaat, c.2, 907. Soru; Ayetullah Hamanei, İstiftaat, 7. Soru; Ayetullah Fazıl, Cami-ul Mesail, c.1, 1533. Soru; Ayetullah Nuri, İstiftaat, c.2, 637. soru ve Tevzih-ul Mesail, mesele: 2534; Ayetullah Behçet’in bürosu. Porsiman programından faydalanılmıştır.)

 Ayat-i İzam Tebrizi, Sistani ve Safi: Evet böyle bir şart doğrudur. Evlendikten sonra erkek bu şarta amel etmez ve ikinci bir evlilik yaparsa günah işlemiştir. (Ayetullah Sistani, Minhac-us Salihin, c.2, mesele:333; Ayetullah Tebrizi, Minhac-us Salihin, c.2, mesele:1395; Ayetullah Safi, Cami-ul Mesail, c.2, 5221. (Porsiman yazılım programından faydalanılmıştır.))

Ayetullah Vahid Horasani: Farz ihtiyata göre bu şart geçerli değildir. Ancak ‘eğer erkek ikinci evlilik yaparsa kadın kendisini boşamak için kocasının vekili olabilir’ şartını koşabilir. (Minhac-us Salihin, c.3, mesele:9531. (Porsiman yazılım programından faydalanılmıştır.))

[3] -Seyyid Hüseyin Safayi, Hukuk-u Hanevade, s.101, 12. Baskı, Neşr-i Mizan, Yaz:1386 h.ş.

[4]- a.g.e. s.512.

[5]- Kelimet-ut Takva, c.7, s.31, mesele:71.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Muta hakkında rivayet edilen bütün rivayetler güvenilir midir?
    10347 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/19
    Kuranı kerimde geçici evliliğin caiz oluşu ilan edilmiş olan islami sünnetlerdendir. Bu sünneti hasene, Peygamber Efendimiz (s.a.a) zamanında ve birinci halifenin halifelik süresinde ve ikinci halifenin döneminin belirli bir kesiminde de İslam toplumu içinde uygulanılıyor. Bu durum ...
  • Şia'nın, bazı İmamlarının imametini kabul etmeyen Fethiye ve Vakifiye gibi fırkaların adaleti hakkındaki görüşü nedir?
    7165 Eski Kelam İlmi 2011/05/23
    Şialar Müslümanların dini kaynağı olan kuranı kerime ve güvendikleri hadislere dayanarak bütün sahabelerin aynı seviyede olmadığını savunur ve onları üç ayrı grupta değerlendiriyor: Bir grubu köklü ve güçlü bir imana sahip olduğunu, İkinci grubu imanında gevşek ve zayıf, üçüncü grubu ise münafık ...
  • Allah, taklit üzere Müslüman olmayı kabul eder mi?
    7488 Eski Kelam İlmi 2009/08/25
    Ahirette inancımız hakkında sorulan soruya “Atalarımızı taklit edip onları körü körüne takip ettik” demekten başka bir cevabımız yoksa bu cevap geçerli olmaz. Çünkü böyle bir durum insanın fıtrat ve yaratışına da aykırıdır. İnanç, ilim ve yakin üzerine olmalıdır. Elbette bu ilim ve yakini insan bir bilenin ...
  • “Um” olarak adlandırılan Kuran’ın ilk nüshası neredeydi ve nasıl toplatılmıştır?
    3894 Tefsir 2019/01/22
    Kuran’ın toplatılmasıyla ilgili üç görüş bulunmaktadır: Kuran’ı Kerim İslam Peygamberi (s.a.a)’in zamanında hazretin denetimi altında kendisi bizzat yazmamış olsa da ilahi hidayet ışığında bir araya getirilmiştir. Elimizdeki Kuran İmam Ali (a.s) tarafından Peygamberi Ekrem (s.a.a)’in vefatından sonra evden dışarı çıkmadığı dönemde bir araya ...
  • Apolet almak için kendi şehirleri dışında başka bir şehre giden askerlerin namaz ve oruç durumları nasıldır?
    5658 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Acaba irfan bağlamında Nehcü’l Belağa’da numuneler mevcut mudur?
    6600 Pratik İrfan 2012/07/21
    İrfan, imamların nazarında pratik ve teorik irfan olmak üzere iki kısma ayrılmamaktadır ve onların sire ve lisanlarında pratik irfan teorik irfandan ayrı değildir; zira onlar pratik irfanla hakikatlerin tanımını elde ettiler ve sonra elde etikleri hakikatlerin tanımını kelam kalıbına dökerek insanlara sundular. Ayriyeten irfanın teorik ve pratik ...
  • ‘İnsan öldüğü zaman Allah’a döner’ dediğimizde yaşarken onun Allah’tan uzak olduğunu mu kastediyoruz?
    8031 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Kur’an’daki bazı ayetlerde gelen Allah’a dönüş, yakınlaşmayla aynı manayı taşımıyor. Yakınlaşmanın maddi manası da Allah konusunda geçerli değildir. İnsanın ölümünden bahseden ayetler, bu dünyada Allah’tan uzaklaşma manasının anlaşılmasına neden olacak olan Ona yakın olma manasını değil, öldükten Allah’a döndüğümüz manasını kastetmektedirler. Allah’a dönüş demek maddi ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6332 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8094 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Amellerle Allah’ın onlar için vadettiği mükafatlar arasında uygunluk gözetilmiş midir?
    7336 Eski Kelam İlmi 2010/07/18
    Böyle mükafatları vadetmek ne İlahi adalete aykırıdır, ne de amelle sevap arasındaki uygunluğa; çünkü adaletin manasının, her şeyi kendi uygun olduğu yere koymak olduğunu söylersek, yani amelle sevap arasında uygunluk olması gerekli ise sözünü ettiğiniz yerlerde amelle sevap arasında uygunluk vardır. Zira:1- Böyle ...

En Çok Okunanlar