Gelişmiş Arama
Ziyaret
8642
Güncellenme Tarihi: 2011/07/20
Soru Özeti
Acaba hazreti İsa (a.s.) hazreti Muhammedin geleceği hakkında (kendi kavmine) müjde vermiş miydi? Acaba hazreti İsa yalanız bana iman edenler cennete gireceklerdir şeklinde bir söz söylemiş miydi? Yoksa İncil tahrif mi edilmiş?
Soru
Saf suresinin 6. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır: Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti”. Buradan yola çıkarak sormak istediğim soru şu: Neden Hıristiyanlar buna inanmıyorlar? Neden hazreti İsa (a.s.) İncil’de yalanız bana iman getirin ve kim bana iman ederse cennete girecek demiş? Yoksa İncil tahrif mi edilmiş?
Kısa Cevap

Kuranı kerim hazreti İsa’nın (a.s.) hazreti Muhammedin ki, ismi Ahmet’tir geleceği hakkında müjde verdiğini apaçık söylemektedir. Ama İslam Peygamberinin geleceği hakkında vermiş olduğu müjde hali hazırda var olan İncilin kendisinde miydi, onun dönemindeki İncil’de miydi? Bu artık farklı bir konu başka yerde araştırılması gerekir. Hemen belirtelim ki bu hususta aşağıdaki adrese müracaat edebilirsiniz: Nemaye: beşaret ameden hazreti Muhammed (s.a.a.) der İncil, sual 2924 (sayt: 3129).

Hazreti İsa (a.s.) döneminde gerçekten kendisine iman etmiş ve Onun getirmiş olduğu düsturlara amel edenler gerçekten cennete gireceklerdir. Elbette bilinmelidir ki hazret İsa’ya (a.s.) gerçekten ve kâmil bir şekilde iman etmek onun getirmiş olduğu tüm düstur ve öğretilerine iman getirmek demektir. Ahmet adında gelecek İslam peygamberinden haber vermesi de bu öğretilerden birisidir. Dolayısıyla buna da iman etmeleri lazım.  

İncil konusunda şu noktalara teveccüh etmek gerekir: Bir: günümüzde mevcut olan İncil hazreti İsa (s.a.) döneminde ilahi vahiy şeklinde inen İncil değil, bilakis bu İncil hazret İsa’nın (s.a.) yaranları veya ondan sonra dünyaya gelen kimseler tarafından telif edilmiş bir İncil’dir. İki: Mevcut İncil’de inkâr edilmeyecek kadar açık tahrifler var olmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Kuranı kerim şöyle buyurmaktadır: “Hani, Meryem oğlu İsa, “Ey İsrailoğulları! Şüphesiz ben, Allah’ın size, benden önce gelen Tevrat’ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek, Ahmed adında bir peygamberi müjdeleyici (olarak gönderdiği) peygamberiyim” demişti. Fakat (İsa) onlara apaçık mucizeleri getirince, “Bu, apaçık bir sihirdir” dediler[1]

Buna binen hazreti İsa (a.s.) son peygamber olmamış. Bilakis iki peygamber arasında gelen bir peygamberdir. Hazreti Musa’nın nübüvveti ve Onun getirmiş olduğu kitabı yani Tevrat’ıyla İslam peygamberinin nübüvveti ve onun getirmiş olduğu kitabı yani kuran arasında bir bağ kurmuş. İlahi risalet ve ilahi rehberler arasında çelişki ve tezat yok ve olamaz. Bilakis bir sonraki peygamber, getirmiş olduğu kitabın içerikleriyle bir önceki peygamberin getirmiş olduğu kitabın içeriklerini kâmilleştiriyor.[2] Hazreti İsa’nın kendisi de has bir zamana ait Allahın peygamberi olduğundan öte başka bir iddiada bulunmamıştı.

Ama İslam Peygamberinin geleceği hakkında vermiş olduğu müjde hali hazırda var olan İncilin kendisinde miydi, onun dönemindeki İncil’de miydi yoksa başka bir yerde miydi? Bu artık farkı bir konu ayrı araştırılması lazım. Bu hususta aşağıdaki adrese müracaat edebilirsiniz: Nemaye: Beşaret ameden hazreti Muhammed (s.a.a.) der İncil, sual 2924 (sayt: 3129).

Şüphesiz hali hazırda Hıristiyanların elinde bulunan İncil kitabı büyük ilahi Peygamberlere inen kitap türünden değildir. Hali hazırda mevcut olan bu İncilleri yüzeysel bir mütalaayla mütalaa edilirse bu kitapların hazreti İsa’nın yaranları veya onlardan sonra dünyaya gelen kimseler tarafından toplatılmış ve telif edilen konular bütününden oluştuğu kolayca anlaşılır. Hazreti İsa’nın bazı öğretilerinin bir kısmı ve semavi olan kitapların öğretilerinden de bir bölümü onların (peygamberlerin) takipçilerinin sözlerinin zımnında bu kitaplara intikal etmiştir. Bu durumun aynısı Tevrat için de geçerlidir. Bu nedenle ahdi kadim olarak bilinen Tevrat (ve ona bağlı olan kitaplar)da ve ahdi cedit olarak bilinen İncil’de (ve ona bağlı kitaplarda) zikredilen her şeyi tamamıyla kabul edemediğimiz gibi hepsini bütünüyle inkâr da edemiyoruz. Zira bu kitaplar bu iki büyük peygamberin sözleri ve başkalarının düşünce ve tefekkürleriyle karıştırılmış öğretilerden oluşmuşlar.

Bu nedenle eğer hali hazırda mevcut olan İncil kitabında İslam peygamberinin (s.a.a) geleceği hakkındaki verilmiş müjde yoksa bu ilk İncil’de ve hazreti İsa’nın öğretilerinde de yoktur olmasına delil olamaz. Bunun yanı sıra mevcut olan İncil’de bile büyük bir şahsiyetin zuhuruna, müjde veriyor şeklinde çok tabirler var olmaktadır ki bu tabirlerde belirtilmiş olan nişaneler İslam dini ve İslam dinini getiren hazreti Muhammed’in dışında başka hiç kimseye tatbik edilemez. Ama her halükarda Hıristiyanlıkta uzman olanların da itiraf ettiği gibi hazreti İsa’ya ait olan İncil’deki konuları veya hazreti İsa’nın kendi sözlerini diğerlerinin izafe ettikleri düşüncelerden ayırt etmek Hıristiyanların kaynaklarına göre imkânsızdır. Bu nedenler bunu teşhis etmek için kuran dışında başvurulacak hiçbir mercii ve kıstas söz konusu değildir. Zira kuranı kerim diğer ilahi kitaplara yönelik (muhaymin özelliğini) yani gözetleyici niteliğini taşıyor.[3]   

Ama hazreti İsa’nın şu sözüne; yani yalanız bana iman getirin ki cennete geresiniz” gelince şunu söyleriz. Burada teveccüh edilmesi gereken şu: Allah tarafından gönderilen her Peygamber kendi dönemindeki insanları hidayet etmek için bir din getirmiş ve o dönemin insanlarını o dine davet etmekle yükümlüdür. Bu nedenle o insanların manevi ecrini ve sevabını temin etmek zorundadır.  Bunun yanı sıra bu kelamın manası şudur: Hazreti İsa döneminde gerçekten hazreti İsa’ya (a.s.) iman getirip Onun düsturlarına amel edenler gerçekten cennete gireceklerdir.

Şüphesiz hazret İsa’ya (a.s.) gerçekten ve kâmil bir şekilde iman etmek Onun (a.s.) risaletini yerine getirme bağlamında insanlara tebliğ ettiği tüm düstur ve öğretilerine iman getirmek anlamındadır. Ahmet adında gelecek İslam peygamberinin müjdesini vermesi de iman edilmesi gereken öğretilerden birisidir.

Buna binaen hazreti İsa’nın bütün dediklerine ve özellikle Ahmet isminde gelecek peygamber hakkındaki sözüne iman etmiş olanlar günümüz dünyasında İslam dinine iman ve İslam dininin düsturlarına amel etmeleri gerekir. Zira Ahmet isminde müjdesini verdiği peygamber (tahriften korunmuş niteliğine sahip olan) kuran gibi bir mucizeyle İslam dinini insanlığa armağan etmiştir.

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adreslere müracaat edebilirsiniz:

1-   Nemaye: incili asri peyamber, sual şomarıyi 2664(sayt: 2862).

2-   Nemaye: tahrif napeziriyi kuran, sual şomareyi 453 (sayt: 486).            

 



[1]Ve iz kale 'isebnu meryeme ya beni israile inni resulullahi ileykum musaddikal lima beyne yedeyye minettevrati ve mubeşşirem biresuliy ye'ti mim ba'dismuhu ahmed, felemma caehum bilbeyyinati kalu haza sihrun mubîn”. (Saf, 6.).

[2] Tefsiri hidayet, c. 15, s. 379.

[3] İktibas ez sual şomareyi 2664 (sayt: 2862), nemaye: İncil asri peyamber.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Eğer servet yığmayı kınama hakkında nakledilmiş rivayetler doğruysa, insanların ve bazı âlimlerin servet yığması nasıl açıklanabilir?
    8198 Ekonımi Felsefesi 2012/11/06
    Birincisi, belirtilen rivayet her ne kadar senet açısından zayıf olsa da bu konuda bulunan diğer rivayetler göz önünde bulundurulduğunda senet zaafı giderilmektedir. Muhteva açısından bu rivayet ya meşru olmayan yollardan elde edilmiş veya humus ve zekât gibi mali yükümlülükleri yerine getirilmemiş servet yığmaya işaret etmektedir. İslam’da şer’i ...
  • Kur’an ayetleri ve celale isimleri taşıyan kullanışsız kâğıtları ne yapmak gerekir?
    5366 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Şeriata göre Kur’an ayetleri ve kutsal isimlere abdestsiz ve taharetsiz dokunulmamalı ve saygısızlık yapılmamalıdır.[1] (Mesela necis edilmemeli ve yakılmamalıdırlar vb.) Ama Kur’an ayetleri ve celale isimleri taşıyan gazete ve kullanışsız kâğıtların kesinkes yok edilmesi veya onları yok etmek için illa ...
  • Müslümanlar İran’ı fethettiklerinde neden İranlılara dinlerini özgürce seçme hakkını tanımadılar?
    11309 Yeni Kelam İlmi 2011/03/03
    Dinde zorlama mümkün değildir ve İslamın İran’da yayılışı, İranlıların zorla Müslüman oldukları iddiasını teyit etmemektedir. Aslında böyle bir şey özgürlükçü İranlıların yapılarına da uygun değildi ve olmayacaktırda. Örneğin Moğollar İran’a saldırdıklarında -İran’a yapılan belkide en mehametsiz ve en kanlı saldırı idi ve İslami İran’ın kültür mirasının büyük bir ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15001 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Münafıklar ruhları çağırarak Müslümanlara sorun çıkarabilirler mi?
    6739 Eski Kelam İlmi 2009/09/22
    Ruh çağırmak ve ruhlarla irtibata geçmek mümkün bir şeydir; yani akli yönden imkansız değildir ve ruhla irtibat kuranlar olabilir. Evliyalar ve nefislerine çok riyazet çektiren kimseler dışında galiba kimse bu işi yapamaz. Münafıklar kibirli, kendilerini beğenmiş ve nefislerinin esiri insanlar olduklarından riyazet çekmeye de güçleri yoktur. ...
  • Gusül alındığında bedenin sağ tarafını sol elle yıkamanın sakıncası var mı?
    5774 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Sakıncası yoktur.[1][1] -Daha fazla bilgi için bkz: İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail, c.1, s.216, mesele:361, 362, 363.
  • (İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
    11897 تاريخ بزرگان 2009/10/10
    Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. O, H. K. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti. Güçlü bir hafızası vardı ve daha çocukken hadis ezberleyip toplamaya başladı.
  • Namazı ikame etmek ne demektir?
    20974 Tefsir 2011/10/22
    Kur’an’da namaz kılmak ve fiili için kaza, kıyam, gelmek ve ikame gibi değişik tabirler kullanılmıştır. Ayetlerin tefsirlerine göre, namazı ikame etmek bir ferdin namaz kılmasından daha üstün ve yüce bir manaya sahiptir. Toplumda ve insanlar arasında namazı diriltmek, diri tutmak ve ona onur ve değer bahşetmek anlamına gelmektedir.
  • Parfüm kullanmak orucu bozar mı?
    8995 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Çoğu taklit merciinin görüşüne göre sadece dokuz şey orucu bozar: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima (cinsel ilişki), 3. Mastürbasyon, 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve Peygamberin halifesine yalan isnat etmek, 5. Boğaza yoğun toz kaçırmak, 6. Başın tamamını suya sokmak, 7. Sabah namazı ezanına kadar cenabet, hayız ve nifas ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    11988 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...

En Çok Okunanlar