Gelişmiş Arama
Ziyaret
6995
Güncellenme Tarihi: 2011/10/20
Soru Özeti
Hz. Ali’nin (a.s) hakikatı ezeli midir?
Soru
‘Hz. Ali’nin (a.s) hakikatı ezelidir’ sözü doğru mudur?
Kısa Cevap

Ezeli olmak, bir varlığın geçmişinde yokluğun olmaması demektir; [1] yani her zaman vardı.

‘Hz. Ali’nin (a.s) hakikatı ezelidir.’ sözünden maksat maddi varlığı ise Onun maddi varlığının ezeli olmadığı bellidir. Ama Hakikat’tan maksat nurdan olan varlığıysa, başka bir ifadeyle İlletin (sebebin) yanındaki varlık ise Onun varlığının ezeli olduğu söylenebilir. Ancak Allah’tan başka bütün varlıkların asılları tâbi ve gölge olduğundan onların bütün sıfatları bu cümleden ezeliyetleri de tâbi ve gölge olacaktır. Tevhidi dünya görüşüne göre yalnızca Allah Teala’nın varlığı ve sıfatları zati ve asıldır, diğer varlıklar, varlık ve sıfatlarında Allah’a muhtaç olup ona bağımlıdırlar. Allah’tan başka ezeli bir varlık olsaydı onun Allah’a olan ihtiyaç ve bağlılığı herkesten çok olurdu, yani ezelden Allah’a muhtaç olurdu.

14 pak nur, yani Hz. Muhammed (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’i (a.s), Allah’ın sıfatlarının tam ve tamam mazharıdırlar. Onları tanımakla Allah en güzel şekilde tanınır. Masumlar (a.s) yaratılmış olsalarda nur varlıkları ve illetin (sebebin) yanında tahakkuk ettikleri için gölgelik ezeli olabilirler. Dolayısıyla Onların ilk nur ve yaratılmış olduklarını söyleyen rivayetler nur varlıklarının ezeli olmalarıyla çelişmez. Örneğin şu rivayette olduğu gibi: İmam Bagır (a.s), Cabir b. Abdullah’a şöyle buyurdu: ‘İlk yaratılan, Muhammedî hakikat ve Masumlardır.’ [2]

Yine İmam Rıza (a.s): ‘Allah ilk olarak bizim ruhlarımızı yarattı.’ [3] diye buyurmaktadır  

Daha fazla bilgi için bkz:

Dizin: Fiil Sıfatlarının Güncel Olaylarla İrtibatının Ne Şekilde Olduğu, Soru: 2228 (Site: 1340)

Dizin: Allah’ın Ezeli ve Ebedi Oluşu, Soru:2217 (Site: 2359).



[1] -Muhammed Taki Misbah Yezdi, Amuzeş-i Akaid, c.1, s.60, Şirket-i Çap ve Neşr-i Beynelmileli-i Sazman-ı Tebligat-ı İslami.

[2] -Allame Muhammed Bagır Meclisi, Biharu’l-Envar, c.61, s.142, Beyrut, Müessetü’l-Vefa, HK. 1404

[3] - Biharu’l-Envar, c.57, s.58.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Şans ne anlama gelmektedir? Şans diye bir şey var mıdır?
    32868 Eski Kelam İlmi 2008/11/02
    Halk arasında bazen kullanılan, baht, uğur ve şans sözcükleri, daha çok edebiyat ve şiirlerde bulunmaktadır. Bu sözcük iki manaya gelebilir:1. Bir şeyin nedensiz meydana gelmesi: Bu mana; felsefî açıdan reddedilmiştir ve her şeyin kendine göre ayrı bir nedeni ve sebebi olduğu ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    6790 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    16186 Pratik İrfan 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • Lütfen Kadının örtünmesinin sınırları hakkında bir hadis zikredin.
    12806 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2008/06/18
    Nur suresinin 31’inci ayeti ve birçok rivayetlerde örtünmenin sınırları açıklanmıştır. Allah-u Teala, zikredilen ayette şöyle buyurmaktadır: “Mümin kadınlara da söyle: Bakışlarını kontrol etsinler ve mahrem yerlerini korusunlar. Açıkta olanı dışında süslerini açmasınlar.[i] Başörtülerini, yakalarının üzerine salıversinler. Süslerini kocaları, babaları, kocalarının babaları, ...
  • Şer’i açıdan hayız günleri dışında insanın eşiyle cinsel ilişki kurmasını yasaklayan bir durum var mıdır?
    54203 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/12/16
    Hayız ve nifas günleri, ihram ve oruç durumu veya diğer ikincil durumlar dışında insanın eşiyle cinsel ilişki kurması haram değildir. Muharrem ve Sefer ayları ve de şehadet ve matem günlerinde cinsel ilişki kurmak şer’i açıdan haram değildir. Evet, bu dinsel önderlere yönelik bir tür saygı sayılır. Nitekim ...
  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3191 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    19959 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Fecr-i sadık ve Fecr-i kazib’ten kasıt nedir?
    35949 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Fecr-i sadık (gerçek/ikinci fecir) ve fecr-i kazib (yalancı/birinci fecir) iki fıkhi ve astronomik terim olup gece ve gündüzün özel vakitleridir. Fecr-i kazib doğuda görülen beyazlıkla meydana gelir. Bu zamanda namaz kılınamaz. Fecr-i sadık’ın zamanı, o beyazlığın doğu tarafından yayılmasıdır. Bu zaman, sabah namazının ...
  • Tılsım ve sihre karşı koymanın yolu nedir?
    30311 Pratik Ahlak 2011/08/20
    Tılsım ve sihir bir hurafe değildir ve etkileri vardır. Ama herkesin tılsım yapma gücü yoktur. Tılsım yapmayı bildiğini iddia edenlerin birçoğu sözlerinde sadık değillerdir. Bilakis bunu diğerlerini dolandırmak ve kendi geçimlerini sağlamak için uydurmaktadırlar. Büyü ve tılsımı batıl etmenin en iyi yolu Allah'a tevekkül etmek ve Kuran-ı ...
  • İsm-i A’zam’ı kim bilmekteydi?
    6439 Teorik İrfan 2011/06/20
    İsm-i A’zam salt bir sözcüğü bilmek ve söylemekten ibaret değildir. Onun sözcük ötesi bir hakikati vardır. İsm-i A’zam kendini yetiştirme, nefis tezkiyesi, ibadet ve ilahi yardımlar ile bireylerde beliriverir ve bu halin etkisiyle Yüce Allah böyle bir kudret ve ilahi makamı kendilerine verir. Birçok ayet ve rivayette İsm-i A’zam’a ...

En Çok Okunanlar