Gelişmiş Arama
Ziyaret
7561
Güncellenme Tarihi: 2011/04/21
Soru Özeti
Şeri hükümlerde “delil” ve “neden” arasındaki fark nedir?
Soru
Delil” ve “neden” arasındaki fark nedir? Mesela filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur denildiğinde ne kastedilmektedir?.
Kısa Cevap

Delil, kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şeye denmektedir. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibi teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. Bilgelerin ıstılahında neden, bir unsurun varlığının bağlı olduğu, unsurun dışında olan ve ona etki eden şeye denmektedir. Şerî hükümlerdeki neden ise şerî hükümlerin felsefesi ve hikmetidir ve buna hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin arkasında yatan yarar ve zararlar denmektedir. O halde fıkıh konularında delil ile neden arasındaki fark şudur: Delil, şerî mevzu ve hükmün ispat edilmesi ve müçtehidin kendisini dikkate alarak belirli bir mevzu bağlamında bir hüküm çıkarımında bulunduğu husus ve kaidedir. Neden ise şerî hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin felsefe ve hikmetidir. Yarar ve zararlar olarak tabir edilen bu hususu kutsal şeriat sahibi insanlar için belirlemiştir. Filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur diye bir şey söylenirse bu cümle doğru sayılmaz; zira şerî bir hüküm kesin veya şeriat sahibinin bir çeşit itibarını taşıyan zanna dayalı deliller gereğince ispat edilmektedir. Hiçbir şerî hüküm delilsiz değildir. Ama bir şerî hükmün bizim ulaşamayacağımız bir nedeni olabilir. O halde cümle değişir ve şöyle olur: Filan şerî hükmün delili vardır, ama nedenini bilmemekteyiz. Yahut Yüce Allah itaat ve ubudiyet ruhunu geliştirmek için onu beyan etmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Delil ile neden arasındaki farkın açığa çıkması için ilkönce her ikisinin de tanımlanması gerekmektedir.

Delilin Tanımı:

Delil, bir iddianın doğruluğuna delalet eden hüccet ve burhana denir. Delil, sözlükte kılavuz manasındadır, aydınlanmayı sağlayan ve istidlal aracı olan şeydir. Delil ıstılahta kendisini bilmeyle bir başka hususun öğrenildiği şey manasındadır. Akıl, delil aracılığıyla şüphe edilen bir şeyin doğruluğunu yakinen tasdik edebilir. [1] Elbette fıkıh usulü ilminde delil aracılığıyla hem aranan bir şeye yönelik bilgiye ve hem de şeriat sahibinin teyit ettiği ve onayladığı zan ve sanıya ulaşmak mümkündür. [2] Dolayısıyla delil eşyanın gerçek veya zahiri hükmünü belirtir ve bunlar da kitap (Kur’an-ı Kerim), sünnet (Peygamber-i Ekrem ve masum imamların söz, amel, tavır ve imzası), icma ve akıldan ibarettir.

Nedenin Tanımı:

Bilgelerin tanımında neden bir unsurun varlığının bağlı olduğu, unsurun dışında olan ve unsura etki eden şeye denmektedir. [3] Başka bir ifadeyle neden sonuca varlık veren şeydir ve gerçekte sonuç tüm varlığını nedenden almaktadır. O halde neden olmazsa sonuç asla olamaz. Şerî hükümlerdeki neden ise şerî hükümlerin felsefesi ve hikmetidir ve buna hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin arkasında yatan yarar ve zararlar denmektedir; yani şerî hükümler bir takım yarar ve zararlar gözetilerek insanlar için teşri edilmiştir ve bunların bazıları genel bir şekilde ve bazı da detaylı bir şekilde ayet ve rivayetlerde açıklanmıştır.

Delilin Nedenden Farkı:

Belirtilen tanımları gözetmek suretiyle fıkıh konularında delil ile neden arasındaki farkın şu olduğu söylenebilir: Delil, şerî mevzu ve hükmün ispat edilmesi ve müçtehidin kendisini dikkate alarak belirli bir mevzu bağlamında bir hüküm çıkarımında bulunduğu husus ve kaidedir. Neden ise şerî hükümlerin oluşturulması ve teşri edilmesinin felsefe ve hikmetidir. Yarar ve zararlar olarak tabir edilen bu hususu kutsal şeriat sahibi, insanlar için belirlemiştir. O halde şerî hükümlerde delilin bir tür “bilgi ve malumat” olduğu söylenebilir. Neden ve sonuç ise bir tür iki şey arasındaki bağlantıdan ibarettir ve delil ve neden bir manada kullanılmamalıdır. Elbette bazı şerî hükümlerin delillerinde şerî hükmün nedeni de açıklanmakta ve belirtilen nedenin genelliği aynı nedenin örnekleri olan diğer konulara aktarılmaktadır. Buna “illet-i “mansuse” yani nasta (ayet ve rivayet) açıklanmış neden denmektedir. [4] Filan şerî hükmün nedeni vardır, ama delili yoktur diye bir şey söylenirse bu cümle doğru sayılmaz; zira şerî bir hüküm kesin veya şeriat sahibinin bir çeşit itibarını taşıyan zanna dayalı deliller gereğince ispat edilmektedir. Hiçbir şerî hüküm delilsiz değildir. Ama herhangi şerî hükmün bizim ulaşamayacağımız bir nedeni olabilir. O halde cümle değişir ve şöyle olur: Filan şerî hükmün delili vardır, ama nedenini bilmemekteyiz. Yahut Yüce Allah itaat ve ubudiyet ruhunu geliştirmek için onu beyan etmemiştir.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlıklara müracaat ediniz:

1. Fıkıh Hükümlerinin Felsefe Ve Hikmeti, Soru: 8993.

2. Hüküm Ve Mahlukların Hikmetlerinin Beyan Kaynağı, Soru: 13225 (Site: 12979) .    



[1] Saliba, Cemil ve Sanii Derrebidi, Menuçehr, Ferhengi Felsefi, s. 351, İntişarat-ı Hikmet, tahran, çap-ı evvel, 1366 ş.

[2] a.g.e.

[3] a.g.e., s. 477.

[4] İmam Humeyni, Seyid Ruhullah , Envaru’l-Hidayet, c. 1, s. 263, Müessese-i Tanzim Ve Naşr-i asar-ı İmam Humeyni, 1415 k; Molla Salih Mazendarani, Haşieye-i Mealim-i ed-Din, s. 243, Neşr-i Kitap Furuşi Daveri; Naini, Muhammed Hüseyin, Fevayidu’l-Usul, c. 2, s.555-556, Defter-i İntişarat-ı İslami, 1417 k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6808 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    5433 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Uykuda ve baygınlıkta ruhun faaliyetleri farklı mıdır?
    17164 İslam Felsefesi 2010/08/15
    Uyanıkken ruhla beden arasındaki tepkileşim, uykudakinden tamamen farklıdır. Bu yüzden İslami öğretilerde uykuya ölümün kardeşi denmiştir. Bilimin uyku sırasında ruhla beden arasındaki değişken ilişki hakkında bilgisi yoksada uyku sırasında baş gösteren bazı bedensel değişiklikleri keşfedebilmiştir. Labaratuvar çalışmalarına göre insanın ...
  • Allah’ın hikmet sahibi olduğunu ispat edebilir misiniz?
    9351 Eski Kelam İlmi 2012/09/24
    Bilgeler ve mütekellimler Allah’ı ispat etmek için bir takım yollar belirlemişlerdir. Akli deliller ve evreni incelemek bu yöntemlerden sayılır. Bu kanıtlarda yaratılışın beyhude olmasının reddedilmesi ve evrenin düzen içinde bir son hedefe doğru hareketi esasınca Allah’ın hikmet sahibi olduğu ispat edilmektedir. ...
  • Hikaye, tatmin, mizac ve sadık rüyalar hangi tür rüyalardır? Bu konuda rivayet var mıdır?
    6578 Teorik İrfan 2012/04/11
    Rüyalarda hikaye, tatmin ve mizac deyimleri[1] bizim (Şia) rivayetlerde gelmemiştir. Ama yalan rüya veya perişan rüyanın tersi olan sadık rüya rivayetlerde görülmektedir. Konunun anlaşılması için belirtelim ki uyku sırasında insanın nefsi dış dünyayla meşgul olmadığı için kendi alemine yönelmektedir; ve nefs, maddi ...
  • İkindi namazının ilk vakti ne zamandır?
    9984 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/08/25
    İkindi namazının ilk fazilet vakti, bu namazın fazilet vaktinin başlangıcıdır ki o da öğle namazının (fazilet) vaktinden sonradır. Ancak bir de öğle ile ortak vakitleri vardır ki ayrıntılı cevapta açıklanmıştır. ...
  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    8383 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Neden pratik hükümlerde haber-i vahit hüccettir? “zann-ı has”tan maksat nedir?
    8300 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/03/10
    İnsanların teklifleri iki bölüme ayrılmaktadır. Bir: Usul-i din, bu bölümde yer alan konular itikadi ve kalbidirler. Bu meseleler bağlamında kişi (elbette kendi seviyesince) itminane ve yakine kavuşması gerekir. İki: Furu’i din ve İslamın pratik amelleridir. İnsan itikadi ve usuli meselelere iman ettikten sonra ...
  • İslam, ekonomi, pratik, eğlenmek ve İran kültürü ile bağdaşan uygun bir evlilik düğünü örneği nedir?
    6091 Pratik Ahlak 2011/04/12
    İslam insanî ve İslamî değerlerden biri sayılan evlilik hususuna çok önem vermiştir. Aynı şekilde merasim düzenlemeyi ve evlilik yemeği vermeyi müstehap ve güzel saymıştır. İslam’ın ölçüsü, bu merasimlerin günaha bulaşarak düzenlenmemesi ve savurganlık ve israf yapılmamasıdır. ...
  • Namazı terk etmek orucu bozar mı?
    5206 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    İslam’ın tüm hüküm ve buyrukları insanın gelişmesi ve erginleşmesi için teşrii edilmiştir ve onlara göre amel edilmesi durumunda da bunun fayda ve yararı insana dönecektir. Bu hükümlerin tümü bir külliyattır ve ancak bütün buyruklarla amel edilmesi durumunda kâmil neticeye ulaşılır. Netice itibariyle oruçsuz namaz veya namazsız orucun hiçbiri, ideal ...

En Çok Okunanlar