Gelişmiş Arama
Ziyaret
6841
Güncellenme Tarihi: 2010/07/05
Soru Özeti
İslam neden fakihler aracılığıyla yönetilmelidir?
Soru
İslam neden fakihler aracılığıyla yönetilmektedir?
Kısa Cevap

İslam son dindir. Hüküm, kanun ve buyrukları sabit ve ebedi bir özellik taşımaktadır. İlk gün tüm sorunlara cevap verici nitelikte olduğu gibi, her zaman için cevap verici nitelikte kalmalıdır. Öte taraftan, her gün önceki şartlar ile tamamıyla fark eden yeni durum ve şartlar meydana gelmektedir.

İslam dini yeni durum, şart ve konuları sabit hüküm, kanun ve buyruklara uyarlamak için bir süreç tanımlamış ve bu önemli konuyu zaman, mekân ve yeni meseleleri tam olarak bilen, tüm boyutlarıyla toplum ve dünya ihtiyaçlarıyla mutabık bir şekilde dinin evrensel unsurlarını ortaya çıkaran ve İslam felsefe, kuram ve düzenini keşfeden dinî konularda uzman ve mütehassıs bir grubun inisiyatifine bırakmıştır. Alim ve fakihler zaman ve mekana göre konuları dizayn edip yeni mevzu ve konuların hükmünü İslam’ın sabit kanun ve usullerinden çıkararak ondan yararlanılmasının koşullarını yerine getirirler. İmam Humeyni, Üstat Mutahhari,  Ayetullah Şehit Sadr ve… gibi alimler bu önemli konuyu işlemişlerdir. Değişik devirler boyunca eğer değerli fakihler ömür, yaşam ve güçlerini feda ederek bu konularla ilgilenmemiş olsalardı, bugün gerçek İslam’dan elde bir şey olmazdı. Artı, tüm kuramlar bağlamında her zaman bir kuramı en iyi bilen, en bilgin ve ona en fazla inanan fertler, söz konusu kuramın siyasetlerini belirleyen ve onların uygulayıcıları sıfatıyla onun yürütülmesini üstlenirler. İslam’ın insan yetiştiren kuramını uygulamak için İslam felsefe, kuram ve düzenine aşina olmak gerekir. Felsefeyi öğrenmek kelama ait yöntemle, İslam kuram ve düzenini öğrenmek de fıkhî ve tahlilî yöntemle gerçekleşir. Bilinçli ve tüm şartları kendinde taşıyan fakihlerimiz bunu beyan etmeyi üstlenmiş ve beyan etmişlerdir. Şekillenmesinde bilimlerin kullanılageldiği yöntemlerin de yenilenme ve güncelleşmeye ihtiyacı vardır. Onun ilerlemesi, kesinlikle yöntemleri daha iyi ve daha hesaplı dizayn etmede etkilidir ve bu husus sadece fakihlerin inisiyatifinde değildir;  fakihlerler ile diğer beşeri bilimler alanındaki uzmanların ortak işidir. İslam’da fakihlerden İslam hükümlerinin uzmanı, yöneticisi ve uygulayıcısı olarak söz edildiği her vakit bilgili, bilinçli ve gerekli şartları kendinde toplayan fakihler kastedilir. Bilgi ve bilinçten yoksun bir fakihin İslam’da yeri olmamakla birlikte gerçekte hiçbir anlamı da yoktur.

Ayrıntılı Cevap

Tüm kuramlar bağlamında her zaman bir kuramı en iyi bilen, en bilgin ve ona en fazla inanan fertler, söz konusu kuramın siyasetlerini belirleyenler ve uygulayıcıları sıfatıyla onun yürütülmesini üstlenirler. Bu ussal ve tümel bir kaidedir. İslam son din ve buyruklarının da toplumun tüm tabaklarında uygulanmak için olması, buyruklarının bir taraftan sabit ve ebedi bir özellik taşıması ve tüm zamanlardaki tüm fertlerin sorun ve problemlerine cevap verme gayesi gütmesi ve ilk gün (İslam’ın başlarında) insanların tüm sorunlarına cevap verici nitelikte olduğu gibi, her zaman için cevap verici nitelikte kalması gerekmesi nedeniyle, “Muhammed’in (s.a.a) helali kıyamet gününe kadar helal ve Muhammed’in (s.a.a) haramı da kıyamet gününe kadar haramdır.”[1] Öte taraftan zaman zatı itibariyle değişken olup doğası gereği dönüşümü gerekli kılmakta ve her gün önceki şartlarla tam olarak fark eden yeni hal, durum ve şartları meydana getirmektedir. Buna göre, din gibi zatı itibariyle sabit ve değişmeyen bir şey ile zaman gibi zatı itibariyle değişken ve akıcı bir şeyin mutabık olmaları ve uyum sağlamaları nasıl mümkündür? Din uzman ve bilginleri sıfatıyla fakihlerin dinin sabit ve değişken unsurları arasındaki bağı kurmada rol almaları işte burada açığa çıkmaktadır. Evrensel unsurların çıkarımı ve din felsefesine ulaşmak kelama ait yöntemlerden ve İslam kuram ve düzenine ulaşmak da fıkhî ve tahlilî yöntemlerden faydalanılarak gerçekleşir.[2] Fakihlerimiz bunu beyan etmeyi üstlenmiş ve tarih boyunca da güzelce beyan etmişlerdir. Aynı şekilde önderlik hususu da böyledir. Toplumumuz kuşkusuz lider ve öndere ihtiyaç duymaktadır. İslam bu önemli hususu da fakihlerin uhdesine bırakmıştır. Zira devlet meseleleri din sahasından ayrı işler değildir. Dinin bu alandaki evrensel unsurları da son dinde mükemmel bir düzen şeklinde sunulmuştur. Dinin liderlik alanına müdahale etmesinde akıl bir engel görmez, tersine hikmet gereği bunun zorunluluğu hakkında ısrar eder. Devlete din perspektifinden bakar ve onun vazifesinin ilahî değerleri, İslamî ülküleri ve şerî hükümleri korumak olduğunu kabul edersek, ilahî hükümleri ve dinî vazifeleri bilen birinin böyle bir devletin başına gelmesini ve halka önderlik etmesini akıl hükmeder. Akıl, insanlar arasında masum birinin olması durumunda bu makama onu uygun görür, lakin onun olmadığı bu durumda toplumu yönetmeye kadir adaletli fakihleri bu makama layık olarak tanıtır. Başka bir deyişle, akıl bir inanç ve ülküye dayalı devletin başında ülküden haberi olan bir şahsın olması gerektiğine hükmeder ve İslam şeriatında masum ortalıkta olmadığı zaman, bilinçli adil fakihler böyle bir şahsın örnekleridirler.



[1] el-Kafi, c. 1, s. 58, h. 19 – Ali b. İbrahim, Muhammed b. İsa b. Ubeyd, Yunus ve Hariz aracılığıyla Zürare’den şöyle nakledilmiştir: “Ebu Abdullah’tan helal ve haram hakkında sordum ve şöyle buyurdu: Muhammed’in helali kıyamet gününe kadar ebedi olarak helal ve onun haramı kıyamet gününe kadar ebedi olarak haramdır. Ondan başkası olmayacak ve gelmeyecektir. Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: Bir bidat oluşturan herkes onunla bir sünneti terk etmiştir.”

[2] Bkn: Mebani-i Kelamî-i İctihad, s. 383-405; Mekteb ve Nizam-i İktisad-i İslam, Üstad Hadevi, 21-44

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45081 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Mü’minun Suresinin 101. Ayeti ile Saffat surenin 27 ve 50. ayetleri arasında var olan çelişkiyi nasıl bertaraf ediyorsunuz?
    8956 Tefsir 2012/06/10
    Genel anlamda kuranı kerim ayetleri arasında ve özel anlamda soruda zikredilen ayetler arasında çelişki ve tezat bulunmamaktadır. Zira “o günde hiç kimse başka bir kimseden sual etmez ve yârdim dilemez” şeklindeki ayetler, dirilmenin ilk merhalesine işaret etmektedir. Bu da o günün çok dehşetli bir gün ve o ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15574 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözü bir hadis midir? Hadis ise senet ve itibarı ne ölçüdedir?
    11651 Masumların Siresi 2009/02/22
    Hadis kitaplarında 'Her gün Aşuradır, her yer Kerbela' sözünün Masumlara (a.s) ait olduğuna dair bir delile rastlamadık. Ancak bu söz Kerbela olayı hedef ve maksadını ifade etmek yönünden güzel bir anlamı ifade eden anlamlı mesajlar içeren bir sözdür. Zira İmam Mehdi (a.s) zuhur edip zalimlerin kökünü ...
  • Bir insan Cuma gecesi veya günü ölürse, her zaman için kabir baskısından güvende olur, diye söylenen söz doğru mudur?
    10870 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Hafta içinde Cuma gecesi ve gününün özel bir üstünlük ve değeri vardır ve bunlardan birisi şudur: Eğer mümin bir insan bu vakitte dünyadan göçerse, onun bereket ve değeriyle kabir ve berzah âlemindeki bazı sorun ve hadiseler ondan uzak kılınır. Peygamber-i Ekrem’den (s.a.a) şöyle rivayet edilmiştir: Cuma, günlerin efendisidir ve ...
  • Neden Allah cennetin çoğunu maddi hususlar ile nitelemiştir?
    6922 Eski Kelam İlmi 2012/05/27
    Kur’an-ı Kerim’de cennet ve cehennem hem maddi özellikler ve hem de ruhani ve manevi özellikler ile betimlenmiştir. Maddi nimetler ile nitelemek, birçok insanın manevi ve ruhani nitelemeler aracılığıyla bilgi edinmesinin zor ve hatta imkânsız olması nedeniyledir. Zira insanların zihni daha çok maddi konulara alışıktır ve bu nedenden ...
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    7155 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kıyamında şehitlerden kaç tanesi Allah Resulü’nün (s.a.a) ashabındandı?
    7876 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2012/08/26
    Son Aşura araştırmacıları arasında ve yaptıkları tahkikat sonucu, İmam Hüseyin’in (a.s) yarenleri arasında beş kişinin Peygamber’in (s.a.a) ashabından olduğu ve Aşura kıyamında şahadete eriştikleri meşhurdur. Bu beş kişi şunlardır: Enes b. Haris, Hani b. Urve, Müslim b. Evsece, Habip ibni Mezahir ve Abdullah b. Yektar ...
  • Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri hangi şehirlerdedir?
    13840 تاريخ بزرگان 2011/09/21
    Pak ve tertemiz olan ehlibeyt İmamlarının (a.s.) kabirleri aşağıdaki Şehir ve Ülkelerdedir:1-  İmam Ali’nin (a.s.) mübarek kabri Irak’ın Necef şehrinde.
  • Niçin bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliği ile eşittir?
    21658 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/07/04
    Yüce Allah tarafında insanlar için belirlenen kanunlar yaratılış âlemi, evrenin gerçekleri ve insanın yaratılışı ile uyum içindedir. Kadının yaratılışı erkeğin yaratılış ve yapısı ile farklı olduğu için Bu iki varlığın görev ve hükümleri de farklıdır. Bu görevlerden biri mahkemede şahitlik yapmaktır Bu görev hislerin etkisinde kalınmadan ve ...

En Çok Okunanlar