Cabbar kelimesi Allah-u Teala’nın mübarek isimlerinden biri olup Kur’an’da da geçmiştir.[1] Cebr maddesinden olan bu sözcük bazen kahreden manasına gelir, bazende telafi etmek, ıslah etmek manasına.
Mecma-ul Bahreyn, Cabbar’ın manası hakkında şöyle yazar: ‘Cabbar, saltanat ve hükümetinde çok azim olan kimsedir. Bu sıfat sadece Allah-u Müteal için kullanılır. Allah’ın dışındaki kimseleri için ise kınama maksadıyla kullanılır’[2]
Ragıb ise Müfredat’ta şöyle yazar: ‘Cebr’in asıl manası galebe ve kudretle birini ıslah etmek demektir. Allah için kullanıldığında Onun büyük sıfatlarından biri olarak kullanılır. Yani iradesini ve kudretini tam olarak kullanarak her fesadı ıslah eder. Allah’tan başkası için kullanıldığında kınanma manasına gelir.’[3] Ragıb’a göre eksiklik ve boşluğunu layık olmadığı bazı makamlara sahip olduğunu iddia ederek gidermek isteyen kimse cabbardır.
Bu sözcük Kur’an-ı Kerim’de on kere gelmiş, onlardan yalnızca biri kadir olan Yüce Allah için, diğer dokuzu ise zalim, asi ve fesatçılar için kullanılmıştır.[4]
Buna göre bu isim Allah için kullanıldığında hem ‘Çok baskın ve galip’ manasına gelir,[5] hem de ‘kırık kalpleri çok onaran ve telafi eden’[6] manasına.
[1] - ‘O öyle Allah’tır ki, O'ndan başka ilah yoktur. Melik'tir, Kuddûs'tur, Selam'dır, Mü'min'dir, Müheymin'dir Aziz'dir, Cabbar'dır (iradesini geçirendir), Mütekebbir'dir. Allah, (müşriklerin) şirk koştuklarından çok yücedir.’
[2] -Mecma-ul Bahreyn, c.3, s.239
[3] -Ragıb İsfahani, Müfredatun Fi Garayib-il Kur’an, Cebr maddesi
[4] -Tefsir-i Nümune, c.23, s.554.
[5] -Müncid-ut Talib, (Farsça Tercümesi), s.57
[6] -Muhammed Rızayi, Vajehayi Kur’an, sütün:66