Mısır, İslam dünyasının önemli merkezlerinden birisidir ve Mısır halkının, Ehli Beyt’e (a.s) karşı özel bir sevgisi vardır. İran’ın Mısır Kültür Ataşesi Dr. Zamani bu konuda şunları söylüyor: Bu ülke insanlarının tamamını Ehli Beyt (a.s) ve Peygamber Ekrem’in (s.a.a) aşığı olarak tanıtmak mümkündür. Onlar Ehli Beyt’i (a.s) çok seviyorlar ve İmamları, İslam mektebinin en büyük şahsiyetleri olarak biliyorlar. Mısır halkının, Ehli Beyt’in İsna Aşar İmamlarını (a.s) övmeleri çok ilginç bir noktadır. Bu ülke halkı arasında kesinlikle Ehli Beyt (a.s) düşmanı yoktur.
Bu ülkenin ziyaret yerlerinde on iki Şia imamının şeceresini görmek mümkün. Mısırlılar, beklenen Hz. Mehdi’nin (a.f) doğduğunu ve İmam Hasan Askeri’nin (a.s) çocuğu olduğunu kabul etmeyen Ehli Sünnetin çoğunluğunun aksine, Mehdi’nin doğduğuna ve İmam Hasan Askeri’nin (a.s) oğlu olduğuna inanıyorlar.[1]
Üstat Seyit Hadi Hosrov Şahi bu konuda şöyle diyor: Mısırlı şahsiyetlerden birisi, Mısırlıların Ehli Beyt’e olan ilgi ve alakaları hakkında şöyle diyor: “Biz Mısırlıların mezhebi Sünni’ ve mizacımız ise Ehli Beyt mizacıdır.” Son zamanlarda Mısır Dışişleri Meclisi Komisyonu Başkanı Dr. Mustafa el-Faki’nin “El-ehram” da yazdığı makalesini mütalaa ettim. O şunların yazmıştı: “Biz Sünni mezhep ve Ehli Beyt mizaçlıyız.” Aynı şekilde tanınmış gazeteci ve Abdünnasır’ın danışmanı Muhammed Haseneyn Heykel isminde bir şahısta şöyle diyordu: “Siz Şialar, Ehli Beyt’e olan sevginizden dolayı çocuklarınızın ismini Hasan ve Hüseyin koyuyorsunuz; biz de öyleyiz, ama biz, çocuklarımıza iki ismi birden seçiyoruz ve: “Hasaneyn” diyoruz.””[2]
Abdülbasit’in (Mısır Kur’an karisi) oğlu İran İslam Cumhuriyeti gezisinde gazetecilerden birisinin: “Mısırlıların Peygamber Ekrem’in (a.s) Ehli Beyt’ine pek fazla kalbi sevgilerinin olduğunu ve onları çok sevdiklerini işittim, bu konuda ne diyorsunuz? sorusunu şöyle yanıtlar: “Bizler sürekli Allah’ın salih veli kullarının kabirlerini ziyaret ediyoruz; “Re’si’l Hüseyin”in mezarından tutunda diğer velilerin ve hatta Ehli Beyt’e mensup olmayanların kabirlerini bile. Bizler Hz. Hüseyin, Hz. Zeynep, Hz. Nefise ve Rukayye ve Hasan Enver’in doğum günlerini kutluyoruz ve Mısır karilerinin birçoğu, bu günlerde Kur’an tilavetine büyük alaka duyuyorlar. Belki şaşıracaksınız, rahmetli babam Ehli Beyt (a.s) âşıklarındandı. Başta söylediğim gibi rahmetli babam, 20 yaşındayken babasıyla birlikte Suriye’deki Hz. Zeynep’in ziyaretine gider ve orada bu mübarek yerde teberrük babından on dakika Kur’an tilavet etmesini isterler. Abdülbasıt’ın tilaveti topluluğun kalbinde öyle şevk icat eder ki Kur’an tilaveti bir buçuk saat uzar. Bu hadiseden sonra radyo ve basından onun yanına gelirler ve kendileri dünyanın ünlü karilerinden olur. Merhum babam sürekli çocuklarına neyi varsa Hz. Zeynep’ten dolayı olduğu söylüyordu ve başarısının sırrı ve kıraat hünerindeki parlaması da Hz. Zeynep ve Ehli Beyt’e olan sevgisinden dolayıdır.”[3]
Buna binaen Mısır halkı arasındaki böyle bir kültürü dikkate alarak sizin açıkladığınız konu hiçte hakikatten uzak değildir.
[1] “Aydın gelecek” Sitesinden alınmıştır.
[2] www.khosroshahi.net/article/detail/ Sitesinden alınmıştır.
[3] “Kitabi Nur” sitesinden alınmıştır.