Sitesi Kod
id22459
Kod Gizlilik Bildirimi
113997
Grup
پیدایش شیعه,Varie
Soru Özeti
Şia’nın ortaya çıkış tarihi hangi dönemde vuku bulmuştur?
Soru
Şia’nın ortaya çıkış tarihi hangi dönemde vuku bulmuştur?
Kısa Cevap
Şia’nın ortaya çıkış tarihi hakkında tarihciler tarafından çeşitli görüşler ortaya atılmıştır.[1] İmamiye Şia’sının görüşü şudur: Şia’nın ilk tohumlarını Allah Teala Kuran’ı Kerim’de ekmiş, İslam Peygamberi (s.a.a) risaleti döneminde onu hadisleri ve açıklamalarıyla sulamış kökleşmesini sağlamıştır.[2] Şia’nın ‘şecere tayyibe’si Allah Resulü (s.a.a) döneminde meyvesini vermiştir. işte bu yüzden Allah Resulü (s.a.a) zamanında bazı sahabeler bu ünvanla tanınmaktaydılar. Örneğin: Ebuzer gaffari, Mikdad bn esved ve Selman Farsi.
Sahabeden seçkin bir grup İslam peygamberi (s.a.a) döneminde imamet, velayet ve İmam Ali (a.s)’ın hilafeti hakkında nazil olan ayetler ve rivayetleri derk edince Allah Resulünden sonra onun imam olduğuna ve İslam dünyasının idaresinin ona bırakıldığına inanmışlardır. Bu seçkin sahabeler İmam Ali (a.s)’a derin sevgi beslemekteydiler ve o dönemde bile ‘Ali Şiası’ olarak tanınmışlardı. İbni Haldun bu konuda şöyle yazıyor: ‘Bir grup sahabe Ali Şiası idi ve onu hilafete diğerlerinden daha layık görüyorlardı.[3]
Bu düzlemde şöyle bir ifade’de geçmektedir: “Sahabenin büyüklerinden bir grup Ali (a.s)’ın dostları olarak Allah Resulü’nün döneminde tanınmışlardı. Ezcümle Selman Farsi ki şöyle demekteydi: ‘Biz Allah Resulüyle biatlaştık Müslümanların hayrına mücadele edeceğimize vede Ali bin. Ebutalib’e ve dostlarına iktida edeceğimize dair.’ Ebi Said Haderi ise şöyle diyordu: Ümmet beş şeye emrolundu dördünü yerine getirdiler birini terk ettiler. Ondan neyi terk ettikleri sorulduğunda ise şöyle cevap verdi: Ali bin Ebutalib’in velayeti. Tekrar soruldu acaba velayet diğer dört emir gibi vacip midir? Cevap ta şöyle dedi: Tabiki. Diğerleri Ebuzer Gaffari, Huzeyfe bin. Yeman, Zi Şehadeteyn Huzeyme bin sabit, Ebi Eyyüp Ensari, Halid bin Said bin As ve Kays bin Said bin İbad.”[4]
Rivayete göre ‘Şia’ ünvanını İslam peygamberi (s.a.a)’nin kendisi hayattayken Emir’el-Müminin Ali (a.s)’ın takipcilerine eta etmiştir. Hz. Ali bin Ebutalib’e işaret ederek buyurmuştur:
«وَ الَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، إِنَّ هَذَا وَ شِيعَتَهُ لَهُمُ الْفَائِزُونَ يَوْمَ الْقِيَامَة» “Canım elinde olana ant olsun, Gerçektende bu (Ali) ve onun Şiaları kıyamet gününde kurtuluşa erenlerdir.[5]
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve konunun açıklığa kavuşması için araştırma yapabileceğiniz linkler:
Şia’nın Tarifi, 6976.
Şia’nın Hakkaniyeti, 1523.
Sahabeden seçkin bir grup İslam peygamberi (s.a.a) döneminde imamet, velayet ve İmam Ali (a.s)’ın hilafeti hakkında nazil olan ayetler ve rivayetleri derk edince Allah Resulünden sonra onun imam olduğuna ve İslam dünyasının idaresinin ona bırakıldığına inanmışlardır. Bu seçkin sahabeler İmam Ali (a.s)’a derin sevgi beslemekteydiler ve o dönemde bile ‘Ali Şiası’ olarak tanınmışlardı. İbni Haldun bu konuda şöyle yazıyor: ‘Bir grup sahabe Ali Şiası idi ve onu hilafete diğerlerinden daha layık görüyorlardı.[3]
Bu düzlemde şöyle bir ifade’de geçmektedir: “Sahabenin büyüklerinden bir grup Ali (a.s)’ın dostları olarak Allah Resulü’nün döneminde tanınmışlardı. Ezcümle Selman Farsi ki şöyle demekteydi: ‘Biz Allah Resulüyle biatlaştık Müslümanların hayrına mücadele edeceğimize vede Ali bin. Ebutalib’e ve dostlarına iktida edeceğimize dair.’ Ebi Said Haderi ise şöyle diyordu: Ümmet beş şeye emrolundu dördünü yerine getirdiler birini terk ettiler. Ondan neyi terk ettikleri sorulduğunda ise şöyle cevap verdi: Ali bin Ebutalib’in velayeti. Tekrar soruldu acaba velayet diğer dört emir gibi vacip midir? Cevap ta şöyle dedi: Tabiki. Diğerleri Ebuzer Gaffari, Huzeyfe bin. Yeman, Zi Şehadeteyn Huzeyme bin sabit, Ebi Eyyüp Ensari, Halid bin Said bin As ve Kays bin Said bin İbad.”[4]
Rivayete göre ‘Şia’ ünvanını İslam peygamberi (s.a.a)’nin kendisi hayattayken Emir’el-Müminin Ali (a.s)’ın takipcilerine eta etmiştir. Hz. Ali bin Ebutalib’e işaret ederek buyurmuştur:
«وَ الَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، إِنَّ هَذَا وَ شِيعَتَهُ لَهُمُ الْفَائِزُونَ يَوْمَ الْقِيَامَة» “Canım elinde olana ant olsun, Gerçektende bu (Ali) ve onun Şiaları kıyamet gününde kurtuluşa erenlerdir.[5]
Bu konuda daha fazla bilgi edinmek ve konunun açıklığa kavuşması için araştırma yapabileceğiniz linkler:
Şia’nın Tarifi, 6976.
Şia’nın Hakkaniyeti, 1523.
[1] Bu konudaki görüşlerden haberdar olmak için: Rızvani, Ali Asker, Şia Şinasi ve Pasoh be Şubehat, 1.c, 39-41.s, tahran, naşrı meşer,2.bk, 1384.ş; Şia’nın temel fırkaları, 922.
[2] Tabatabai, Syit Muhammet Hüseyin, Eş’Şia Fi’l-İslam, 21.s, beyrut, beytul katip, 1.bk, 1999.m; Subhani, Cafer, Ela Akaid’iş-Şia’tul-İmamiye, 17-18.s, Kum, Muesse’tu İmam Sadık (a.s); Hekim, Seyit Muhammet Bakır, El-İmamiye ve Ehlelbeyt En-nezeriye ve’l-İstidlal, 267.s, Kum, el-Merkez’ul-İslamiye el-Muasir, 1.bk, 1424.k.
[3] İbni Haldun, Abdurrahman bin Muhammet, Divan’ul-Mubteda ve’l-haber fi Tarih’il-Arap ve’l-barbar ve min Asiruhum min zevi’şan’ul-ekber(İbni Haldun Tarihi),tahkik, Şecade, Halil, 3.c, 215.s, beyrut, dar’ul-Fikir, 2.bk, 1408.k.
[4] Kürd Ali, Hattat’uş-Şam, 5.c, 251.s, Muhammet bin Abdurrezzak, demeşk, Mektebe’tun-nuriye, 3.bk, 1403.k.
[5] İbni ugede kufi, Ahmet bin Muhammet, Fezail’i Emir’ul-Müminin (a.s), Muhakkık, Hırzıddin, Abdurrezzak, muhammet Hüseyin, 219.s, Kum, delil ma, 1.bk, 1424.k; Şeyh Tusi, Muhammet bin hasan, El’emali, 251.s, Kum, Dar’us-segafe, 1.bk, 1414.k.