Gelişmiş Arama
Ziyaret
6547
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır?
Soru
Bilim baktığı her yerde süreci inceler ve bu hiçbir sihir ve büyüyü içermez! Bundan dolayı, Allah tabii kanunların kuşatıcılığı altında mıdır? Biz şimdiki hayatımızda meydana gelen bir sihir ve büyü gözlemlememekteyiz; mesela ikiye ayrılan bir su, doğan bir bakire, yarılan bir ay ve bir miracı görmemekteyiz. İnsanlar içinde yaşadığımız dünyaya mana bahşetmek için her zaman geçmiş ve gelecekteğe yönelik büyüsel düşünmektedir. Başka bir ifadeyle “ben bu olayın gerçekleştiğini görmedim, kesinlikle büyücü bir şahıs bunu yapmıştır” denmek istenmemekte midir?
Kısa Cevap

Yüce Allah tüm tabiat kanunlarını koyandır ve zaten kendi iradesi dışında hiçbir öznenin kuşatıcılığı altında değildir. O’nun işleri yapmadaki iradesi sebepler kanalından geçer. Yanı sıra alt âlemlerdeki bir kaidenin daha üstün bir güç vasıtasıyla ihlal edilmesi özel bir ilahi kaidedir ve bu imkan dâhilinde olan ve mucize olarak adlandırılan şeydir. Bu husus peygamberlerin dönemine özgü değildir, aksine her çağda meydana gelmektedir. Ama az bir grup buna vakıftır. Har çağdaki sınırlı bilimin kabul edilen tanımlar çerçevesinde hiçbir sihir ve büyüyü onaylamadığı doğrudur, ama daha doğru olan tespit şudur:  Bu bilim erbabı bazı durumlarda kendi kabul edilen tanımlarının dışında kalan her şeye sihir ve büyü veya daha açık bir ifadeyle yalan ve hurafe demektedir.

Ayrıntılı Cevap

Yaratılış âlemlerinin mertebeleri olduğu gibi, Allah’ın fillerinin de mertebeleri vardır. Bu mertebelerin bazıları, diğerlerine egemendir ve onlarda tasarrufta bulunabilir. Daha üstün âlemlerdeki bir gücün aşağıdaki bir âlemlerdeki bir kaideyi ihlal etmesi, özel ilahi bir kaide olup imkân dâhilindendir ve duyumsanmayacak bir şekilde her zaman vuku bulmaktadır. Peygamberler salt bu kaideleri bilmekteydi ve Allah’ın izniyle onlardan bazılarını her zamanki olağanlığa aykırı bir tarzda aşikâr kılmışlardır. Bu sihir ve büyü değildir, bilakis daha üstün bir ilim ve güçtür. Büyü sıfatıyla maddi ve tecrübî bilimler üstünde olan her fenomeni inkâr etmeye yönelik ısrar, bir kavramdan yanlış yararlanmaktan ibarettir ve negatif bir anlam ifade eder. Örneğin bu maddi dünyada bile bazı tabii kanunlar üstün ve egemen olan bir kaidenin tasarrufuyla başka bir şekilde fiiliyata geçmekte ve başka özellikleri aşikâr kılmaktadır. Ama bu husus da bir kaidedir ve sadece onun fiiliyatına yönelik bilgisiz olunması durumunda büyü olarak algılanabilir. Artı, bu meçhuller hiçbir zaman sona ermeyecektir. Gerçek olan şudur: Peygamberler tarafından tarih boyunca aşikâr kılınan mucizelerden öteye, her zaman şimdiki bilim için meçhul olan ve keşfedilmiş kanunların üstündeki bir kanuna tabi olan bir takım fenomenler gerçekleşme halindedir. Şu noktayı bilmemiz çok önemlidir: Âlemdeki mertebelerin tümü şimdiki bilim tarafından keşfedilmiş alt düzeydeki kanunların denetimi altında hareket etmemektedir ve maddi bilimler daha üstün kanunların olduğunu ispat etme gücünden yoksun olmakla birlikte, günbegün evrendeki tüm hakikatleri sınırlı bilgilerle tahlil edemeyeceğini daha çok kavramaktadır.     

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar