İslam insanî ve İslamî değerlerden biri sayılan evlilik hususuna çok önem vermiştir. Aynı şekilde merasim düzenlemeyi ve evlilik yemeği vermeyi müstehap ve güzel saymıştır. İslam’ın ölçüsü, bu merasimlerin günaha bulaşarak düzenlenmemesi ve savurganlık ve israf yapılmamasıdır.
Evlilik İslam’da en iyi ve en sevilen kurumdur.[1] Evlenen kimse dininin yarısını korumuştur.[2] Evlilik merasimi her çiftin ve onların anne, baba ve yakınlarının hayatlarındaki en tatlı anlardandır. Bundan dolayı, genç çiftin yaşamlarının bereketli ve hayırlı olması için olumlu ve sağlıklı programlar eşliğinde merasimin düzenlenmesi gerekmektedir. Bugün İslamî camiamızda birçok aile tarafından bu merasimin güzel ve eğlenceli bir tarzda ve İslam ve İran kültürüyle bağdaşır bir şekilde düzenlendiğini sevinerek söylemeliyiz. Evlilik düğünü merasiminin düzenlenmesinde İslam kültürüyle bağdaşan bir örneğin bazı ölçü ve şartları şunlardır:
1. Halktan bir grup (akrabalar, yakınlar ve komşular) içinde fakir ve geliri az olan insanlar da olacak şekilde yemek için davet edilmelidir.[3]
2. Kadın yeri, erkek yerinden ayrı olmalı, erkek ve kadınların karma ortamda bulunmasından özenle kaçınılmalıdır.
3. Misafirler iyi ağırlanmalıdır, ama israf ve savurganlık yapmaktan kaçınılmalıdır.
4. Güzel yüzlü insanlar, Ehli Beyti öven şiirler, komedi ve mizahtan istifade ederek veya tiyatro grupları ve mizah gösterilerinden yararlanarak merasim atmosferinin sevinçli olmasına çalışılmalıdır.
5. Anlamsız ve günah meclisleriyle bağdaşan müzik ve kasetler, kadınların erkeklerin ve erkeklerin kadınların yanında dans etmesi, haram ve İslam açısından yasak olan yiyecek ve içecekler sunmak gibi haram ve günah olan programlardan kaçınılmalıdır.
6. Gürültü yaparak ve yolları keserek halk, komşular ve hasta fertleri rahatsız etmekten özenle sakınılmalıdır.
7. Her türlü gösterişten ve gelin, damat ve onların anne ve babalarını ekonomik olarak sıkıntıya sokacak programlardan uzak kalınmalıdır.
[1] وَ رَوَى عَبْدُ اللَّهِ بْنُ الْحَکَمِ عَنْ أَبِی جَعْفَرٍ (ع) قَالَ، قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (ص): "مَا بُنِیَ بِنَاءٌ فِی الْإِسْلَامِ أَحَبُّ إِلَى اللَّهِ تَعَالَى مِنَ التَّزْوِیجِ"
(Saduk, Men La Yahziruhu el- Fakih, c. 3, s. 383, 4343)
[2] عَلِیُّ بْنُ مُحَمَّدِ بْنِ بُنْدَارَ عَنْ أَحْمَدَ بْنِ مُحَمَّدِ بْنِ خَالِدٍ عَنِ الْجَامُورَانِیِّ عَنِ الْحَسَنِ بْنِ عَلِیِّ بْنِ أَبِی حَمْزَةَ عَنْ کُلَیْبِ بْنِ مُعَاوِیَةَ الْأَسَدِیِّ عَنْ أَبِی عَبْدِ اللَّهِ (ع) قَالَ، قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (ص): "مَنْ تَزَوَّجَ أَحْرَزَ نِصْفَ دِینِهِ وَ فِی حَدِیثٍ آخَرَ فَلْیَتَّقِ اللَّهَ فِی النِّصْفِ الْآخَرِ أَوِ الْبَاقِی"
(Kuleyni, el-Kafi, c. 5, s. 329).
[3] عَلِیُّ بْنُ إِبْرَاهِیمَ عَنْ أَبِیهِ عَنِ النَّوْفَلِیِّ عَنِ السَّکُونِیِّ عَنْ أَبِی عَبْدِ اللَّهِ (ع) قَالَ، قَالَ رَسُولُ اللَّهِ (ص): "الْوَلِیمَةُ فِی أَرْبَعٍ الْعُرْسِ وَ الْخُرْسِ وَ هُوَ الْمَوْلُودُ یُعَقُّ عَنْهُ وَیُطْعَمُ وَ الْإِعْذَارِ وَ هُوَ خِتَانُ الْغُلَامِ وَ الْإِیَابِ وَ هُوَ الرَّجُلُ یَدْعُو إِخْوَانَهُ إِذَا آبَ مِنْ غَیْبَتِه"
(El-Kafi, c. 6, s. 281, h. 3)