Allah Teala insanları Allah’ı tanıyan, tapan, akıl ve düşünce gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi bir yapıda yaratmıştır. İnsanların hidayeti için de peygamberler göndermiştir. Allah kimseyi kâfir, Hıristiyan, Yahudi… olarak yaratmamıştır. Aksine insan sahip olduğu ihtiyarı kötüye kullanmak ve yaşadığı alan ve koşullar dolayısıyla yanış yola sapmaktadır.
Peygamber Efendimiz şöyle buyurmaktadır: ‘‘Her çocuk tevhidi bir fıtrat üzere doğar; sonra anne ve babası onu Yahudi ve Hıristiyan yapar.’’Cevabın anlaşılması için bazı noktaları hatırlatmak gerekir:
1. Allah Teala’nın vücudu kemal, hayır ve rahmetle özdeştir. Bütün mahlûkatı hayır ve rahmet üzerine yaratmıştır. İşte bu yüzden her mahlûk kendi mertebesine de kâmil ve eksiksizdir.
2. İnsan, Allah’ın yarattığı en kâmil mahlûktur. Çünkü: Allah’ın halifesidir.[1] Diğer bütün mahlûkat insan için yaratılmıştır.[2] İşte bu yüzden insan çeşitli boyutlara ve kemallere sahiptir. Burada konuyla ilgisi olan insanın birkaç kemaline değineceğiz.
a) Akıl ve bilinç nimetine sahip olması: Bu nimet Kur’an’da şöyle açıklanmıştır: Nefse ve ona bir düzen içinde biçim verene; ardından da ona bozukluğunu ve takvasını ilham edene and olsun.[3]
b) (Allah’ı tanımak ve Allah tapmak) fıtratı (yapısı) nimetiyle donanmış olması: Allah Teala kendine yöneliş ve marifeti insanın yaratılışında yerleştirmesi.[4]
“Hani rabbin, âdemoğullarından, bellerinden zürriyetlerini alıp onarı öz benliklerine şahit tutarak sormuştu: ‘‘Rabbiniz değimliyim’’? Onlar: ‘‘Rabbimizsin buna tanıklık ederiz’’. demişlerdi. Kıyamet günü biz bundan habersizdik demeyesiniz. diye”[5]
“O halde sen yüzünü bir hanif olarak dine, Allahın insanları yarattığı, fıtrat üzere çevir. Allahın yaratışında bir değişme olmaz. İşte doğru din budur. Fakat insanların çoğu bilmezler.”[6]
c) İrade ve ihtiyar sahibi olmak:
İnsan birçok mahlûkun aksine bilinçli seçimlerle, yaratılış hedefine ve kemallerine ulaşmaktadır. İşte bu yüzden insanın kemali, ihtiyari ve kazanımladır.[7] Kuran buyuruyor ki:‘‘ Deki: hak rabbinizdendir. Artık dileyen inansın dileyende inkâr etsin.’’[8] “Biz ona doğru yolu gösterdik. (artık o) ya şükredici olur, ya da nankör olur.”[9]
Elbette Allah Teala asla isyan etmeyen melekler gibi yaratıklara da sahiptir. [10] Ama irade etmiştir ki, kendi irade ve ihtiyarı ile kendi kemaline ulaşan ve Ona isyan etmeyen bir yaratık da yaratsın. Çünkü böyle bir yaratığın varlığı onun rahmetinin bir gereğidir.
1. Allah Tealanın rahmetinin tecellilerinden biri de: Tekvini hidayetin gerçekleşmesine olanak sağlayan Allah’ın tanıma ve ona yönelme yapısının (fıtratın) yanı sıra peygamberler göndererek insanları kemalin son noktasına ulaşmaları için hidayet etmesidir.
2. Bütün peygamberler insanları tevhide davet etmekteydiler yani kendileri Allah’ın emirlerine gerçekten boyun eğmiş kullar olarak.[11] İnsanları da İslam’a yani Allah’In emirlerine boyun eğmeye davet etmekteydiler. Çünkü İslam aslında fıtrattan başka bir şey değildir. Başka bir tabirle Fıtrat ve şeriat tam bir birlik beraberlik içindedirler.
Lakin önceki peygamberlerin getirdikleri şeriat üzerinden uzun zaman geçmesi hasebiyle onların getirdikleri dinlerde tahrif meydana gelmiştir; buna ek olarak bütün peygamberler peygamber-i Ekrem dışında, kendilerinden sonra gelecek olan peygamberi müjdelemişlerdir. Buna göre bir peygamberin davetini kabul etmek sonraki peygambere iman etmeyi gerekli kılmaktaydı. Öyleyse İslam dışındaki dinler, uyulmak salahiyetine sahip değillerdir ve Allah Teala’nın nezdinde kabul gören ve kurtarıcı olan tek din İslam dinidir. ‘‘Şüphesiz Allah katında hak din İslam dinidir.’’[12] ‘‘Ve her kim İslam dininden başka bir din kendine din edinirse ondan kabul edilmeyecektir.’’[13]
Bütün bunlardan anlaşılıyor ki, Allah Teala insanı fıtrat üzere, akıl ve düşünme gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi yaratmıştır. İnsanlığa yol göstermeleri için de peygamberleri göndermiştir. Öyleyse Allah Teala kimseyi kafir, Yahudi ve Hıristiyan,… Yaratmamakta aksine insan kendi iradesi ve yaşadığı ortam sayesinde sapmaktadır.[14]
Peygamber-i Ekrem buyuruyor ki: ‘‘Bütün çocuklar fıtrat (tevhide yönelik yaratılış) üzere doğmaktadırlar, anne ve babaları onları Yahudi veya Hıristiyan yapmaktadır.’’[15]
[1] Bakara,30
[2] Casiye,13
[3] Şems, 7-8.
[4] Daha fazla bilgi için bk. 44. soru.
[5] Araf, 172.
[6] Rum,30.
[7] Maarifi İslami, c.1,s109,soru164,287.
[8] Kehf,29.
[9] İnsan,3.
[10] Tahrim,6.
[11] Alı İmran,67.
[12] Al-ı İmran,19.
[13] Al-ı İmran,85.
[14] Daha fazla bilgi için bk. 292’inçi soru.
[15] Biharu’l- Envar,c.3,s.289.