Gelişmiş Arama
Ziyaret
11757
Güncellenme Tarihi: 2009/09/22
Soru Özeti
Her yarım saatte tuvalet ihtiyacı olan ve tekerlekli sandalyeyle amellerini yapmak zorunda olan hastanın temettü haccındaki vazifesi nedir?
Soru
Kocam temettü haccına gitmeyi çok istiyor. Ama onun prostat hastalığı olduğundan her yarım saatte bir tuvalet ihtiyacı var; öte yandan tekerlekli sandalyeyle amellerini yapmak zorundadır. Acaba bu durum ona amellerini yerine getirmekte sorun çıkarmaz mı?
Kısa Cevap

Haccın şartlarından birisi beden gücünün yerinde olmasıdır. Yani, hacca gitmek ve amelleri çok zorluk ve meşakkat olmadan yerine getirmek için yeterli güce sahip olmak gerekmektedir. Hac kocanız için zor ve meşakkati olur ve bu  dayanılmaz bir hal alırsa aslında hac ona farz değildir. Ancak bu hastalığa yakalanmadan önce hac üzerine farz olmuşsa ve onu yerine getirmemişse şu anda da hac üzerinde farzdır bu durumda mutlaka hacca gitmesi gerekir. Eğer kendisi gidemezse iyileşeceğine ümidi yoksa bir başkasını naip olarak göndermelidir.

 

Eşinizin sahip olduğu sorunlar (yani her yarım saatte bir tuvalet ihtiyacının olması, tekerlekli sandalyeyle amellerini yerine getirmek zorunda kalması) hac amellerini yerine getirmeğe engel sayılmaz bir takım hazırlıklar ve önlemler alarak haccını kendisi yerine getirmesi mümkündür. Dolayısıyla hacca gitmeye engel teşkil etmezler.

Ayrıntılı Cevap

Haccın farz olma şartlarından birisi insanın bedensel gücünün yerinde olmasıdır; yani aşırı zorluk ve meşakket olmadan hacca gitmek ve amelleri yerine getirebilmek için bedeni gücün yerinde olması gerekir. İmam Humeyni (r.a) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Haccın farz olmasında bedensel imkan, yolun açık ve zamanın yeterli olması şarttır. Buna göre hacca gitme gücü olmayan veya kendisi için çok zorluk olacak hastaya hac farz değildir. Yolu kapalı olan ya da hacca yetişecek kadar zamanı olmayan kimseye de hac farz değildir.’[1]

 

Dolayısıyla eğer hac eşiniz için çok zorluk ve meşakkat doğuracak ve bu tahammül edilmeyecek derecede ise hac ona farz değildir. Ama böyle bir hastalığa yakalanmadan önce hac üzerine gelmiş ve ihmalkarlık edip yerine getirmemiş ise hac onun üzerinde vardır ve onu mutlaka yerine getirmesi gerekir. Hz İmam Humeyni (r.a) bu konuda da şöyle diyor:

 

‘İmkanı olduğu halde hac amelini yerine getirmezse hac onun üzerindedir ve sonradan hacca gitmesi gerekir.’[2]

 

Hac ve umre ammellerinin içinde yanlızca tavaf ve tavaf namazını taharetle yerine getirmek şarttır. Hac ve umrenin diğer amelleri yani ihram, sa’y, taksir, Arafat, Meş’ar ve Mina’da vukuf, cemerelerin remyi ve kurbanın taharete ihtiyacı yoktur. Sa’y ve tavaf tekerlekli sandalyeyle yapılabilir. Eşinizin sahip olduğu sorunlar (yani her yarım saatte bir tuvalet ihtiyacının olması, tekerlekli sandalyeyle amellerini yerine getirmek zorunda kalması) gerekli imkanlar sağlandığı takdirde tahammül edilmeyecek müşküller değillerdir. Dolayısıyla hacca gitmeye engel teşkil etmezler. Eşiniz Allah’a tevekkül ederek ve bir kişinin refakatinde hac ve umre amellerini yerine getirebilir. İnşallah bu açıdan her hangi bir sorunla karşılaşmayacaktır. Hatta taharet şartı olan tavaf ve tavaf namazını kendisi yerine getiremezse onlar için bir naip tutabilir ve diğer amelleri kendisi yerine getirebilir. İmam Humeyni (r.a)’ın bu meseledeki fetvası da şöyledir: ‘İmkanı olanın kendisinin hacca gitmesi gerekir. Hasta veya yaşlının -ileride açıklanacağı üzere- dışında başkasının haccı onun için geçerli değildir.’[3]

 

Bu meselede sözü edilen hasta ve yaşlılar hac ve umre amellerini yerine getirmeleri mümkün olmayan veya kendileri için tahammül edilmeyecek kadar çok meşakkatli olan ve iyileşme ümidi olamayan kimselerdir. Ancak bu durumda naip tutabilirler.



[1] - İmam Humeyni, Menasik-i Hac, s.38, Mesele: 41

[2] -a.g.e. Mesele: 42

[3] -a.g.e. Mesele: 43

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
    10114 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/01
    Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ...
  • İmam Musa Kazım’ın (a.s) hayatı, evlatları ve torunlarını özetle benim için açıklar mısınız?
    21759 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    13280 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Cennet ve cehennemde ölüm var mıdır?
    18303 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    Kur’an, rivayet ve aklî deliller, insanların cennete veya cehenneme gittiği zaman artık bir ölümün olmadığı hususunda müttefiktirler. Kur’an’ı Kerim bir taraftan kıyameti daimi gün (ebediyet günü) olarak adlandırmış ve öte taraftan da cennetlikleri daimiler (ebediler) sıfatıyla nitelemiştir. Rivayetlerde geldiği üzere cennetlik ve cehennemliklere şöyle ...
  • Yolculuktayım ve yolculuğumun müddeti belli değil. Lütfen seferî kılma ve tam kılma açısından namazımın durumunu belirtiniz.
    6948 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/22
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Cemaat namazı niyetinde namaz rekâtlarının sayısı belirtilmeli midir?
    6376 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Asıl yanıta değinmeden önce niyette iki önemli konunun dile getirildiği noktasını hatırlamak gerekir:1. Niyette söz gerekli midir?2. Niyette muteber olan şeyleri dile getirmenin lazım olmadığı açıklığa kavuştuktan sonra[1] hangi şeylerin niyette gerekli ve muteber olduğu konusu ortaya çıkmaktadır. ...
  • Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
    11333 Tefsir 2010/11/27
    Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7310 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • Sigaranın orucu bozduğunu bilmeyen biri, sigara içerek tuttuğu oruçların kazasının yanı sıra keffarette vermeli midir?
    8350 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    İmam Humeyni (r.a) ve diğer büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: (Oruç tutan kişi) Meseleyi bilmediğinden dolayı orucu bozan bir şey yapsa, eğer meseleyi öğrenme imkanı vardıysa farz ihtiyat gereği üzerine keffaret gelir. Eğer meseleyi öğrenme imkanı yoktuysa veya meselenin farkında değildiyse yahut filan şeyin orucu bozduğunu kesin olarak ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    19268 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar