Gelişmiş Arama
Ziyaret
11259
Güncellenme Tarihi: 2008/04/09
Soru Özeti
Allah-u Teala, insanı hangi hedef için yaratmıştır?
Soru
Allah-u Teala, insanı hangi hedef için yaratmıştır?
Kısa Cevap

Allah’ın yaratıcılık sıfatı, O’nun yaratmasını gerektirmektedir.

Yaratılış düzeni, hikmet ve hedef üzere olan bir düzendir.

Kâinatın ve varlıkların yaratılış hedefi insandır ve bütün her şey onun için yaratılmıştır. Yaratıcısının en üstün olduğu gibi o da mahlûkatın en üstünüdür.

İnsanın yaratılış hedefi ne için olursa olsun, sonucu hiçbir şeye muhtaç olmayan Allah’a değil de onun faydasınadır.

Her şeyin amacı ve insanın yaratılış hedefi, kemale, gerçek saadete, yüce insanlık makamına ve melekût âlemine ulaşmaktır ve bu da sadece ilahi marifete ulaşmak ve Hak Teala’nın huzurunda yapılan bilinçli bir kullukla mümkündür.

Ayrıntılı Cevap

Allah’ın zatına ait ve O’nun sadece vücudunun gerekliliği olan ilim, kudret, malikiyet, kayyumiyyet ve hâkimiyet gibi sıfatları ve isimleri olsun veya O’nun fiiline bağlı olan ve fiili sıfatları olarak meşhur olan rububiyyet, razikiyyet, halikiyyet, irade ve rahmeti gibi sıfat ve isimleri, bunların hepsi subiti sıfatlardır ve yüce Allah onlar yoluyla her durmadan sürekli feyiz vermektedir. Onun yaratıcılığı da hiç kesilmeden sürekli yaratmasını gerektirmektedir. “O, her gün bir iştedir.”[1]

Dikkat edilmesi gereken bir başka konuda şudur; Allah’ın hekim olması ve hekim olan bir kimsenin da boş ve abes bir iş yapmayacağından dolayı, bu yaratılış âlemi, hedeflidir ve onda hiçbir bozukluk ve eğrilik yoktur. Bu âlemin bütün zerreleri şöyle söylemektedir:

 

Yoktur hiçbir noktada eksiklik ve fazlalıktan oluşan bir karışıklık

Ki ben bunu kuşkusuz olarak görmekteyim.

 

Kur’an’ın açık ayetlerine göre, Allah, varlıkları boş ve oyun olsun diye değil, onların yaratılış temellerini hak üzere kurmuştur. Bu en güzel düzenin en küçük parçası dahi yüce hedef ve amaçları takip etmektedir ve onların bir tanesi dahi faydasız değildir:

 

Bu perdede bir doku dahi boş değil

Onun ucu bize belli olmasa dahi

 

Tabiî ki Kâinatın ve varlıkların yaratılışının asıl hedefi insandır. Daha açık bir ifadeyle, Allah, âlemi insanı yaratmak için yarattı; çünkü o mahlûkatın en üstünüdür ve yaratma tezgâhından onun gibi bir varlık çıkmamıştır. Hadis-i Kutside şöyle gelmiştir: “ Ey Âdemoğlu! Her şeyi senin için ve seni de kendim için yarattım”[2]

Bu konuları sunduktan sonra asıl konuya girerek şöyle diyoruz: İnsanın yaratılış hedefi ne olursa olsun, sonucu, hiçbir şeye muhtaç olmayan her şeyi kendisine muhtaç olduğu Allah’a değil de insanın kendi faydasınadır.

“Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.”[3]

Musa, şöyle dedi: “Siz ve yeryüzünde bulunanların hepsi nankörlük etseniz de (şunu bilin ki) gerçek şu ki, Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övgüye lâyık olandır.”[4]

Hz. Ali (a.s) meşhur Hamam hutbesinde şöyle buyuruyor: “Allah-u Teala mahlûkatı yaratırken onların itaat ve kulluklarına ihtiyacı yok ve onların günah ve itaatsizliklerinden de güvendeydi. Çünkü günahkârların günahı ona zarar vermez itaatkârlarında itaati ona fayda sağlamaz. (itaate emretmek ve günahtan sakındırmak kulun faydasınadır.)”[5]

İnsanın yaratılış hedefi üzerine Kur’an-ı Kerim’de çeşitli açıklamalar gelmiştir ve bunların her birisi bu hedefin bir boyutuna işaret etmektedir, örneğin: “Ben cinleri ve insanları, ancak bana kulluk etsinler diye yarattım.”[6] Başka bir yerde ise şöyle buyuruyor: “O, hanginizin daha güzel amel yapacağını sınamak için ölümü ve hayatı yaratandır. O, mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.”[7] Başka bir hususta ise şöyle gelmiştir: “Rabbin dileseydi, insanları (aynı inanca bağlı) tek bir ümmet yapardı. Fakat Rabbinin merhamet ettikleri müstesna, onlar ihtilafa devam edeceklerdir. Zaten onları bunun için (merhamet için) yarattı. Rabbinin, “Andolsun ki cehennemi hem cinlerden, hem insanlardan (suçlularla) dolduracağım” sözü kesinleşti.”[8]

Dikkat edildiği gibi, bütün bu çizgiler tek bir noktada sonlanmaktadır ve o da insanların yetişmesi, hidayeti ve tekâmülüdür. Anlatılanların sonucunda şu anlaşılmaktadır: Her şeyin amacı ve insanın yaratılış hedefi, kemale, gerçek saadete, yüce insanlık makamına ve melekût âlemine ulaşmaktır ve bu da sadece ilahi marifete ulaşmak ve Hak Teala’nın huzurunda yapılan bilinçli bir kullukla mümkündür. “Allah’a kulluk etmek, çok değerli bir mücevherdir ve onunda batını rabliktir.”[9] Yani kim ona ulaşırsa Allah’tan başka her şeye sultanlık eder.

İmam Sadık (a.s.)’dan gelen bir hadiste şöyle geçer: İmam Hüseyin (a.s.) ashabının karşısında durarak şöyle buyurmuştur: “Allah-u Teala insanı sadece kendisini tanımaları için yaratmıştır. O’nu tanıdıkları zaman O’na ibadet ederler ve O’na kulluk ettikleri zaman da başkalarına kulluk etme ihtiyacında olmazlar.”[10]



[1] Errahman/ 29

[2] El Menhec-ul Gavi, c: 5, s: 516; İlm-ul Yakin, c: 1, s: 381.

[3] FATIR suresi 15. ayet

[4] İBRAHİM suresi 8. ayet

[5] NEHC’ÜL BELAĞA, Hemam hutbesi

[6] ZÂRİYÂT suresi 56. ayet

[7] MÜLK suresi 2. ayet

[8] HÛD suresi 118 ve 119. ayet

[9] Misbah-uş Şeri’e fi Hakikat-ul Ubudiyye

[10] İlel-uş Şerai’, Saduk, El-Mizan’ın nakline göre, c: 18, s: 423

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Allah’ın yeryüzü ve gökyüzündeki kudret nişaneleri nelerdir?
    15244 Eski Kelam İlmi 2010/08/22
    Gökyüzü, yeryüzü, onlarda yer alan ve evrende olan her şey tümüyle Allah’ın kudret nişaneleridir. Bu nişaneler hiç kimsenin tümünü saymaya güç yetiremeyeceği kadar çoktur. Kur’an-ı Kerim defalarca inanları bu ayetleri görmeye davet etmiştir. Galaksiler, sistemler ve onlarda bulunan gezegen ve enteresan oluşumlar, çarpışmalar, ...
  • Müslüman olmayan birisinin kesmiş olduğu hayvandan yararlanıla bilinir mi?
    10175 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Ehl-i Beyt mektebinin fakihlerine göre, İslamî usullere göre kesilmemiş olan hayvanların etleri mundar (leş) hükmündedir. Bu hayvanların etleri haramdır ve yenmesi de caiz değildir. ...
  • Necis bir yerde yatmak bedeni necis eder mi?
    22414 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/19
    Eğer temiz bir şey necis bir şeye değerse ve onların her ikisi veya sadece biri ıslaklığını diğerine sirayet ettirecek şekilde ıslak olursa, temiz şey necis olur. Eğer ıslaklık diğer şeye ulaşmayacak kadar az olursa, temiz olan şey necis olmaz.[1]
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    11225 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Gaybet döneminde ilahi velayet makamı kime aittir?
    10120 Eski Kelam İlmi 2010/04/07
    Gaybet ve Huzur döneminde ilahi teşrii velayet Masum İmam (a.s) tarafından uygulanır. Bu da ya doğrudan masumun kendisi tarafından ya da İmam tarafından belirlenen fakihler tarafından gerçekleşir. Çünkü Allah’ın itaati bize gerekli olduğundan Allah’ın velisinin itaati de Allah’ın itaati sayıldığından o da bize farzdır. Masum İmam’ın ister gaybet ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    8082 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Kur'an-i Kerim "Açık kitap nazil ettik. Bu ayetteki açık kelimesinden maksat nedir?
    9466 Tefsir 2011/07/23
    Açık (mübin) Kur'an'ın bir sıfatıdır. Kur'an'ı bu şekilde vasıflandırmakla onu halka daha fazla tanıtmayı hedef almaktadır. Onun diğer semavi olan ve olmayan kitaplara olan üstünlüğünü açıklıyor. Çünkü hiçbir kitabın emir ve programları Kur'an gibi açık değildir.Kur'an'da sürekli çeşitli ayetlerde bu Kur'an'ı nazil ettiğini açıklaması hidayet nimetini insanlara hatırlatmak içindir.
  • Kehf suresinin Muhtevası ve okumasının fazileti nedir?
    55601 Tefsir 2012/04/19
    Kehf suresi kuranı kerimin diğer sureleri gibi faziletlere ve birçok nitelik ve özelliklere haizdir. Bu yücelik ve faziletler peygamberden (s.a.a.) ve İmamlardan (a.s.) nakledilen birçok rivayetlerde beyan edilmiştir. Peygamberden (s.a.a.) nakledilen bir rivayette şöyle denilmektedir: Bu sure nazil olduğunda yetmiş bin melek onunla birlikte imiştir. Her kim ...
  • Ehlisünnetten olan bir bayanın Şia bir kimseyle evlenmesinin hükmü nasıl ve onlardan doğan çocuklar kime aittir?
    8853 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Değerli taklidi merciler şöyle buyurmaktadırlar: Sünni olan bir bayanın Şia olan bir kimseyle evlenmesinin işkâlı yok.[1]Nikâh akdinin nerede kıyılması hususunda her hangi bir ayrıcalık söz konusu değildir. Bazı yerlerin bazı nedenlerden ötürü ...
  • İmam Ali (a.s) zamanında kimler humus toplamakla görevliydi?
    10908 تاريخ بزرگان 2011/11/13
    Müslümanların tamamı, humusun ilahi farzlardan bir tanesi olduğuna inanmış ve bunu herkesin zorunlu olarak kabul etmeleri gerektiğini söylemişlerdir. Bu hükmün, Bedir savaşından sonra bir kanun haline gelerek sürekli uygulanmıştır. Hz. Ali (a.s)’de bu ilahi farzın uygulanmasında Peygamber (s.a.a)’in yanında yer alıp Peygamberle (s.a.a) gerekli işbirliği içinde olan ve Peygamber (s.a.a)’in ...

En Çok Okunanlar