Gelişmiş Arama
Ziyaret
11172
Güncellenme Tarihi: 2010/11/27
Soru Özeti
Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir?
Soru
Hicr suresi 91. ayetteki bölenlerden Allah’ın kasti nedir? Kur’an’ın sahte bir nüshası da yayınlanmış mıdır?
Kısa Cevap

Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir. 1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini söylemek için güçlerini Mekke yolları ve giriş güzergâhları üzerine taksim edip onu kâhin, sihirbaz ve deli olarak tanıtan inkârcıların önderleri hakkında. 2. Her biri bir bölümünün benzerini getirmek için Kur’an’ı aralarında taksim eden bir grup hakkında. 3. Kur’an’ın bir kısmıyla amel eden ve bir kısmını tek eden kimseler hakkında. 4. Kureyş’ten bir taife Kur’an’ı parçalara ayırdı ve onlardan bir grup bunun sihir olduğunu, bir başka grup geçmiştekilerin efsaneleri olduğunu ve bir başka grup da sahte olduğunu söyledi. Bazıları da şöyle demiştir: Dinde tefrikaya düşen ve fırkalara ayrılanlar İslam öncesi Yahudi ve Hıristiyanlardır. Onlardan her grup elindekiyle mutlu olmuştur ve Kur’an’dan kasıt da semavî kitaptır.

Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah Hicr suresi 89 ve 91. Ayetlerde Peygambere emir vermiş ve şöyle buyurmuştur: İmansız kimseler karşısında sağlam dur ve açıkça ben uyarıcıyım de.[1] Deki: Ben sizlere tehlikeyi duyuruyorum; zira Allah bölenlere yolladığım gibi size de azap yollayacağım diye buyurmaktadır.[2] Onlar ilahi ayetleri bölen kimselerdir.[3] Bu ayet-i şerifede yer alan “el-muktesimin” kavramı bölen ve bölücüler anlamındadır. Bu ayetin nüzul sebebinin ne olduğu ve kimler hakkında nazil olduğu hususunda ise tefsirlerde birkaç ihtimal beyan edilmiştir.

1. Hac aylarında yolculara Muhammed adındaki bir şahsın bir takım iddiaları olduğunu ve kesinlikle kendisinin sözlerini dinlememelerini söylemek için güçlerini Mekke yolları ve giriş güzergâhları üzerine taksim edip onu kâhin, sihirbaz ve deli olarak tanıtan inkârcıların önderleri hakkında.

2. Her biri bir bölümünün benzerini getirmek için Kur’an’ı aralarında taksim eden bir grup.[4]

3. Kureyş’ten bir taife Kur’an’ı parçalara ayırdı ve onlardan bir grup bunun sihir olduğunu, bir başka grup geçmiştekilerin efsaneleri olduğunu ve bir başka grup da sahte olduğunu söyledi.[5]

4. Bazıları da şöyle demiştir: Dinde tefrikaya düşen ve fırkalara ayrılanlar İslam öncesi Yahudi ve Hıristiyanlardır. Onlardan her grup elindekiyle mutlu olmuştur ve Kur’an’dan kasıt da semavî kitaptır.[6]

5. Kur’an’ın bir kısmıyla amel eden ve bir kısmını tek eden kimseler.

Beşinci ihtimal hakkında şu açıklamayı yapmak gerekir: İlahi buyruklar şüphesiz genellikle tüm insanların menfaatlerinin koruyucusudur. Ama zahirde ve ilk bakışta bazıları meylimizle uyuşmakta ve bazıları ise meylimize aykırılık göstermektedir. Gerçek müminler ile sahte iddia sahiplerinin birbirinden ayrıldığı yer de işte burasıdır. Birinci grup hatta zahirde faydalarına olmasa da hepsini beraber kabul eder ve şöyle der: Tümü Allah tarafındandır.[7] Onlar ilahi hükümler arasında hiçbir ayırım, bölme ve ayrıcalığa inanmazlar. Ama kalbi hasta olanlar ve hatta Allah’ın din ve hükmünü kendi menfaatleri için kullanmak isteyenler, sadece faydalarına olan bir bölümü kabul etmekle ve diğer bölümleri kenara atmakla kalmayıp Kur’an ayetlerini ve bazen hatta bir ayeti bile bölmektedirler. Temayülleri doğrultusunda olan bölümü kabul etmekte ve diğer bölümleri ise kenara bırakmaktadırlar. Bazı geçmiş kavimler gibi “bazısına inanır” ve bazısını ise inkar ederiz”[8] nakaratını tekrarlamak iftihar değildir; çünkü dünyaya tapanların tümü bu işi yapmaktadır. Hak takipçilerini batıl taraftarlarından ayıran şey zahiri temayül, heves ve menfaatlerimizle uyuşmayan buyruklar karşısında teslim olmaktır. İyinin kötüden ve müminin münafıktan ayrıldığı yer burasıdır.[9] Dolayısıyla Hicr suresi 91. ayetten Allah’ın kastettiği şeyin Kur’an’ın sahte nüshalarının varlığı ve onların yayınlandığı olmadığı açıklığa kavuşmaktadır. Tereddüde düştüğünüz veya muhtevasını doğru bir şekilde tahlil edemediğiniz ayetler ile karşılaştığınızda tavsiyemiz aşağıdakilere benzer muteber Kur’an tefsirlerine müracaat etmenizdir:

1. Tefsir-i Numune, Ayetullah Mekarim Şirazi ve bir grup uzman

2. el-Mizan Tefsiri, Allame Muhammed Hüseyin Tabatabai

3. Tefsir-i Nur, Muhsin Kıraatî   


[1] De ki: Gerçekten ben, apaçık bir uyarıcıyım. (Hicr, 89).

[2] Nitekim biz kendi kitaplarını parçalara ayıranlara da (kitap) indirmiştik.  (Hicr, 90).

[3] Ki onlar, (bir kısmına inanıp, bir kısmını inkâr ederek) Kur’an’ı da parça parça edenlerdir. (Hicr, 91).

[4] Tefsir-i Nur, c. 6, s. 356.

[5] Tercüme-i Tefsir-i el-Mizan, c. 12, s. 256.

[6] Tefsir-i Hidayet, c. 5, s. 401.

[7] Hepsi Rabbimiz katındandır. (Ali İmran, 7).

[8] Nisa, 150.

[9] Tefsir-i Numune, Tefsir-i nokat-ı ayat-ı 85 ila 91 sure-i Hicr.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar