Gelişmiş Arama
Ziyaret
62578
Güncellenme Tarihi: 2012/11/11
Soru Özeti
İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
Soru
İnsanın dışa yansıtmadan kendi içinde küfür etmesi günah mıdır?
Kısa Cevap

İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.

Küfür ve hakareti tarif edecek olursak; kötü ve yakışıksız şeyleri açık bir şekilde  sözle dile getirmek olarak tanımlayabiliriz. Hakaret ve küfür insanın zihin dünyasında dışavurmadan önce tahakkuk bulsada teorik olarak zihin dışında, dış alemde vuku bulan günahlardandır.

Ayrıntılı Cevap

 Cevaba geçmeden önce bir kaç noktaya değinmeyi gerekli gördük:

  1. İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira vb... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya vb...[1] insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  2. Küfür ve hakaret kötü ve yakışıksız şeyleri açık bir şekilde sözle dile getirmek.[2]
  3. Hakaret ve küfür insanın zihin dünyasında dışavurmadan önce tahakkuk bulsada teorik olarak zihin dışında, dış alemde vuku bulan günahlardandır. Örnek verecek olursak Haset gibidir. dışa vurursa ve diğerinin aleyhinde bir eylem ve söyleme dönüşürse günaha dönüşür. Ama eğer bir kuruntu ve evham olarak zihinde var olup buna duçar olan şahsın kendiside bu durumdan rahatsız olur, eylemede dönüşmezse fakihlerin ve ahlak erbabının çoğunluğu bazı rivayetlere[3] isnad ederek bunu günah bilmemektedirler.[4]

Yukarda zikredilen açıklamalar ışığında konuyu şu şekilde beyan edebiliriz:

  1. Küfür ve hakaret dışa vurmadığı, sözle ifade edilmediği ve yalnız zihinde yer ettiği sürece günah olmasada zihinde böyle nefsani kurgular yakışık alan davranışlar değildir. Zira her an günaha dönüşebilir ve diğer günahları doğurabilir. Kesinlikle böyle durumda olan insanlarla olmayan insanlar manevi ve takva açısından farklı noktalardadırlar. Zira ayeti kerime bu meseleye şöyle açıklık getirmektedir: “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Cünkü zannın bir kısmı günahtır.”[5] Kötü zanlar açığa vurulmadığı ve söyleme dönüşmediği sürece günah değildir. Zira bu zanlar nefsani kuruntular olup bir anlamda istem dışı bir şekilde hatıra gelmektedir. Karşılaştığı hadiseler ve objeler bu öğeleri zihinde icat etmektedir. Ama bundan sonrası ferdin iradesinde olup teveccüh ederek üzerinde durmamalı ve onu zihinde yer açmamalıdır. Buna binaen insani kemalleri gaye edinen birine yakışan zihnini ve gönlünü çaba ve gayert göstererek bu öğelerden sakındırsın.
  2. Diğer bir nokta insanın zihninde küfür ve hakarete yer vermesi sonucu zamanla bu fiilin kötülüğünü ve çirkinliğini yok ederek şahsı kötü sözlü ve ağzı bozuk birine dönüştürsün. Bu bağlamda bu işi terketmek günahı engellemek ve önlem almak açısından gereklidir.
  3. “İçinizdekini açığa vursanız da, gizleseniz de Allah sizi, onunla sorguya çeker.”[6] Ayeti kerimesi küfür ve hakaret dile getirilmediği sürece günah değildir görüşüyle çelişmemektedir. Zira öncelikle Allah Teala zihinden ve gönülden geçirlilen günahlardan ötürü insanı cezalandırmayacaktır. Elbette bu günahı işlemeye karar verir ve ısrar ederse bu kalbin fiillerinden bir fiil olduğu için Allah teala bu kalbi fiile uygun bir ceza verecektir.[7] Saniyen Allah teala insanın sadece dış alemde vücuduyla işelemiş olduğu günahları değil bilakis şirk ve nifak gibi kalbinde ve zihninde işlemiş olduğu günahlara da ceza verecektir. Zira Allah teala bütün aleme hakimdir, içde ve dışda gerçekleşen bütün olaylara, düşüncelere ve niyetlere agahtır. Hiçbir şey ondan saklı kalmaz.[8]
  4. Son olarak küfür ve hakaretin terk edilmesinin öneminin aydınlanması için İslam Peygamberinden ve Masum İmamlardan birkaç rivayete değineceğiz:

İslam Peygamberi (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Küfür ve hakaret edene cennete girmek haramdır.”[9] Elbette gerçekten tövbe eder, hakaret ettiği insandan özür diler, rızasını kazanır ve salih ameller işlerse bu günahı telafi eder ve bağışlanır.

İmam Ali (a.s) şöyle buyurmuştur: “Saygın ve Kerim insan asla küfür etmez.”[10]

İmam Bakır (a.s) bir rivayette şöyle buyuruyor: “Alçak insanların silahi kötü sözdür.”[11]

Bir başka rivayette ise İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: “ İnsanlara size söylenmesini en çok istediğiniz güzel sözleri söyleyin. Zira Allah Teala müminlere lanet edenlere, laf atanlara, sövenlere vede küfürbazlara, inatcı dilencilere gazaplanır.”[12]

 

 

[1] Mekarim Şirazi, Nasır, Numune tefsiri, 2.c, 396.s, dar ul-kitap ul-İslamiye, tahran, 1.bk, 1373.şemsi.

[2] Neraki, Molla Muhammed Mehdi, Cami us-Saadat, 1.c, 351.s, neşr Eilemi,4.bk.

[3] ‘Ref hadisi’ soru:10471, site: 10359.

[4] Cami us-Saadat, 1.c, 178-199.s, ilm’il-Ahlak İslami, (Cami us-Saadat’ın tercümesi), Şubber, Seyit Abdullah, Ahlak, 3’üncü bab ve 6’ıncı bab; fıkhi kaynaklar: Feyzi kaşani, Muhammet Muhsin, Mefatih’ul-Şerai, 2.c, 24-28.s, Necefi (Sahip Cevahir) , Muhammet Hasan, Cevahir ul-Kelam fi şerh-i Şerai İslamiye, 41.c, 52-53.s, dar ihyai et’tras el-arabi, beyrut, 7.bk.

[5] Hucurat/12.

[6] Bakara/284, «إِنْ تُبْدُوا ما فی‏ أَنْفُسِكُمْ أَوْ تُخْفُوهُ يُحاسِبْكُمْ بِهِ اللَّه»

[7] Tabersi, Fazl bin. Hasan, Mecme’ul-Beyan fi Tefsir Kuran, 2.c, 687-688.s, İntişarat İslam, tahran, 2.bk, 1378.

[8] Numune tefsiri, 2.c, 396.s; Tayyip, seyit abdulhuseyin, Etib’ul-beyan fi tefsir Kuran, 3.c, 88-89.s, intişarat İslam, Tahran, 2.bk, 1378.

[9] «الْجَنَّةُ حَرَامٌ‏ عَلَى‏ كُلِّ فَاحِشٍ أَنْ يَدْخُلَهَا» Veram bin. Ebi Feras, Mesut bin İsa, tenbih’ul hevatır ve nezihe’tul-nevazir el-merufa bimecmue’tul-veram,1.c, 110.s, mektebe’tu-Fıkhiye, kum, 1.bk, 1410.hicri; Payende, nehcul-fesahe, Ebul-kasım, 434,dunyayi daneş, tahran, 4.bk, 1382.şemsi.

[10] «ما أفحَشَ كريمٌ قَطُّ»; temimi amedi, Abdulvahid bin muhammed, tesnif gurer’ul hikem ve durer’ul hikem, 223.s,4496.s, defter tebliğat İslami

 Kum, 1.bk, 1366.şemsi.

[11] «سِلاحُ اللِّئامِ قَبيحُ الكلام»; bihar’ul envar, 75.c, 185s, dar ihyai et’teras el’arabi, beyrut, 2.bk, 1403.hicri.

[12] « قُولُوا لِلنَّاسِ‏ أَحْسَنَ‏ مَا تُحِبُّونَ أَنْ يُقَالَ لَكُمْ فَإِنَّ اللَّهَ يُبْغِضُ اللَّعَّانَ السَّبَّابَ الطَّعَّانَ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ الْفَاحِشَ الْمُتَفَحِّشَ السَّائِلَ الْمُلْحِفَ وَ يُحِبُّ الْحَلِيمَ الْعَفِيفَ الْمُتَعَفِّفَ»; bihar’ul envar, 65.c, 152.s.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar