Gelişmiş Arama
Ziyaret
23715
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Peygamber her zaman Muaviye’ye, babasına (Ebu Süfyan’a) ve oğluna (Yezid’e) lanet mi ederdi?
Soru
Ziyaret-i Aşura’yı -manasına dikkat ederek- okuduğumda: ‘Allahım! Benî Ümeyye ve ciğer yiyenin oğlu, senin dilinde, resulünün (Sallallahu aleyhi ve Alihi) dilinde her yerde ve her menzilde lanetlenen lanetli oğlu lanetli bugünü mübarek bilmeleri...’ cümlesini gördüm ve aklıma şöyle bir soru takıldı: Peygamber her yerde ve her menzilde Muaviye b. Ebi Süfyan’a, babasına ve oğluna lanet mi ederdi? Ayrıca Allah’ın dili ne demektir?
Kısa Cevap

Allah’ın dilinden kasıt, Allah’ın kullarına telkin ettiği ilahi sözlerdir.

Hz. İbrahim (a.s), Hz. Musa (a.s) ve Hz. İsa (a.s) Kerbela’dan geçtiklerinde her birinin başından bir olay geçti. Onlar Allah’tan bunun nedenini sorup cevabını aldıktan sonra Allah-u Rahman şöyle buyurdu: ‘Gök ve yer ehli, Hüseyin’in katiline lanet eder.’ Onlarda Yezid’e lanet okudular.

İslam Peygamberi de (s.a.a) çeşitli yerlerde Yezid’e lanet etmiştir. Peygamberimizin her yerde lanet etmesi, Yezid’e lanetin tekidi ve çokluğu manasına gelmektedir. Muaviye b. Ebi Süfyan, babası ve oğlu Kur’an’ın genel lanetlerinin kapsamına girmektedirler.

Ayrıntılı Cevap

‘Ciğer yiyenin oğlu’ ve ‘lanetli oğlu lanetli’ cümlesinden maksadın Muaviye olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü:

1) Onun annesi Hind, ‘Ciğer yiyen’ lakabını Seyyid-i Şüheda Hamza’nın şehadetinden sonra almıştı.[1]

2) Lanetli oğlu lanetli lakabı Muaviye’nin çeşitli lakaplarından biridir.[2]

Ancak, ‘Ben’i Ümeyye bugünü mübarek bildi’ cümlesinde ki ‘Bugün’ ism-i işaresi Aşura gününe işaret ettiğinden ‘ciğer yiyenin oğlu’ ve ‘lanetli oğlu lanetli’den maksat Yezid olabilir.

Bu girişten sonra asıl soruya geçiyoruz: Allah’ın Dili’nden maksat Allah’ın kullarına telkin ettiği ilahi sözlerdir.[3] Ancak bütün insanlar Hak Teala’nın muhatabı olmaya layık olmadıklarından Allah mesajını genellikle Peygamberler (a.s) ve onlara gönderdiği kitaplar vasıtasıyla göndermiştir. Bununla, Peygamberlerin (a.s) ve Kur’an-ı Kerim’in vasıtasıyla Yezid’e çeşitli şekillerde lanet ettiğini insana bildirmiştir. Peygamberler (a.s) vasıtasıyla edilen lanette Yezid’in adı özellikle getirilmiştir. Ama Kur’an-ı Kerim’de[4] lanet genel olarak zikredilmiştir, bu yüzden Yezid’de o lanetlerin içine girmektedir. Belirtmek gerekir ki, Allah’ın lanet etmesi, onların ilahi rahmetten uzaklaştırılması demektir.[5]

Peygamberlerin (a.s) Yezid’i Lanetlemesi

Büyük peygamberler (a.s), bu cümleden Ulu’l Azm peygamberler Yezid’i lanetlemişlerdir. Bu konuda sadece bir rivayetle yetineceğiz:

‘Birgün Hz.İbrahim (a.s) Kerbela’dan geçerken atından düştü ve mübarek başı yaralandı. Hz. İbrahim (a.s) istiğfar ederek Allah’a şöyle arzetti: ‘Allahım! Ben bir hata mı yaptım acaba?’ Cebrail Onun yanına gelerek şöyle dedi: ‘Sen herhangi bir hata yapmadın. Ama burada son paygamberin evladı ve halifesi öldürülecektir. Senin kanın ona teselli olsun diye akıtıldı.’ Hz. İbrahim (a.s) ‘Katil kimdir?’ diye sordu. Cebrail dedi ki: ‘Göktekilerin ve yerdekilerin kendisine lanet ettiği kimsedir.’ Hz. İbrahim’de (a.s) ellerini göğe kaldırıp Yezid’e lanet etti.’[6]

İslam Peygamber’inin (s.a.a) Yezid’i Lanetlemesi

Resul-i Ekrem (s.a.a) seferlerinin birinde bir yerde durup: ‘İnna Lillah ve İnna İleyhi Raciun’ diyerek ağladı. Kendisinden bunun nedenini sorduklarında şöyle buyurdu: ‘Cebrail şu anda bana Fırat’ın kenarında bir yeri göstererek evladım Hüseyin’in orada öldürüleceğini söyledi.’ ‘Ya Resulellah! Kim onu öldürecek?’ diye sorduklarında ‘Yezid adında biri. Allah ona lanet etsin...’[7] diye buyurdu.

Abdulmuttalib’in kızı Safiye şöyle diyor: ‘Hüseyin dünyaya geldiği zaman Onu Peygambere verdim. Peygamber dilini Hüseyin’in ağzına koydu. Hüseyin onu emiyordu... Peygamber Onun iki gözünün arasını öptü. Sonra Onu bana verip şöyle buyurdu: ‘Oğlum, Allah senin katillerine lanet etsin.’ Safiye diyor ki: ‘Anam babam sana feda olsun! Kim Onu öldürecek’ diye arzettiğimde, ‘Benî Ümeyye’nin kalıntılarından asi bir grup (Allah onlara lanet etsin)’ diye buyurdu.[8]

Kur’an’da da lanetlenen kimseler vardır. Sünni ve Şii rivayet kitaplarında Yezid’in de içinde olduğu Benî Ümeyye’nin Kur’an’da lanetlenen kavimlere örnek olduğuna dair rivayetler vardır. Söz konusu ayetlerden bazıları şunlardır:

Lanetlenen Ağaç: İsra suresi 60. ayetinde bahsedilen rüya neydi ve lanetlenmiş ağaçtan maksat kimlerdir konusunda çeşitli görüşler vardır.[9] Bir kısım Sünni ve Şii tefsirlerinde şöyle yazar: ‘Resulullah rüyasında, minberinin üzerinde maymunların oynadıklarını görmüştü. Lanetlenmiş ağaç ise birbiri ardına Peygamberin (s.a.a) halifelik tahtına oturan Benî Ümeyye’dir.[10]

Şecer-i Habise (Kötü Ağaç),[11] rüşdü, maneviyatı ve hakikat toprağında kökü olmayan küfür ve şirktir. İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Bu ağaç Benî Ümeyye’nin halini anlatır.’[12]

Allah ve Resulüne eziyet eden dünya ve ahirette lanetlenmiştir.[13] Sünni ve Şia kaynaklarında gelen rivayetlerde Ehl-i Beyt’e (a.s) eziyet edenin Allah ve Resulüne eziyet ettiği belirtilmiştir.[14]

İlahi nimete karşı nankörlük edenler kendi kavmini helakete ve yokluğa götürmüş, kötü bir yer olan cehenneme sürüklemişlerdir.[15] Sünni ve Şii kaynaklarında onların Kureyş’ten olan Benî Ümeyye ve Benî Mahzum kabileleri olduğu belirtilmiştir.[16]

Yine aynı kaynaklara göre, Benî Ümeyye Kadir gecesinin faziletinden mahrumdurlar. Onun yerine bin aylık geçici dünya saltanıtını gaspederek gönüllerini hoş tuttular.[17]

Kur’an-ı Kerim’de birçok gruba lanet edilmiştir. Örneğin: Zalimlere,[18] kafirlere,[19] kasıtlı olarak mümini öldürenlere[20] vs.[21] lanet edilmiştir. Bunlar Yezid’i de kapsamaktadır.[22]

Yezid’in cinayetlerine, Seyyid-üş Şüheda ve ashabının şehadet şekline, İmam Hüseyin’in (a.s) konumuna ve bütün Peygamberlerin varisi olduğu makamına yüzeysel olarak baktığımızda Yezid’in Kur’an’ın lanetlediği kimselerden olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz.

Yezid’in kötülük ve pislikleri öyle bir haddeydi ki, insanlık tarihinde Şeytan’dan sonra kimse onun gibi lanete uğramamıştır. Rivayetlere göre kara, deniz ve havada olan bütün varlıklar onu lanetlemekteler.

Her yerde lanet etmek

Her yerde lanet etme şu manalara gelebilir:

1-Yezid’in lanetlenmesinin çokluğu ve tekidi kastedilmiş olabilir.

2-Söz gibi zeban-ı hal ile de lanet edilebilir. Peygamber dini tebliğ ederken onun icrasına engel olanları   zeban-ı hal ile lanetlemektedir. Yezid’de dinin icrasına engel olanlardan biri olduğundan Nebiyy-i Ekrem’in (s.a.a) lanetleri onu da kapsar.[23]



[1] -İbn-i Esir, Usd-ul Gabe, c.7, s.281; en-Niza’ ve’t Tahasum, s.49; İbn-i Esir, el-Kamil Fi’tTarih, c.2, s.251 vb. Mecid-i Haydari Fer’in Medrese-i Aşk kitabı s.381’den (Zair-i Kum yayınları) ve Hasan Esedi’nin Berresi ve Tahlil-i Piramun-i Ziyaret-i Aşura kitabının s.242’den (Adine-i Sebz yayınları) alınmıştır.

[2] -Emini, el-Gadir, c.10, s.83, 156 ve 158. Medrese-i Aşk kitabı s.385’den alınmıştır.

[3] -Allah bazen vahiy meleğiyle, bazen kalbe ilhamla ve bazende ses dalgalarını havada ve cisimlerde yaratarak Peygamberiyle sohbet ederdi. Hz. Musa (a.s) böyle bir ayrıcalığa sahipti. O ses dalgalarını bazen Emin Vadinin Ağacından, bazende Tur dağından duyuyordu. Bu yüzden Ona Kelimullah lakabı verilmiştir. Bkz: Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.4, s.212, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye yayınları, Tahran, h.ş. 1374, 1. Baskı.

[4] -Kur’an, ebedi bir kitap olduğundan konuları, genel olarak ele almaktadır. Eğer ayrıntılara girmiş olsaydı ve yalnızca tarihte lanetlenmiş kimselerin adını saymaya kalksaydı ciltler dolusu kitap olurdu. Peygamberler ve Vasiyleri ilahi kelamın müfessirleri olduklarından Kur’an’ın genel konularından belli başlı örnekleri açıklamaktadırlar.

[5] -Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Seyyid Muhammed Bakır Musavi Hemedani’nin Farsça çevirisi), c.16, s.521, Defter-i İntişarat-ı İslamiy-i Camiay-ı Müderrisin-i Havzay-ı İlmiyyey-i Kum, h.ş.1374, 5. Baskı.

[6] -Bihar-ul Envar, c.58, s.243 ve 245, Medrese-i Aşk kitabı s.281’den alınmıştır.

[7] -Seyid b. Tavus, el-Luhuf Fi Katl-it Tufuf, s.16, Medrese-i Aşk kitabı s.284’den alınmıştır.

[8] -Bihar-ul Envar, c.43, s.243, el-Mektebet-ül İslamiyye, Medrese-i Aşk kitabı s.246’den alınmıştır.

[9] -el-Mizan, c.13, s.136, Müessese-i Matbuati-i İsmailiyan.

[10] -Nasır Mekarim Şirazi, Tefsir-i Nümune, c.12, s.171, 19. Baskı, Dar-ul Kütüb-ü İsmailiyye yayınları; Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.2, s.237; Tefsir-i Kurtubi, c.6.

[11] -İbrahim/26.

[12] -Nur-us Sakaleyn, c.2, s.538, Tefsir-i Nümune, c.12, s.174’ten alınmıştır.

[13] -Ahzap/57.

[14] -Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail Buhari, Sahih-i Buhari, c.3, hadis:3509, 3541, 1361, 1370, 5. Baskı, Dimeşk, Berresi ve Tahlil Ez Ziyaret-i Aşura kitabı s.113’den alınmıştır.

[15] -İbrahim/28-29.

[16] -İmam Ebu İshak Ahmed Sa’lebi, el-Keşf ve’l Beyan, c.5, s.319, Dar-ul İhya-it Teras-il Arabi, aynı kaynak s.134’ten alınmıştır. Ebu Nasr Muhammed b. Mesud b. Ayyaşi Selemi Semerkandi, et-Tefsir, c.2, s.229, aynı kaynaktan alınmıştır.

[17] -Ebu İsa Muhammed b. İsa b. Sure, Sünen-i Tirmizi, c.5, Bab-ı Tefsir-il Kur’an, sayı:3350, Dar-ul Kutub-ul İslamiyye; Fahr-u Razi, Tefsir-i Kebir, c.32, s.31, aynı kaynak s.135’ten alınmıştır, Dar-ul İhya-it Teras-il Arabi.

[18] -A’raf/44, Hud/18, Ğafir/52.

[19] -Ahzap/64, Maide/78, Bakara/89.

[20] -Nisa/93.

[21] -Bakara/89-159, Nur/23

[22] -Bkz: Bihar, c.43, s.243, c.44, s.250, Medrese-i Aşk kitabı s.409’dan alınmıştır.

[23] -Berresi ve Tahlil Ez Ziyaret-i Aşura, s.246.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar