Gelişmiş Arama
Ziyaret
7362
Güncellenme Tarihi: 2009/07/11
Soru Özeti
Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
Soru
İslam genetik düzeltmeye nasıl bakmaktadır? Bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir? Ve ruh konusu nasıl halledilmektedir.
Kısa Cevap

Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.

Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ve bu yapılırken de her hangi bir haram iş irtikâp edilmezse şer’i yönden haram değil ve bu yolla dünyaya gelen çocuk da karı ve kocaya ait sperme ve yumurtadan meydana geldiği için meşru bir çocuk sayılır.

Ruh konusuna gelince bu yönden de bir sakınca söz konusu değil, çünkü eğer bu düzeltme ruh gelmeden önce yapılırsa bunda bir sakınca olmadığı bellidir. Eğer ruh verildikten sonra (dört aylık olduktan sonra) yapılırsa yine bir sakıncası yoktur. Çünkü belli aşamalardan sonra bedene gelen ruh o bedene ait sayılır ve hayatı süresince o bedenle birlikte olur ve ruhta bir dönüşüm söz konusu olmaz. Ruh ister tekvin isterse teşri yönünden bedene egemen sayılır.

Ayrıntılı Cevap

Son dönemlerdeki bilimsel ve teknolojik ilerlemeler insana sağlık ve hayat standartları yönünden birçok hizmetler sunmuştur. Bu ilerlemelerden biri de tip ve sağlık alanındaki gelişmelerdir. Bu alanların uzmanları birçok irsi ve genetik hastalıkları önlemek için yeni yöntemler geliştirmiş bulunuyorlar. Bu yöntemler sayesinde cenine ilk oluşum dönemlerinde yapılan bir takım müdahalelerle sakat ve hasta çocukların dünyaya gelmesi önlenmekte ve ana rahminde tedavi edilmektedirler. İnsan hastalandığında doktora gitmesi aklın tasvip ettiği bir girişim olduğu gibi çocuğun ilk oluşum dönemlerinde de bu gibi girişimlerin bir sakıncası yoktur.

Bilinmesi gereken husus şu ki: genetik düzeltmenin birçok kısımları vardır ve çeşidine göre onun şer’i hükmü de değişmektedir. Fakat genel olarak cenin üzerinde yapılan genetik ıslah eşlerin kendi sperm ve döllerinden yararlanılarak yapılır ve yabancı bir erkek ve kadının sperm ve yumurtası ona karıştırılmazsa, yapılan değiştirme dünyaya gelen çocuğun sağlık ve kemali yönünde etkili olursa ve haram bir iş irtikap edilmezse bu iş caizdir bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da eşlerin meşru çocuğu sayılır.

Ancak bu işin çocuğun cisim ve ruh sağlığı yönünde kötü bir etkisi olacağında korkulursa o zaman bu iş haramdır.

Yine eğer genetik düzeltme erkeğin sperminin yabancı bir kadının yumurtalığı ile birleştirilmesi ile yapılırsa bu işin helal olup olmadığı ve bu yolla dünyaya gelen çocuğun kimin çocuğu olduğu konusunda müctehitler arasında görüş farklılığı vardır.

Burada bu konuyla ilişkili olan bazı konuların şer’i hükmüne de işaret edelim:

1- Kadının kendi kocasının nutfesi ile hamile kılınmasının şer’i hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Taklid mercileri: Bütün taklid mercilerinin bu husustaki fetvası şundan ibarettir: Bu işin, (tedavi anında) yabancı kadına bakmak ve ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla bir sakıncası yoktur. Bu yöntemle dünyaya gelen çocuk da o karı ve kocanın meşru çocuğu sayılır ve tüm evlatlık haklarına sahiptir.[1]

2- Kocasının kısır olduğu takdirde yabancı bir erkeğin spermiyle kadını gebe kılmanın hükmü nedir? Bu yolla dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?

Bütün takdit mercileri (Ayetullah Hamenei hariç): Bu iş haramdır ve bu yolla bir çocuk dünyaya gelirse rahim sahibi kadının ve sperm sahibinin çocuğu sayılır.[2]

Ayetullah Uzma Hameni: Bu işin namehreme bakmak veya ona dokunmak gibi haram mukaddimelerden sakınılması şartıyla kendiliğinde bir sakıncası yoktur. Dünyaya gelen çocuk da sperm sahibi kişiyle rahim sahibi kadına aittir.[3]

Ruh konusuna gelince şunu kaydetmek gerekir ki eğer bu iş ilk günlerde yapılırsa bu dönemde henüz ceninin ruhu yoktur. Eğer sonraki dönemlerde yapılırsa yine şunu bilmek gerekir ki bu işle ruh bedenden ayrılmaz ve başka bir ruh onun yerini almaz. Belli aşamalardan sonra beden gelen ruh hayatı süresince onunla birliktedir. Her kesin kimliği de işte bu ruhu ile belirlenir. Ruh o bedeni egemendir ve beden onun yönetimi altında sayılır.

Sonuç şu ki eğer genetik düzeltme ve müdahaleler şer’an haram olan bir mukaddimeyi gerektirmez ve bu yolla dünyaya gelen çocukların sakatlıkları önlenirse bu iş caiz olmanın yanı sıra olumlu bir çaba sayılır. Çünkü bu yolla çocukların sakat dünyaya gelmesi önlenmiş olur ve böylece anne ve baba ve toplum bu gibi çocukları bakım sıkıntılarında kurtulmuş olurlar.

Ayetulla Uzma Fazıl Lenkerani’nin söz konusu soruya cevabi:

Genetik düzeltme ilaç verme ve benzeri yöntemlerle sınırlı olur ve yabancı bir erkeğin nutfesini kullanmayı gerektirmezse sakıncasızdır. Ve bunun ruh konusuyla da bir alakası yoktur.

Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin kaleminin Cevabi: Düzeltmenin her türlüsü sakıncasızdır ancak kopyalama caiz değildir. Genetik düzelteme ruh konusunda bir soruna yol açmaz.



[1] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 1271; İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 1013; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2103; Vahid, Tevzihu’l-Mesail Telkih-i Masnui M. 69; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1392; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1757

[2] İmam, Tahriru’l-Vesile c. Et-talkıh; Tebrizi, Siratu’n-Necat c. 5 s. 2094; Fazil, Camu’l-Mesail c. 1 s. 2105; Vahid, Tevzihu’l-Mesail M.2898; Safi Camiu’l-Ahkam c. 2 s. 1391; Mekarim, İstiftaat, c. 2 s. 1527; Behcet İstiftaat pezeşki, s. 35

[3] Hameni, Ecvibetu’l-İstiftaat, s. 304 Soru: 1275, 1277, 1271 Resale-i Danuşcui Huseyni, Seyyid Muctaba, s. 292 Soru: 476, 475, 477

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar