Gelişmiş Arama
Ziyaret
17308
Güncellenme Tarihi: 2010/01/24
Soru Özeti
Âli İmran Suresinin 14. Ayetini dikkate alarak, kadınlar da erkekler için aşağılık maddi işler kısmından sayılıp dört ayaklı hayvanlar cinsinden mi hesap edilir?
Soru
Âli İmran Suresinin 14. Ayetinde, dünyevi şeylere sevgi beslemek yerilme konusu yapılmış ve aşağılık maddi işlerden sayılmıştır. Aynı ayette dünyevi şeylerin hangi şekilde yansıdığı da açıklanmıştır. Söz konusu bu yansımalar şunlardan ibarettir: Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler. Burada sorulması gereken soru şudur: Acaba kadınlar da erkekler için aşağılık maddi işler kısmından sayılıp dört ayaklı hayvanlar cinsinden mi hesap edilir?
Kısa Cevap

Söz konusu ettiğiniz sorunun cevabında şöyle denilmesi gerekir: Sizin Ali İmran Suresinin 14. Ayetinden yaptığınız çıkarım yanlış bir çıkarım olup ayetin manasına dikkat edilirse, sizin açıkladığınızın dışında bir şey anlaşılır. Ayette şöyle buyrulur: “Kadınlar, oğullar, yük yük altın ve gümüş, salma atlar, davarlar ve ekinler gibi nefsin şiddetle arzuladığı şeyler insana süslü gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliliğidir Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah’ın katındadır.”Bu ayet, insanların yaşamında tekvini ve doğal işlerinden birisine işaret eder. Herkesin yaşamında kadınların, evladın ve malların sevgisi vardır. Ayet, maddi şeyleri madde olması hasebiyle kötü olduğunu açıklamamış bilakis, sadece insanın bir takım dünya alakalarını beyan etmiştir. Tefsirlerin esasınca burada kadınların (eşlerin), çocukların, malın ve servetin sevgisini insanın yaratılışında icat eden bizzat Allah’ın kendisidir ve insan bu vesile ile tekâmül ve kendisini yetiştirme yolunda karar kılacak ve insaniyet makamının hakikatine erecektir. Sonuç itibariyle dünyevi nimetlerin sıralanması o kadarda önemli değildir ve insana söz konusu bu şeylere gönül bağlamaması; Allah yolunda cihat etmesi hatırlatılmaktadır.

Bu ayette Kur’an, kadınları sevmenin yanında (müennes cins), oğulların sevgisini de (müzekker cins) açıklayarak çok ince ve latif bir noktayı hatırlatıyor. Dolayısıyla sizin erkekler (müzekker cins) konusunda da eleştirinizin doğru olması gerekir!! Birkaç ismin art arda sıralanması, bunların bir derecede olduğu çıkarımını zorunlu kılmaz. Bir kimse “Ben babam, annem ve özel arabayla geziye gittim” demesi, babanın veya annenin ve hatta özel arabanın aynı derecede olduğu anlamı taşımaz!

Ayetin tefsiri:

Kur’an ayetlerini tefsir etmenin yöntemlerinden bir tanesi, bir ayetin kapsayıcı tefsirini yapabilmek için bir önceki ve bir sonraki ayetleri güzelce mütalaa etmektir. Söz konusu yapılan ayette bu ayetlerdendir; önceki ayetlerde kâfirlerden veya kendi gerçek yaşamını oğul ve mallara sahip olmakta bilen kimselerden bahsedilmektedir ve bu, onların gurur ve kibirlenmesine sebep olmuştur. Bu kimseler, bu şeylere sahip olmakla ebedi olacaklarını ve Allah’a ihtiyaç duymayacaklarını hissediyorlardı. Bu ayet, gerçekte önceki konuyu ki; “Ey kâfirler! Dünyanın ziynetlerinden; kadınlara, oğullara, külçe külçe altın ve gümüşe ve… bağlanarak, asıl hedefiniz olan Allah’a kulluk etmekten gafil olmayınız” buyruğunun tamamlayıcısıdır.

Allame Tabatabai “Tefsiru’l mizan” da şöyle buyuruyor: “Bu ve bundan sonraki ayet, bundan önceki ayetin açıklaması ve gerçeğin dikkatlere sunulması niteliğindedirler. 
Çünkü bundan önce, şöyle bir ayet yer almıştı. "Şüphesiz inkâr edenler, onların 
malları da, çocukları da kendilerini Allah'tan müstağni kılmaz." 
Buradan anlaşılıyor ki, onlar, mal ve evlat sahibi olmakla Allah'tan 
müstağni olunacağına, insanın Allah'a ihtiyacının kalmayacağına inanıyorlardı. İşte bu ayet de, böyle bir anlayışa sahip olmalarının 
sebebinin bu tür tutkulu şehvetler üzerine yumulmaları, bunları esas amaç edinerek ahiretle ilgili meselelere duyarsız kalmaları 
olduğunu vurguluyor. Dünyanın çekici güzelliklerine yönelik tutkulu 
bağlılıkları yüzünden olguları birbirine karıştırmışlardır. Çünkü bunlar dünya hayatının metaıdır. Bunların tek özellikleri, Allah katındaki güzel akıbete ulaşmaya yönelik birer ön hazırlık olmalarıdır.”

Gerçekte önceki ayetler ve bu ayet, biz insanlara çok daha geniş bir mesaj vermek istiyor; ey insan! Size sunduğumuz bu nimetlerden uygun yararlanın, Allah’ı unutmayın ve gaflete düşüp yolunuzu şaşırmanıza vesile olacak bu nimetlere bağlanmayın.

İlgili indeksler:

Soru 2554 (Site: tr2713) (Kur’an ve erkeklerin kadınlar üzerindeki idareciliği).

Soru 5455 (Site: tr5673) (Erkeğin kadından üstün olmayışı).
 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar