Gelişmiş Arama
Ziyaret
13312
Güncellenme Tarihi: 2010/03/08
Soru Özeti
İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
Soru
İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
Kısa Cevap

Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel mevcut değildir. Yüce Allah Kur’an’da Hz. İsa’nın (a.s) dilinden şöyle aktarmaktadır: Ben Allah’ın izniyle anadan kör doğan insanı iyileştirir ve ölüleri diriltirim. Bu esas uyarınca hiçbir Müslüman bu işin gerçekleşmesi ve vuku bulması hususunda kuşku taşımaz. Son peygamberin (s.a.a) makamı Hz. İsa (a.s) da dâhil olmak üzere diğer peygamberlerin makamından üstün olması ve Kur’an’ın belirtmesiyle Hz. Ali’nin (a.s) Hz. Peygamberin (s.a.a) nefsi olması nedeniyle Hz. İsa’nın yapabildiği bir işi Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Hz. Ali’nin yapamaması için herhangi bir neden bulunmaz.

Ayrıntılı Cevap

Kapsamlı ve ikna edici bir yanıta ulaşmak için bu soruyu üç kısma ayırıyor ve ardından bunları cevaplıyoruz:

1. Olasılık ve zati imkân konusu: Esasen yaratılmış ve bir gün ölecek olan bir insan ölü bir şahsı diriltebilir mi?

2. Gerçekleşme ve vuku konusu: Bu işin imkân dâhilinde olduğunu varsaysak bile acaba bu iş dış dünyada gerçekleşmiş midir?

3. Hz Ali (a.s) bir ölüyü diriltebilir mi?

İmkân Çerçevesinde Ölüleri Diriltme Olasılığı

Bu konu iki açıdan ele alınabilir:

A. Bir şahsın bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir fiili gerçekleştirmesi mümkün müdür? Bu, fiilsel tevhidi (yaratılışta tevhit) ile çelişir.[1] Fiilsel tevhit konusunda bu iki sıfat (diriltmek ve öldürmek) Allah’a özgü şu on sıfattan sayılır: Yaratmak, rızık vermek, diriltmek, öldürmek, zengin etmek, fakir etmek, aziz kılmak, zelil etmek, sağlık vermek ve hastalık vermek.[2] Bu esas uyarınca ölüm veya yaşam sadece Allah’ın elindedir.[3]

B. İlahi izin ve rabbin feyzinden istifade etmeyle bir şahsın böyle bir fiilde bulunması. Allah’ın kudretinin sonsuz olması nedeniyle, böyle bir iş muhal değilse gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli engel mevcut değildir. Bu meselede de gerçek fail Allah’tır ve şahıs burada sadece bir aracı rolü oynar. Azrail’in insanların canını alması bu kabildendir; zira gerçekte ölüm de hayat gibi Allah’ın elindedir.

Gerçekleşme Bağlamında Ölüleri Diriltmek

Kuşkusuz bir şeyin gerçekleşebileceğine dönük en sağlam delil, o şeyin realitede gerçekleşip gerçekleşmediğine bakmamızdır; çünkü bilgeler şöyle demiştir: “Bir şeyin mümkün olduğunu kanıtlayan en büyük delil onun gerçekleşmesidir.” Bizim konumuzda da eğer biz Allah’ın kullarından birinin bu işlere teşebbüs ettiğini görecek olursak, bu hususta artık hiç kimsenin bir şüphesi kalmayacaktır. Yüce Allah Kur’an’da Hz. İsa (a.s) hakkında şöyle buyuruyor: Allah, onu İsrailoğullarına bir Peygamber olarak gönderecek (ve o da onlara şöyle diyecek): “Şüphesiz ben size Rabbinizden bir mucize getirdim. Ben çamurdan kuş şeklinde bir şey yapar, ona üflerim. O da Allah’ın izniyle hemen kuş oluverir. Körü ve alacalıyı iyileştiririm ve Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Evlerinizde ne yiyip ne biriktirdiğinizi size haber veririm. Eğer müminler iseniz bunda sizin için elbette bir ibret vardır.”[4] Bu esas üzere hiçbir Müslüman bu işin gerçekleştiği konusunda bir şüphe duymamaktadır. Ama burada asıl soru şudur: Ali (a.s) bir ölüyü dirilte bilir mi? Yukarıda Ali İmran suresinin 49 ve Maide suresinin 110. ayetlerinden yaptığımız nakiller esasınca, Hz İsa (a.s) kesinlikle böyle bir işi yapmıştır ve öte taraftan son peygamberin makamının diğer peygamberlerin makamından daha yüksek oluşu hususunda bir kuşku bulunmamaktadır[5] ve Kur’an’ın belirtmesiyle Ali (a.s) Hz. Peygamberin (s.a.a) nefsidir.[6] Bu yüzden eğer Hz İsa (a.s) bir işi yapabiliyorsa Hz Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Hz Ali’nin de onu yapmaması için ne gibi bir sebep olabilir?! Elbette bu salt bir olasılıktır ve onların bu işi yaptıkları manasına gelmez. Öte taraftan bir şeyi yapmamak da onu yapma gücünün bulunmadığına delil teşkil etmez. Örneğin Hz. İsa (a.s) bir asayı yılana dönüştürmemişse, bu Hz İsa’nın (a.s) böyle bir güç taşımadığına delalet etmez. Netice itibari ile İmam Ali (a.s) gibi Allah’ın velilerinden birinin ölüleri diriltebileceğinin ne gibi bir sakıncası olabilir?!

 


[1] Vakıa Suresi, 58. ayet.

[2] Tayyib, Seyyid Abdu’l Hüseyin, Etyebu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 6, s. 326, Naşir; İntişaratı İslam, Tahran, çapı dovvum, 1378 h.ş.

[3] Şuara Suresi, 81. ayet.

[4] A’li İmran Suresi, 49. ayet; Maide Suresi, 101. ayet.

[5] Tebersi, Fazl bin El- Hasan, Tercüme-i Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 3, s. 101, Naşir: İntişaratı Ferahani, Tahran, çapı evvel, 1360 h.ş.

[6] A’li İmran Suresi, 61. ayet:  Sana (gerekli) bilgi geldikten sonra artık kim bu konuda seninle tartışacak olursa, de ki: “Gelin, oğullarımızı ve oğullarınızı, kadınlarımızı ve kadınlarınızı çağıralım. Biz de siz de toplanalım. Sonra gönülden dua edelim de, Allah’ın lânetini (aramızdan) yalan söyleyenlerin üstüne atalım.”

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar