Gelişmiş Arama
Ziyaret
6762
Güncellenme Tarihi: 2010/01/16
Soru Özeti
Kadınları sınırlandırmak doğru bir şey midir?
Soru
Kadınları sınırlandırmak ve erkekleri serbest bırakmak doğru bir şey midir?
Kısa Cevap

Toplumun sağlıklı (huzurlu) olması, hangi cinsten (erkek veya kadın) olursa olsun bireyin yetiştirilmesine, bireylerin sağlığı da onların doğru bir şekilde eğitilmesine bağlıdır. İslam’ın çocuğun eğitimi (eğitimin ilk basamağı) alanında ve diğer alanlarda faydalı düsturları vardır. Onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplumda sağlıklı olur. Bu şekilde artık dayatmaya dayalı yöntemlere ve aşırı sınırlamalara gerek kalmayacaktır.

İslam, kadın ve erkeğin (kız ve oğlanın) bedensel ve ruhsal farklılıkları, her birinin kendine ait özelliklerini göz önüne alarak onların kendilerine ait vazifeler tayin etmiştir. Bundan amaç, bu vazifelere amel edilerek kadın ve erkeği sınırlamak değil onların insani değerlerini korumaktır.

Ayrıntılı Cevap

Bir toplumun sağlıklı (huzurlu) oluşu, doğru bir eğitime ve bütün fertlerinin (kadın ve erkek) sağlığına bağlıdır. Toplumda yalnızca kadınlar sağlıklı olursa, ahlaki kurallara dikkat eederlerse, ama erkekler başıboş bırakılıp, ahlaki kurallara riayet etmezlerse o toplum huzur bulamaz. Bunun terside aynıdır, yani erkekler sağlıklı kalsa, ama kadınlar başıboş bırakılırsa toplum sağlam kalmaz. Böyle bir toplum hep tehlike altındadır. Toplumda, hem erkekler, hem de kadınlar doğru eğitilir, sağlıklı olur ve bu sağlığa zarar verecek afet ve tehlikeleri bilirlerse o zaman tehlikelerden korunabilir.

Kadın ve erkek (kız ve oğlan) kendilerine has özellikleri olduğundan selametin tehlikeleri de biribirlerinden farklıdır. Bir bahçede değişik gül ve bitkilerin nasıl ki farklı yetiştirilmeye ihtiyaçları varsa, insan toplumlarında da insanlık bahçesinin gülleri (kız ve oğlanlar) biribirinden farklı, kendilerine özel yetiştirilme ve korunma yöntemleri vardır. Kızlar ve kadınlar latif varlıklar olduğu ve Hz. Ali (a.s)’ın buyurduğu ‘Kadın güzel kokulu bir güldür.’[1] gerçeğine göre onlar hassas ve duyarlı olup, küçük bir esintiyle dağılabileceklerinden kendine özel korunma yöntemleri olmalıdır. Dolayısıyla İslam, kadınlar için tesettürlü olmayı farz etmiştir. Tesettüt kadının, her an kaybedebileceği değer ve iffetini tehlikelerden korumaya neden olmaktadır. Hicap gerçekte kadını sınırlandırmak veya ona ihanet değil, onu yüceltmektir. Sizin değerli bir eşyanız olsa ve onu hırsızlardan, eşkiyalardan korumak için bir sandığa koyup, sağlam bir kilitlede kilitlerseniz ve onu güvenli bir yere koyarsanız o eşyanın değerini aşağı mı getirirsiniz yoksa değerli olduğu için mi böyle bir şey yaparsınız? Kesinlikle onun değerini bildiğiniz için böyle yaparsınız. İslam’ın da tesettür ve hicaba emretmesi bu türdendir.

Oysa erkek, böyle bir özelliğe ve böyle bir letafet ve hassasiyete sahip değildir. Dolayısıyla onun kadın haddinde hicaba ve korunmaya ihtiyacı yoktur. Ama aynı zamanda İslam hem her erkeklere, hem de kadınlara bazı vazifeler yüklemiştir ki, onlara doğru bir şekilde amel edilirse toplum sağlam kalır.

Bir başka nokta kadın ve erkeğin his ve ruhsal yapılarıdır. Kadın çok ince bir hisse sahip olduğu için Allah-u Teala kadınlara ait emirler vermiştir. Onlara uyulursa bu his ve ruh yapısı dengeli olur. Eğer bu hisler dengelenmezse ailenin de, toplumunda temeli zarar görecektir.

Kısacası, İslam’ın kadın için belirlediği bütün bu görevler onların ve toplumun hayırınadır. Buna da sınırlandırma ve baskı denmez, korumak denir. Erkekler için de belirlediği vaziflerde vardır ki onlarda aynı amaçlıdır.

Daha fazla bilgi için Üstad Mutahhari’nin ‘Tesettürün Felsefesi’ adlı eserine başvurabilirsiniz.[2]



[1] - Usul-u Kafi, c.5, s.510, Bab-ı İkram-ı zevce: ‘Kadın güldür, kahraman değildir…’

[2] - Murteza Mutahhari, Felsefe-i Hicap, 3. bölüm, s.71 ve sonrası

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Ağlal ne demektir?
    7528 Tefsir 2011/11/12
    “Ğıll”ın çoğulu olan “Ağlal” kelimesi lügatte mahkûmların boynuna, eline takılan demir tasma, kelepçe ve zincir anlamınadır.[1]Kur’nı kerimde Araf suresinin 157. Ayeti olmak üzere dört yerde “ağlal” kelimesi zikredilmiştir: Âraf suresinin 157. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı ...
  • Acaba Allah’u Teâlâ her Peygamber (s.a.a.) için bir Şeytan karar kılmış mıdır ki o, Peygamberi (s.a.a.) vesveselendirmek için Allah tarafından görevlendirilmiş olsun?
    7799 Eski Kelam İlmi 2011/09/28
    Kur’an’ı kerimin ayetleri esasınca yaratılış nizamını ve ondaki hayır ile şer tekabülünü açıklanmasında cinler ve insanlardan olan Şeytanlar sadece insanlara karşı hile ve tuzak kurma ve Allah’ın dostlarına (velileri) karşı düşmanlık yapma iznine sahip olduğu belirtilmektedir. Ama kesinlikle tekvini olan bu izin Allah ...
  • Ayetullah Hamenei’nin fetvasına göre akşam ve yatsı namazı ne zaman kaza olur?
    10086 Pratik Ahlak 2009/07/13
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Safeviyye, Şeyh Safiyuddin tarafından Erdebil'de kurulmuş bir tarikat mıdır?
    11287 تاريخ بزرگان 2009/04/08
    Tarihi kaynaklar, Şeyh Safiyuddin, oğlu Cüneyt ve torunu Haydar'ın Şii olduğunu göstermektedir. Ancak o dönemin şartları, onların, inançlarını diğer Safevi sultanları gibi açıkça ortaya koymalarına izin vermiyordu. Onların ya da başka Şiilerin, geçmişte bu mezhebin mensupları olup olmamaları, bizim onlara olan bakış açımızı değiştirmeyecektir. Kim, Şia'nın ...
  • İmam-ı Zaman’ın (a.f) gaybeti dönemindeki vazifemiz nedir?
    7743 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Gaybet dönemindeki vazifelerimiz, Masum İmamın (a.s) hazır olduğu dönemdeki vazifelerle aynıdır. Vazifeleri kısaca şöyle özetleyebiliriz: Şiilerin gaybet dönemindeki en büyük vazifesi fereci ve İmam Mehdi’nin (a.f) küresel devletinin zuhurunu beklemektir. Fereci beklemek ise Kur’an’ın, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) bütün emirlerine amel etmektir. ...
  • İkinci Halife, Hz. Ali (a.s)’ın damadı mıydı?
    11993 تاريخ بزرگان 2010/01/16
    İkinci halifenin Hz. Ali (a.s)’ın kızı Ümmü Kulsümle evlendiği konusu hem Şii, hem de Sünni rivayetlerde gelmiştir. Ama bu olayı anlatan rivayetler aynı olmayıp, birbirlerinden farklıdırlar. Sünni ve Şii rivayetlerde ortak olan nokta ikinci halifenin Ümmü Kulsüm’ü istediği, ama ...
  • Acaba yaradanın yaratıcılık özelliğinin fiiliyyete geçmediği bir an ve ya zaman varmıdır?
    7359 Eski Kelam İlmi 2008/06/12
    Gereken cevaba ulaşmak için bu bir kaç noktanın yani zamanın mahiyyeti, fiili sıfatlar ve ilahi feyzin devamının, açıklığa kavuşması gerek.1.Zamanın mahiyyeti nedir?Zaman: Hareket yoluyla cisimlere arız olan akıcı aralıksız niceliktir. ...
  • Başkalarına haksız yere lanette bulunmanın ve onları tekfir etmenin şeri hükmü ve eseri nedir?
    7600 Pratik Ahlak 2012/04/04
    Dinsel öğretilerimizde başkalarına haksız yere lanette bulunmanın ve onları tekfir etmenin yasaklanması ve İslam dininin hiç kimseye böyle bir izin vermemesinin yanı sıra, din önderlerinden nakledilen rivayetler bir şahsın bir başkasına lanet etmesi ve o şahsın lanete müstahak olmaması durumunda, lanetin lanet edene döneceğini bildirmiştir. ...
  • Bedenin hangi bölgelerine gusül vermek lazım ve hangi bölgelerine gusül vermek lazım değildir?
    2828 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Gusülde bedenin bütün dış yüzeyine gusül vermek gerekir. İğnenin ucu kadar yer yıkanmazsa gusül batıl olur. Elbette insanı vesveseye düşürecek şüphelere itina edilmemelidir. Lakin bedenin kulak içi, burun içi, ve ağız içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak caiz değildir. Aynı şekilde bedenin görünen veya görünmeyen yeri olduğu hakkında ...
  • Mesleği epilasyon yapmak olan bir kadının kadının avret yerine epilasyon yapmasının hükmü nedir?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/25
    Bu konuda taklit mercilerin bürolarının vermiş oldukları yanıtlar şu şekildedir: Ayetullah uzma Hamaney’in bürosu: Avret yerinin görünmesine ve dokunulmasına yol açacaksa caiz değildir. Ayetullah uzma Sistani’nin bürosu: Avret yerine bakmak caiz değildir ve avret yerini örtmek vaciptir. Ayetullah uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu: Bir başkasının avret yerine bakmak ...

En Çok Okunanlar