Gelişmiş Arama
Ziyaret
31021
Güncellenme Tarihi: 2011/01/19
Soru Özeti
Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
Soru
Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
Kısa Cevap

Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır.  Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve karnındaki çocuğun (hazreti Muhsin) düşük yapmasına neden oldu.

Ayrıntılı Cevap

Ehlisünnet ve Şia kitaplarından nakledilen rivayetlere göre hazreti Muhsin (a.s.) imam Ali (a.s.) ve Hz. Fatma’nın (a.s.) çocuklarından idi ve evde yemiş olduğu darbeden ve Ömer tarafından kapı ile duvar arsına sıkıştırıldığından dolayı düşük yaptı ve şehit oldu.[1] Şu noktanın da açıklanması zaruridir ki, hazreti Zehra’nın evinin muhasara edilmesi ve ona kavuşturulmuş olan zarar her kim tarafından olursa olsun kesinlikle o zamanın hilafet mekanizmasıyla irtibatı olmuştur. Örnek teşkil etsin diye burada Şia ve Ehlisünnet kaynaklarından bazı tarihi ve rivayi kaynaklara işaret edeceğiz:   

Şia Kaynakları:

  1. Aşağıda zikredilecek rivayetlerin bütünlüğünden istifade ediliyor ki Hz. Muhsin (a.s.) hazreti Zehra’nın (a.s.) çocuklarından idi ve şahadete ulaşmıştır. Hazreti Ali (a.s.) şöyle buyurdu: “Eğer düşük yapmış çocuklarınıza daha isim takmadıysanız kıyamet gününde sizi görürler ve babalarına şöyle derler: Neden bana isim takmadın, oysaki peygamber (s.a.a.) Muhsin’e daha dünyaya gelmeden isim takmıştır”.[2]
  2. Peygamberi Ekrem şöyle buyurdu: “…hazreti Zehra (s.a.) hamile iken dövülecektir. Bu dövme neticesinde hamile olduğu çocuk düşük yapacaktır. Kendisi de ayni dövme neticesinde dünyadan gidecektir…”.[3]
  3. Merhum Taberisi şöyle diyor: “…Ebu Bekir Kunfuz’a Fatma’yı dövünüz şeklinde payam gönderdi. Bu payamla iş daha büyüdü ve onu Ali’den uzaklaştırdı. Kunfuz çok şiddetli davranışla sahneye girdi ve kasavet bakımından nihai derecedeki bir kalple peygamberin değerli kızını kapı ile duvar arasında sıkıştırdı bu sıkıştırma o denli şiddetli idi ki o değerli hanımın kaburgası kırıldı ve karnındaki çocuk düşük yaptı!.[4]

Ehlisünnet Kaynakları:

  1. İbrahim b. Seyyar Nazzam-i Mutezile (160-231) ki nazm ve nesr bakımından kelamı güzel olduğu için Nazzam adıyla meşhur olmuştu. Nazzam birkaç kitabında hazreti Fatma’nın evinde gerçekleşen kısayı nakletmiştir. O şöyle diyor: Ömer Ebu Bekir için bay’at toplamak istediği günde Fatma’nın karnına vurdu onun karnındaki çocuk ki ismini Muhsin koymuştu, düşük yaptı!.[5]
  2. İbn. Ebi Darem olarak meşhur ve kufeli muhaddis olan Ahmet b. Muhammed (vefat 357) öyle birisidir ki Muhammed b. Ahmet b. Hammad-i Kufi onun hakkında şöyle diyor: “O ömrünün tümünde doğru yolda idi”. Bu şahıs (Ebi Darem) naklediyor ki kendisinin huzurunda bu haber nakledildi: Ömer Fatmaya tekme vurdu ve Fatmanın karnındaki çocuk ki ismini Muhsin takmışlardı düşük yaptı”.[6]
  3. İbn. Sad “Tabakat” ve Belazeri “Ensabu’l-Eşraf”  kitabında şöyle nakletmiştir: Annesi Peygamberin kızı Fatma olan çocuklar şunlardan ibarettir: İmam Hasan (a.s.), İmam Hüseyin (a.s.), Muhsin, Zeynb-i Kübra, Ummu Külsüm-i Kübra. Muhsin hazreti Zehra’nın (a.s.) evine saldırıldığı olayda düşük yaptı. İbn. Esir şöyle diyor: Muhsin küçükken vefat etti.[7]

Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indekslere müracaat ediniz:

«شهادت حضرت فاطمه (س) در منابع اهل سنت»؛ سؤال 5256 (سایت: 5512).

«مصائب و مشکلات حضرت فاطمه (س) بعد از وفات پیامبر (ص)»؛ سؤال 8125 (سایت: 8534).

«فرزندان حضرت علی (ع)»؛ سؤال 2702 (سایت: 3198).

 


[1] Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki indekse bakınız: “Ehlisünnet kaynaklarında hz. Fatmanın şehadeti”, سؤال 5256 (سایت: 5512)”.

[2] MECLİSİ, Muhammed Bakır, “Biharu’l-Envar”, Lübnan: Müesesetul-Vefa, 1404, kameri, c. 43, s. 195.

[3] A.g.e., c. 28, s. 63.

[4] TABERİSİ, Ahmet b. Ali, “el-İhticac ala Ehlil-Lücac”, baskı, 1, Meşhet: Neşri Murtaza, 1403, kameri, c. 1, s. 83.

[5]El-Vafi bil-Vefeyat”, 6/17 no: 1444: Şehristani: “el-Milen ven-Nihal”, Beyrut: 57/1, Çapı darul-Marife, 1/57; ve bkz: Subahni, Cafer, “Buhusun fi el-Milen ven-Nihal”, s. 3, s. 248-255. “Biat Gününde Ömer Fatma’nın Karnına vurdu ta ki, Karnındaki Muhsin düşük yaptı”. Aşağıdaki adresten iktibas yapılmış: سؤال 5256 (سایت: 5512).

[6]Mizanul-İtidal”, c. 3, s. 459. “Ömer Fatmaya Mühsini düşün yapıncaya kadar sıkıştırdı”, iktibas: سؤال 5256 (سایت: 5512).

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Evlatlarımızın ibadetlere ilgi duymasını nasıl takviye edebiliriz?
    6650 Pratik Ahlak 2010/08/22
    Dinsel farzları yerine getirmeye yöneltmek ve teşvik etmek için ilk önce bireylerin düşünsel altyapılarını incelemek ve onları ıslah ve takviye etmeye çalışmak gerekir. Bireyin Allah, varlık âlemi, insan, ahret vb. konulardaki görüş ve inancı onun iman, farzları yerine getirmeye bağlılık, davranış ve hareketlerine yönelik direkt bir ...
  • Eğer Peygamber Efendimizin (s.a.a) vasisi başlangıçtan beri belliydiyse, niçin Peygamber Efendimiz (s.a.a) vasilik konusunu davetini kabul etmeğe bağlı kıldı?
    7707 Eski Kelam İlmi 2007/11/18
    Şia’ya göre, imamet, yüce Allah tarafından verilen bir makamdır ve sadece Peygamber vasıtasıyla insanlara ulaştırılır. Çünkü imam, masumluk makamını taşımalıdır. Yalnızca Allah ve Peygamber kimin masumluk makamını taşıdığını ve yüce vilayet ve imamet makamına liyakatli olduğunu bilir. Ama görünürde o makamın daveti kabul etmeye bağlı kılınmasının sebepleri vardır. Onlardan bazıları ...
  • Ehl-i Sünnetin Şia olabilmesi için nasıl bir akideye sahip olmaları gerekir?
    13231 Eski Kelam İlmi 2010/05/04
    Şia ile Ehl-i Sünnet, itikat ve dinin füru’unda müşterek yönleri çok olan mezheplerdendir. Bazı yönlerden ise farklılıklar vardır. Şia ile Ehl-i Sünnet’in arasındaki asıl fark Resulullah’ın (s.a.a) Ehl-i Beyt’inin (a.s) velayet ve imamet meselesine bakış açıları ve inançlarıdır. Ehl-i Sünnet’in Şia olabilmesi için Resul-ü ...
  • 1- Kaldırılması mümkün olmayan bir engel elin üzerinde olduğu durumda acaba cebire abdesti mi alınması gerekir? 2- Zikredilen farz gereğince normal abdest niyetiyle abdest alınırsa abdesti sahih midir?
    5091 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/30
    Birinci soru hakkında fıkıhçıkların fetvası farklıdır. Ki bu fetvalar aşağıda zikrediliyor: 1-   Böyle bir kimse cebire hakkında zikredilen düstura amel etmeli.[1] İhtiyati vacip gereğince eğer teyemmüm edilecek yerin ...
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    6129 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Namahrem ile tokalaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    16744 Pratik Ahlak 2012/06/14
    Karşı cinsten biriyle tokalaşmak birçok birey için şehvetin tahrik olmasına neden olmayabilir, ama böyle bir sınırlı irtibat ile tahrik olabilecek fertler de mevcuttur. Hatta birinci grup arasında da kendilerini samimi gösterip meşru olmayan ilişkiler için altyapı hazırlamaya çalışan şahısların olması da muhtemeldir. Bu esas uyarınca toplumsal yaşamda ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    6875 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Domuz enzimli cips yemek caiz midir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Büyük taklit mercileri yukarıdaki soruyu şöyle yanıt vermişlerdir:Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun):Sorudaki varsayımda caiz değildir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (ömrü uzun olsun):Caiz değildir.
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    7164 تألیفات شیعی 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Hz. Müslim kimdi?
    17921 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2010/12/22
    Akil’in oğlu olan Müslim üç imam (müminlerin önderi Ali, İmam Hasan, İmam Hüseyin (a.s) ) ile aynı asırda olup onları yakından görmüş, İmam Hüseyin’in (a.s) imameti zamanında imamının hedefleri için canını feda etmiş ve Übeydullah b. Ziyad emriyle şahadete ulaşmıştır. O bu zamanda İmam Hüseyin’in (a.s) ...

En Çok Okunanlar