Gelişmiş Arama
Ziyaret
29137
Güncellenme Tarihi: 2011/03/03
Soru Özeti
Mekke’de putperestlik ne zaman ve kimin tarafından başlatıldı?
Soru
Mekke’de putperestlik ne zaman ve kimin tarafından başlatıldı?
Kısa Cevap

Huzâa kabilesi Allah’ın evinin yöneticiliğini üstlendikten sonra onlardan Amr bin Luhey bu sorumluluğu alan ilk kişi oldu. Luhey’in adı Haris bin Amir’di. Amr, İbrahim (a.s)’ın dinini değiştirdi ve halkı putlara tapmaya tahrik etti. Bir rivayete göre o, Şam’a gittiğinde orada bir grubun putlara tapındığını gördü. Onlar Amr’a Kabe’ye koyması için bir put verdiler. O Kabe’nin etrafına bir çok put dikti. Putperestlik Araplarda yaygınlaştı ve hanif din (geriye kalan çok az takipçisinin dışında) tümüyle değişti.

Ayrıntılı Cevap

Putperestliğin Geçmişi

Putperest padişahlardan olan Nemrud bin Kenan bin Kuş, puta tapınmak konusunda çok zalim ve çok sıkı birisiydi. O, Tahmures’in dönemindeki ilk putperesti. Birisi öldüğünde onun ağaçtan putunu yapar ve ona taparlardı.[1]

Tabakat-ı Nasiri’de şöyle yazar: Nemrud bin Kenan bin Kuş bin Ham bin Nuh, tufandan (Nuh Tufanı) sonra zorbalık yaparak taç giydi. Babil’i işgal eden o idi. Arap ve acemi aldı. Puthane yaptı. Putlara tapardı. Altından ve gümüşten putlar yaptı. Hepsini mücevherlele süsledi. Put yapan Azer’i, hazinelerin, putların ve onların aletlerinin sorumlusu yaptı. Yıldız bilimine uyardı. Büyük ihtimalle putları yıldız şeklinde yapar ve onlara taparlardı.[2]

Mekke’de Putperestliğin Başlaması

Amr bin Luhey’in Hübel putunu Şam’dan Mekke’ye Getirmesi ve Mekkelileri Ona Tapınmaya zorlaması:

Cürhüm (Kabilesi), Harem’de (Mekke’de) isyana başladı ve bu isyan Sebe’nin dağılması ve Benî Harise bin Salebe bin Amr bin Amir’in Mekke’ye gelmelerine denk gelmişti. Onlar Cürhüm’le beraber yaşamak istiyorlardı. Ama Cürhüm bunu kabul etmedi ve aralarında savaş çıktı. Söylentiye göre Huzâa’dan olduğu söylenen Benî Harise onları yendi ve Kabe’yi ele geçirdi. O sırada onların reisi Amr bin Luhey’di. O, Cürhüm’den geriye kalanlarıda oradan çıkardı. İbn-i Luhey, Rabia b. Haris b. Salebe b. Amr Muzikya b. Amir idi. Bir hadiste Peygamberimiz (s.a.a) şöyle buyuruyor: ‘Amr bin Luhey’i ateşin içinde bağırsaklarını çekerken gördüm.’ Çünkü o, bahira, saibe ve ham[3] bidatını çıkardı, İsmail’in dini değiştirdi ve putperestliği getirdi.[4]

Bazı tarihçiler şöyle yazarlar: Amr bin Luhey, bir iş için Mekke’den Şam’a gitti. Belka mevkiindeki Meab şehrine geldiğinde Amalika kabilesi ve Amilak -veya Amalak- bin Lavez bin Sam bin Nuh’un evlatlarının putlara taptığını gördü. Onlardan ‘Bu tapındığınız şeyler nedir?’ diye sorduğunda dediler ki: ‘Bunlar putlardır; ne zaman yağmur yağmasının istesek onlar bize yağmur yağdırırlar. Ne zaman yardıma ihtiyacımız olsa onlar bizlere yardım ederler.’ Amr b. Luhey dedi ki: ‘Onlardan birini bana verebilir misiniz, ben onu Arabistana götüreyim, oranında halkı sizin gibi tapınsınlar.’ Amalikalılar, Hübel putunu ona verdiler. Amr onu Mekke’ye getirdi ve halkı ona tapınmaya ve tazim etmeye mecbur etti.[5]

Mesudi şöyle yazıyor: Amr bin Amir ve evlatları Mearib’ten çıkarıldıktan sonra Benî Rabia ayrıldı ve Tehame’ye yerleşti. Bu ayrılıklarından dolayı onlara Huzâa adını verdiler... Huzâa, Kabe’nin yöneticiliğini üzerine aldı. Onlardan Amr bin Luhey bunu ilk üstlenen kişi oldu. Onun adı Harise b. Amir idi. İbrahim’in dinini tamamen değiştirdi ve halkı putlara tapınmaya mecbur etti. Bir rivayete göre o, Şam’a gitti, orada bir grubun putlara tapındığını gördü. Onlar Amr’a Kabe’ye dikmesi için bir put verdiler. Huzâa kavmi güçlendiği için Amr b. Luhey herkese zulmetmeye başladı. Cürhümlülerden hanif dininden olan biri bu konuda ona dedi ki: ‘Ey Amr! Mekke’de zulüm yapma ki, orası haram şehirdir. Ad’lılara ne oldu? Orada develeri olan Benî Amalika neredeler? İnsanlar bu şekilde yokoluyorlar.’ Amr bin Luhey Kabe’nin etrafına bir çok put dikti. Putperestlik Araplarda yaygınlaştı ve hanif din (geriye kalan çok az takipçisinin dışında) tümüyle değişti.

Cürhüm kabilesinden Şahne b. Halef bu konuda ona şöyle dedi: ‘Ey Amr! Mekke’ye ve Kabe’nin etrafına ilahlar yerleştirdin. Buranın hep bir Allah’ı vardı. Ama sen Kabe için halkın içine bir çok ilahlar soktun. Bil ki, Allah gelecekte evi için sizin dışınızda perdeciler getirecektir.’ Amr b. Luhey’in 354 yıl yaşadığı söylenmektedir.[6]


[1] -Mecmel-ut Tevarih ve’l Kısas, s.189-190, (520 yılında yazılmıştır), Bahar Melik-uş Şuera’nın araştırması, Tahran, Kelale Haver.

[2] -Tabakat-ı Nasırî, Tarih-i İran ve İslam, Minhac-u Sıraç, (M.S. 658), c.1, s.138, Abdulhay Habibi’nin çalışması, Tahran, Dünyay-ı Kitap, 1. baskı h.ş.1363

[3] -Allah bahira, saibe, vasile ve ham (cahiliyet döneminde çeşitli nedenlerle haram edilen dört tür evcil hayvan; İslam bu bidatları kaldırmıştır) diye bir şey (meşru) kılmamıştır. Fakat kafirler, yalan yere Allah'a iftira etmektedirler ve onların çoğunun da kafaları çalışmaz.’ (Maide/103)

[4] -el-İber Tarih-i İbn-i Haldun, Abdul Muhammed Ayeti’nin çevirisi (Farsça), c.1, s.379, Müessese-i Mutaliat ve Tahkikat-ı Ferhengi, 1. baskı h.ş.1363, tercüme, metin.  

[5] -İbn-i Hişam (Ö. h.k.218), Zendegani-i Muhammed İslam Peyamberi (Farsça çeviri: Seyid Haşim Resuli) c.1, s.52, Tahran, İntişarat-ı Kitapçı, 5. Baskı h.ş.1375

[6] -Ebu’l Hasan Ali b. Hüseyin Mesudi (Ö. h.k.346), Muruc-uz Zeheb ve Maadin-il Cevher, c.1, s.418 ve 419, (Farsça çeviri: Ebu’l Kasım Payende), Tahran, İntişarat-ı İlmi Ve Ferhengi, 5. Baskı h.ş.1374.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vilayet-i fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyeti nasıl açıklanabilir ve acaba vilayet-i fakih Allah tarafından mı yoksa halk tarafından mı naspediliyor?
    6125 Eski Kelam İlmi 2012/04/02
    Çeşitli suretlerde “vilayet-i fakih” ve vilayeti fakihin uygulamaya geçmesinin meşruiyetini ispatlayabiliriz. İspatı için önemli olan ayrıntılı cevapta okuyacağınız akli ve nakli delillerdir. Şia’nın görüşünde velayeti fakihi ispatlayan delillere dikkatle velayeti fakih gaybet döneminde (asri gaybet) vilayeti fakihin vilayeti, imamların velayeti Peygamberimizin (s.a.a) velayetinin devamında olduğu ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    5933 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Hicr suresinin 85 İla 87. ayetlerinin tefsiri nedir?
    10659 Tefsir 2012/03/12
    Yüce Allah belirtilen ayetlerde gök ve yerin yaratılışının hak olduğuna ve hedef taşıdığına işaret etmiş ve Peygamber-i Ekrem’e (s.a.a) düşman ve cahillerin inatçılık, bilgisizlik, taassup, tahrip ve aşırı muhalefetleri karşısında hoşgörü ve sevgi göstermesini ve de onları bağışlayıp kendilerine hoş bir yüzle karşılık vermesini tavsiye etmektedir. En ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    6041 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...
  • Kanıtla kabulün arasındaki fark nedir?
    2703 کلیات 2019/08/06
     Kanıt ve kabulBu iki kavramı bir örnek üzerinden şu şekilde açıklayabiliriz: Farz edin bir şehirde bir grup kalp doktoru olsun, bu doktorlar özünde ve hakikatte bilgi ve birikim açısından bir düzeydede olabilir. İçlerinden ‘A’ şahsı yüksek düzeyde bir doktorda olabilir. Yani ‘A’ şahsı  şehirde ...
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    6769 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    7926 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Cevheri hareketten maksat nedir?
    10846 İslam Felsefesi 2010/12/05
    Hareketten maksat, bir şeyin kuvve (durgunluk) halinden fiil haline geçmesidir. Cevher (öz)’den maksat ise dış alemde varolabilmesi için mevzuya (yapıntı) ihtiyacı olmayan mahiyettir. Oysa arazın (ilinti) dış alemde varolması için mevzuya ihtiyacı vardır. Örneğin beyaz renk, arazdır ve varolabilmesi için dış alemde mutlaka bir mevzuya ihtiyacı vardır. Ama ...
  • Pahalı taşlardan yapılan yüzükleri takmanın ne gibi sevap ve faydaları var?
    12270 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/04
    Akik, firuze, yakut vb. gibi yüzükleri kullanmak, eğer halkası altın olmazsa erkekler için caiz ve rivayetlere göre sevabı da vardır. Ayrıca namazın sevap ve faziletinin çoğalmasına da neden olmaktalar. ...
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    11689 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...

En Çok Okunanlar