Gelişmiş Arama
Ziyaret
10771
Güncellenme Tarihi: 2011/02/14
Soru Özeti
Peygamber'den sonraki dönem için Şia'nın görüşü nedir?
Soru
Şia'nın Peygamber'in (s.a.a) hilafeti konusundaki inancı nedir? Acaba Şia Hz. Ali (a.s)'ı Peygamber'den (s.a.a) sonra aralıksız halife olarak mı biliyor ve Peygamber'in ashabından olan diğer halifeleri kabul etmiyor mu?
Kısa Cevap

Şia inanıyor ki:

1-Hilafet Allah'ın tayini ile gerçekleşen bir görevdir. Peygamber (s.a.a) defalarca Allah'ın emriyle Hz. Ali a.s)'ı Müslümanlara kendi halifesi olarak tanıtmışlardır.

2. Peygamber'in halifeleri on iki kişidirler. Onların ilki Hz. Ali (a.s)'dır ve sonu Hz. Mehdi b. Hasan Al-Askari'dir.

3. Hz. Ali (a.s) Allah ve Peygamber (s.a.a) tarafından belirlenmiş halife olmasına rağmen ama bu görevden bir takım etkenler onu uzaklaştırdığında İslam ve Müslümanların maslahatı gereği önceki halifelere hikmet ve merhamet doğrultusunda öğüt vermekten geri durmamış ve onları İslam düşmanlarına karşı yalnız bırakmamıştır.

Ayrıntılı Cevap

Şia'nın Peygamber'in hilafeti konusunda inancı şöyledir:

1- Peygamber'in (s.a.a) halifesinin bir takım görevleri vardır. Bu görevlerin başında şu noktalara gelir: Kur'anî kavramları açıklamak, Şeriat'ın hükümlerini beyan etmek, toplumu her türlü sapıklıktan uzaklaştırmak, dini ve akidevi sorulara cevap vermek, toplumda adaleti uygulamak ve düşmanlara karşı İslam'ın sınırlarını korumak.

2- Peygamber'in (s.a.a) halifesi ve İmam ilmi ve ahlaki yönden özel ilahi inayete mazhar olmalı ve gaybi eğitim gölgesinde yer almalıdır. Buna göre İmam da Peygamber gibi her türlü hata ve unutkanlık ve yanılgıdan korunmuş olmalıdır. Bu yüzden İmam'ı belirlemek sadece Allah'ın emriyle Peygamber veya önceki İmam vasıtasıyla gerçekleşir.

Hz. Resulullah (s.a.a) kendisinden sonraki önder ve İmam'ı tanıtmıştır. Yani çeşitli yerlerde açıklamada bulunarak Hz. Ali'yi kendisinden sonraki İmam ve halife olarak tanıtarak topluma karşı taşıdığı bu yükümlülüğüne amel etmiştir.

Bu yüzden Hz. Ali (a.s) sürekli olarak kendisini Peygamber'in aralıksız halifesi olarak bilmiştir. Bu konuyu hem İslam toplumuna hem de kendisinden önceki halifelere defalarca açıklamıştır. O defalarca hilafetin Allah'ın tayin ile belirlendiğini ve Peygamber (s.a.a) aracılığıyla defalarca insanlara ilan edildiğini ifade etmiştir.

4- Peygamber'in (s.a.a) halifeleri on iki kişidirler on iki halife tabiri ister Şia ister Ehl-i Sünnet kaynaklarında geçmiştir. Onların ilki Hz. Ali b. Ebi Talip ve sonuncusu Mehdi b. Hasan el-Askeri'dir.

5-- Ehl-i Beyt İmamlarının Mukaddes isimleri şunlardır:

1-Ali b. Ebi Talip 2- Hasan b. Ali 3- Hüseyin b. Ali 4- Ali b. Hüseyin 5- Muhammed b. Ali 6- Cafer b. Muhammed 7- Musa b. Cafer 8- Ali b. Musa 9- Muhammed b. Ali 10- Ali b. Muhammed 11- Hasan b. Ali 12- İmam Mehdi (a.s)[1]

Sonuç şu ki: Şia Peygamber'in hilafeti konusunda inanıyor ki, Allah'ın emriyle Hz. Ali (a.s)'ı bu makam için tayin etmiştir. Ancak bir takım etkenler onu bu görevden uzaklaştırdığında kendisine ihtiyaç duyduklarında kendisini sorumlu hisseder, İslam ve Müslümanların takdiri konusunda lakayt kalmaz ve İslam'ın maslahatı, insan toplumunun çıkarları ve mazlumların menfaati doğrultusunda kendi görüşünü ilan ederdi ve halifeler de bazen onun görüşüne başvururlardı.[2]

6- Peygamber'in (s.a.a) sahabileri konusunda Şia inanıyor ki, bir kimsenin kişilik ve şahsiyetini incelemek için onun bütün davranış ve tutumları göz önüne alınmalıdır Onun unvanı ve taşıdığı mevki durumunu incelemeye engel olmamalıdır.

Peygamber'le birlikte olmak ve onun sahabisi olmak büyük iftihar olmasıyla birlikte birilerini masum görmek ve hatalarına göz yummaya sebep olmaz. Nitekim Kur'an-i Kerim bazı muhacir ve Ensarı yanlışlarından dolayı kınamıştır. Kınanan kimseler arasında Kur'an'ın tabiriyle tanınmayan munafıklar[3] veya imanları zayıf olan ve kalpleri hasta olan kimseler de yer alır.[4]



[1] Soru 287'den alıntı, dizin: Şia'nın özellikleri

[2] Bk. soru: 512 dizin: İmam Ali (a.s) ve Halifelerin diğer ülkeleri fetihleri

[3] Tevbe: 101

[4] Ahzap: 11

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar