Gelişmiş Arama
Ziyaret
9876
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
İranın dini medreselerinde tahsil sistemi nasıldır?
Soru
Bengla radyosunu dinleyenlerden biri İranın dini medreselerinde tahsil sisteminin nasıl olduğunu bilmek istiyor?
Kısa Cevap

Günümüzde İranın ilmi havzalarındaki tahsil sistemi şöyledir: Bir öğrenci ilköğretim veya ortaöğretimi (lise) bitirdikten sonra havzaya girer ve tahsil dönemi boyunca sırasıyla mukaddime dersleri (sarf ve nahiv, maani-beyan ve mantık), satıh/üst düzey eğitim (usul, fıkh ve felsefe), ek dersler (akaid, tefsir, iktisat, milel ve nihel, Kur’an ilimleri, ahlak, yabancı diller, bilgisayar kursu vs.), hariç dersleri (içtihadi ve fıkıh) ve uzmanlık dersleri (tefsir, kelam, tebliğ vs.) eğitimi alır.  

Ayrıntılı Cevap

İslam devriminin zafere ulaşması ve İslam cumhuriyetinin kurulmasından sonra, havzalarda ve dini medreselerde tahsil etmeye önemli ölçüde talep artmıştır. İranın ilmi havzalarında tahsil sistemi şu şekildedir: Bir öğrenci ilköğretimi veya ortaöğretimi (lise) bitirdikten sonra havzaya girer. İlim havzasına girdikten sonra, tahsil süresi boyunca sırasıyla mukaddime, satıh (üst düzey eğitim), hariç, uzmanlık dersleri ve ek dersleri okur. Aşağıda bu merhaleler hakkında kısaca bilgi veriyoruz:

 

1) Mukaddime Dersleri:

Bu merhalenin dersleri sarf ve nahiv, maani-beyan ve mantıktır. Bu derslerin okutulmasındaki hedef talebelerin ‘Kur’an Dili’ni kavramalarıdır. Bu merhale İslami maarifi anlamanın anahtarıdır. Çünkü, Resul-ü Ekrem’in (s.a.a) ve Ehl-i Beyt’in (a.s) hadis ve sünnetleri Arapçadır.[1] Bu dönem üç ila dört yıl sürmektedir.

2) Satıh (Üst Düzey) Dersleri:

Usul ve fıkıh ilimlerinin okutulduğu merhaledir. Usul’da genellikle Maalim, Usul-u Fıkh, Resail, Kifaye, fıkhta ise Lüm’a ve Mekasib adlı kitaplar okunur.

Bazı havzalarda başka kitaplarda okutulabilmektedir. Bu merhalenin genel hedefi talebenin fıkıh, usul ve bunlara ait konuları öğrenmesidir. Geçmiş alimlerin fıkıh ve usul kitapları okunarak öncelikle onların görüş ve yenilikçilikleri, fıkhi ve usuli istidlallerin yöntemi ve ekolleri öğrenilir, sonra hariç derslerinde ayet ve hadislerden istinbat edebilmek için hazırlık yapılır. Bu dönem beş ila yedi yıl sürebilmektedir.

3) Fıkıh ve Usul Derslerinin Harici:

Bu merhalede üstad ve talebe, bahislerin düzenli olması için Şerayi’, Tahrir-ul Vesile, Urvet-ul Vuska veya usul alanında Kifayet-ul Usul gibi bir kitabı seçer, ona göre konuları işler ve o ilimdeki uzmanların görüşleri incelenip eleştirilir. Üstad her konunun delillerini inceler ve sonunda kendi görüşünü söyler. Talebeler ise üstadın görüşünü kabul edip etmemek konusunda serbesttirler.

Bu merhaledeki hedef, talebelerin fıkıhta görüş sahibi olmalarının sağlanması, her yeni fıkhi meseleyi ahkamın dört kaynağı olan kitap, sünnet, akıl ve icma’ya dayanarak halledebilmeleri ve deyim yerindeyse fürûu usula uygulamak ve içtihat edebilmek için istinbat ve içtihat yeteneklerini geliştirmektir. Bu merhalede fıkıh ve usul dersleri yüksek derecede öğretilir. Üstad, ders verdiği zaman belli bir kitaba bağlı olmadığı, kendi görüşlerinide çeşitli kitap ve kaynaklarda yayılmış olan delillere dayanarak ispatladığı için Hariç Dersleri diye meşhur olmuştur. Talebe bu merhalede satıh ve yüksek dersleri tamamlamak için ve kendi düşünce tarzına göre felsefenin, irfanın ve diğer derslerin bazı kısımlarının haricini inceleyip araştırır ve bazende o konuda bir kitap yazar ve ders verir. Başarılı talebeler üstadlarının derslerini kaynaklara başvurarak yeterli araştırmayı yaptıktan sonra yazıya döker ve yazdıklarını üstadın onayına sunar. Hariç devresi talebenin yeteneğine ve üstadın derinliğine göre genellikle sekiz ila on yıl sürer. Ders saatleri ise bir ile iki saat arasındadır. Bazı talebeler değişik üstadların derslerine de katılmaktadırlar. İşte bu merhalede havzaların yetenekli ve fazıl talebeleri içtihad derecesine ulaşır ki bu, havza ilimlerinin tekamülünün son merhalesidir.

Din talebeleri genellikle birden çok hariç derslerine katılabilmekte ve kendi çaba ve zekalarına göre içtihat derecesine ulaşabilmekteler.

4) Uzmanlık Dersleri:

Bu derslerin -tefsir, kelam, tebliğ, tarih vs.- amacı havza ve toplumun ihtiyaç duyduğu dallarda uzman yetiştirmektedir. Bu değerli iş, kişinin fıkıh ve usulda içtihat etmesinin yanı sıra, havzada ve toplumda daha fazla faydalı olmak için islami ilimlerin dallarının birinde uzmanlaşmasına neden olmaktadır.

5) Ek Dersler:

Kum ilim havzasında ve bazı şehirlerde, mukaddime ve satıh dönemleriyle birlikte akaid, tefsir, iktisad, milel ve nihel, Kur’an ilimleri, ahlak, yabancı diller, bilgisayar vs. gibi derslerde verilmektedir. Bunlar talebenin kaynaklardan faydalanması ve bilgisinin artmasında etkili faktörlerdir. Bu dersler her ne kadar gerekli iselerde havza derslerinden ayrı sayılmamaktalar. Genelliklede diğer merhalelerdeki derslerle beraber okuturlar.[2]   


[1] - www.hawzah.net sitesi (Cumhuru-i İslami gazetesiden alınmıştır, 3645. Sayı, s.12 ve 3567. Sayı, s.12.

[2] - Şiveha-i Tahsil ve Tedris Der Havzaha-i İlmiyye, s.27 (az bir değişiklikle)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Aslı ameli ve içtihadi delil ne demek ve bu ikisinin arasında nasıl bir ilişki var?
    8497 مبانی فقهی و اصولی 2012/08/15
    Aslı ameli Aslı ameli, fıkıh ilminde kullanılan bir ıstılahdır. Şerri hükmün tayininde şüphe olması durumunda mükellefin ameli vazifesinin açıklandığı kanunlara denir. Bu kanunlar, şerri hükme götürecek delilin bulunamadığı durumlarda geçerlidir. Başka bir tabirle: aslı ameli veya usulü ameli: şerri hükümde şüphe ve kararsızlığa düşen kimsenin ameli vazifesinin tayinidir. ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    15975 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Fikhi açıdan had cezasının uygulanması niçin yargıcın sorumluluğundadır?
    8559 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Beşeri toplumların örfünde suçluların cezalandırılması, hükümetin sorumluluğundadır ve devlet dışında biri, bunu uygulayamaz. Bu ilke, İslam fıkhı tarafından da teyit edilmiştir. Müslüman fakihler hadlerin uygulamasını İmam’ın (a.s) var olduğu dönemde, Masum İmam’ın (a.s) ve onun tarafından atanan kimseler tarafından uygulanacağına inanırlar. Ancak gaybet döneminde, haddin uygulanması, gerekli ...
  • Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
    10633 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)
  • İslam’a göre fikir açıklamada özgürlüğün çerçevesi belirleyen ölçüler nelerdir?
    6052 Eski Kelam İlmi 2007/11/21
    Görüş belirtme ve fikir açıklamak serbestliği İslami toplumdaki kültürel yapının önemli unsurlarından sayıldığı ve hassas ve stratejik bir öneme sahip olduğu için ve diğer yandan toplumsal şartların değişken bir yapısının olması yüzünden konunun doğası bu alanda değişmeyen sabit bir kaide belirlemeyi imkânsız kılar. İslam devleti değişken ortam ve şartlar gereğince ...
  • Kur’an’daki “kadınlar sizin tarlanızdır” cümlesinden ne kastedilmektedir?
    11096 Tefsir 2010/11/08
    “Kadınlar sizin tarlanızdır” cümlesinin manası, kadınların insanlık camiasındaki yerinin insan toplumuna yönelik bir tarla konumunda olmasıdır. Tarla olmazsa tohumların tümüyle yok olacağı, hayat ve insan bekasını korumak için bir yiyeceğin kalmayacağı gibi, kadının olmaması durumunda da insan türü sürekliliğini kaybedecek ve nesli tükenecektir.
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    7440 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Rükuda ‘Azim’, secdede ‘A’la’ isimlerinin söylenmesinin nedeni nedir?
    48427 Eski Kelam İlmi 2012/03/11
    Rükuda Subhane Rabbiye’l-Azimi ve Bihamdih ve secdelerde Subhane Rabbiye’l-A’la ve Bihamdih dememizin asıl nedeni Allah’ın emri olması ve rivayetlerde bunları söylemeye emrolunmamızdan dolayıdır. Ama onları söylemeye emrolunmanın hikmetlerini de bulabiliriz. Rüku Allah’ı tazim etmektir. Her rükuyla Allah’ı tazim ediyoruz. Bir şeyi tazim etmek o şeyin ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6208 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • Uykuda ya da istimna ile cenabet olan kimse hangi guslü almalıdır?
    10020 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar