Gelişmiş Arama
Ziyaret
70769
Güncellenme Tarihi: 2011/09/21
Soru Özeti
Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
Soru
Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir? Eşim üç defa hamile kaldıktan sonra bu defa da sorunla karşılaştık ve bunun kendisinin ölümüne sebebiyet vermesi bile muhtemeldir. Allah bize bir evlat vermek istemiyor olabilir mi? Yahut bir günah mı işlemişiz ve sorunumun hallolması için cezasını mı ödememiz gerekmektedir? Lütfen bize kılavuzluk eder misiniz?
Kısa Cevap

Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha bulaşmamış Hz. İbrahim (a.s) gibi bazı büyük peygamberlere de rastlamaktayız. Evli (insan veya insan olmayan) bir çiftin nesil üretebilmesi ve çocuk sahibi olabilmesi için bir düzen, sıra ve belirli bir zaman aralığınca gerçekleşmesi gereken bir takım değişik madde, öncül, şart, neden ve sebeplere gerek vardır. Bu dizide eğer sayılanlardan bir tanesi bile eksik veya uyuşmaz olursa bir çocuk dünyaya gelmez veya sağlıklı bir şekilde doğmaz. O halde evlat sahibi olmayan kimselerin bu neden ve şartlar zincirinin kayıp halkasını bulmaya ve onu tamamlamaya çalışması gerekir.

Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir ve O’nun tüm işleri kesinlikle hikmet üzeredir. O, bu engin evreni ve onun içindeki yaratıkları idare etmek için bir takım usul, kanun, neden ve sebepler mukarrer etmiştir. . İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. Bu ilahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has neden, sebep ve kanunları olan doğum, neslin çoğalması ve insanların neslinin üremesidir. Tarih boyunca evlilikten sonra veya uzun bir müddet ve hatta yaşlılık ve ihtiyarlık dönemlerine kadar evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında Hz. İbrahim (a.s) gibi bazı büyük peygamberlere de rastlıyoruz ki Kur’an-ı Kerim onun dilinden şöyle nakletmektedir: “Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir.”[1] Bu örnek ve diğer örnekleri göz önünde bulundurarak hiç kimse evlat sahibi olmayan insanlar günahlarından dolayı buna müpteladır diye bir şey söylememelidir; Hz. İbrahim’in (a.s) yaşlılık ve ihtiyarlık yaşına kadar evlat sahibi olamamasının nedeni (haşa) kendisinin günahkar olması mıydı? Kesinlikle böyle değildi. Aynı şekilde ömürlerinde hiçbir günaha bulaşmamış birçok salih ve hayırsever kul da evlat sahibi olmamıştır. Öte taraftan tanıdığımız çoğu kâfir, zalim, gaddar ve günahkâr fertlerin birçok evladı vardır. Bu yüzden ne evlat sahibi olmak insanın iyi olduğuna delalet eder ve ne de nimetten mahrum olan herkesin günahkâr olduğu söylenebilir. Evli (insan veya insan olmayan) bir çiftin nesil üretebilmesi ve çocuk sahibi olabilmesi için bir düzen, sıra ve belirli bir zaman aralığınca gerçekleşmesi gereken bir takım değişik madde, öncül, şart, neden ve sebeplere gerek vardır. Bu dizide eğer sayılanlardan bir tanesi bile eksik veya uyuşmaz olursa bir çocuk dünyaya gelmez veya sağlıklı bir şekilde doğmaz. Bu yüzden evlendikten sonra istemelerine rağmen evlat sahibi olamayan kadın ve erkeğin nedeni bilmeye ve onu doğru bir şekilde tedavi etmeye koyulmaları gerekir. Kusurun sperma üremesi veya tohumun zayıflığı yahut kadın bedeninin onu koruma ve büyütmede güçsüz olması veyahut başka çeşitli nedenlerden kaynaklanması muhtemeldir. Bu kusurların her biri de hususî bir hikmet ve özel bir tedavi yoluna sahiptir. Ne mutlu ki bugün tıbbın ilerlemesiyle eşlerin çocuk sahibi olmamasıyla ilgili sorunların büyük bir bölümü ve onların tedavi yolu öğrenilmiş ve geçmişte evlat sahibi olamayan birçok karı ve koca elhamdülillah evlat sahibi olmuşlardır. Gelecekte şimdiye dek öğrenilmemiş kusurların öğrenilmesi ve tedavi yollarının da tespit edilmesi Allah’ın izniyle ümit edilmektedir. Ama bu mesele hakkında henüz birçok meçhul ve bilinmeyen hususun var olduğunu itiraf etmeliyiz. Elbette Yüce Allah tüm kullarına şefkatli olduğundan, fertlerin hayatında başka şekillerde bu nimetten mahrum kalmayı telafi etmektedir. Böyle insanların sadece bir saatliğine Rableri ile yalnız kalması ve Allah’ın kendilerine bahşettiği nimetleri sayması yeterli olacak ve de Allah’ın hikmet uyarınca bir kapıyı kapatması durumunda, rahmet ile başka bir kapıyı açtığını kavrayacaklardır. Eğer insan çevresindeki hadise ve vakıalara güzel bir bakışla bakarsa, sahip olmadığı nimetlere hayıflanmak yerine mevcut olan nimetlerin şükrünü her zaman yerine getirir ve böylece daha çok nimeti kendine çeker.

Daha fazla bilgi edinmek için şu başlıklara müracaat edebilirsiniz: İmtihan, İlahi Azap Ve Onları Teşhis Etme Yolları, 169. Soru (Site: 1244) ve Duanın Şartları Ve Kabul Olma Yolları, 2145. Soru (Site: 2269).



[1] İbrahim, 39: " الْحَمْدُ لِلَّهِ الَّذی وَهَبَ لی‏ عَلَى الْکِبَرِ إِسْماعیلَ وَ إِسْحاقَ إِنَّ رَبِّی لَسَمیعُ الدُّعاء"

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar