Gelişmiş Arama
Ziyaret
10152
Güncellenme Tarihi: 2011/03/01
Soru Özeti
cinsel sapıklık ve inhiraftan korkulmadığı taktirde evlilik bırkalabilinir mi?
Soru
inhirafa ve sapmaya duçar olmayacak farziyesini göz önünde bulundurarak evlilik terk edile bilinir mı? Zira her kimden sorulmuşsa evliliğin baş belası olduğunu söylemiş. Benim kanatimce fakirlere, anne ve babaya nafakanın verilmesi eş ve çocuklara verilecek nafakadan daha iyidir.
Kısa Cevap

Evlilik olgusu bütün milletler arasında süre gelmiş bir gelenektir. Ancak islam dini evliliğe ve aile yuvasının ve teşkilatının kurulmasına çok önem vermiştir. Ayet ve rivayetlerdeki bütünlükten evliliğin ne kadar önemli olduğu çok güzel bir şekilde anlaşılıyor. Allahu teala kuranı kerimde bekar olanları evlendirin, şeklinde emr ediyor.[i]

Rivayetlerde evlilik ile dinin yarısı korunacağı söz edilmektedir. Evli olan bir kimsenin kıldığı namaz evli olmayan bir kimsenin kıldığı namazdan yetmiş derece daha üstün olduğunu söyleyen rivayetler de var olmaktadır.

Evet! Diğer işlerin sorumluluk getirdiği gibi evlilikte sorumluluk ve yükümlükük getiren bir ameldir. Hatta bezen kendisiyle birlikte bazı sorunları da getiriyor. Ama insanın insannlığına ve şahsiyetine ait tekamülü de bu sorumluluk ve yükümlülük ardından ve akabetinden getiriyor. Elbette evliliğin insanın insanlık ve şahsiyetine kazandıracağı tekamül türü başka hiçbir yolla kaznılması imkansız olduğu da bilinmelidir. Ayriyetten evliliğin bir çok faydaları da vardır. İslamin nurani öğretilerinde bu faydalara değinilmitir. Biz burada bazılarına işaret ediliyor:

1-   Neslin bekası,

2-   Ruhsal sükünet ve huzur,

3-   Rızkın artması,

4-   İnsanın doğal ve cinsel ihtiyaçlarının giderilmesi.



[i]  "Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir". (nur 32).

Ayrıntılı Cevap

Evlilik yaratılışın güzelliklerinden bir güzellik ve bütün kavim ve milletlerin kesinleşmiş geleneklerinden bir gelenektir. İslam dininde de evliliğe çok önem verilmiş ve farklı yönlerden bu olguya bakılmıştır. Öyle ki, hiçbir şeyle değiştirilmeyecek bir mesele konumunda olduğunu şeklindedir. İslamı en yüksek derecede anlayan imamlar (a.s.) ve evliyaullahların pratik hayatları bu sözü güçlü bir şekilde teyit etmektedir. Biz burada konuyla alakalı olarak islamın görüşünü iki mihver etrafında ele alacağız.

1-   İslamda evliliğin önemliliği;

islamda evlenmek vacip olmamış olmasıyla birlikte çok şiddetli bir şekilde tekid edilmiştir. Peygamber (s.a.a.) ve masum imamlardan (a.s.) evliliğin önemliliği hakkında bir çok rivayetler nakil edilmiştir. İmam Bakır (a.s.) peygamberden (s.a.a.) nakil ederek şöyle buyuruyor: "islam dininde Allah katında evlilikten daha sevilir bir bina ve yuva söz konusu değildir"[1] hz. İmam Sadık (a.s.) müminin emiri olan hz. Aliden şöyle nakl ediyor: "evleniniz! Zira Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurdu: "benim yöntemimi ve sünnetimi yaşamak isteyen kimseler bilmelidirler ki evlenmek ve kendileri için eş seçmek benim sünntim ve yaşama tarzımdır".[2]

İslamda evlilik meselesine o kadar önem verilmiş ve dikkate alınmıştır ki, bazı rivayetlerde evliliğin gerçekleşmesiyle kişinin dinin yarısnı korumakla denklikte tutulmuştur. Evlilik ile kişi dinin yarısını elde etmiş oluyor.[3] Yani mümin olan bir kimsenin şahsiyeti evlilik ile bir mertebeye varıyor ki, dininin yarısını koruyor olacaktır. Bazı rivayetlerde, "evli olan bir kimsenin kıldığı iki rekaat namazın fazileti, evli olmayan bir kimsenin kıldığı yetmiş rekat namazdan daha üstün olduğu". denilmektedir [4]

İslam dinindeki bütün bu tekit ve vurgular islam dininin evliliğe ve aile yavasının kurulmasına olağan üstü bir şekilde önem verdiğini göstermektedir. Bu bina ve yuvada salim, sağlam ve ilahi bir toplumun vücuda gelmesi için ilk çekirdekleri şekilleniyor. İslam dini evliliğin aslının gerçekleşmesine vurgu ve tekit yaptığı ve ona önem verdiği gibi evliliğin niteliği ve nasıl gerçekleşmesi ve nasıl devam edilmesi hakkında da önemli konular ortaya atmış ve bilgiler vermiştir. Onlara da dikkat edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan evlenmemek ve bekarlık da islam dininde kınanmış ve kötülenmiştir. Asri saadette Ashaptan bir kısım sahabe kadıları kendilerine haram kılıp gece ve gündüz ibadetle meşgul oldular. Ümmü Seleme, bu kişilerin hanımları vesilesiyle bunların bu durumundan haberdar oluyor ve peygambere (s.a.a.) durumu bildiriyor. Peygamber (s.a.a) hemen bu eylemde bulunan sahabelerin yanına gidiyor ve şöyle buyuruyor:"hanımlardan fasıla alıyorsunuz? Ben kendim ise evlenmiş ve kadınları terk etmiyorum…"[5]

Bu vurgu ve tekitlerin tümü islam dinindeki bu yuvanın çok önemli olduğunu göstermektedir. Öyle ki fakih ve müctehitler islamdaki var olan bu vurgudan evlenmenin müstahap olduğu hükmünü çıkarmışlardır.

2-   İslamda evliliğin faydaları:

Evlilikte bir çok faydalar söz konusudur. İslam dininin nurani öğretilerinde bu faydalara işaret edilmiştir. Burada bunların bir kısmına işaret ediyoruz:

a)   Neslin bekası: beşeri toplumlarda evlilik olmazsa veya en azında kayda değer bir durumda azalırsa insan nesli tedrici olarak aradan yok olup gider ve neticede insanlığın kurmuş olduğu büyük medeniyetler de biter. Netice itibariyle mümin ve salıh insanların kalınması da yok olma tehlikesiyle yüz yüze geliyor. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "neden müminler evlenmiyorlar. Ve bu yolla çocukalar yapmıyorlar ki bu çocuklar "lailahe illallah" zikrini yaparak yeryüzünü bu zikirle ağırlaştırmış olsunlar?"[6]

b)   Ruhsal taadul ve sükünet; islam dininin dikkate aldığı psikolojinin tartışmaz kabullerinden birisi evliliğin insanda sağladığı psikolojik rahatlama ve ruhsal huzur ve taaduldur. Kuranı kerim şöyle buyurmaktadır: " Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir"[7] İmam Sadık ta (a.s.) şöyle buyuruyor: "hiç kimse, salıh bir eşe sahip olan bir kimsenin bu salih hanım vasıtasıyla elde ettiği faydayı elde edemez. (salih olan hanımın özellikleri şunlardır:kocası ) Onu gördüğünde seviniyor, o kadından uzaklaştığında kadın onun malını koruyor".[8]

c)   Rızkın fazlalaşması; evlilik, evliliğe olan yüzeysel bakış ve tasavvurların, -ki bazıları evliliği sermayenin paylaşımı, tüketimin fazlalaşması şeklinde görür ve yorumluyorlar-, tersine islam dini evliliği bereketli ve rızkın fazlalaşmasına neden olduğunu savuniyor. Allahu teala şöyle buyuruyor: "Sizden bekâr olanları, kölelerinizden ve cariyelerinizden durumu uygun olanları evlendirin. Eğer bunlar yoksul iseler, Allah onları lütfuyla zenginleştirir. Allah, lütfu geniş olandır, hakkıyla bilendir".[9] Bir çok rivayette, evlilik rızkın fazlalaşmasına neden olduğunu söylemektedirler: Allahın resulü (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "evleniniz. Zira (evlenmekle) rızkınız artıyor"[10] Yaklaşık evlenen her kes evlenmekle birlikte bazı sorunların söz konusu olduğunu kabul etmekle birlikte rızıklarının bekarlık döneminkinden daha da fazlalaştığını ve maddi durumlarının daha da iyileştiğini itraf ediyor. Elbette genellikle bu gibi sosyal meselelerde tabii olarak bazı istisnaların olması ve yaşanması da normaldır.

d)   İnsanın doğal ve cinsel ihtiyaçlarının gidermesi: muhalif cinse temayul etme duygusu insanın cinsel durumlarındandır. Bu cinsel durumlarda ifarat veya tafrit etmek insan için hem ruhsal ve hem de cisimsel olarak bir çok zararlar söz konusudur. İslam dini bu cinsel ihtiyaçları temin etmek için evliliği meşru kılmış ve (nasıllığını) beyan etmış. Böylece insan ham onurlu ve hayanın perdesini yırtmadan kendi cinsel ihtiyaçlarını temin ediyor ve hem toplum ve camianın salim kalmasına katkıda bulunuyor. Görüldüğü gibi yukarıdaki açıklamar cinsel ve ahlaki inhiraftan kurtulmak evliliğin faydalarından birisi olduğunu söylemekte ve bunun yanı sıra bir çok eserlerinin ve bereketlerinin var olduğunu beyan etmektedir. İnsan kendini bu faydalardan ve bereketlerden mahrum bırakması kesinlikle doğru değildir. Bilinmelidir ki evlilik insanın şahsiyeti ve insanın insanlığıyla alakalı tekamülü akabetinde getiriyor ve evlilikle elde edilen bu kemal ve tekamül başka hiç bir yolla elde edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle sonuç itibariyle şunu söylemek lazım: fakirlere, anne ve babaya infak etmek çok değerli ve benimsenilen bir iş olduğunu kabul edilmetedir, ancak evliliğin getireceği faydaların, bereketlerin ve semerelerin hiç birisnin yerini kesinlikle dolduramiyor.



[1] AMULİ, şeyh Hur, "vesailu'ş-şia" neşri alu'l-beyt, c. 20, s. 13.

[2] A.g.e. s. 15.

[3] A.g.e. s. 17, Peygamber (s.a.a.) şöyle buyuruyor: "her kim evlenirse dininin yarısını elde etmiştir".

[4] A.g.e. c. 20, s. 20; "hisal" kitabiında şöyle nakil edilmiştir: "evli olan bir kimsenin kıldığı iki rekat namazın fazileti bekar olan bir kimsenin kıldığı yetmiş rekat namazdan daha çoktur.

[5] A.g.e. s. 21.

[6] A.g.e. s. 14.

[7] Rum, 21.

[8] A.g.e. s. 20, s. 20.

[9] Nur, 32.

[10] A.g.e. s. 20, s. 19.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar