Gelişmiş Arama
Ziyaret
8182
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
Biri inanan ve kaba huylu ve diğeri ise inanmayan ve yumuşak huylu olmak üzere iki talip olduğunda hangisini tercih etmek gerekir?
Soru
Ben 22 yaşında bir kızım ve iki talibim var. Biri çok mümin, dindar ve hizbullahidir. Ama kötülükten sakındırma gibi bazı konularda çok sertlik göstermektedir ve ahlakı da biraz serttir. Kendisinin ailesi de çok mümindir. Ama diğerinin ahlakı çok mülayimdir. Ama dinsel meseleler hakkında pek bilgisi bulunmayıp bu hususlara bağlılığı da yoktur. Lakin ben namaz ve oruç ehliyim. Bu ikisinden hangisiyle evlenmem hususunda lütfen bana kılavuzluk edin ve mümkünse benim için bir istiharede bulunun.
Kısa Cevap

Evlilik konusu insanlığın en önemli meselelerinden olup özel bir dikkat ve özen gerektirmektedir. Ailenin güçlenmesi için lazım olan usul, temel ve şartlar iki kısma ayrılmaktadır:

1. Ailevî asilik[1], dindarlık, sadakat ve emanet, helal ve harama önem vermek, özetle liyakat[2] ve iyi bir ahlaka sahip olmak gibi dinsel kökü olan usul ve şartlar.

Hatırlatmak gerekir ki bir veya birkaç oturumda aranan şartları öğrenmek ve şahısları tanımak mümkün değildir; zira iman ve ahlak maskesi takmış ve inanan ve iffetli kızlara tuzak hazırlamış zahirde akıllı ancak sakıncalı bir takım şahıslar mevcuttur. Bu yüzden bu tuzaklardan kurtulmanın en iyi yolu evlilik gibi önemli işlerde bu bireylere, aile ve iş yaşantılarına, dostlarına ve komşularına yönelik derin ve ciddi bir araştırma yapmaktır.

2. Şahsi usul ve şartlar:

Tip şekli, elbise giyme tarzı ve yaşam şekli gibi hususlarda herkes kendi için bir takım şahsi şartlar arayabilir. Elbette bu alanda uyuşma ne kadar fazla olursa ailevî bağlar daha güçlü olacaktır. Bundan dolayı belirtilen kıstaslara (özet ve kısa şekliye zikredildi) bakmayla bu iki şahıstan birini seçmenin en iyi yolu şudur:  Söz konusu iki şahsı da belirtilen kıstaslara göre ölçünüz ve kendilerine puan veriniz. Hangisinin puanı daha yüksek olursa zahirde o eş olmak için daha uygun olacaktır. Ama İslam’da her iyi işin puanının bir düzeyde olmadığına dikkat etmek gerekir. Örneğin namaz özel bir önceliğe sahiptir. Eğer bir fert onu terk ederse ve başka bir takım iyi huylar taşırsa, onun diğer iyi huylarının bir ayrıcalığı olmaz. İman taşımak, dinsel konulara kayıtlı olmak ve dinimizin öğretilerinden olan iyi ahlak diğer şartlara karşı daha yüksek bir öneme sahiptir.

Uyarı: İşlerde sertlik ve aşırılıktan kastedilen nedir? Eğer bir kimse farzları terk etme ve haramları işleme karşısında hassasiyet gösterir ve sorumluluk hissedip iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırsa, o kaba ve aşırı mıdır? Böyle bir şahıs sorumluluk ve görevden başka bir şey yapmamıştır. Günümüzde bazılarımız bir takım (şerî olmayan) geleneksel ve ailevî gerekçeler nedeniyle birçok farza ve bu cümleden olmak üzere iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmaya karşı duyarsız olmakla kalmayıp bu farzı yerine getiren kimseleri de sertlikle vb. itham etmekteyiz. Bundan ötürü şeriat, farzlar ve haramların sınırlarını bilmek lazımdır ve asıl bunlardan öteye geçmek sertlik ve aşırılıktır. Ama istihare talebinde bulunmanız nedeniyle istihare hakkında bir uyarıda bulunmayı gerekli görüyoruz: İstihare yerinde kendisinden istifade edilmesi gereken güzel bir yoldur. Ancak karar almada rütbesi düşünce ve danışma merhalesinden sonradır; yani karar almada ilk merhale düşüncedir. Birey akıl ve düşüncesinden yararlanmalı ve sonra istişare etmelidir. Yani düşünce sahibi bireyler, danışma salahiyeti olan ve insanın hayrını isteyen kimselere danışılmalıdır. İnsan bu merhaleleri kat ettikten sonra bir neticeye ulaşmaz ve şaşkınlık içinde kalırsa istihareye başvurabilir. Hastayı doktora götürmek için istiharede bulunma gibi avamdan bazılarının bugün yaptığı davranışları ne şeriat ve ne de akıl teyit etmektedir. Bu yüzden sizin de ilkönce istihare öncesi iki merhaleyi kullanmanız ve netice elde etmediğiniz takdirde istiharede bulunmanız lazımdır.       


[1] Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Bataklıktaki gülden sakının. O nedir diye sorulduğunda ise şöyle buyurmuştur: Kötü bir aileden gelen güzel kadındır. Nehcü’l-Fesahe Mecmue-i Kelimat-ı Kısar Hz. Resul (s.a.a), s. 355.

Bataklıktaki gülden sakın

Manasının ne olduğunu bilmiyorsan

O çirkin saraydaki güzel yüzlü kadındır

Orda olan herkese kötü gözükür

Bkn: Gülhay-ı Cavidan (Hezar Kelime-i Kısar), s. 158.

[2] Ebu Halid Secistanî Hz. Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet etmiştir: Beş haslet vardır ki onlardan birini taşımayan kimsenin yaşamı sürekli eksik, aklı zail ve gönlü meşgul olur. Onların ilki beden sağlığıdır. İkincisi emniyettir. Üçüncüsü rızkın çokluğudur. Dördüncüsü kafa dengi bir yoldaştır. Kafa dengi yoldaş kimdir diye sordum. Şöyle buyurdu: İyi bir eş, salih evlat ve salih arkadaştır. Beşincisi de bu hasletleri mükemmelleştiren şakacı olmaktır. Dureru’l-Ahbar, Ba Tercüme-i Farsi, s. 561.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar