Gelişmiş Arama
Ziyaret
6631
Güncellenme Tarihi: 2009/11/10
Soru Özeti
Ben bir kızım, yaklaşık yedi aydır telefonla bir erkekle irtibat kurmuş durumdayım. Bir birimize karşı var olan sevgi ve muhabbet duygumuzu izhar etmedik, ancak iki erkek gibi bir birimizle irtibatlıyız. Acaba sizce bu irtibatın bir sakıncası var mıdır?
Soru
Ben bir kızım, yaklaşık yedi aydır telefonla bir erkekle irtibat kurmuş durumdayım. Ama şu an irtibatımızı sunduğum öneri üzere kesilmiştir. Bu durum hadden fazla ikimizin rahatsızlığına neden olmuştur. Elbette aramızdaki irtibatımız başkasının tahrik edilmesine neden olacak şekilde değildir. Biz bir birimize karşı var olan sevgi ve muhabbet duygumuzu bile ilan etmemişiz. İki erkek gibi bir birimizle irtibatlıydık. Acaba sizce bu irtibatın her hangi bir sakıncası var mıdır?
Kısa Cevap

Kız ile erkek arasındaki ilişki meselesi çok hassas bir meseledir. Eğer bu ilişki şer’i ve ahlaki kurallar çerçevesinde şekillenmezse bireyler için çok ciddi sorunlara neden olur. Bu cihetledir ki İslamın şer’i ve ahlaki düsturları bu esasa bina edilmiştir ki namahrem olan bayan ile erkek arasındaki irtibat çok az bir şekilde şekillenmelidir. Zira bu tür irtibatlarda günah işleme ortamının hazırlanması ve ayakların kayacağı yerler oldukça fazla görünmektedir. Özellikle bu irtibat samimiyet ve has bir yöntem üzere olursa bu durum daha da fazla olacaktır. Buna binaen muhalif cinsle kurulan irtibat hata iş ve öğrencilik ortamında, iş ve öğrenciliğin getirmiş olduğu zorunlulukta olsa bile bu ilişkiler en az seviyeye getirilmesi tavsiye ediliyor. Zorunlu olmayan durumlarda da normal irtibatlardan sakınılması gerekir.

Gençler için meydana gelen birçok ahlaki fesatlar bu tür irtibatlardan kaynaklanıyor. Elbette ilk başta bu irtibatlar çok önemli olduğu göze çarpmıyor ve tehlike içerdiğini ilk etapta fark edilmez olabilir. Ama bu irtibatlar derinleştiği ve samimi hale geldiği vakit ruhi incelikler ve manevi hassasiyetler git gide azalıyor ve geçici hisler, gönül bağlamaları ve bağımlılıkları insana yönelir ve ön plana çıkmaya başlar. İşte bu sırada artık bu irtibatın kötü neticeler doğuracağını beklemek gerekir. Elbette bu arada kendilerine tam musallat olan bazı kimseler olabilir ve onların kendilerine yönelik var olan tasallut o denli güçlü ki hiçbir zaman bu irtibatlar kendileri için bir sorun meydana getirmez olabilirler ama bu durumlar çok istisnaidir.

Bunun yanı sıra bu bey ile bu irtibatın devam edilmesinin ne zorunluluğu vardır. Gerçekten eğer bu arada bir samimiyet yoksa o zaman neden bu ilişkinin kesilmesi ikiniz için o kadar eziyet verici duruma gelmiştir? Telefonda bir birinizin bir birinize karşı olan alakayı izhar etmemiş olmanız bir birinize karşı olan alakanın olmayışına delalet etmiyor anlamında değildir. bilinmelidir ki büyük günahlar ilkin o kadar küçük şeylerden başlıyor ki ilk başta bunlar hiçbir şey sayılıyordu.

Evlenmeden önceki ilişkileriniz ne kadar pak ve temiz olursa gelecekteki evlilikleriniz için o kadar etkilidir hata eğer söz konusu olan bu erkekle evlenirseniz. Biz sizin şu an kesmiş olduğunuz bu irtibatı bu bağlamda değerlendiriyoruz.

Yapılan bu tür ihtiyatlar iyi ve akıllıcadır. Ali (a.s.) dan nakledilmiştir ki kendisi ilkin genç bayanlara selam vermiyordu ve şöyle buyuruyordu: Onların vereceği cevaptan dolayı zararı sevabından daha fazla olan bir şeyin kalbime gireceğinden korkarım”.[1] Hz. Musa’nın biyografisinde şöyle gelmiştir: Hz. Şuayb’in kızı hz. Musa’yı evine doğru kılavuzluk yaparken kız önde hz. Musa da onun arkasından yürüyordu. Ama esen rüzgar kızın elbisesine vurarak kızı zor duruma soktuğunu gören Musa Ona, sen arkamdan gel ve yol ayrımlarında bana kılavuzluk yaparak hangi yoldan gideceğimizi bana söyle[2] dedi. Hz. Musa kendi hayasını bu şekilde orta yere koydu. Buna binaen eğer dinin velileri söz konusu durumlarda böylece ihtiyat ederek o durumu sergiliyorlar ise veli olmayan diğer kimselerin vazifelerinin ne kadar açık olduğu ortadadır. Namahrem olan kimsenin sesini duymak bile kalplerde olumsuz etki bırakabilir. Elbette insan kendisi için birçok tevcih bulabilir. Örneğin iş bağlamında bu ilişki gereklidir veya bu tür ilişki doğal ve insanidir. Ama dikkat edilmelidir ki bu tevcihler insanın yerine getirmesi gereken vazifeden kaçmak için insandaki “nefs-i ammare” ile şeytanın insana ilka ettiği tevcihlerdir. Gerçek vak’ada hiçbir etkinliği yoktur. Namahrem olan erkek ile kız arasındaki ilişki fazla olduğu oranda ve onlar arasında var olan sevginin derinleştiği miktarda sosyal ve ailevi ilişkiler noktasında kuralsızlıkları da fazlalaşır olması mümkündür. Bu durumda Allaha yakınlaşma ve ilahi muhabbete kavuşmakta o kadar zorlaşıyor ve dolayısıyla bu geçici lezzetler insanı ebedi ve kalıcı lezzetlere varılmasını engelliyor.

 


[1] Küleyni, “Usul-i Kafi”, c. 2, s. 648, “bab-u teslim ala’nisa”, hadis no: 1.

[2] MEKARİM-İ ŞİRAZİ, Nasır, “Tefsir-i Nümüne”, baskı, 1, Taharan: Daru’l- Kitabu’l İslamiye, 1374, şemsi, c. 16, s. 59; FAHRUDDİN-İ RAZİ, Muhammed b. Ömer, “Mefatihu’l – Gayb”, baskı, 3, Beyrut: Daru ihya’u turasi’l – arabi”, 1420, kameri, c24, s. 590.   

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar