Gelişmiş Arama
Ziyaret
3921
Güncellenme Tarihi: 2019/06/16
Soru Özeti
Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında eşimi vardı?
Soru
Hıristiyan arkadaşlarımdan ve onların önderlerinden bir soru mevzu bahis edilmiştir rica etsem cevaplayabilir misiniz; Hazreti Muhammed’in (s.a.a) dokuz yaşında olan eşimi vardı? Böyle bir durumda sebebini açıklayabilir misiniz?
Kısa Cevap
İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini ve peygamberin onlar ile olan ilişkilerini incelemek şu noktayı açığa çıkarır: Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz.
  1. Öncelikle Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin babası Ebubekir’in isteğiyle gerçekleşmiştir. Zira o Peygamberin onun damadı olmasını büyük bir övünç kaynağı görmekteydi. Bunun yanında Ebubekir’in ait olduğu kavim ve kabilesi hasebiyle bu evlilik Müşriklerin İslam dinine karşı muhalif tutumlarına karşı önemli bir set olacaktı.
  2. Babasının ve velisinin izni ile zifafın baliğ olmasından sonra gerçekleşecek olması şartıyla küçük kız çocuğu ile nikah kıymak o dönem insanları arasında yaygın bir gelenekti. Özellikle Arabistan yarımadasına has olan doğada kız çocuklarının çok çabuk yetişkin oldukları göz önünde bulundurulacak olursa konu açıklığa kavuşmuş olacaktır.
Ayrıntılı Cevap
Bütün dinlerin ve toplumlarında kabul ettiği üzere evlilik, kadın ile erkeğin ihtiyaçlarının mantıklı bir cevabıdır. İslam dini evliliği en mübarek yapı ve kurumlardan biri bilmektedir ve takipçilerini evliliğe teşvik ve davet etmiştir. Elbette evlilik için şartlar ve hukuksal sınırlar belirlemiştir.
Peygamberi Ekrem’in (s.a.a) diğer insanlar gibi ihtiyaçları bulunmaktadır. Onu diğer insanlardan ayıran temel tefavüt kendilerine vahiy nazil olmasıydı. “قل انّما انا بشر مثلکم یوحی الیّ” “De ki bende sizin gibi beşerim ancak bana vahiy edilmektedir.”[1] Doğal olarak İslam peygamberinin ihtiyaçlarından biriside evlenmek ve eş seçmekti. Elbette Peygamberi Ekrem’in (s.a.a) ismet sahibi ve insanı kamil olması sebebiyle kendi nefsani güçlerinin kontrolü altında olduğu ve itidalden asla sapmadığı unutulmamalıdır.
İslam peygamberinin hayatını, eşlerinin özeliklerini, Eğer Peygamber müteaddit eş edinmiş ise peygamberin onlar ile olan ilişkilerini veya şekiz yaşında iken Ayşe ile evlenmesini ve on yaşında iken zifafta bulunması[2] dikkatlice incelenecek olursa şu nokta açığa çıkar bu eylemin çeşitli hikmetleri bulunmaktadır. Burada onlardan bazılarına işaret edeceğiz.
  1. İslam gelmeden önce Arap toplumunda ve Kureyş kabilesinde çeşitli evlilikler yaygındı. İslam dini bu evliliklerden bazılarını örneğin “Şiğar”[3] nikahını yasaklattı. Ama insaniyetle ve İslam diniyle örtüşen nikahları teyit etti. Ezcümle babasının ve velisinin izni ile zifafın baliğ olmasından sonra gerçekleşecek olması şartıyla küçük kız çocuğu ile nikah kıymaktı. Bu evlilik türü o dönem de Özellikle Arabistan yarımadasına has olan doğada kız çocuklarının çok çabuk yetişkin oldukları göz önünde bulundurulacak olursa insanları arasında oldukça yaygın ve normal karşılanmaktaydı. 
  2. Peygamberin Ayşe ile olan evliliğinde şunu bilmemiz gerekir ki bu evlilik Ayşe’nin babası Ebubekir’in isteğiyle gerçekleşmiştir. Zira o Peygamberin onun damadı olmasını büyük bir övünç kaynağı görmekteydi. Bunun yanında Ebubekir’in ait olduğu kavim ve kabilesi hasebiyle bu evlilik Müşriklerin İslam dinine karşı muhalif tutumlarına karşı önemli bir set olacaktı.
  3. Bir diğer önemli nokta ise Ayşe’nin kendisi şöyle naklediyor: Peygamber sürekli olarak ilk eşi Hazreti Hatice’den bahsediyordu. Bunun üzerine kadınlık duyguları kabaran Ayşe Peygambere şöyle dedi “Ey Allah’ın resulü! Allah sana daha iyisini verdi.” Peygamber yine de Hazreti Hatice’nin eşsiz ahlaki sıfatlarını yad etmeye devam etti.[4] Bu nakil şunu ortaya koyuyor ki Peygamberi Ekrem’in (s.a.a) yapmış olduğu evliliklerde özelliklede Ayşe ile olan evliliğinde hedefi neuzibillah kendi nefsani arzularını gerçekleştirmek değildi. Zira aksi taktirde kendisinden 15 yaş büyük olan Hazreti Hatice hakkında böylesi övgü ve saygıyla anmasının hiçbir anlamı olmazdı. 
 
 

[1] Kehf/110.
[2] On iki yıldan on yedi yıla adlı tarih kitabında şöyle geçer: Bazı araştırmacılara göre Ayşe İslam peygamberi ile evlendiği zaman dokuz yaşından çok daha büyüktü; zira nikah zamanı ya 13 yaşında idi yada 17 yaşında. Bunun delili ise İbn. İshak’ın Ayşe’yi bisetin ilk yıllarında Müslüman olanlar arasında saymasıdır. İbn. İshak şöyle diyor: Ayşe o dönemde küçüktü ve 18 kişiden sonra Müslüman oldu. Yani Müslüman olan 19’uncu şahıstı. Eğer biset öncesi onun yaşını en azından 7 olarak kabul edersek nikah zamanı 17 yaşında hicrette ise 20 yaşında idi. Aksi taktirde onun Müslüman olduğu zaman 7 yaşından daha küçük olduğunu farz etmemiz gerekir. Zira iddia edildiği gibi 9 yaşında evlenmiş olsaydı Müslüman olduğu dönemde süt emen bebek olması gerekir.! (bu konuda başvurabileceğiniz eserler: sipehri, Muhammed, Sireti cavidane, 1.c, 414.s, pejuheşgahı ferhengi endişeyi İslami, tahran, çap evvel, 1384.şemsi, Arabi, Huseyn Ali, Tarih tahkiki İslam, 2.c, 216.s,dipnot, müesseseyi imam Humeyni, kum, çap 4, 1383.şemsi.
[3] Şiğar nikahı: iki erkeğin mehriyesiz ve kebin kesmemek şartıyla kız kardeşlerini veya kızlarını birbirlerine nikahlamalarına denilir. Bu evlilik türünü İslam dini yasaklamıştır.  Zira İslam peygamberi (s.a.a) şöyle buyurmuştur: "لا شغار فى الاسلام" İslam da Şiğar yoktur. Bu evlilik çeşidi cahiliyet adetlerindendi.
[4] Şeyh Saduk, Hisal, 404.s
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar