Gelişmiş Arama
Ziyaret
65042
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Peynir yemek neden mekruhdur.
Soru
Mümkünse peynirin mekruh olmasının felsefesini açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Hikmet sahibi Allah, kullarının faydasına olan şeyleri farz kılmış, onların zararına olan şeyleride ya haram yahutta mekruh etmiştir. Masum İmamlardan (a.s) peynir hakkında bize ulaşan rivayetlerden, peynirin tek başına yenildiğinde mekruh olduğu anlaşılmaktadır. Ama cevizle yenirse zararı olmayacağından mekruhta olmayacaktır.      

Ayrıntılı Cevap

Hikmet sahibi Allah, kullarına karşı merhametli olduğundan onlara bir şeyi farz kılmışsa bu, ondaki faydalardan ve eğer bir şeyi haram etmişse buda ondaki zararlardan dolayıdır. Aynı şekilde eğer bir şey için mekruh demişse yine zararı olduğu içindir. Ancak bu zarar onu haram edecek derecede değildir. Peynirde bu türdendir.

Masum İmamlardan (a.s) peynir hakkında bize ulaşan rivayetler üç grup altında toplanmaktadır:

1-Bazılarında faydalı olduğu söylenmiştir, örneğin İmam Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet olunur: ‘Peynir benim sevdiğim yiyeceklerdendir.’[1]

2- Bazılarında peynirin zararlı olduğu belirtilmiştir, zira insanın zayıflamasına neden olmaktadır.[2]

 İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İki şey mideye girerse onu bozar, biri peynir, diğeride bayat et.’[3]

İmam Sadık (a.s) bazı şeylerin özelliklerini sayarken şöyle buyuruyordu: ‘İki şey zaralıdır ve fayda vermezler: Peynir ve kuru (bayat) et.’[4]

3- Bazı rivayetlerde ceviz ve peynir tek başlarına yenilirse ağrı, hastalık ve zarara yol açabileceği belirtilmiştir. Ama cevizle yenirse zararı olmadığı için mekruh olmaktan çıkar ve hatta rivayetlerde ‘şifa’ diye ifade edilen faydalı bir yiyecek halinede gelir.[5]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Peynir ve ceviz ikisi beraber şifadır, (ama) tek başlarına zararlıdırlar.’[6]

Bu rivayetlere dayanarak şöyle bir netice alabiliriz: Peyniri tek başına yemek mekruhtur, ama cevizle yenirse zararı olmaz, dolayısıyla da mehruk olmaktan çıkar.

Beslenme bilimi ve tıp bu konuda şöyle diyor:[7]

1-Peynir müterakim bir besin olduğu için etli yemeklerin yerine veya düşük besinli yemeklerin yanında yenilmelidir. Peynir yemeklerden sonra yenilmek istendiğinde hafif yemeklerden sonra yenmelidir, ağır yemeklerden sonra asla yenmemelidir, çünkü mide onu hazmetmekte zorlanmaktadır.[8]   

Mide rahatsızlığı olanlar ceviz yerken ihtiyatlı olmalılar. Böyleleri cevizi peynirle yerlerse daha iyi olur.[9]

2- Peynir soğuk mizaçlı ve geç hazmedilen gıdalardandır; cevizle yenildiğinde insanı şişmanlattığı ve cildi yumuşattığı bilinmektedir.[10] Peynir, sebze ve cevizle yenildiğinde insana kilo aldırır.

3-Peynirin hazmı ve vücuttan atılması geç olur ve iştahı azaltır. Sıcak mizaçlı insanlar ve değişken mizacı olanlara zararı azdır, ama soğuk mizaçlı ve balğamı olanlar eğer ondan devamlı yerlerse zararlı olur. Peynir, kabızlık veya bağırsak tıkanması neden olan şiddetli bir bağırsak iltihabına yol açabilir. [11]

4- Peynirde kalsiyum, cevizde fosfor var.

Bedenin peynirdeki kalsiyumu cezbedebilmesi için fosfora ihtiyacı var. Peynir cevizle yenmezse, kandaki kalsiyum beyindeki fosforu alır. Bu da beyinin yavaş çalışmasına neden olur.

Bu yüzden peyniri cevizle ve akşam yiyin, zira kalsiyum ve fosfor en iyi şekilde akşam cezbolur.[12]

Birisi İmam Sadık’tan (a.s) peynirin özelliği hakkında sorduğunda İmam (a.s) ‘Zararlıdır ve faydası yoktur’ diye buyurdu. Aynı adam akşam İmamın (a.s) huzuruna vardığında baktı ki İmamın (a.s) sofrasında peynir var; hayretle İmam’a (a.s) ‘Siz sabahleyin peynirin faydalı olmadığını söylemiştiniz, şimdi ise sofranızda peynir var’ diye arzettiğinde İmam (a.s) ona şöyle buyurdu: ‘Sabahleyin peynir yemek iyi değildir, ama akşamları iyidir; ayrıca cinsel gücüde artırır.’[13]

5- Peynirde tiramin maddesi vardır. Onun fazlası beyinin yavaş çalışmasına neden olmaktadır. Beden bu maddeyle mücadele etmek için anzim üretir. Anzim o maddenin etkisini yokedebilir. Anzim işlevinin artması için bedenin bakırın miktarının çoğalması lazım. Bununda tek yolu peynirle beraber ceviz yemektir. Zira cevizin içinde bol miktarda bakır vardır.     



[1] -Muhammed b. Yahya, Ahmed b. Muhammed b. İsa’dan, o da İbn-i Mahbub’dan, o da Abdullah b. Sinan’dan, o da Abdullah b. Süleyman’dan şöyle nakleder: İmam Bakır’dan (a.s) peynir hakkında sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Beni hayrete düşüren bir yiyecekten sordun…’ (el-Kafi, c.6, s.339)

[2] -el-Kafi, c.6, s.7, 315

[3] -Bihar-ul Envar, c.66, s.104

[4] -Vesail-uş Şia, c.17, s.39

[5] -Resulullah (s.a.a) buyuruyor: ‘Peynir zararlıdır, ceviz zararlıdır, ama ikisi beraber yenirse şifaya dönüşür. (Bihar-ul Envar, c.62, s.294)

[6] -Muhammed b. Yahya, Ahmed b. Muhammed’den, o da İbn-i Mahbub’dan, o da Abdulaziz b. el-Abdi’nin şöyle dediğini nakleder: İmam Sadık (a.s) buyuruyor... (el-Kafi, c.6, s.340)

[7] -Ahmed Emin Şirazi, İslam Pezeşk-i Bi Daru,

[8] -Bk: Che Bayad Kerd ve Chegune Bayad Pukht? s.251.

[9] -Danişname-i Rüşd.

[10] -Mahzen-ul Edviye, Cim (ج) Harfi.

[11] -Evvelin Danişgah, c.6, s.256

[12]- a.g.e. s.227

[13] -Bihar-ul Envar, c.66, s.106

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kısa hadisinin önemliliğini açıklayınız
    7867 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/12/17
    Hadis kitaplarında ve mefatihu’l – cinan adlı dua kitabında zikredilen hadisi şerifi iki açıdan  önemli ve ehemmiyeti vardır: Birisi imamet ve velayet diğeri ısmet (masumiyet) cihetidir.Ehlibeyt’in İmamet ve velayeti bazı şahit ve delilerle hadiste sabit ...
  • Toprağa secde etmenin felsefesi nedir?
    17980 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/10/24
    Secdenin hakikati alçakgönüllülük, baş eğmek ve meyildir. Secde farzlardan biridir; çünkü yüce Allah şöyle buyurmuştur: “Ey iman edenler rükû ve secde edin…” Burada bir noktaya dikkat edilmesi gerekir ve bu nokta Şia’nın toprağa toprak için secde etmemesidir; zira yüce Allah’tan başkasına secde etmek tüm Şia âlimlerinin görüş ...
  • Ehlisünnet Kur’an’da velayeti nasıl tefsir etmektedir?
    6748 Tefsir 2012/08/12
    Şia’nın inancına göre, müminlerin önderi Hz. Ali’nin (a.s) velayeti A’li İmran suresinin 55. ayetinde açıkça beyan edilmiştir. Belirtilen veli ve velayetten ne kastedildiği hususunda Şii ve Sünni âlimleri arasında ihtilaf vardır. Ehlisünnet bunu sevgi ve dostluk velayeti manasında yorumlamış, Şiiler ise yönetim ve imamet velayeti manasında değerlendirmiştir.
  • Eğer din aklın teyit ettiği bir şey ise neden insanlardan akıl sahibi olan bazı kimseler dindar olmamış ve hiçbir dine girmemişlerdir?
    7518 Yeni Kelam İlmi 2012/09/15
    “Akıl” kelimesi farklı metin ve ortamlarda farklı anlamlarda tefsir edilmiş. Bazen akıl örfi bir tarife sahiptir. Akıllı insan ve akıllı kişiler anlamında kullanılmış. Bazen de aklın manası filozofların felsefi konularda söylemiş olduğu şey anlamında almışladır. Şöyle tabir etmişlerdir ki felsefi konular akli konulardır. Akıl hakkında başka bir ...
  • Acaba oruçlu iken büyük boy abdesti (gusül) alınır mı?
    80819 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Ramazan ayında cünüp olan bir kimse iki durumdan birisine sahip olabilir. Ya sabah azanından önce cünüp olmuş ya sabah azanından sonra ve gün boyunca cünüp olmuştur. (Elbette oruçlu iken cima (cinsel ilişkiyle) veya istimnan (cinsel ilişki dışında her hangi bir yolla kendinden meni çıkartmak) vesilesiyle cünüp edilmemelidir. ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    10690 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
    5517 Pratik Ahlak 2012/02/04
    İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar. ...
  • Bizim salâvatımız Hz. Peygamberin (s.a.a) makamının yükselmesine neden olur mu?
    7347 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Bizim Hz. Peygamberi Ekrem’e (s.a.a) gönderdiğimiz salâvatlar değişik yönler taşır ve burada onların bazılarına işaret ediyoruz: 1. Salâvat, Kur’an-ı Mecid’te Allah’ın buyruğudur: Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin.[1] Dolayısıyla Allah’ın kulları ...
  • İsrail bir peygamberin adı mıdır? Onun kendisine haram kıldığı şey nedir?
    16904 Tefsir 2012/04/04
    İsrail, ilahi peygamberlerden biri olan Hz. Yakub’un (a.s) adıdır. O, bir maslahat uyarınca deve etini ve sütü kendisine haram kılmış idi. Âli İmran suresinin 93. ayetinde Yüce Allah şöyle buyuruyor: "كُلُّ الطَّعامِ كانَ حِلاًّ لِبَنِي إِسْرائِيلَ إِلاَّ ما حَرَّمَ إِسْرائِيلُ عَلى‏ نَفْسِهِ مِنْ قَبْلِ أَنْ تُنَزَّلَ ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    7145 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...

En Çok Okunanlar