Gelişmiş Arama
Ziyaret
7789
Güncellenme Tarihi: 2012/03/12
Soru Özeti
İmam Ali’nin (a.s) Allah’ın bazı hükümler hakkında sustuğunu belirtmesinin anlamı nedir? Ve neden onları bulmak için kendinizi zahmete atmayın diye buyurmuştur?
Soru
Nehcü’l-Belağa’daki özdeyişlerde şöyle buyrulmuştur: «إِنَّ اللَّهَ افْتَرَضَ عَلَیْکُمُ الْفَرَائِضَ، فَلاَ تُضَیِّعُوهَا؛ وَ حَدَّلَکُمْ حُدُوداً، فَلاَ تَعْتَدُوهَا؛ وَ نَهَاکُمْ عَنْ أَشْیَاءَ، فَلاَ تَنْتَهِکُوهَا؛ وَ سَکَتَ لَکُمْ عَنْ أَشْیَاءَ وَ لَمْ یَدَعْهَا نِسْیَاناً، فَلاَ تَتَکَلَّفُوهَا» Hakkında suskun kalınan bu son kısım hangi türdendir? Rivayetin bu bölümü, “her fiil ve her şartın bir hükmü vardır” sözüyle çelişmiyor mu?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s) bu sözünde, Yüce Allah’ın hüküm ve bilgi olarak belirttiği şeylerin tüm hakikatten ibaret olmadığını ve Allah’ın insanı kendisiyle yükümlü kılmadığı ve hakkında suskunluğu tercih ettiği başka şeylerin de olduğunu belirtmektedir. Ahiret için faydasız olan cüzi bilgilerle yükümlü olmak bu kabildendir; zira Yüce Allah unuttuğundan suskunluğu tercih etmemiştir. Çünkü Allah unutmaktan münezzehtir. Bu, söz konusu hususların insanın ahireti için faydasız olması ve onlarla uğraşmanın faydalı bilgileri terk etmeye sebep olması nedeniyledir. Bazı yerlerde suskun kalmadan kastin astronomi, hesap, hendese, şiir ve zarif teknik işler gibi mubah işler hakkında olması ve bunun insanlar için belirtilen hususlara önem vermemesi ve itina göstermemesinden kaynaklanmış olması muhtemeldir. Elbette birçok girift kelam ve felsefe veya hükümlerin felsefesi konusuna girmek, elbette bilgin ve uzmanlar dışında kalan halk kesimleri için istenen bir netice vermeyeceği gibi, inanç sapmasını bile peşinden getirebilir.

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali (a.s) bu değerlendirmede şöyle buyurmuştur: “Allah size bazı şeyleri farz kılmıştır; sakın onları göz ardı etmeyin, sizin için bazı hadler belirlemiştir; onları aşmamalısınız, size bazı şeyleri yasaklamıştır; onların haramlığını aşmamalısınız ve bazı şeylerde suskunluğu seçmiştir ve bu unutmasından kaynaklanmamaktadır; o halde kendinizi zahmete atmayın.” Burada İmam Ali (a.s), dünyada Allah’ın insanları yükümlü kıldığı veya onlara yasak kıldığı hüküm ve hadler hakkında söz söylemektedir. Gerçekte İmam Ali (a.s) şunu söylemektedir: Bu ilahi farz, haram ve hadler hakikatin tümü değildir; bilakis Allah’ın sizi yükümlü kılmadığı ve suskun kaldığı başka şeyler de mevcuttur. Ahiret için faydasız olan cüzi bilgilerle yükümlü olmak bu kabildendir; zira Yüce Allah unuttuğundan suskunluğu tercih etmemiştir. Çünkü Allah unutmaktan münezzehtir. Bu, söz konusu hususların insanın ahireti için faydasız olması ve onlarla uğraşmanın faydalı bilgileri terk etmeye sebep olması nedeniyledir.[1] Bazıları da şöyle demektedir: Suskun kalmadan kasıt astronomi, hesap, hendese, şiir ve zarif teknik işler gibi mubah işler hakkında olabilir ve bunların terk edilmesi unutmadan kaynaklanmamıştır; bilakis bunun insanlar için belirtilen hususlara önem vermemesi ve itina göstermemesinden kaynaklanmış olması muhtemeldir.[2] Elbette birçok girift kelam ve felsefe veya hükümlerin felsefesi konusuna girmek, elbette bilgin ve uzmanlar dışında kalan halk kesimleri için istenen bir netice vermeyeceği gibi, inanç sapmasını bile peşinden getirebilir. Bundan dolayı İmam Ali’nin sözü şuna işaret etmektedir: Yüce Allah hidayet, saadet, manevi ve uhrevi tekâmül yolunda insanın gerek duyduğu her şeyi beyan etmiştir ve Kur’an-ı Kerim’de hidayet kitabı ve insanın programı ve hidayet gereklerini gidermeyi üstlenen bir kitaptır.[3] Ama bazı hususları belirtmemesi ve susması unutmaktan ve gafletten kaynaklanmamaktadır; zira Yüce Allah bundan münezzehtir. Bu, diğer hususları bizzat öğrenmeye koyulması için insanın yükümlülük, çalışma ve çabasına bırakmasından kaynaklanmaktadır. Kendinizi zahmete atmayın diye ifade edilen söz, ilmî veriler elde etme yolunda çalışma ve çaba göstermeyin anlamında değildir; aksine çabanızın çoğunu dünya işleri ve beyhude çalışmalara adamayın ve de yaratılışın hedefi olan manevi hususlara ihtimam göstermekten alıkoyacak şekilde dünya işlerine yönelmeyin anlamı taşımaktadır. İslam Peygamberi (s.a.a) ve imamların (a.s) öğretilerinin ilim elde etmeyi ve insanî bilgilere ulaşmayı teşvik ettiğini kim bilmemektedir![4] Teorik ve tecrübî ilimler ve de ekonomik, malî ve tarım eksenli çalışmalar da buna dâhildir.[5]      

 


[1] Behrani, İbn. Meysem, Şer-i Nehcü’l-Belağa, tercüme, Atayi, Muhammed Rıza, c. 8, s. 97, hikmet. 97, Bonyad-ı Pejuheşhaye İslamî Astan-ı Kudsi Rezevi, Meşhed, çap-ı yekom, 1385 ş.

[2] Nevab Lahici, Mirza Muhammed Bakır, Şerh-i Nehcü’l-Belağa, s. 301, Neşr-i Ahavan Kitapçi, Tahran, Bi Ta.

[3] Bkz: İndeks: Kur’an’ın Kapsamlılığı, 3723 (Site: 4760).

[4] "قَالَ النَّبِيُّ (ص) اطْلُبُوا الْعِلْمَ وَ لَوْ بِالصِّينِ فَإِنَّ طَلَبَ الْعِلْمِ فَرِيضَةٌ عَلَى كُلِّ مُسْلِمٍ"Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Çin de olsa ilmin peşinden gidin; zira ilim öğrenmek her Müslüman’a farzdır. Meclisi, Biharü’l-Envar, c. 1, s. 180, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1049 k.

[5] "اعْمَلْ لِدُنْيَاكَ كَأَنَّكَ تَعِيشُ أَبَداً وَ اعْمَلْ لآِخِرَتِكَ كَأَنَّكَ تَمُوتُ غَداً..."İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurmuştur: Dünyanız için her zaman diri kalacak gibi çalışınız. Hür Amuli, Vesailü’ş-Şia, c. 17, s. 76, Âlu’l-Beyt, Kum, 1409 k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    7541 Tefsir 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
    7925 Masumların Siresi 2010/02/06
    İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz ...
  • Bir süredir tüm inançlarımı elden vermişim ve akıbetimden korkuyorum. Ne yapmalıyım?
    5362 Pratik Ahlak 2011/10/29
    Genel itibariyle gençler eleştirme ve şüphecilik ruhiyesine sahiptirler. İnançlar bazında gençler arasında şüpheciliğin var olması doğal bir durumdur. Ama sonuçta bu sorulara cevap bulunmasının gerekli olduğuna teveccüh edilmesi gereklidir. Bu dönemlerde insanı kendi istediği hedefler doğrultusunda yönlendirmek şeytan ve şeytanın vesveseleri çok çok fazlalaşır.
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    6873 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    15686 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5270 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    7255 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Ayetleri birbirini nefyeden ve düzelten Kur’an nasıl insana daima yol gösterebilir?
    10397 Kur’anî İlimler 2010/03/13
    Kur’an kendi tanıklığıyla evrensel bir kitaptır: ‘Bu ancak alemlere bir öğüttür.’Belli bir zaman, mekan ve millete ait değildir: ‘Korkutucudur insanları.’Allah’ın nazil ettiği ...
  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23184 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Nehc’ül Belağa’nın altıncı mektubuna göre üç halifenin hilafeti resmilik kazanaz mı?
    11346 Eski Kelam İlmi 2008/08/18
    Continue... ...

En Çok Okunanlar