Please Wait
50657
Tarık etimolojik olarak "t-r-k" kökünden, "berk" vezninde olup dövmek ve bastırmak anlamındadır. Arapçada yola “tarik” denilmesinin nedeni de bu manayı içerdiği içindir. Zira yer yolcuların gidip gelmesiyle ayaklarının altıda dövülerek basılıyor. Arapça dilinde çekiç anlamında olan “mitrake” de onunla demir ve benzer şeyler dövüldüğü için “mitrake” deniliyor. Geceleri, kimsenin evlere girememesi için evlerin kapıları sahipleri tarafından kilitleniyor. Dolayısıyla birisi geceleri kapısı kilitlenmiş olan evlerden her hangi birisine girmek istediği zaman o evin kapısını çalması gerekiyor. Kapıyı çalan kişiye Arapçada “Tarık” denilmektedir. Bu kişiye “Tarık” denilmesinin nedeni de onun bu eyleminde dövme anlamı var olduğu içindir.
Kuranın kendisi burada “Tarık”ı tefsir ediyor ve şöyle diyor: Gecedeki bu misafir o parlayan yıldızdır. Göklerde zahir olunuyor. Yükseklik bakımından gökyüzüne çok yakındır. Bu yakınlık o derecededir ki adeta gökyüzünün tavanını deliyormuş şeklinde kendini göstermektedir. Onun nuru ve parlaklığı karanlıkları yırtacak ve gözleri kamaştıracak şekilde şiddetlidir. (teveccüh edilmelidir ki “Sakip” etimolojik olarak “s-k-b” kökünden gelmektedir. “S-k-b” de mana itibariyle delmek anlamındadır).
Bu ayette zikir edilen gezegenden maksat acaba has ve belli bir gezegen midir? Örneğin Süreyya yıldızı gibi (ki gökyüzündeki yüksekliği ve uzaklığı dikkate alınmış dolayısıyla o zikredilmiştir). Yoksa (gözümüzü kamaştıracak şeklinde yıldızların parlaklığı dikkate alarak) Zuhal, Zühre, ve şuhab gibi gezegenler mı kast edilmiş?. Veyahut gökyüzünde var olan bütün yıldızlara mı maksattır? Bu bağlamda farklı tefsirler zikredilmiştir. Ancak "tarık" ayetinden sonraki ayette "tarık" "necm-i sakip" şeklinde tefsir edilmiş olması "tarık"tan mutlak bir yıldızın kast edilmediği, bilakis pırıltısıyla insanların gözünü kamaştıracak, karanlıkların perdesini yırtarcasına parlayan bir yıldız türünün kast edildiği anlaşılmaktadır. Bazı rivayetlerde de "tarık", güneşin manzumesinde yer alan "Zuhal" yıldızına tefsir edilmiştir.[1]