Gelişmiş Arama
Ziyaret
12154
Güncellenme Tarihi: 2011/07/14
Soru Özeti
Yüze tokatla vurulduğunda kızarma,morarma ve siyahlık olmazsa bunun şer’i hükmü ne olur?
Soru
Genç bir erkek, çalışan bir kadına hakaret edip onun işini eleştiryor ve aralarında sözlü kavga başlıyor. Sonra kadın gencin yüzüne kızarma veya morarma olmayacak şekilde vuruyor. Ancak kadın şu anda vicdan azabı çektiğinden bunun kaffaretinin ne kadar olduğunu öğrenmek istiyor. Ayrıca kadın o gün (ramazan ayının dışında) oruçlu idi.
Kısa Cevap

Taklit mercilerinin fetvasına göre yüze tokatla vurulduğunda kızarma,morarma ve siyahlık olursa her birinin diyeti vardır, bunlar olmazsa yoktur. Yüzün dışında bir yer kızarma, morarma veya siyahlık olacak şekilde darpedilirse diyeti yüzün diyetinin yarısıdır.

 Yüze tokatla vurulduğunda kızarma veya morarma olmazsa diyeti yoktur, ama vuran kişi karşı tarafın rızasını almalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin de içinde bulunduğu birçok taklit merciî yüze tokatla vurulmasının şer’i hükmü hakkında şöyle buyuruyorlar:

Yüze tokatla vurulduğunda yüzde kızarıklık olursa 1,5 şer’i miskal sikkeli altın, morarısa 3 miskal, siyah olursa 6 şer’i miskal sikkeli altın ödenmelidir.[1] Ama vurmaktan dolayı yüzde değişiklik olmazsa diyeti yoktur. Ancak üzerinde bir şey kalmaması için şu iki yoldan biri yapılmalıdır: Vurulan tokattan ve başkalarının önünde şahsına yapılan hakaretten dolayı rızasını almalı veya kısas yapmalıdır. Kısas için ise önce erkek tarafından bir kadın vekil edilmeli ve aynı ölçüde o kadına bir tokat vurmalıdır.

Hatırlatmak gerekir ki kısas, şer’i hakimin hükmü olmadan insanların kendi başlarına uygulayabileceği meselelerden değildir. Kısas, müslümanların hakimi veya onun tarafından atanan kimsenin yetkilerinin içinde olan bir meseledir. Kısacası, mahkemede kısas hükmü verilir ve şer’i hakim bu iş için birini görevledirirse kısas icra edebilir, aksi taktirde herkes kendi başına kısas yapamaz.[2]  

Vuranın oruçlu olması hükümde etkisi yoktur. Yani tokatla vurmak ne orucu batıl eder, ne de vurmanın hükmünü (kısas ve rızalığın alınmasının farz olmasını) batıl eder. Sonuç olarak ramazan ayında veya ramazanın dışında oruçlu olmak arasında bir fark yoktur.



[1] -Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, s.830, 14. Baskı, Defter-i Camiay-ı Müderrisin-i Havzay-i İlmiyyey-i Kum yaynı, H.Ş. 1384

[2] -en-Nihaye Fi Mücerred-il Fıkh ve’l Fetava, s.778

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kiliseye gidip namaz kılınabilir mi? Veya orada Allah’la münacaat edilebilir mi?
    11833 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/04
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Farz namazlarımda iftitah tekbirinden sonra Fatiha suresinden önce teveccüh (veccehtu vechiye...) duasını okuyabilir miyim?
    12064 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/12/23
    Namaz kılanın yedi tekbirle namaza başlaması müstehaptır. Onlardan birini (niyetinde) tekbiret’ü’l-ihram saymalıdır (buna göre gerçekte altı tekbir müstehaptır.) Ve bu tekbirlerin arasında, Masum İmamlardan rivayet edilen üç duanın okunması müstehaptır.[1] Allame Hilli gibi bazı alimlerin sözlerinden anlaşılan, yedi tekbirden birincisinin mi sonuncusunun mu ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    10173 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • Acaba bedendeki zaaftan ötürü ders okuyamıyor ve iş yapamıyor diye oruç yenebilinir mi?
    4873 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Hazreti İmam Humeyni bu soruya benzer bir soruya verdiği cevapta şöyle diyor: Oruç almalıdır. Zor duruma düşmediği sürece orucunu bozamaz. Ama yolculuk yaparak yolculukta orucunu bozabilir. Yolculukta orucunu bozduktan sonra evine dönerse o gün imsak etmesine gerek yok.[1]
  • Gerçektende tezkiyeyi nefis ve kendini yetiştirmekte üstat gerekli mi?
    6181 Pratik Ahlak 2009/07/12
    Hiç şüphesiz böylesine zor ve önemli bir yolun üstada ihtiyacı vardır. İnsanın ilk üstadı Allahü Teladır; zira fıtrat vasıtasıyla insanları bu yola iletmekle birlikte, peygamberleri de insanların hidayeti için göndermiştir. Eğer bu ulvi yolda takvalı, salih ve tertemiz bir üstat nasip olursa, insan ondan faydalanmalı ama böyle ...
  • Acaba Allah, kendisinin yok ve imha edemeyeceği bir varlık türünü yaratabilir mi?
    10948 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Allahın kudreti her ne kadar kapsamlı ise de ama tahakkuk bulma kabiliyetine sahip ve mümkün olan şeylere taalluk eder. Bu nedenle zati itibariyle mümteni (imkansız) veya zati olarak mümteni ve muhal değil ama mümteni ve muhal olan durumları gerektirecek şeylere taalluk etmiyor. Oysaki Allah, kendisinin yaratmış olduğu ...
  • Erkekler için altın kaplamalı (altın süslemeli) silah taşımak caiz midir, değil midir?
    7596 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu: Değişik örnekleri vardır.[1]Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer ziynet ise caiz değildir. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Ziynet yönü yoksa sakıncasızdır, ama ...
  • Edepsizliğin tedavi yolu nedir?
    10148 Pratik Ahlak 2012/07/24
    Edep küçük, büyük, tanıdık ve yabancılardan oluşan etrafımızdaki bireylere karşı özel ve ölçülü davranışa denir ve bu güzel bir terbiyeden kaynaklanır. Akıllıca yaşamak, konuşmada metanet sahibi olmak ve davranışlarda vakar sergilemek edebin göstergesidir. Akılsızlık, çirkin söz, kötü konuşma, sert huy, çirkin söz, küfretmek ve hakaret, hafiflik, inatçılık ...
  • Acaba ilk insanlar mağarada mı yaşıyorlardı, mağarada yaşayanlar Hz. Âdem’in (as) neslinden miydiler?
    12915 Tefsir 2015/06/18
    Hz. Âdem’in neslinden olan insanların, dağları ve mağaraları kendileri için mesken olarak seçtikleri kur’an’ı kerimde teyit edilmiş bir konudur. Ama Hz. Âdem den (as) önce başka insanların yaşadığına dair oldukça fazla deliller vardır. Bu delillerin var olması ve eskiden insanların mağaralarda yaşadıkları inkâr edilmeyecek bir konu olduğu ...
  • Neden biz Şii’yiz ve başka bir mezhebe inanmıyoruz?
    6927 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Genel bir sınıflandırmayla din ilahî (vahyanî) ve beşerî diye iki kısma ayrılmaktadır. Din birey ve toplumu yönetmek ve de vahiy ve akıl aracılığıyla insanları yetiştirmek için onlara sunulan inançlar, ahlakiyat, kanunlar ve yasalar mecmuasıdır. İslam sözlükte teslim olmak ve onaylamak anlamındadır. Şia ise takipçi manasındadır. Şiilik ...

En Çok Okunanlar