Gelişmiş Arama
Ziyaret
12920
Güncellenme Tarihi: 2013/01/14
Soru Özeti
Acaba iki yıldır süt veren bir kadına emzirme kefaretinin yanı sıra geciktirme kefareti de farz mıdır?
Soru
Mübarek Ramazan ayında bebeğine süt veren bir annenin oruç tutması ona ve bebeğe zararı vermektedir ve önümüzdeki ramazan ayına kadar da emzirmeden dolayı oruçlarını kaza edememiş, şimdi: 1- Acaba iki yıldır süt veren bu kadına süt verme kefaretinin yanı sıra geciktirme kefareti de farz mıdır? 2- Bu kadına, iki yıl süt verdikten sonra, oruçlarını kaza edebileceği halde gelecek ramazana kadar kaza etmemişse geciktirme kefareti de farz mıdır? İki defa kefaret vermesi gerekiyor mu?
Kısa Cevap
Ayetullahe'l-uzma SİSTANİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
Bebek emziren kadının sütü az olduğunda, eğer oruç tutması emzirdiği bebeğe zarar verecek olursa, oruç tutmak ona farz değildir. ister bu kadın bebeğin öz annesi olsun, isterse dadısı olsun veya ücretle süt veren bir kadın olsun, fark etmez. Ancak oruç tutmadığı her bir güne karşılık fakirlere 750 gr. yiyecek vermelidir. Her iki durumda da tutmadığı oruçları sonradan kaza etmelidir. Elbette farz ihtiyat gereği bu hüküm, çocuğa süt vermek sadece bu yola sınırlı ve mahdut olduğu durumdadır. Ama çocuğa başka bir şekilde süt verilmesi mümkünse, örneğin birkaç kadın ortaklaşa çocuğa süt verilmesi veya emzik ve biberonla süt verilmesi mümkünse bu hükmün geçerliliği işkâllı olur.
Eğer Ramazan orucunun kazasını gelecek ramazana kadar tutmaz ve bir yıl geciktirirse hem bu kaza oruçları tutmalı, hem de geciktirdiği birinci yıl için, her gününe bir fakire bir mud yiyecek vermelidir. Eğer birkaç yıl geciktirirse kefaret tekrarlanamaz. Birinci ve ikinci sorunun cevabı da açıktır.
Ayetullahe'l-uzma MEKARİMİ ŞİRAZİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
Bebek emziren kadınların, eğer oruç tutması sütünün azalmasına veya emzirdiği bebeğe zarar verecek oluyorsa, oruç tutmak onlara farz değildir; ister bu kadın bebeğin öz annesi olsun, isterse dadısı. Ancak oruç tutmadığı her zaman için kefaret (750 gr yiyecek) vermesi farzdır. Sonra kesinlikle oruçları kaza etmesi gerekmektedir. Ama oruç tutmanın kendisi için zararı varsa ne oruç nede kefaret ona farz değildir; ancak sonradan tutmadığı oruçları kaza etmesi gerekmektedir. 
Ayetullahe'l-uzma SAFİ GÜLPAYGANİ'NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri:
  1. Evet, sorulan soruda geciktirme kefareti farzdır; yani iki defa kefaret vermesi gerekmektedir. Birincisi emzirme döneminde orucu yeme kefareti, diğeri de geciktirme kefareti;  emzirmeye devam ettiğinden gelecek yıla kadar oruçlarını kaza edememesinden dolayı.
  2. Eğer maksat geciktirmenin iki kefareti vermekse bu doğru değildir. Hayır, böyle bir kadının sadece bir geciktirme kefareti vardır.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar