Gelişmiş Arama
Ziyaret
7452
Güncellenme Tarihi: 2013/04/23
Soru Özeti
İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Soru
İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kısa Cevap
HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir.
İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem orada Ebu’s-Saadat Es’ad b. Abdulkahir b. Es’ad İsfahani, Ali b. Süleyman Bahrani ve daha başka alimlerden ders almıştır. Sonra ülkesi Bahreyn’e geri döndü ve ilim hayatının bir kısmını inzivaya çekilerek geçirdi. Ama Irak alimleri, onun Irak’a dönmesi ve ilim öğrenmek isteyenlerin ondan faydalanması için ısrar edince tekrar Irak’a döndü ve ilim havzalarına ışık saçmaya başladı. Bu dönem (Irak’ta olduğu dönem) İbn-i Meysem’in yaşamının en önemli dönemi olup, en değerli ilmi eserlerini bu dönemde yazmıştır.
O, ömrünün sonuna doğru yeniden Bahreyn’e döndü ve HK. 697-699 yılları arasında vefat etti. Orada da toprağa verildi.
İbn-i Meysem, uzlete çekilen ve dünya şöhretinden uzak durarak manevi ve ilmi makamlar kazanma peşinde olan alimler sınıfındadır. O, kitap yazmakla, teşeyyü ve Ehl-i Beyt’in (a.s) öğretilerinin temellerini sağlamlaştırmak için seçkin öğrenciler yetiştirmekle meşguldü.[1]
Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, takvalı, dünya malından yoksun ama ilim, ahlak, maneviyat ve irfan bakımından zengin bir alimdi. Bu yöntem (inzivaya çekilme) genelde birçok alimin yaptığı iş olmasa da ve Irak alimleri onu bu konuda eleştirmiş olsalar da, o bu şekilde ilim ve maneviyatını çoğaltıyor, manevi mertebeleri katediyordu. İlahi inayetler ve seyr u sülukun yardımıyla başta Şerh-i Nehcü’l-Belağa, Kavaidü’l-Meram, en-Necat olmak üzere birçok değerli eser yazmış ve şia alemine bu ilmi ve manevi sermayeleri bırakmıştır.
İbn-i Meysem’in kişiliğini çeşitli yönlerden ele almak mümkündür. Müslüman düşünür ve yazarların çoğu onun fıkıh, kelam, felsefe, hadis ve edebiyat gibi İslami ilimlerin çeşitli alanlarında uzman ve kendine özgü bir üslubunun olduğuna itiraf etmişlerdir. İbn-i Meysem ilim, ahlak ve irfanda yazdığı eserlerle İslam dünyasında özellikle Irak ve Bahreyn’de önemli etkiler bırakmıştır.
-Nehcü’l-Belağa’ya yazdığı tefsir onun derin müfessirliğine en büyük delildir. İtikadi, irfani, ilmi ve tarihi bir tefsir olan bu tefsir kendi alanında eşsiz bir eserdir. Bu özellikler, onu Nehcü’l-Belağa’ya yazılan diğer tefsirlerden ve şerhlerden daha ayrıcalıklı hale getirmiştir. O, kelam, felsefe, irfan vs. ilimlere dayanarak yazdığı bu tefsiriyle bu ilimlere olan derin bilgisini de ortaya koymuştur. Tevhid ve ilahi sıfatlar için getirdiği geniş kelami ve felsefi deliller bu iddiayı ispatlamaktadır.
Özellikle birinci hutbedeki Hz. Adem’in (a.s), göklerin, yerin, yıldızların yaratılışı hakkındaki görüşleri onun hicri 7. asırdaki ilimlerde ve astronomide ne kadar derin olduğunu göstermektedir.
-Kelamcılığı ve filozofluğu bu rabbani alimin dikkat çeken en önemli özelliğidir. O, bütün şartları taşıyan bir fakih olmasının yanı sıra Şii bir filozof ve kelamcı olarakta teşeyyünün akide ve kelam temellerini, özellikle imameti açıklamak için büyük çaba sarfetmiştir. Kavaidu’l-Meram Fi İlmi’l-Kelam, en-Necatu Fi’l-Kıyame Fi Tahkiki Emri’l-İmamet, Şerh-i Hadis-i Menzilet, Şerh ve Tefsiri Nehcü’l-Belağa vs. birçok değerli eseri onun şianın ilim ve kültürüne bıraktığı ihlaslı çalışmalarındandır.
-İrfan ve ahlak, İbn-i Meysem’in bir başka özelliğidir. Tevhid, Allah’ın mukaddes zat ve sıfatı hakkındaki görüşleri onun irfandaki makamını gösterir. Sade yaşamı ve inzivaya çekilmesi İbn-i Meysem’in irfani yönüne bir başka delildir. Onun biyografisini yazanlar, hakkında yeterli bilgi olmadığını söylemekteler. Bunun nedeni belkide inzivaya çekilmesinden dolayıdır. Bu yüzden biyografi yazanlar fazla bilgiye sahip değiller.
Onun bu inzivası hem manevi seyr u süluka zaman ayırmasına hem de önemli ve değerli eserler yazarak on iki imam şiasının ilmi temellerini sağlamlastırmasına ve teşeyyü aleminin geçmişiyle iftihar etmesine neden olmuştur.[2]  
İbn-i Meysem, sünni ve şii herkesin faydalandığı kitaplar ve risaleler yazan bir alimdir. Birçok alim ve düşünür onun eserlerinden faydalanmıştır. Özellikle Şerh-i Nehcü’l-Belağa ve Kavaidü’l-Meram gibi eserleri ilim havzalarında ders kitabı olarak okutulmuştur. Şianın büyük fakihi Şehid-i Sani şöyle yazmaktadır: Kerek-i Nuh’a gittiğimde Merhum Seyyid Hasan b. es-Seyyid Cafer’in yanında öğrenci iken ve ondan çeşitli ilimleri öğrendiğimde İbn-i Meysem Bahrani’nin Kavaidü’l-Meram kitabınıda bana okutuyordu.[3]   
 

[1] -Bkz. Bir grup araştırmacı, Name-i Danişveran, c.3, s.284, Daru’l-Fikr, Kum
[2] -İbn-i Meysem Bahrani’nin ilmi yönü hakkında daha fazla bilgi için bkz. Bahrani, Yusuf, Keşkül (es-Selafetü’l-Behiyye); Biladi, Ali, Envaru’l-Bedreyn; Şuşteri, Kadı Nurullah, Mecalisu’l-Müminin; Amuli, Seyyid Haydar, Camiu’l-Esrar ve Menbau’l-Envar; Nime, Abdullah, Felasefetü’ş-Şia Hayatuhum Arauhum; Devani, Ali, Mefahiru’l-İslam; Efendi, Abdullah, Riyazi’l-Ulema ve Hiyazu’l-Fuzela...
[3] -Zeynuddin el-Amuli, Ali b. Muhammed b. el-Hasan (Şehid-i Sani), ed-Dürrü’l-Mansur, c.2, s.159, Kitaphane-i Ayetullah Maraşi Necefi, Kum.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Peygamber Efendimizin, Ebu Bekir Ömer ve Osman’la akrabalık kurması ve İmamların Çocuklarına onların İsimlerini koymaları onlardan razı olduklarına delalet etmez mi?
    62733 Eski Kelam İlmi 2011/08/16
     Her evliliğin gerçekleşmesinde çeşitli nedenler olabilir ve evlilik iki ailenin bakış açısı, fikri yapısı veya inanç yapısının müşterek olduğu ve bir fikri ayrılık olmadığı anlamına gelmez. Buna ek olarak mümkündür iki insanın belli bir zaman diliminde birçok konuda ortak ve uyumlu noktaları olsun ve bir müddet ...
  • İslam Peygamber’inin mektuplarını padişahlara kim ulaştırmaktaydı?
    2727 Tarih 2020/01/20
  • Ahbariler ve Usuliler kimlerdir?
    18481 Tarih Felsefesi 2012/05/03
    Ahbarilik, hadis ashabına denir ve Şiilikte onlar Ahbarî olarak adlandırılır. Bu grup içtihadı geçersiz bilmekte ve sadece habere (rivayetler ve hadisler) uymaktadır. Ahbariler karşısında olan Usuliler ise birçok İslam fakihinin içinde bulunduğu ve Usulî olarak adlandırılan gruba denir. Bu grup, İslam’ın şer’i hükümlerini belirlemede Kur’an, sünnet, akıl ...
  • Acaba İslam Peygamberi şehit mı oldu?
    17303 تاريخ بزرگان 2011/09/28
    Şia ve Ehlisünnet’in Rivayi ve tarihsel kaynaklarında Peygamber’in (s.a.a.), zehirlendiğinden dolayı şehit olduğunu teyit eden birçok delil var olmakta. Ama şu noktaya da dikkat etmek gerekir ki eğer şehitliği kuranın tarif ettiği; yani Allah ve Allah resulü yolunda öldürülmek şekilinde tarif edersek açıktır ...
  • İbadetlerimiz “kendimiz içindir” den maksat nedir? Bu mesele "İbadet Allah için olmalıdır" ilkesiyle bağdaşlaştırılabilinir mi?
    11339 İslam Felsefesi 2009/06/17
    Allah'u Teâlâ, hikmet sahibi olup anlam ve hedefsiz her hangi bir şeyi emretmediği kesin olduğu için, biz insanları, yerine getirmekle mükellef kılıdığı ibadetlerin esersiz olmayıp bazı faydalara haiz oldukları kesindir. Diğer taraftan Allah'u Teâlâ, zati itibariyle zengin ve bu ibadetlere ihtiyacı olmadığı hasabiyle, bu ibadetlerin faydası Allah'ın ...
  • Dini teklifi yerine getirmede kız ve erkek arasındaki fark nedir? Bu farkın delili nedir?
    7181 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/09/09
    Dini teklifin yerine getirilmesinde kız ve erkek arasında yaş yönünden fark vardır ve fıkıhta “Teklif Şartları” denilen teklifin alt yapısını oluşturan şartlar; buluğ, akıl, güç ve ihtiyardan ibarettir. Teklif, baş ağrısı ve meşakkat değil, fikri olgunluğun göstergesi, kız ve erkeğin kemali ve onların seçkinlik ve ...
  • Sigara tiryakisi olan kimse hem oruç tutup hem de sigara içebilir mi?
    8186 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Taklit merciilerinin bu konuda ki görüşleri şöyledir:Farz ihtiyat gereği oruçlu kimse sigara, tütün vb. gibi şeylerin dumanını boğazına kaçırmamalıdır.[1] Ayetullah Hamanaei: Farz ihtiyat gereği oruçluyken sigara içmek caiz değildir.
  • Lezzet kısımları nelerdir? Üstün lezzete nasıl ulaşılabilir?
    6701 Pratik Ahlak 2011/04/12
    İnsan lezzet ve dertsiz değildir. Bazı hususlardan lezzet almakta ve bazı hususlardan da rahatsız olmaktadır. Bu hususları tanzim etmede ahlakın önemli bir payı vardır. Ahlakî konular sayesinde gerçek lezzet ve dert, gerçek dışı olandan ayırt edilmekte ve böylece insan gerçek lezzete yönelebilmekte ve gerçek olmayandan ...
  • Ulu’l Emr ayeti kimin hakkında nazil oldu?
    13333 Eski Kelam İlmi 2011/04/13
    Şii müfessirlerinin hepsi Ulu’l Emr’den maksadın, İslam toplumunun maddi ve manevi yaşamının tüm boyutlarındaki önderliğinin, Allah ve Peygamberi (s.a.a) tarafından kendilerine verilen masum imamlar olduğu ve Onlardan başka kimsenin buna ortak olmadığı konusunda ihtilafları yoktur. Ancak Masum İmamların kendileri birilerini bir göreve atar ve bir makam verirlerse belli ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    6849 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...

En Çok Okunanlar