Gelişmiş Arama
Ziyaret
10783
Güncellenme Tarihi: 2011/03/25
Soru Özeti
Ne yapalım ki Kabrin sıkıştırma şeklindeki azabını görmeyelim?
Soru
Ne yapalım ki Kabrin sıkıştırma şeklindeki azabını görmeyelim?
Kısa Cevap

Kabirden maksat bireylerin içinde gömüldüğü zahiri kabir değildir. Zira meyyitin defnedileceği yerde hiçbir değişiklik meydana gelmiyor. Bunun yanı sıra bazı kimselerin bedenleri aradan gidecek bir şekilde ölürler veya hiçbir şekilde defin edilmiyorlar ki bedenleri ardan gitmiş olsun. Rivayetlerde kabrin sıkıştırma şeklindeki azabını aradan götüren farklı faktörler beyan edilmiştir. Kuranın zuhruf ve Yasin sureleri gibi bazı surelerini sürekli okumak bu cümleden sayılmaktadır. Hakeza dört defa hac ve imam Hüseyin’i ziyaret etmek de kabrin azabının kalkmasına neden oluyor. Diğer cevapları da detaylı cevapta bulabilirsin.

Ayrıntılı Cevap

Kabrin sıkıştırma şeklindeki azap müminlerin inandığı hakikatlerinden bir hakikattir. Kabirden maksat bireylerin içinde gömüldüğü zahiri kabir değildir. Zira meyyitin defnedileceği yerde hiçbir değişiklik meydana gelmiyor.  Bunun yanı sıra bazı kimselerin bedenleri aradan gidecek bir şekilde ölürler veya hiçbir şekilde defin edilmiyorlar ki bedenleri aradan gitmiş olsun. Bir rivayette imam Cafer Sadıktan; öldürülmüş ve bedeni halen “evde” duran bir kimse hakkında şöyle soruyorlar: Acaba böyle bir kimse kabir Azabını görecek mi? İmam cevaben evet diyor. [1]

Buna binaen kabrin sıkıştırma şeklindeki azap her çeşit ölen kimseler için tasavvur edilebiliniyor.

Kabrin sıkıştırma şeklindeki azap hakkında iki çeşit amiller söz konusudur. Bazıları bu tür azabın gerçekleştirmesine neden oluyor ve bazıları da bu tür azabın aradan götürür. Burada her iki kısma değinilecektir.

Kabrin Sıkıştırmasına Neden Olan Amiller

Rivayetlerde şöyle nakil edilmiştir: “İnsanların kabir azabına müptela olmalarına neden olacak en çok amiller şunlardır: Laf Gezdirmek (şunun lafını ona ve onun lafını buna götürmek), kötü ahlaklı olmak, idrar şeklindeki necasetlerden sakınmamak”.[2] Başka bir rivayette şöyle denilmiştir: “Kabrin azabı laf gezdirme, gıybet ve yalan gibi amellerin cezasıdır”.[3]

Kabir Azabını Aradan Götüren Amiller

  1. İmam sadık (a.s.): “Her Şeyin kalbi vardır. Kuran’ın kalbi Yasin suresidir. Her kim onu okursa kabir azabından emin olacaktır. Ve…” .[4]
  2. İmam Bakır (a.s.):  “Allah’u Teâlâ Zuhruf suresini sürekli okuyan bir kimseyi kabirdeki yeryüzüne ait olan zehirli havyalarından, haşaratlardan ve kabrin azabından Allah’ın huzuruna gidinceye kadar emin kılacaktır”.[5]
  3. İmam Sadık (a.s.): “Perşembe öğlesiyle Cuma öğlesi arasında ölen bir kimseyi Allah onu kabir azabından kurtaracaktır”.[6]
  4. Mensur b. Hazım Şöyle diyor: İmam Cafer Sadıktan dört defa hac yapan bir kimsenin mükâfatı nedir? diye sordum. İmam şöyle buyurdu: “Ey Mansur dört defa hac yapan bir kimse için kesinlikle kabir azabı yoktur”.[7]
  5. Müminlerin Emiri hz. Ali şöyle buyurmuşlardır: “Her Cuma Nisa suresini okuyan bir kimse kabir azabından kurtulur”.[8]
  6. İmam Bakır (a.s.) İmam Hüseyin’in Ziyaretinin eserlerini anlatırken şöyle buyuruyor: “İmam Hüseyin’in Ziyareti ziyaretçinin kabir azabından kurtulmasına neden oluyor”.[9]
  7. İslam peygamberi (s.a.a) şöyle buyurdu: Kadınlardan üç taife vardır ki kabir azabı onlardan kaldırılacak ve hz. Muhammedin kızı hz. Fatma’yla birlikte haşır olunacaklardır; “kocasının gayretli oluşuna karşı sabır edenler, kötü ahlaklı kocasıyla barışık yaşayan ve kendi mihrini kocasına bağışlayan kadınlar”.[10]
  8. Allah resulünden nakledilmiştir: “Müminin vereceği sadakalar onu dünya afetlerinden, kabir ve kıyamet azabından kurtarır”. [11]

Sonuç itibarıyla şunu hatırlatıyoruz ki kabir azabı her ne kadar zor ve sıkıştırıcı ise de ama kabrin azabı müminlerin günahları için kefarettir ki kıyamette ve kıyamette hesaba çekildiklerinde onların günahlarından azalmış olmasına neden olur. Bir çok Farklı rivayetlerde bu gerçeğe işaret edilmiştir. Sekuni İmam Sadıktan (a.s.) imam Sadık da kendi babalarından onlarda müminlerin emiri hz. Ali den o da peygamberden şöyle nakletmiştir: “Kabir azabı mümin kimseler için boşa götürmüş oldukları nimetlerin kefaretidir”.[12]

İlgili endeksler:

سؤال 21788 (سایت: 20940) (بول و فشار قبر).

سؤال 6222 (سایت: 6430) (منظور از فشار قبر).

 

 


[1] Kuleyni, Muhmmed b. Yakup, “Kafi”, Tahran: Daru’l - Kutübil İslamiye, 1365, şemsi, c. 3, s. 241.

[2] Saduk, Muhammed b. Ali, “itikadat”, farsça tercümesi; Hüseyni, Tahran: İntişarat-i islamiye, 1371, şemsi, s. 69.

[3] Meclisi, Muhammed Bakır, “Tercüme-i Cild-i Şanzdehum-i Biharul Envar”, farsça tercümesi; Muhammed Bakır Komrei, Tahran: intişarat-i İslamiye, 1364, şemsi, c. 2, s. 162.

[4] Saduk, Muhammed b. Ali, “Sevabul A’amal”, farsça tercümesi; Benderrigi, Kum: İntişarat-i Ahlak, 1379, şemsi, s. 223.

[5] A.g.e., s. 243.

[6] A.g.e., s. 419.

[7] Saduk, Muhammed b. Ali, “Men la Yahdurul -Fakih”, Kum: İntişarat-i Camiatu Mudderisin, 1413, şemsi, c. 2, s. 217.

[8]  A. g.e.s. 223.

[9] Muhaddis Nuri, “Mustedrekul Vesail”, Kum: İntişarati, Müesesei Alulbeyt, 1408, kameri, c. 10, s. 309.

[10] Deylemi, Hüseyin b. Ebul Hasan, “İrşadul-Kulup”, Farsça Tercümesi; Rızayi, Tahran: İntişarati İslami, 1377. Şemsi, c. 1, s. 413,

[11] A.g.e., s. 444.

[12]Sevabul A’amal”, farsça tercümesi; Benderrigi, Kum: İntişarat-i Ahlak, 1379, şemsi, s. 425.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar