Gelişmiş Arama
Ziyaret
51456
Güncellenme Tarihi: 2012/02/14
Soru Özeti
Hz. Şuayb, Lut, Yusuf, İbrahim ve…gibi peygamberlerin kabri nerededir? Bu peygamberler nasıl vefat etmişlerdir? Bunların her birinin kabir ve türbeleri var mıdır?
Soru
1. Hz. Şuayb, Lut, Yusuf, Yunus, Âdem, Musa, İsrail, İshak, İbrahim, Harun, Davut, Süleyman, İdris, İsa, Yahya, Zekeriya ve Nuh’un kabri nerdedir? 2. Bunlar nasıl vefat etmişlerdir? 3. Acaba bunların her birisinin kabir ve türbeleri var mıdır? Lütfen bu soruları yanıtlayınız.
Kısa Cevap

Tarihçiler arasında, şahsiyet ve büyük kimseler, özellikle ilahi peygamberler olmak üzere – az bir kısmının dışında büyük çoğunluğunun nasıl yaşadıkları, nasıl vefat ettikleri ve nerde yaşayıp defnedildikleri hakkında dakik tarihi bilgiler tarihi kaynaklarda dakik bilgiler bulunmamakta ve rastlanmamaktadır – birçok tarihi mesele ve konular hakkında farklı görüşler var olmaktadır.

Bununla birlik tarih kaynaklarında peygamberlerin yaşantıları – İslam Peygamberi (s.a.a) dışında – hakkında dağınık bir şekilde var olan bilgiler şöyledir: Hz. İbrahim (a.s), işgal edilmiş Filistin’in “El-Halil” şehrinde defnedilmiş olup kabri ve türbesi kubbeli şekliyle mevcuttur. Hz. Nuh (a.s) ve Âdem (a.s), Irak’ta Necef’i Eşref’te İmam Ali (a.s)’nin kabrinin bulunduğu yerde toprağa verilmiştir. Hz. Musa (a.s) ve Harun (a.s) “Tiye” çölünde, Danyal Pegamber (a.s) Huzistan Eyaletine bağlı Şuş şehrinde ve Kaydar Nebide (a.s) Zencan Eyaletinde defnedilmiştir.

Ayrıntılı Cevap

Bu soru konusunda aşağıda zikredilecek birkaç noktaya dikkat edilmesi zorunludur:

1. Temel itibariyle tarihi birçok mesel ve konu; Büyük şahsiyetler; yaşamları, ömürleri, doğum yerleri ve… hakkında tarihçiler arasında görüş ayrılıkları vardır. Özellikle az bir kısmının dışında ilahi peygamberlerin; yaşam tarzları, ölüm ve defin edildikleri yerleri hakkında tarihi kaynaklarda dakik tarihi bilgilere rastlanmaz. Bunun nedeni de şudur: Nebilerin tarihi geçmişleri insanın yaratılış tarihiyle tekabül ediyor. Tarihi olayların ve hakeza diğer meselelerin yazılıp kayıt edilmesinin geçmişi ise, beşerin yer küresinde yaşadığı ömrünün en fazla dörtte birine tekabül ediyor. Bu nedenle tarihte gerçekleşen hadiseler ve olayların tarihe kaynaklık yapan kitaplarda yazılmaması çok tabiidir. Hata eğer yazılmış olsalar bile tarih boyunca birçok nedenlerden dolayı aradan kayıp olup yok olmuş olabilirler. Tarihte gerçekleşen sel, deprem gibi tabii olaylar ve yine gerçekleşen savaşlar, yabancıların tearuzuna uğrayan şehirlerin tarihi eserleri, kültürel faaliyetlerinin saldırgancılar tarafından yok edilip aradan götürülmesi bu nedenlerden bir kaçıdır.

2. Tarihte ilahi mesaj getiren kimseler hakkında var olan bilgiler şunlardır: Allah tarafından peygamberlikle görevlendirilen kimseler toplam olarak yüz yirmi dört bin (124000) kişidir. Bu peygamberler, insanları Allah’a yönlendirip hidayet etmek için Allah tarafından vazifelendirilmişlerdir. Ama bunlardan birçoğunun ismi, tarihi, yaşayıp öldüğü veya şehit edilip nerelere defin edildikleri hakkında doğru ve dakik bir bilgi söz konusu değildir.

3. Bununla birlik tarih kaynaklarında peygamberlerin yaşantıları – İslam Peygamberi (s.a.a) dışında – hakkında dağınık bir şekilde var olan bilgiler şöyledir: Hz. İbrahim (a.s), işgal edilmiş Filistin’in “El-Halil” şehrinde defnedilmiş olup kabri ve türbesi kubbeli şekliyle mevcuttur. Hz. Nuh (a.s) ve Âdem (a.s), Irak’ta Necef’i Eşref’te İmam Ali (a.s)’nin kabrinin bulunduğu yerde toprağa verilmiştir. Hz. Musa (a.s) ve Harun (a.s) “Tiye”[1] çölünde, Danyal Pegamber (a.s) Huzistan Eyaletine bağlı Şuş şehrinde ve Kaydar Nebide (a.s) Zencan Eyaletinde, Haykuk (a.s) Tuyserkan’da, Zülkifl (a.s) Irak’ta kendi ismiyle anılan yerde ve… defnedilmişlerdiir. Söz konusu bu ilahi peygamberlere nispet verilen kabirlerin doğruluğunun ispatlanması için daha fazla araştırma yapılması gerekir.[2]

4. Ayrıca söylememiz gerekir ki: Her Müslüman’ın ilahi peygamberlerle alakalı mükellef olduğu şey, onların peygamberliğine iman etmesidir. Ama peygamberlerin doğum tarihi, nasıl vefat ettikleri, nereye defnedildikleri ve… benzeri konuların bilinmesi zaruri değildir. Bununla birlikte Kur’an’ın buyruğu esasınca, bu cüzi bilgilerin o anlamda bize bir faydası yoktur.[3] Bizim için önemli olan, onların öğretileridir ki bu öğretilerin kâmil ve anlaşılır olanı İslam Peygamberi (s.a.a)’n de mevcuttur. Elbette hepimizin bildiği gibi ilahi peygamberlerin yaşam zorluklarını ve küfür ve şirk önderlerinin karşısında ilahi mesajı hangi zorluklarla halka ulaştırdıklarının bilinmesi kayda değer bir iştir ve onların yaşamları bizim için oldukça öğreticidir. [4]

 



[1] “Tiye” denilen yerin dakik bir şekilde nerede olduğu konusunda Muhaddis ve Müfessirler arasında görüş farklılığı var olmaktadır. Bazları, Beytü’l-Mukaddesin yakınlarında olan “Sina” sahrasının kendisi veya “Eriha” şehridir, Bazıları da Filistin ile Mısır arasıdır, bir başka kesimde de Filistin, İyil ve Urdun arasında olup altı fersah mesahetinde olan bir sahradır diyorlar. (maide süresinin 26. Ayetin zeylinden tefsirlere müracaat ediniz).

[2] İbrahim (a.s), Musa (a.s), Harun (a.s), İsa (a.s), Nuh (a.s) ve Âdem (a.s) peygamber için “Islam Quest” ve “islampedia.ir” sitelerine ve Hayatu’l Kulub, Allame Meclisi; Tarihi enbiya, Seyit Haşim Resuli Mahallati’nin kaleme aldıkları kitaplara ve “el-Ğadir” bilgi ulaştırma merkezine müracaat ediniz.

[3] Kuranı kerim Ashabı Kehf’in kaç kişi olduğuna dair vermiş olduğu bilgi tarzı, bizim bu söylediğimiz sözün teyidi için şahit getirebiliriz. Kuranı kerim şöyle buyumuştur: “(Ey Muhammde!) Bazıları bilmedikleri şey hakkında atıp tutarak: “Onlar üç kişidirler, dördüncüleri köpekleridir” diyecekler. Yine, “Beş kişidir, altıncıları köpekleridir” diyecekler. Şöyle de diyecekler: “Yedi kişidirler, sekizincileri köpekleridir. Deki:”Onların sayılarını Rabbim daha iyi bilir. Zaten onları pek az kimse bilir. O halde, onlar hakkında (Kur’an’daki) apaçık tartışma(yı aktarmak)dan başka tartışmaya girme ve bunlar hakkında onlardan hiçbirine bir şey sorma.” (Kehf, 22.)

[4] “Andolsun ki, onların kıssalarında akıl sahipleri için ibret vardır.” (Yûsuf, 111.)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar