Gelişmiş Arama
Ziyaret
7095
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Şii İnançlarını Takviye Eden Etkenler Nelerdir?
Soru
Şii İnançlarını Takviye Eden Etkenler Nelerdir?
Kısa Cevap

Şii dinsel inançları takviye etmek için ilmî olarak bu inançları kanıtlamak, inançları hurafe eksenli meselelerden ayıklamak ve ihtimal dâhilindeki tüm inançsal şüphelere uygun yanıtlar vermek gerekmektedir. Pratik alanda da şerî ibadetleri yerine getirmek ve nefis tezkiyesi özel bir öneme sahiptir; zira temiz amel imanı takviye eder. Nitekim kötü ve çirkin amel de insan imanını gevşetir. Aynı şekilde duygusal boyutta da bilgi eksenli duygu ve sevgileri pekiştirmek lazımdır; zira dinsel öğretiler açısından din sevgiyle eşit addedilmiştir. Doğru iman temellerini takviye etmesi için bu üç alan koordineli ve birbirini dengeleyecek şekilde ilerlemelidir.

Ayrıntılı Cevap

İnsan fıtrî olarak kemal talibidir ve sürekli noksanlık ve kemalden çıkmaya çabalamakta ve her yönden kemale ulaşmak istemektedir. Elbette kemali teşhis etmede yanlışlığa duçar olması ve sapması da muhtemeldir. Ama kemal talebi Allah’ın her insanın benliğine yerleştirdiği fıtrî esaslarındandır. İman insan kemalinin öğelerinden birisidir, değişik mertebelere sahip en önemli kemaldir. Her müminin her gün imanını artırması ve onu takviye etmesi için çalışması gerekmektedir. Doğru imanı takviye etmek için ilmî, amelî ve duygusal üç alanda çabalamak gerekir.

1. İlmî Cihet:

Tüm Şii fakihleri dinin usullerinde taklit etmenin caiz olmadığını belirtmiştir. İnsan düşünce, araştırma ve delil ile bu usulleri kabul etmeli ve onlara yönelik kesin bilgi elde etmelidir. Bundan dolayı her Şii fert inanç ve itikatlarını kanıtlamalı, başta inançsal meseleler olmak üzere dinsel meseleleri günlük programları arasına koymalı, günbegün dinî ve Şii bilgilerini derinleştirip çoğaltmalı, böylece garazlı ve bilgisiz bireyler tarafından üretilip din ve kutsallar adıyla sunulan hurafelerden inançları temizlemeli ve de hak On İki İmam Mezhebinden ibaret Muhammedî İslam’ı diğer insanlara sunmalıdır. Eğer insan delil ve istidlal ile bir konuya inanırsa, bu durumda en küçük bir şüpheyle imanı gevşemez. İslam ve Kur’an’ın ilim ve düşünceye yönelik tüm tavsiyeleri bu doğrultuda değerlendirilmektedir. Her Şii birey Şia’nın inançlarını araştırarak bu inançların diğer mezheplerin inançlarından daha üstün olduğunu görecek ve bu üstünlükleri idrak ederek imanı güçlenecektir. [1] Her Şii fert dinini kimlerden aldığına ve kimleri örnek edindiğine dikkat edilmelidir. Şia, Allah’ın pisliklerden temizlediği ve kendilerini bilgi madeni ve ilim sahibi olarak tanıttığı kimseleri imam edinmekle kıvanç duymaktadır. [2] Aynı şekilde zihinlerde muhtemelen uyanabilecek şüphelere karşı hassas olunmalı ve de araştırarak ve derin bir incelemede bulunarak doğru ve ikna edici cevaplar verilmelidir. Çünkü şüphe salgın bir hastalık mesabesinde olup doğru ve çabuk tedavi edilmediği takdirde hem yakalanmış bireyi müptela etmesi, hem de başkalarına geçmesi ve onları da hasta kılması muhtemeldir. Dinsel şüpheler doğru ve mantıklı bir şekilde bertaraf edilmediği takdirde tedricen birey ve toplumun iman ve inanç temellerini viran edecektir.

Amelî Cihet:

Dinsel kaynaklarımızda “büyük cihat” sıfatıyla anılan nefis tezkiyesi imanı mükemmelleştiren ve takviye eden en önemli etkendir. Aynı şekilde şart ve adaplarına riayet ederek ibadetleri doğru şekilde yerine getirmek insanın inançlarına müspet bir etki bırakır ve bu inançları daha güçlendirir. Kur’an ve rivayet açısından insan ameli dinsel inançların güçlenmesi veya zayıflamasında çok etkilidir. Kur’an-ı Kerim şöyle buyuruyor: “Yakin sana gelinceye dek Rabbine ibadet et.” [3] Öte taraftan beğenilmeyen davranışlar ve günah tedricen insan imanını gevşetir ve hatta küfre yönlendirir. Kur’an-ı Kerim bu hususta şöyle buyuruyor: “ Sonra, Allah’ın ayetlerini yalanladıkları ve onlarla alay etmekte oldukları için, kötülük işleyenin sonu daha da kötü oldu.” [4]

3. Duygusal Cihet:

Duygusallık insanın önemli boyutlarından biridir ve onun insan inançlarındaki rolü çok etkilidir. Bazı hadislerde din sevgi olarak tefsir edilmiştir. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Din sevgiden başka bir şey değildir.” [5] Gerçek sevgi insanı sevgiliye itaat etmeye sevk eder ve sevgili ondan ne isterse en güzel şekilde yerine getirmesini sağlar. Bu yüzden İmam Sadık (a.s) belirtilen hadisin devamında şu ayeti okumuştur: “De ki: “Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın.” [6] Bu esas uyarınca doğru bilgi ve marifet üzerine bina edilmiş duyguları güçlendirmek Şii inançlarını takviye eden diğer etkenlerden biridir.   



[1] Daha fazla bilgi için “Şia’nın Üstün Oluşunun Delilleri, 3985 (Site: 4282) ve Şiiliğin Diğer Mezheplerden Üstün Oluşu, 1000 (Site: 1252)” başlıklarına müracaat edin.

[2] Hz. İmam Humeyni (r.a) vasiyetnamesinde şöyle yazmaktadır: “Ali b. Ebi Talib’ten kadir olan Allah’ın gücüyle diri ve işleri gözetleyen evrenin kurtarıcısı Hz. Mehdi’ye (a.s) kadar tüm masum imamların bizden olmasından övünç duyuyoruz. Tarihin en büyük şahsiyeti olan ve Yüce Allah, Peygamber (s.a.a) ve masum imamlar (a.s) dışında hiç kimsenin makamını idrak etmediği ve idrak edemeyeceği Bakıru’l-Ulum’un (İmam Bakır) bizden olmasından kıvanç duyuyoruz.” İmam Humeyni, Negereş-i Mevzu-i Ber Vasiyetname-i Siyasi İlahi İmam Humeyni, s. 6, çap-ı heştom, Müessese-i Tanzim Ve Neşr-i Asar-ı İmam Humeyni, Tahran, 1383 ş.

[3] Hicr, 99.

[4] Rum, 10.

[5] Şeyh Seduk, el-Hisal, s. 21, Cemaatu’l-Müderrisin Fi’l-Havzati’l-İlmiye, Kum, 1362 ş.

[6] Ali İmran, 31.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar