Gelişmiş Arama
Ziyaret
24869
Güncellenme Tarihi: 2010/06/20
Soru Özeti
Allah’ı tanıma hissini güçlendirmenin yolları nedir?
Soru
Allah’ı tanıma hissini güçlendirmenin yolları nedir?
Kısa Cevap

Allah’ı tanıma hissinden maksat insanın Allah’a olan fıtri ve batini yönelişidir. Bu his insanın içinden gelen bir çağrıdır ve fıtrattan başka bir sebebi yoktur.

İnsanda bir eğitim ve öğretim olmadan Allah’a yöneliş hissinin varlığı bu hissin fıtri yani yaratılıştan kaynaklandığının belirtisidir. Elbette insanın bu fıtri hissi insandaki diğer hisler gibi özel şartlarda uyanır ve kendini gösterir.

Allah’a yöneliş hissinin güçlenmesi için aşağılık eğilimler, hayvani güdüler ve gündelik iştigaller gibi engellerden uzaklaşmak gerekir. Yine dini emirlere amel etmek, Kur’an-ı  Kerim ayetlerinden ve Peygamber (s.a.a) ve Ehl-i Beyt İmamlarının (a.s) sözlerinden ilham almak bu hissi daha fazla kendimizde geliştirmemize yardım eder.

Ayrıntılı Cevap

Allah’a tanıma hissi insanın iç ve fıtratından (yaratılışından) kaynaklanan histir. Bu içten kaynaklanan bir çağrıdır ve fıtrattan başka bir sebebi yoktur. Bu yöneliş bir eğitim olmadan insanda oluşur ve buluğ çağına erdiğinde daha bir belirginleşir.

İnsanda bir eğitim ve öğretim olmadan Allah’a yöneliş hissinin varlığı bu hissin fıtri yani yaratılıştan kaynaklandığının belirtisidir. Yine şunu gösterir ki bu his özel bir takım şartlarda uyanır ve kendini gösterir. [1]

Elbette tabii ve fıtri hislerin eğitim ve öğretime ihtiyaç duymadığından maksat bu hislerin oluşumunda bir eğitimcinin varlığının gerekmediği anlamındadır. Ancak şunu kabul etmek gerekir ki bu tür eğilim ve hislerden doğru şekilde yararlanmak ve sapmasını önlemek için bilici eğitimcilere ihtiyaç duyar.[2] Bazen maddi zevklere dalmak ve yüce insani değerlerden gaflet etmek bu yüce hissin insanda zayıflamasına sebep olur, fakat hiçbir zaman bu his insanda sönmez ve yok olmaz. Örneğin zorluklar ve sıkıntılarda bu hissin üzerindeki gölgeler bertaraf olur ve diri ve sağlam bir his olarak insanın ruhuna egemen olur. Çünkü zorluklar, sıkıntılar ve musibetler insanı gaflet uykusundan uyandıran ve gönlün üzerine çöken töz, dumanı ve pasları silip temizleyen güçlü etkenler arasındadırlar. Böylece durumlarda ortam insanın yaratılışında yer alan Allah’a yöneliş hissinin devreye geçmesine hazırlıklı olur ve kişi gönülden Allah’ı anar ve ona yönelir.[3]

Kısacası insanda yer alan Allah’a yöneliş hissinin güçlendirmenin bir çok yolları vardır ki biz bunlardan bazılarına işaret ediyoruz.

1-     Kur’an ayetleri Peygamber ve İmamların sözlerine dayalı dini emirlere amel etmek

2-     Hayvani eğilimler ve maddi uğraşılar gibi insanın Allah’ı tanımasına engel olan faktörleri ortadan kaldırmak. Çünkü nefsin isteklerine uymak imanın zayıflamasına sebep olur. Kötülüklere emir eden nefsin emirlerinin altına girip madde ötesi eğilimlerin gereklerini dikkate almadan kör körüne bu isteklere boyun eğen bir kişinin imandan uzaklaşması kesindir.[4]

3-     Gafletlerden kurtulup kalbin teveccühünü sağlamak

Miraç hadisinde şöyle nakledilmiştir:

“Allah Teala Peygamber’e şöyle buyurdular: Ey Muhammed kendi himmet ve çabanı bir noktada odakla ve dilini eşit konuşmaya yönelt, vücudunu uyanık tut ve asla gaflete dalma! Benden gaflet edenin hangi vadide helak olduğu benim için bir önem taşımaz.”[5]

Yüce Allah’ın emri şudur ki eğer Allah’ın yadı, insanın kalbinde olmazsa gerçekte o kalp ölmüştür. İnsani hayat Allah’ı anmaya bağlıdır. Eğer bir kimse Allah’ı anmazsa insani hayattan mahrum olur. İnsanın diriliği bir anlığına bile olsun Allah’ı unutmamasına bağlıdır. Çünkü Allah’ı unuttuğu süre içerisinde o gerçekte ölmüş sayılır. Böylece gaflete dalmak insanın helak oluşunun asıl sebebidir.[6] Bunu dikkate alarak şöyle diyebiliriz ki insan Allah’ı anarak ve gafletten uzak durarak kendisindeki Allah’a yöneliş hissini takviye edebilir.



[1] Subhani, Cafer, İman ve asar-i sazende an, s. 25-30 Muessese-i İmam Sadik yay. 2.

askı, Subhani, Cafer, Akaid İslami der pertovi Kur’an hadis ve akl s. 9

[2] Subhani, Cafer, Akaid İslami der pertovi Kur’an hadis ve akl s. 9

[3] Subhani, Cafer, İman ve asar-i sazende an, s. 32; Mekarim Şirazi, Nasir, Tefsir-i

umune, c. 16 s. 340-341 Daru’l-Kutub el-İsamiye yay.

[4] Mebani Revişha ve ehdaf-i terbiyeti der sehife-i Seccadiye s. 9 Misbah-i Yezdi,

uhammed Taki, Ahlak der Kur’an, Muhammed Huseyn İskenderinin kalemiyle, c. 1 s. 196-

09 Muesses-i Amuzuşi İmam Humeyni Yay. 5. baskı

[5] Deylemi, Hasan b. Hasan İrşadu’l-Kulub, c. 1 s. 205

[6] Misbah-i Yezdi, Muhammed Taki, Derk Mehzer-i Huda; Misbah-i Yezdi, Muhammed

aki, Rahiyan-i kuyu dust, s. 250 - 251 Muesses-i Amuzuşi İmam Humeyni Yay. 3. baskı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar