Gelişmiş Arama
Ziyaret
7321
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
Soru
Raksetmenin haram olduğuna delil olan hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.
Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabına geçmeden önce şu önemli noktaya dikkat çekmek istiyoruz: Bir rivayet, sırf hadis kitaplarında geldi diye onunla istidlal edilemez (onunla şer’i bir hokum kanıtlanamaz). Rivayetle istidlal etmek fakihlerin görevidir. Şer'i hükümleri çıkarmak onların uzmanlık alanıdır. Zira bir rivayete istidlal etmek çeşitli ilimleri bilmeyi gerektirir ki bunu da herkes bilmemektedir. Bu yüzden fıkhi kitaplara baş vurduğumuz zaman fakihlerin raksetmek konusunda ki görüşlerinin farklı olduğunu görmekteyiz. Kimisine göre raksetmek tümüyle haram değildir. Yani raksetmek eğer haram işlere neden olmazsa haram değildir. Ayetullah Hoi'nin (r.a) görüşü böyledir. O (r.a) “Düğün vb. gibi toplantılarda raksetmek ve alkış çalmak caiz midir? Bu cevaz kadınlar için de geçerli midir?” sorusuna şöyle cevap veriyor: “Raksetmek eğer kadın ve erkeğin bir birine karışması vb. gibi günahlara neden olmayacaksa başlı başına haram değildir.”[1] Öğrencisi Ayetullah Tebrizi de (r.a) aynı görüştedir.

 

Bazı takilt merciileri ise şehveti tahrike veya harama neden olursa raksetmenin haram olduğunu söylemekteler. Ayetullah Hamenei şöyle diyor: “Raksetmek eğer şehveti tahrik eder veya harama götürür ya da fesada yol açarsa haramdır.”[2]

 

Bazılarıda raksetmenin tümüyle haram olduğunu söylemekteler.[3]

 

Raksetmek hakkında iki grup hadise istinad edilebilir:

 

1-Genel olarak her türlü eğlence ve boş şeyleri yasaklamayan hadisler. Bu eğlence ve boş şeylerin içinde raksetmekte vardır. Örneğin İmam Sadık (a.s) buyuruyor: “Adem (a.s) dünyadan göçtüğünde İblis ve Kabil onu kınadılar (ölümüne sevindiler) ve saz çalıp şarkı söylemeye başladılar. Kim yer yüzünde bu şekilde eğlenirse o ikisine uymuştur.”[4]-[5]

Hz. Ali (a.s)'dan rivayet edilen bir hadiste de şöyle buyruyor: “Oyun peşinde olan ve kendisini daima eğlenceye veren kimse akıllı değildir.”[6]

 

2-Açıkca raksetmeyi yasaklayan hadisler. Aşağıda onlardan örnekler getiriyoruz:

 

İmam Sadık (a.s)'dan rivayet edilir ki, Resulullah (s.a.a) şöyle buyruyor: “Sizlere raksetmeyi, kaval, ud ve davul çalmayı yasaklıyorum.”[7]

 

Yine Allah Resulü (s.a.a)'in raksetmeyi, her türlü eğlenceyi ve bu meclislerde bulunmayı ve onları dinlemeyi yasakladığı rivayet edilir.[8]

 

Bu rivayetlerin senetlerinin ve delaletinin açıklanması fıkhi uzmanlık isteyen bir şeydir ki, kendi yerinde bunlar ele alınmıştır.[9]



[1] -Ayetullah Hoi, Sırat'un Necat (Ayetullah Tebrizinin haşiyesi) c.1, s.372

[2] -Ecvibet-ul İstiftaat, c.2, s.14

[3] -Seyyid Muhsin Mahmudi, Mesail-i Cedid-i Ez Didgah-ı Ulema ve Meraci-i Taklit, c.1, s.203-204

[4] -Ve anhum, an Sahl, an Süleyman b. Semae an Abdullah b. Kasım, an Semae kale kale Ebu Abdullah... Muhammed b. Hasan Hürr-ü Amuli, Vesail-uş Şia, Ebvab-u Ma Yuksibu Bihi, Bab-u Tahrimi İstimal-il Melahi Bi-Cemii Esnafiha ve Beyiha ve Şiraiha

[5] -Bu hadis muteber değil, zira bir senetle nakledilmiştir. Bu senette Abdullah b. Kasım Hazremi diye biri var ki, batıllıkla tanınmaktadır. Necaşi onun hakkında şöyle diyor: “Çok yalancı ve ğalidir, ğulatlardan hadis nakleder.” Şeyh Tusi de şöyle diyor: “O, vakifi mezhebine mensuptur.” Mu'cem-u Rical-il Hadis, c.10, s.285

[6] -Müstederk-ul Vesail, c.13, s.220

[7] -Ali b. İbrahim, an ebihi, an-il Nevfeli an-is Sekuni an Ebi Abdullah a.s kale... el-Kafi, c.6, s.432, Bab-ul Ğina; Vesail-uş Şia, c.17, s.313

[8] -Müstedrek-ul Vesail, c.13, s.218, Müessese-i Al-ul Beyt, Aval-il Leali, c.1, s.262

[9] -Bkz: Ğayet-ul Amal fi Şerh-i Kitab-ul Mekasib, c.1, s.124

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar