Gelişmiş Arama
Ziyaret
8470
Güncellenme Tarihi: 2011/11/12
Soru Özeti
Münafıklar açısından namaz ve infak nasıldır?
Soru
Münafıklara göre namaz ve infak nasıldır?
Kısa Cevap

 Münafıklar, kalben Allah’ı ve ahireti kabul etmeyen, ama görünüşte kendilerini Müslümanların yanında imanlıymış gibi gösteren bir guruptur. Kur’an’ı Kerim’deki münafıkların sıfatlarını dikkate alarak, onlar namaz ve zekâtı kabul etmezler ve eğer namaz kılıp iyi işler yapsalar da, temiz niyetle ve ihlâsla yapmaz aksine, riya ve dindar görünmek için yaparlar.

Münafıklar, kendi mallarını toplumsal işlerde harcama yapmaktan kaçınmalarının yanında, başkalarını da bundan sakındırırlar. Nitekim Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuşlardır: Münafıkların üç alameti vardır: Konuştukları zaman yalan söylerler, verdikleri söze amel etmezler ve kendilerine güvenildiği zaman hıyanet ederler.

Ayrıntılı Cevap

Nifak; iki yüzlülük, batın ile zahir’ın muhalefet içinde olmasıdır. Münafık; küfrünü gizleyen ve küfrün hilafını aşikâr eden kimsedir.[1] Münafıklar, kalben Allah’ı ve ahireti kabul etmeyen, ama görünürde Müslümanların yanında kendilerini iman etmiş gibi gösteren guruptur.[2]

İslam özel bir zaman diliminde, ne ihlâsı olan ve ne iman etme cesaretine sahip olan ve ne de bunlara muhalefet etme cüretini gösteren bir gurupla yüz yüze gelmiştir. Kur’an, bu gurubu “Münafıklar” olarak anar. Bu gurup, hakiki Müslümanların safına nüfuz etmişti ve Müslümanlar için büyük bir tehlike sayılıyordu. Görünüşte Müslüman olmalarından dolayı onların tanınması genellikle zordu, ama Kur’an onların ince ve canlı alametlerini açıklayarak batini çizgilerini belirlemiştir.[3] Peygamber (s.a.a)’in Medine’ye hicretinden sonra kurulan bu gurubun başkanı “Abdullah b. Ubey”dir.[4]

 

Münafıkların vasıfları:

Kur’an’ı Kerim ve rivayetlerde münafıklar için özel vasıflar açıklanmıştır ve bu vasıfların en önemlileri şunlardır:

1. Kalben Allah’ı ve ahireti kabul etmezler ama taharet, evlilik, miras vb. gibi İslami hükümlerin kendi lehlerine tamamlanması için görünürde kendilerini Müslümanların yanında iman etmiş gibi gösterirler: İnsanlardan, inanmadıkları halde, “Allah’a ve ahiret gününe inandık” diyenler vardır.”[5]

2. Islah edici olduklarını iddia ederler, hâlbuki hakiki müfsit kendileridirler: Bunlara, “Yeryüzünde fesat çıkarmayın” denildiğinde, “Biz ancak ısalah edicileriz!” derler. İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.”[6]

3. Çirkin hedeflerine ulaşmak için hile yolunu kullanarak yaklaşırlar: Münafıklar, Allah’ı aldatmaya çalışırlar. Allah da onların bu çabalarını başına geçirir.”[7]

4. Onlar Allah tan uzaktırlar ve Allah’a yakarmaktan da tat almazlar: Onlar, namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.”[8]

Peygamber Ekrem (s.a.a) şöyle buyurur: “Münafığın üç alameti vardır: Konuştuğu zaman yalan söyler, söz verdiği zaman sözüne amel etmez ve kendine güvenildiği zaman hıyanet eder”.[9]

İmam Hüseyin (a.s), münafıkların vasıfları hakkında şöyle buyurur: “Özür dileyeceğin her şeyden sakın; zira mümin kötülük yapmaz ve özür de dilemez ama münafık, her kötülüğü yapar ve özür diler.[10]

Elbette diğer ahlaki kötülüklerde olduğu gibi nifakında mertebeleri vardır ve rivayetlerde nifak olarak zikredilen şeyler, nifakın şiddetli ve zayıf mertebeleridir.

Münafıkların İtikat Ve Bakış Açıları:

Münafıkların nifakı ve ikiyüzlülüğü, inanç ve söylemleri üzerinde etki bırakarak kendilerine has görüş açısı oluşturmalarını sağlar. Buna binaen nifakın şekilleri (suretleri) şunlardan ibarettir:

1. İnançta nifak: Diliyle İslam ve Müslümanlığı savunan ama Müslüman olarak tanınmayan veya iman ediyormuş gibi gözüken ama mümin olarak bilinmeyen kimse.

2. Söylemde nifak: Konuşan ama konuştuğuna kalben iman etmeyen kimse. Bu açıklama gereğince yalancı, münafıktır zira söylemiyle kalbi bir değildir. Peygamber Ekrem(s.a.a)’den gelen bir rivayette, yalan söylemek nifakın alametlerinden sayılmıştır.[11]

3. Davranışta nifak: Zahiri ameliyle batını çelişen kimseler bunun örneğidir. Aynı şekilde görünürde kendisini namaz ehli veya emanet ehli gibi gösteren ama gerçekte beynamaz ve hain kimse de bunun örneğini teşkil eder.[12]

Münafıkların itikatları, öğretileri ve sıfatları Kur’an’ı Kerim’de tanıtılmıştır ve biz, bunların bazılarına işaret edeceğiz:

a)   Münafıklar Allah’a ve ahiret gününe inanmadıkları için, namaz kılsalar veya iyi ameller işleseler bile ihlâs ve temiz niyet üzere değil, riya ve gösteriş içindir. Yani onların, bu amellerdeki hedef ve hareketlerinin tamamı, şeref ve konum kazanmak uğruna halk içinde dindar gözükmek doğrultusundadır. Nitekim Kur’an’ı Kerim bu hususta şöyle buyurur: Onlar namaza kalktıkları zaman tembel tembel kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar ve Allah’ı pek az anarlar.[13]Bu Allah’a yapılan ibadetlerdeki nifaktır.[14] O halde bu ayet gereğince münafıklar gerçekte namazı kabul etmezler ve bu da davranışlardaki nifaktır.

b)   Kendilerini halk ve müminlerin tamamından daha akıllı, daha bilgili ve daha zeki bilirler.[15] Nitekim bu konuda Kur’an’ı Kerim şöyle buyurur: Onlara, “İnsanların inandıkları gibi siz de inanın” denildiğinde ise, “Biz de akılsızlar gibi iman mı edelim?” derler. İyi bilin ki, asıl akılsızlar kendileridir, fakat bilmezler.”[16] Bu, inançtaki nifaktır ve dini ve toplumsal meselelerde kendilerini daha akıllı biliyor olmaları da inançtaki nifaklarının delilidir.

c)   Mallarının zekâtlarını vermez ve kalben de buna inanmazlar. Nitekim Tevbe Suresi’nde şöyle buyrulmuştur: Fakat Allah, lütuf ve kereminden onlara verince, onlar cimrilik ettiler ve yüz çevirerek dönüp gittiler. Allah’a verdikleri sözü tutmadıkları ve yalan söyledikleri için o da kalplerine, kendisiyle karşılaşacakları güne kadar (sürecek) bir nifak soktu.”[17] Bu da davranışlardaki nifaka örnektir.

Münafıklar, kendi mallarından toplumsal işlerde harcamadıkları gibi başkalarını da alıkoyarlar, nitekim Kur’an’ı Kerim, onların bu işlerini şöyle açıklar: Onlar, “Allah Resulü’nün yanında bulunanlara (muhacirlere) bir şey vermeyin ki dağılıp gitsinler” diyenlerdir. Hâlbuki göklerin ve yerin hazineleri Allah’ındır. Fakat münafıklar (bunu) anlamazlar.”[18]

Buna binaen münafıkların namaz ve zekât konusuna bakışları şöyledir: Namaz kılarlar ama kalben namazı kabul etmez, gösteriş yaparlar bu ise, ibadetleri batıl eder. Zekât vermedikleri gibi, başkalarını da zekât vermekten alı korlar. Nifakın bu iki bölümü de davranıştaki nifak şeklidir.



[1] Mekarim Şirazi, NASIR, Tefsiri Numune, çapı bist yekum, Daru’l Kütübü’l İslamiye, çaphane’i Mervi, 1365, c. 1, s. 93 ve 94; Destğayp Şirazi, Seyit ABDULHÜSEYN, Kalbi Selim, çapı pencum, Kum: intişarat-i islamiye, vabeste bi camiayı müdderisin hawzayi ilmiye 1387, s. 69; Hüsyni Deşti, Seyit MUSTAFA, Mearif ve Meariif (Danistenihayi İslami), harfi mim, kelimei münafık; Mecdu’d-Din Ebu’s-Sa’adat MÜBAREK b. Muhammed, (İbni Esir), “Ennihaye”, çapı çaharum, Kum: bi, ta, (tarihsiz), c. 5, s. 98.

[2] Tefsiri Numune, c. 1, s. 93 ve 97; “Kalbi Selim”, s. 69; Maarif ve Maariif, kelime’i münafık.

[3]Tefsiri Numune”, c. 1, s. 93.

[4] Sübhani, CAFER, “tefsir-i sure’i münafıkun (Dust nemaha)”, çapı çaharum, Kum: merkezi çap ve neşri defteri tebliğat-i İslami hawzeyi ilmiye, 1386, s. 13-18. (ba tahlis).

[5] Bakara, 8.

[6] Bakara, 11-12.

[7] Nisa, 142.

[8] Nisa, 142.

[9] Şey Abdulali b. Cuma, “Tefsiri Nuru’s-Sakaleyn”, Kum: Çaphanei Hawzayi ilmiye, c. 2, s. 246.

[10] Harrani, Ebu Muhammed HASAN, “Tuhafu’l-Ukul”, s. 177; Musevi, Seyit MUSTAFA (Âli İ’timad), “Lem’atü min belağati’l Hüseyin”, Kerbela: Çapı A’alemi, s. 122.

[11]Tefsiri Nuru’s-Sakaleyn”, c. 2, s. 246.

[12] Mekarim Şirazi, NASIREmsalu’l-Kur’an (Misalhayi zibayi Kur’an)”, hazırlayıp düzenleyen Aliyyan Nejadi, Ebu’l Kasım, Medresetu’l İmami Emirilmüminin (a.s), çapı evel: İntişaratı Nesli Cevan Basım Evi, s. 32.

[13] Nisa, 142.

[14] Kalbi Selim, s. 73.

[15] Tefsiri Numune, c. 1, s. 95.

[16] Bakara, 13.

[17] Tevbe, 76,77.

[18] Münafikun, 7.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9175 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Ayat namazı kılarken Bismillahirrahmanirrahim’i surenin bir ayeti sayarak bir bölüm olarak okuyabilir miyiz?
    6711 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/28
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer yanlış hayallere dalarak ya da namahrem birisiyle çet yaparak insandan bir su çıkarsa ona gusül etmesi farz olur mu?
    7511 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/06
    Ehl-i Beyt’ten gelen hadislere dayalı olarak değerli taklid mercilerinin yazmış oldukları fetva ve ilmihal kitaplarında meninin tespiti için birkaç belirti ve alamet zikredilmiştir. Taklid mecileri şöyle demişlerdir:“Eğer insanın meni olup olmadığını bilmediği bir sıvı ondan çıkarsa şu belirtileri taşıdığı takdirde meni olduğuna hükmedilir:
  • Evrendeki boylamsal silsileyi açıklar mısınız?
    6618 İslam Felsefesi 2010/09/22
    Meşa, İşrak ve Aşkın Hikmet ekolü taraftarı dâhil tüm ilahî bilgeler “bir kaidesi” esasınca şöyle demektedir: Yüce Allah yalın ve birdir. Hakeza bir cihete sahiptir. Bu nedenle yaratılış evreni ve birçok sonucun bir ve yalın olan ilahî zattan sadır olması muhaldir. Bundan dolayı bilgeler akıllar ...
  • İnsanın yaratılış hedefi nedir?
    9391 Yeni Kelam İlmi 2008/08/12
    Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa ait bir fırkadır ve insanın yaratılış hedefi, Allah’ın isim ve sıfatlarının âlemdeki tecellisi, insan ve din hakkında sapık görüşleri vardır. Yaratılışın hedefi, Allah’a ibadet edilmesi içindir ve bir eğitim kurumundaki hedeflerin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı ...
  • Yok olmak mümkün mü?
    10844 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/08/25
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Allah kelimesinin lügatteki anlamı ndedir?
    12164 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Farçada "huda" kelimesiyle karşılık bulmuş olan mübarek "Allah" kelimesi has isim ve Allahın en kapsamlı isimlerindendir. Hz Ali (a.s.) "Allah" kelimesinin anlamı hakkında şöyle buyurmuş: "Allah yaratıkların kendisinde şaşkılıkta kaldığı ve kendisine aşık oldukları bir mabud anlamını veriyor. Gözlerden gizli olan ve akılların (künhi zatiını) derk edemedikleri ...
  • Kur’an-ı Kerim’in Tahrif edilmediğinin delilleri nedir?
    21842 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Tahrif genel anlamda Kur’an’ın lafız ve manalarında her türlü değiştirme, artırıp eksiltmeye denir.Araştırmacılar Kur’an’ın tahrif edilmediğine dair çeşitli deliller zikretmişlerdir. Biz bu delillerden bazılarına burada işaret edeceğiz:1- Kur’an nüzul zamanından ...
  • İslami Şiarların anlamı nedir? İslami şiarlar Kur’an’a göre nasıldır?
    17134 Tefsir 2012/10/24
    İslami şiarlar Allah tarafından ibadet yerleri kılınmış ve insanlara Allah’ı hatırlatacak yerler ve nişanelerdir. Örneğin; Kur’an’da zikredilmiş Safa ve Merve ibadet için tayin edilmiş iki yerdir ki hac merasiminde bu iki yerde Allah yâd ediliyor. Bunun yanı sıra İslami şiarlar için bir çok reel örnek (mısdak) zikredilmiştir; ...
  • Müstehcen filmler izlemeyi adet haline getirmiş kimseleri hidayete erdirmenin ve tedavi etmenin yolu nedir?
    14914 Ahlak 2014/04/20
    Her problemi çözmek için ilk önce onun nedenini öğrenmek gerekir. Bazen bir problemin meydana gelmesinde birkaç etken bir arada bulunur. Örneğin başıboş bir ortam, kötü şeylere ulaşılmasının kolay olması, evde cinsel güdünün tatmin edilmemesi, imanın zayıflaması ve meşru olmayan dünyevi zevklere eğilim bireyi günaha yöneltebilecek etkenlerdendir. Siz ...

En Çok Okunanlar