Gelişmiş Arama
Ziyaret
17278
Güncellenme Tarihi: 2010/01/02
Soru Özeti
Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
Soru
Peygamberlik iddiasında bulunan kimselerin tümü neden Sami kavimlerinden ve Ortadoğudan gelmişlerdir? 124 bin peygamberden hiç birinin izi neden dünyanın diğer bölgelerinde görülmemektedir?
Kısa Cevap

İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede bir kavim ve bir topluluk olsa onların hidayeti için Allah'ın peygamberler gönderdiğini buyurmaktadır. Ancak peygamberlerin hepsinin değil bazılarının adı zikredilmiştir. Nitekim Kur'an şöyle buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[i] Yani ey Peygamber, yalnız bazı peygamberlerin ahvalini sana anlattık, hepsini değil.

 

Her kavmin ve ümmetin bir dini olduğunu bu alanın uzmanları da teyit etmekteler. Allah-u Teala peygamberlerin başlarından geçenleri insanların eğitimi için anlattığı için bütün insanların gidip incelemeleri daha kolay olan Ortadoğu bölgesinde gönderilmiş peygamberlerin hikâyelerini anlatmıştır. Bu şekilde insanlar, Kur'an'ın sözlerinin doğruluğunu anlayabilirler.



[i] -Nisa/164

Ayrıntılı Cevap

Allah, insanları yarattı ve ona akıl, düşünce ve diğer sayısız nimetler verdi. Bu nimetlerinin karşılığında onlara bazı sorumluluklar yüklemiştir. Hatta bu sorumlukluklar bile yerinde en büyük ilahi nimetlerdendir.

Sorumluluğun gereği Allah tarafından bu sorumluluk ve vazifeleri öğretecek peygamberlerin gönderilmesidir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.

 

Allah, insanlara Rablerinin emirlerini iletmek ve hidayeti için peygamberler göndermiştir. Her topluluk ve kavime onların hidayeti için birini göndermek Allah'ın sünnetidir. Kur'an bu konuda şöyle buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[1] Bu manada başka ayetlerde vardır.[2] Demek ki nerede bir kavim varsa hidayet olmaları için peygamberler gönderilmiştir.[3] Ama ne Kur'an'da, ne de Masumlar (a.s) 'ın rivayetlerinde hepsinin isimleri zikredilmemiştir. Genel olarak bazı rivayetlerde Allahın “yüz yirmi beş bin”, bazılarında da “sekiz bin” peygamberi delil ve mucizeyle gönderdiği şeklinde gelmiştir.[4] Kur'an onlardan yalnızca 25 tanesinin adını getirmiştir. Rivayetlerde de bir bu kadar ya da ondan da az gelmiştir. Bu kadar az sayı nerede, rivayetlerde gelen 124 bin kişi nerede? Kur'an buyuruyor: “Öyle peygamberler var ki onları ahvalini önceden anlattık sana ve öyleleri de var ki anlatmadık.”[5] Başka bir ayette şöyle buyuruyor: “Ve andolsun ki senden önce nice peygamberler gönderdik, onlardan, sana anlattıklarımızda var anlatmadıklarımızda.”[6] Bütün bunlar din uzmanlarının, her kavime bir Peygamber gönderildiği görüşünü desteklemektedir.

 

Robert Hume “Yaşayan Dinler” adlı kitabında diyor ki: “İnsanlık tarihinde dini olmayan hiçbir kavim yoktur.” Yine diyor ki: “Din insanı (hayvandan) ayıran en önemli özelliğidir.” [7] Doğal olarak yaşayan dinlerle kaybolan dinler arasında fark bırakmak gerekir. Daha sonra şöyle diyor: “Asya bütün dinlerin doğuş yeridir.”[8] O, dünyanın başka bölgelerinde olupta kaybolan dinlerin isimlerini bu kitabında getiriyor. Bu da gösteriyor ki, insanın olduğu her yerde ilahi din getiren peygamberler vardı. O diyor ki: “…Afrika da Eski Mısır dinleri, Amerika da Meksika ve Peru dinleri… (vardı)”[9]

 

Demek ki, birçok peygamber var ki, isimleri Kur'an'da gelmemiştir.[10] Kur'an, sadece Ortadoğuda ki peygamberlerin başlarından geçenleri beyan etmiştir. Bunun nedeni insanları eğitmek olabilir. Zira o zamanın insanları ancak bu peygamberlerin kavimlerinin tarih ve eserlerine ulaşabilmeleri mümkündü. Bu yüzden Kur'an bu Peygamberlerden bahsettiği zaman insanları onları inkâr eden kavimlerin eser ve harabelerini görmeye davet ederek buyuruyor: “Andolsun ki biz her ümmete, Allaha kulluk edin ve Şeytandan uzaklaşın diye bir peygamber gönderdik.”[11] (ve onlardan ibret alın). Bu nedenle, eğer Hz. Musa (a.s) 'dan daha çok bahsedilmişse ibret almak için bu gerekliydi, çünkü Müslümanlar ehl-i kitapla hep karşı karşıyaydılar.

 

Şöyle bir ihtimalde verilmiştir: Medeniyetler Ortadoğudan çıkmıştır. Arkeologlar ve milletlerin medeniyet tarihini araştıranlar, medeniyetlerin ilk örneklerini bu bölgede görmüşlerdir. Dolayısıyla peygamberler de bu bölgeden gönderildiler.

 

Ancak bir peygamberin seçilip gönderilmesinin birçok şartları var ki onları da yalnız Allah biliyor. Şunu da söyleyebiliriz: Filistin, Arap yarımadası, Mekke ve Medine gibi yerlerde dindar, muvahhid ve hakkın davetini kabul edecek insanların çok olmasıdır. Örneğin Yunanistan'da filozoflar daha çok ortam bulmuştu kendilerine.

 

Her neyse, bu ilahi bir iştir ve herkesten çok Allah bunu bilir. Kur'an'da adı geçen peygamberler bu mübarek topraklardan çıkmıştır. Şu anda var olan büyük dinlerin hepsinin Ortadoğudan çıktığına, asırlar boyunca diğer dinleri kendi içinde saklayıp takipçilerini kendine davet etmesinde kimsenin şüphesi yoktur. Hıristiyanlık eğer bugün Avrupa ve Amerika da yaygınsa onunda kaynağı diğer İbrahimi dinler gibi Asya da, özelliklede Ortadoğudadır. Ama bu diğer bölgelerde peygamberlerin olmadığı manasına gelmez. Günümüzde büyük semavi dinlerden başka bir din yoksa bu onun asla olmadığı manasına gelmez. Eğer araştırmaların sonucu Asya ve Ortadoğunun dışında da peygamberlerin olduğu ispat edilirse kesinlikle kabul edilecektir. Günümüzde bedevi kabileler veya Amerika kıtasında ki Kızılderililerde zayıf ya da tahrif edilmişte olsa peygamberlerin öğretilerini görmek mümkündür.

 

Dolayısıyla, yaratılışın başlangıcından itibaren nerede insan yaşamışsa Allah-u Teala onlara vazifelerini bilsinler diye peygamberler göndermiştir. Ama onların hepsinin isimleri ne Kur'an'da, ne de diğer semavi kitaplarda gelmemiştir. Kur'anın kendisine göre bir hedefi olduğu için onların detaylı bir şekilde isimlerinin gelmesine gerekte yoktur.

 



[1] -Nahl/36

[2] -Fatır/24, İsra/15, Taha/134

[3] - İlahi hikmet ve adalet bütün milletlerin her asır ve nesilde hidayet olmasını gerektirmektedir.

[4] -Bihar-ul Envar, c.11, s.21. Merhum Tebersi diyor ki: “Ali (a.s)ın şöyle buyurduğu rivayet edilir: Allah, bize kıssasını anlatmadığı peygemberler göndermiştir.” Hadislerde peygamberlerin sayısı hakkında ihtilaf vardır. Bazılarında 124 bin diye geçiyor, bazılarında da dört bini Ben-i İsrail olmak üzere sekiz bin diye geçmektedir. Hepside delil ve mucizeyle gelmiştir.

[5] - Nisa/164

[6] - Ğafir/78

[7] - Robert Hume Dünyanın Yaşayan Dinleri, s.17

[8] - a.g.e, s.30

[9] - a.g.e, s.29

[10] - Misbah Yezdi, Amuzeş-i Akaid, s.237

[11] - Nahl/36

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar