Gelişmiş Arama
Ziyaret
50576
Güncellenme Tarihi: 2009/09/22
Soru Özeti
İnsan ne yapacağını bilmediği ve endişe içinde olduğu zaman istihare edebilir mi?
Soru
İnsan kararsız kalınca ve kafasında birçok soru ve endişeler olduğu zaman istihare edebilir mi?
Kısa Cevap

İslam’a göre, karar alınacağı zaman, bu iş, birinci derecede insanın akıl ve düşüncesinin görevidir. Karar almak istendiğinde akıl yeterli olmazsa “meşveret” edilmesi gerekir ve meşveret gerçeği bulmaya ve sağlıklı düşünmeye yardımcı olur ve başkalarının bilgi ve tecrübelerinden yararlanma imkanını sağlar.

 

İnsan tefekkür ve meşveretten sonra yine tereddütte kalırsa burada akıl ve din tereddüdün giderilmesi için başka bir meşvereti önerir. O da herkesin menfaatini isteyen, bilen ve merhametli olan Allah’la meşverettir. Böyle bir meşverete İslam kültüründe “İstihare” denir. İstihare ise en iyisini istemek ve hayrı talep etmek demektir.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın daha iyi anlaşılabilmesi için istihare ve onun İslam’da ki yeri hakkında ki bazı konulara değinmek gerekir:

 

İslam, insan karar alacağı zaman, bunun, birinci derecede batını hüccetin (aklın) vazifesi olduğunu bildirmektedir. İslam’a göre akıl, Allah’ın insana verdiği en büyük nimettir. İnsan aklın ışığıyla yaşamında karşılaştığı karanlıklardan kurtulabilir, sorun ve tehlikelerden korunabilir. Kur’an, akıla ve ondan faydalanmaya çok tavsiye etmiştir. Kur’an’a göre en aşağılık insan işleri akla uygun olmayan insandır.[1] Hz.Ali (a.s), peygamberlerin gönderiliş nedenlerinin en önemlilerinden birinin insanların akıllarını diriltmek olduğunu söylemektedir.[2] Akla dayanmak ve bu yol gösteren ışıktan faydalanmak o derece de önemli ki İslam onu şer’i hükümlerin kaynaklarından biri saymaktadır.

 

Yine dini öğretilerde karar almada etkili olan başka etkenlerde var ki, onlarda akla gerçeği bulmada ve sağlıklı düşünmede yardımcı olmaktadırlar. Bu etkenlerin en önemlisi “meşverettir.” Meşveret, toplu düşünme olup insanın tek başına çözemediği bir çok düğümü çözmektedir. Meşveretle aklın eksikliği giderilmektedir. Başkalarının yıllarca zahmet çekerek elde ettiği değerli bilgi ve tecrübelere kolayca ulaşabilmektedir.

 

Ama bazen olur ki, tefekkür ve meşveretten sonra da tereddüt ve şüphe giderilememiştir. Burada akıl ve din başka bir meşveret şeklini de öneriyor. O da kulların iyilik ve kötülüğünü bilen, herkesin hayır ve menfaatini isteyen ve varlık aleminin her şeyini bilen yüce bir güçle ya yüce Allah ile meşveret etmek. Bu tür bir meşverete İslam kültüründe “istihare” denir. İstihare yani iki işin en iyisini istemek, hayrı talep etmek, iyi olanı aramaktır.[3] Bundan dolayı, istihare edenin içi ve ruhu ne kadar saf ve temiz olursa istiharesine de o kadar çok güven doğar.

 

Ancak istiharenin iki manası vardır. Biri asıl manası olan Allah’tan hayrı dilemektir. Bu tür istihareden rivayetlerde daha çok bahsedilmiştir. Bu gerçekte duanın dallarından olup yalnızca tereddüt ve şüpheye özgü değildir. Gerçekte bütün işlerde Allah’tan yardım dilemek ve işleri Ona havale etmektir. İmam Sadık (a.s) Allah-u Teala’nın şöyle buyurduğunu rivayet eder: “Kulumun bedbahtlıklarından biri, işlerini benimle istihare etmeden (hayrı talep etmeden) yapmasıdır.”[4] Dolayısıyla böyle istihareler tereddüdü gidermek için değildir. Bir işin bütün merhalelerinde iyi, beğenilmiş bir yöntemdir.

 

İstiharenin ikinci manası tereddütten kurtulmak için Allah’tan hayrı talep etmektir. Bu tür istihare şüphe ve tereddüt de geçerli olur. Bu ikinci istihare için üç tavır ve yaklaşım vardır:

 

a) Bir meselenin üzerinde bir inceleme, araştırma yapmadan ve düşünmeden işlerini yalnızca istihare yoluyla karara bağlamak.

 

b) İstihareyi kabul etmeyip sırf akla dayanmak.

 

c) Aklın konumunu ve meşveretin önemini kabul etmenin yanı sıra istihareye de yeri gelince ve şartları oluşunca baş vurmak. Bu görüşe göre, istihare insanın kendi düşüncesiyle ve meşveretle tereddüdünü gideremediği durumlar için söz konusu olur. Buna gore istihare meşru olan iki yoldan biri seçmede karar alınamadığı durumlar için söz kousu olur; istihare ile ne helali haram ediyor, ne farz olmayanı farz ediyor, ne de bir hükmü değiştiriyor. Yanlızca istihare onu tereddütten çıkarıyor.

 

Rivayetlerde istihareye ve yöntemlerine çok işaret edilmiştir.[5]

 

Dolayısıyla, insan düşündükten, tecrübeli ve uzman kişilerle meşveret ettikten sonra kararsız kalmışsa, istihare (Allah ile meşveret) ederek karar alabilir ve kendisini şaşkınlıktan kurtarbilir.

 

Kitap açmak konusuna gelince bundan kasıt istihare ise hükmünü söyledik, ama başka şey ise onun meşru olduğuna dair bir delil yoktur.



[1] -Enfal/22

[2] -Nehc-ul Belağa, 1.hutbe

[3] - Ferheng-i Muin ve Munteh-al İreb, İstihare kelimesi.

[4] - Vesail-uş Şia, c.8, s.79

[5] - Bihar-ul Envar, c.91, s.222; Vesail-uş Şia, İstihare babı

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    26571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Eğer Hz. Peygamber (s.a.a) cuma günü doğmuşsa, neden biz pazartesi günü oruç tutuyoruz?
    6985 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    1. İslam Peygamberinin (s.a.a) yaşam tarihindeki en ihtilaflı meselelerden biri, o yüce şahsiyetin doğum tarihi hakkında bulunan ihtilaftır. Eğer bir kimse bu husustaki tüm görüşleri toplamak isterse yirmi görüşe ulaşır. Hz. Peygamberin (s.a.a) yaşamını yazanların çoğu, onun Fil yılında, miladi 570 yılında doğduğu görüşündedir; zira Hz. Peygamberin (s.a.a) miladi ...
  • Kur’an-i Kerim son peygamberin mucizesidir, Kur’an-i Kerim hangi yönlerden mucizedir?
    13051 Kur’anî İlimler 2007/10/25
    Kur’an-i Kerim’in mucize oluşu üç yöntemle açıklanmıştır: Lafız ve sözcük yönünden, içerik yönünden ve onu getiren şahıs yönünden.1- Lafız yönden mucize oluşu de iki yöntemle açıklanır:a) Anlatım ve beyan acısından mucize oluşuKur’an-i Kerim’in beyan şivesi ...
  • Kuranı kerim dağları yeryüzünün çivileri şeklinde tanımlamış, Kuranı kerimin bundan maksadı nedir?
    18634 Kur’anî İlimler 2011/06/14
    İslami kaynaklarda dağlar için değişik faydalar ve nitelikler dikkate alınmıştır. Yeryüzüne çakılmış çiviler misalinde olmaları bu niteliklerden bir tanesidir. Dağlar yeryüzü için ölçü aletleri gibi çalışmaktadırlar. Yeryüzü küresinin dağılmasını, dolayısıyla yeryüzünü üzerinde yaşanılamayacak bir alem konumuna gelmesini engellemektedir. Çağdaş bazı düşünürler de yeryüzünde yaşanılabilmesi için dağlar ...
  • Kuran-ı Kerim'in ayetlerinde genelde niçin hitaplar sürekli erkekleredir?
    20456 Kur’anî İlimler 2009/01/13
    1- Bizim, Kuran'ın hitap şekillerinin erkeklere has olduğunu iddia edebilmemiz için öncelikle, Kuran'da geçen kelimelere ve hitaplara hâkim olan ruhun cinsiyete bağlı olduğunu ve erkek eksenli olduğunu ispatlamamız gerekmektedir. Oysa Kuran'ın çeşitli ayetlerini göz önünde bulundurursak,   çoğu sözlerinin insan eksenli olduğunu göreceğizdir.( Fatır,15;Nehl,97;Ali-İmran,5). Buna göre şöyle ...
  • İstimnayı terk etmenin en güzel yolu nedir? Bu işin ahiretteki cezası nedir?
    74049 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/15
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İslam dinine göre ihanet nasıl tanımlanmış ve ne gibi sonuç ve etkileri söz konusudur?
    2830 Hadis 2020/01/20
  • Kimler masum kavramının örnekleridir?
    8467 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Masumluk nefsanî bir sıfat ve derunî bir güç olup taşıyanı günaha bulaşmanın ötesinde günah işleme düşüncesi ve tasavvurundan alıkoyar. Istılahta ise hata, unutma, sürçme ve günahtan korunma ve mahfuz olma anlamındadır. Genel bir sınıflandırmayla masumiyet iki çeşittir: 1- Tümel korunma ve masumiyet; 2- Güçlü ve zayıf ...
  • Kur’an’ı sa’it’ten maksat nedir?
    5296 Pratik İrfan 2011/11/12
     Kur’an’ı sa’it’ten maksat duadır. Hz. İmam Humeyni (r.a) bu konuda şöyle buyurur: “Büyüklerimizden bazıları: “Kur’an”, nüzul eden Kur’andır. Aşağıya doğru inmiştir. Dua ise aşağıdan yukarıya doğru çıkıyor. İşte bu Kur’an’ı sa’ittir. Yani dua insanın elinden tutup yukarılara çıkarıyor. Ben ile siz oraların nasıl olduğunu anlayamıyoruz, ehli olan kimseler ancak anlayabiliyorlar.”
  • Cin suresinin dokuzuncu ayetinin tefsiri nedir?
    12671 Tefsir 2011/12/19
    Müfessirler bu ayetin ve benzeri ayetlerin tefsiri hakkında değişik görüşler ileri sürmüştür. Önceki müfessirlerin birçoğu bu ayetin tefsirinde ayetin zahirinin korunmasında ısrar etmiştir. Ama Alusi, tefsirinde bu tefsirlere eleştiriler yöneltmiş ve onlara cevap vermiştir. “Tefsir-i Fizilal” yazarı gibi bazıları da bu ayet ve benzerleri üzerinden, bunlar bizim ...

En Çok Okunanlar