Gelişmiş Arama
Ziyaret
16775
Güncellenme Tarihi: 2011/12/21
Soru Özeti
‘İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek, arşta Allah’ı ziyaret etmek gibidir’ cümlesinin manası nedir?
Soru
Peygamberimizin torunu Hüseyin b. Ali’yi (a.s) ziyaret etmenin arşta Allah’ı ziyaret etmek gibi olduğunu kabul ediyor musunuz? (Bak: Müfid, el-Mezar, s.51)
Kısa Cevap

Şiilerin üçüncü imamı Hz. Hüseyin b. Ali (a.s), hedef, özellik, amel, fedakarlık ve Allah yolunda çektiği

musibetlerden dolayı Allah katında çok büyük bir makama sahiptir. Allah Teala, ona  pek çok mükafatlar vermiştir. Onlardan biri dünyadaki izzet ve azamettir. Öyle ki herkesi Onun kutsal mezarını ziyarete teşvik etmiş ve ziyaretine gidenlere birçok mükafat ve sevaplar vereceğini vaadetmiştir. O ilahi vaatlerden birisi Şeyh Müfid (r.a), vs. alimlerin İmam Sadık’tan (a.s) mütevatir olarak naklettikleri şu hadistir: ‘...Kim İmam Hüseyin’in kabrini aşura günü ziyaret ederse Allah’ı arşta ziyaret etmiş kimse gibi olur.’ Bu hadisin benzeri Peygamber Efendimizin kabrini ziyaret etme konusunda da gelmiştir. İmam Rıza (a.s) Allah’ı ziyaret etmenin manası hakkında şöyle buyuruyor: ‘Allah’ı görmek ve ziyaret etmek mümkün olmadığı için Peygamberini ziyaret etmeyi kendini ziyaret etmek gibi saymıştır.’

Belirtmek gerekir ki İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek, Onun Allah’ın dinini ve Kur’an’ın emirlerini yaşatmak olan yüce hedeflerini yaşatmaya sebep olacaktır.

Ayrıntılı Cevap

İslam, değerler dinidir ve onun verdiği ilahi vaatler insanların Allah için yaptıkları ihlaslı amellerin neticesinde alınacaktır. Zira Allah Teala en iyi ve en adil mükafat verendir ve O iyilerin iyiliklerini heba etmez.[1] İnsanın amelleri ne kadar çok halis olur ve Allah yolunda ne kadar çok zorluk çekerse Allah katındaki mükafat ve değeride o kadar çok olur. Peygamberlerin ve Masum İmamların (a.s) Allah Teala katındaki makamlarının bu kadar yüksek olmasının nedenide budur. Şiilerin üçüncü imamı Hz. Hüseyin b. Ali’de (a.s), Allah katında çok büyük bir makama sahiptir. Bu makam Onun Hz. Resul-i Ekrem’in (s.a.a) torunu olduğu için değil, İslamı ve Kur’an’ı korumak yolunda, ilahi vazifeleri yerine getirmek uğrunda çektiği sıkıntıların; hedef, özellik, amel, fedakarlık ve Allah yolunda çektiği musibetlerin karşılığındadır. Hüseyin b. Ali (a.s) Yezid ve Yezidilerle yaptığı savaşta hedefi ilahi idi. Bugün herkes biliyor ki İmam Hüseyin (a.s), Benî Ümeyye’nin sapmaları ve bozgunculuklarının karşısında susmuş olsaydı İslamdan yalnızca kuru bir isim kalacak, İslamın hakikatı Benî Ümeyye’nin esaretine geçerek bize ulaşmayacaktı. Yüce aşk ve akılla karışık hüseyni fedakarlık, İslamı yok olma tehlikesinden kurtardı ve aşağılık Benî Ümeyye’nin onu yıkmasına engel oldu.[2]

Kaldı ki, İmam Hüseyin (a.s) yaşamak için hiç bir şansının kalmadığını biliyordu. Onların kendisini şehid edeceklerinden, Küfe halkının babası ve kardeşiyle yaptıkları ahidlere vefa etmediklerinden haberi vardı. Bununla birlikte O bütün sermayesiyle (canını, evlatlarını, yakınlarını ve ashabını) meydana getirmiş, gönül rahatlığıyla ve ilahi kazaya tam olarak razı olduğu halde Allah’ın dinini savunmuş, kanıyla İslam ağacına su vermiş ve ona yeni bir hayat kazandırmıştır.

Her ne kadar Peygamberler ve veliler Allah yolunda kendilerini feda etmişlerse de İmam Hüseyin (a.s) ve ashabının mazlumca şehadet olayında sayı ve şehadet şekilleri, şehadetten sonra şehidlerin cesetlerine yapılan hakaret, Yezidilerin şehidlerin kadınlarını, evlatlarını esir etmeleri ve mallarını yağmalamaları bakımından tarihte eşine rastlanmaz bir olay olmuştur. Allah Teala buyuruyor: ‘Sabredenlerin mükafatları, hesapsızca ödenir.[3]            

Acaba beşeriyet tarihi İmam Hüseyin’in (a.s) başına gelen sayısız musibetlerden daha ağır ve Onun sabrından daha üstün bir sabır kaydetmiş midir? Kaldı ki İmamın (a.s) bütün musibetleri ve sabrı ihlasla ve Allah rızası içindi. O bu olaydan kendi menfaati ve nefsi için zerre kadar faydalanmadı.

Bütün bunlar göz önüne alındığında Allah Teala, İmam Hüseyin’e nasıl bir mükafat vermeli ki hem Onun çektiği musibetlerin karşılığı olsun hem de Allah’ın adalet, bağış ve keremine layık olsun?

Görüyoruz ki Allah, Ona (a.s) pek çok mükafatlar vermiştir. Onlardan biri dünyadaki izzet ve azamettir. Öyle ki herkesi Onun kutsal mezarını ziyarete teşvik etmiş ve ziyaretine gidenlere birçok mükafat ve sevaplar vereceğini vaadetmiştir. O ilahi vaatlerden birisi Şeyh Müfid (r.a), vs. alimlerin İmam Sadık’tan (a.s) mütevatir olarak naklettikleri şu hadistir: ‘...Kim İmam Hüseyin’in kabrini aşura günü ziyaret ederse Allah’ı arşta ziyaret etmiş kimse gibi olur.’[4]

Ancak bu hayret verici bir şey değildir. Çünkü bunun benzeri birçok hadis Peygamber Efendimizin kabrini ziyaret etme konusunda da gelmiştir. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Kim Allah Resulü’nü (s.a.a) ziyaret ederse sanki Allah’ı arşta ziyaret eden kimse gibidir.’[5] İmam Rıza (a.s) Allah’ı ziyaret etmenin manası hakkında şöyle buyuruyor: ‘Allah’ı görmek ve ziyaret etmek mümkün olmadığı için Peygamberini ziyaret etmeyi kendini ziyaret etmek gibi saymıştır.’[6]

Belirtmek gerekir ki İmam Hüseyin’i (a.s) ziyaret etmek, Onun Allah’ın dinini ve Kur’an’ın emirlerini yaşatmak olan yüce hedeflerini yaşatmaya sebep olacaktır.



[1] -‘Allah, inananların mükafatını zayi etmez.’ (Al-i İmran/171, Tevbe/120)

[2] -Soru:4218 (Site:4456), Dizin: İmam Hüseyin’in (a.s) Aşura Günü Yaptığı İşlerin Akıllıca ve Aşıkça Olması

[3] -‘De ki: Ey iman eden kullarım, çekinin Rabbinizden; bu dünyada iyilik edenlere iyilik vardır ve Allah'ın yeryüzü geniştir; sabredenlerin mükafatları, hesapsızca ödenir. (Zümer/10)

[4] -Cafer b. Muhammed b. Kuleveyh el-Mezar’da Cafer b. Muhammed b. Abdullah el-Musevi’den O da Abdullah b. Nehiki’den O da İbn-i Ebi Umeyr’den O da Zeyd el-Şahham’dan O da Cafer b. Muhammed’in (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Kim Hüseyni şabanın yarısının gecesinde ziyaret ederse Allah onun geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar ve kim Onu Arefe günü ziyaret ederse Allah ona bin makbul haccın ve bin umre-i mebrur’un (sevabını) yazar. Ve kim Onu aşura günü ziyaret ederse Allah’ı arşında ziyaret eden gibidir.’ (19619)

[5] -Tehzibu’l-Ahkam, c.6, s.3; Bir grup dostlarımızdan, onlarda Sehl b. Ziyad’dan, o da Muhammed b. el-Hüseyin’den, o da Muhammed b. İsmail’den, o da Salih b. Ukba’dan, o da Zeyd el-Şehham’ın şöyle dediğini rivayet eder: Ebi Abdullah’dan (a.s) ‘Resulullah’ı ziyaret eden için ne var?’ diye sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Allah’ı arşında ziyaret eden gibidir...’ (Vesailu’ş Şia, c.14, s.335, H.19340)  

[6] -(Tevhid’den, Uyun-u Ahbar-ı Rıza’dan ve Emali-i Saduk’tan) el-Hemdani’den, o da Ali’den, o da babasından, o da el-Herevi’nin şöyle dediğini rivayet eder: Ali b. Musa er-Rıza’ya: Ey Resulullah’ın evladı! Ehl-i Hadis’in rivayet ettiği: ‘Müminler rablerini cennette sahip oldukları makamlarından ziyaret ederler’ hadisi hakkında ne diyorsunuz, diye arzettiğimde şöyle buyurdu: ‘Ey Eba Selt! Allah Tebarek ve Teala peygamberi Muhammed’i diğer peygamberler ve meleklerde olmak üzere bütün yarattıklarına üstün etmiştir. Onun itaatini kendi itaati, biatını kendi biatı, dünyada ve ahirette ziyaretini kendi ziyareti saymıştır. Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor: Kim Resule itaat ederse şüphesiz Allah’a itaat etmiştir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi bakışlar haram ve günah sayılıyor?
    19004 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/20
    Allahu Teala kuranı kerimde namahreme bakmak hakkında şöyle buyurmaktadır: “kul lil müminine yeguddu min ebsarihim yani Müminlere deki; namahreme bakmaktan gözlerini sakınsınlar[1] Ve kul lil mü'minati yağdudne min ebsarihinne” yani “Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar”[2]İmam ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    9874 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Abdest alırken ve zorunlu bir durum yokken bir başka şahıs elimize su dökerse, bu bir sakınca ifade eder mi?
    36267 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Abdestin bir takım şartları vardır ve onlardan her birine riayet etmeme durumunda abdest geçersizdir. Abdestin şartlarından birisi, bizzat insanın yüzünü ve ellerini yıkması ve de baş ve ayaklarını mesh etmesidir. Eğer bir başkası insana abdest aldıracak olursa veya yüz ve ellere su ulaştırmada ve baş ve ayakları ...
  • Ahlâkla ahlâk ilminin farkı nedir?
    10932 Teorik Ahlak 2012/02/04
    Ahlâk kelimesi, Hulk kelimesinin çoğulu olup -ister iyi olsun ister kötü- huy, yapı, karakter ve alışkanlık demektir. Ahlâk ilminin alim ve filozofları, ahlâk için çeşitli tarifler yapmışlardır. Bütün bu tariflerden yola çıkarak ahlâkı şöyle tarif edebiliriz: ‘Ahlâk, insan nefsindeki keyfiyet olup, insanın ona ...
  • İbn-i Meysem Bahrani’nin kişiliği ve yaşamı hakkında bilgi verebilir misiniz?
    8002 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2013/04/23
    HK. 697-699’da vefat eden ve İbn-i Meysem diye meşhur olan Kemaleddin Meysem b. Ali b. Meysem Bahrani, 7. yüzyılın başlarında Bahreyn’de dünyaya gelmiştir. İlim ve fakihliğin beşiğinde, köklü ve meşhur bir ailede yetişmiştir. İlim tahsiline kendi ülkesinde başladı. Sonra daha yüksek tahsil için Bağdat’a gitti. İbn-i Meysem ...
  • Fahişe bir bayanla geçici nikâh yapılabiliniyor mu?
    7545 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/04
    Fahişe bayanlarla geçici veya daimi evlilik haram değildir. Ama farklı delillerden ötürü böyleli bir evlilikten sakınmanız hem dininiz için ve hem de dünyanız için daha hayırlıdır. ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    15931 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Resul-i Ekrem’e (s.a.a) ve İslamî kutsallara hakaret edilmesinin fıkhî hükmü ve buna karşı koymanın yolu nedir?
    11560 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberine hakaret eden ve bu çirkin davranışıyla milyonlarca insanı üzen kimse idama müstahaktır. İslam düşmanları Müslümanlar arasında tefrika yaratmak, İslam’ın yayılmasının önünü almak ve yolları üzerinde din adındaki engeli kaldırmak gibi utanç verici hedeflerine ulaşmak için İslamî kutsallara hakaret etmeye ve sövmeye yönelmişlerdir. Vahdeti korumak, kendi İslamî ...
  • Lütfen Hz. Yusuf kıssasındaki önemli noktaları açıklar mısınız?
    45726 Masumların Siresi 2010/11/08
    Kur’an’daki en güzel kıssa olarak nitelendirilen Hz. Yusuf (a.s) kıssası ders, ibret ve şahsi, ahlakî, içtimai ve ailevî erdemleri içermektedir. Bu erdemlerden bazıları şunlardır: 1. İnsanları Allah’a doğru çağırma yolunda Peygamberlerin ifa ettikleri rolü ve çektikleri sıkıntıyı tanımak
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5932 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...

En Çok Okunanlar